Dünya otomotiv tarihine geçmiş bir tasarım daha rafa kalkıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ekonomiyi yeniden inşa etmek zorunda kalan Avrupa ülkeleri, sıra dışı problemlerle karşılaştılar. Bunlardan bir tanesi de, savaşla birlikte artık iyice mekanize hale gelen dünyada, halklarına ihtiyaç duydukları ucuz ve üretimi kolay taşıtları sağlayabilmekti. Ülkelerin yeniden inşası için motorlu taşıtlara duyulan ihtiyaç büyüktü, ancak alım gücünün dibe vurmuş olması seçenekleri çok kısıtlıyordu.
İşte böyle bir ortamda yeni araçlar tasarlamak zorunda kalan Avrupalı mühendisler, dünya otomotiv tarihine geçecek pek çok yeni tasarıma imza attılar. Mesela Vespa’nın ucuz motosikletleri, Citroen’ın efsanevi 2CV otomobili hep bu dönemde ortaya çıkan üretilmesi kolay ve maliyeti düşük araçlardı.
Tabii Alman mühendisler de diğer Avrupalı meslektaşlarından geri kalmadılar ve Volkswagen firması 1950 yılında Type 2 adını verdiği yeni bir minibüsü piyasaya sürdü. O güne dek VW tarafından üretilen tek sivil araç “kaplumbağa” olarak bilinen Type 1 idi, o yüzden de bu yeni tasarıma Type 2 adı verilmişti.
VW Type 2 kendi döneminde çığır açan bir tasarıma sahipti ve pek çok firma tarafından kopyalanan özelliklere sahipti. Kabini son derece genişti, çünkü sürücü ve ön yolcu koltukları, ön aksın önünde kalacak şekilde yerleştirilmişti. Motor ise dört silindirli ve hava soğutmalı bir boxer olduğundan, rahatlıkla arka aksın arkasına ve bagajın altına yerleştirilebiliyordu. Haliyle ortaya kullanım alanı çok geniş, mekanik olarak basit, üretilmesi kolay ve maliyeti düşük bir minibüs çıkmıştı.
Type 2’nin motoru gerçekte kaplumbağada kullanılanla aynıydı, 1200 cc hacminde ve 28 beygir gücündeydi. Üretilmesi basit olan bu motor hem gayet dayanıklıydı, hem tamiri kolaydı, hem de o dönem yollarda olan araçlara kıyasla çok az benzin tüketiyordu. Tabii ki gücü az olduğundan son sürati pek düşüktü, özellikle de tam kapasiteyle yüklendiğinde iyice yavaşlıyordu. Ancak edinmesi ve işletmesi ucuz olduğu için bu durum kimsenin umurunda değildi.
Almanya’dan Brezilya’ya
Geçen yıllar içinde ekonominin düzelmesiyle birlikte Volkswagen firması da daha gelişmiş tasarımları üretim bandına koymaya başladı. Ne var ki yıllar içinde Type 2’nin sadece Almanya’da değil, tüm dünya çapında büyük bir hayran kitlesi oluşmuştu. O dönemin araçlarına göre çok daha çevre ve kullanıcı dostu olan bu araç, özellikle 60 kuşağının sembollerinden birine dönüşmüştü. Tabii bu arada VW firmasını da dünyaca bilinir bir marka haline getirmiş, firma üzerinde savaş yıllarından kalan kötü izlerin silinmesine yardımcı olmuştu.
Bu yüzden VW hem Type 1, hem de Type 2 modellerinin üretimlerine son vermek yerine, bunları gelişmekte olan ülkelerde kurulan otomotiv fabrikalarına lisanslama kararı aldı. İlk önce Type 1 olarak bilinen “kaplumbağa” Meksika’da üretilmeye başlandı. Ardından da Type 2 o dönemde otomotive ciddi yatırımlar yapan Brezilya’da üretilmeye başlandı. Her iki araç çok uzun yıllar bu ülkelerden tüm dünyaya ihraç edildiler ve ucuz araçlara olan talebi doyurdular.
Ancak her şeyin bir sonu vardır. Nitekim 2003 yılında Meksika’daki kaplumbağa üretimi resmen sona erdi. Brezilya’da halen devam etmekte olan Type 2 üretimi ise, 2013 sonunda bitirilecek. 1,5 milyon araçlık üretimle dünyanın en uzun süre ve en bol üretilen tasarımlarından biri olan Type 2, vaktiyle kendini sıra dışı kılan özellikleri nedeniyle artık yasal olarak üretilemeyecek.
Brezilya’da önümüzdeki sene yürürlüğe girecek olan yeni kanunlar bunun sebebi. Type 2’nin sürücü koltuğu pozisyonu çok önde olduğundan, yeni güvenlik yasalarına uymuyor. Kaldı ki vaktiyle hafif ve ucuz olması için tasarlanan şasi, yapılan modern çarpışma testlerinde tam anlamıyla sınıfta kalıyor. Yani Type 2, değişen zamana ve algıya ayak uyduramadığı için geçmişe gömülecek.
Bu arada son ve özel bir parti VW Kombi üretileceğini de söylemek lazım. Last Edition Kombi olarak 600 adet üretilecek olan bu araçlar tanesi 36,000 dolardan satılacak ve tahminen hemen koleksiyoncular tarafından kapışılacak.
en sevdiğim otobüs türüydü :(