SpaceX’in Falcon 9 uzay aracı 16 Mart’ta ilk resmi uçuşunu gerçekleştirecek.
Amerika’nın sıra dışı milyarder girişimcilerinden Elon Musk’ın kurduğu SpaceX, ya da tam adıyla Space Exploration Technologies firmasın, uzun süredir Falcon 9 roketi üzerinde çalışıyordu. Deneme uçuşları başarıyla geçen Falcon 9, 16 Mart tarihinde ilk resmi uçuşuna çıkacak ve Uluslararası Uzay İstasyonu’na ikmal malzemeleri taşıyacak. Eğer uçuş planlandığı gibi geçerse, uzaya çıkmanın maliyeti hayli düşecek. Peki ama nedir Falcon 9’un sırrı?
Bugüne kadar yapılan çok kademeli roketlerin en önemli sorunu gayet israfkar bir tasarıma sahip olmalarıdır. Roket uzaya doğru çıkarken yakıtı biten kademeleri ayırır ve bunlar genellikle tekrar atmosfere girerken yanar. Bu roket kademeleri boş yakıt bidonları değildir, aksine her kademede çok sayıda gayet karmaşık ve pahalı roket motoru vardır, zaten maliyetin büyük kısmını da bu motorlar oluşturur. Daha önce Amerikan uzay mekiği projesi haricinde tekrar kullanılabilir kademeye sahip olan roketler yapılmadı, çünkü bunları hasarsız biçimde geri indirmek pek mümkün olmuyor. Uzay mekiklerinde bile sadece iki tarafta bulunan katı yakıtlı roketler paraşütle geri indirilip tekrar kullanılabiliyordu. Bu katı yakıtlı roketler de zaten karmaşık motor sistemlerine sahip değildiler ve gerçekte boş birer metal kılıftan ibaret sayılırlardı.
SpaceX tarafından geliştirilen Falcon 9 roketi ise iki kademeden oluşuyor. Ana kademe üzerinde 9 adet Merlin roket motoru bulunuyor ve bu kademe ana gemiyi atmosfer dışına taşıyacak kadar güçlü. Ancak esas sürpriz iki kademe ayrıldıktan sonra geliyor. Ana gemi olan Dragon kapsülü kendi roketlerini ateşleyip hedefine doğru yükselmeye devam ederken, ana kademe de süpersonik bir hızla tekrar atmosfere giriyor. Ancak klasik tasarımlar gibi atmosferde yanmak yerine, kalan yedek yakıtını kullanarak dokuz motorundan üçünü ateşliyor ve kontrollü olarak yeryüzüne doğru iniyor.
Üç Merlin roket motoru ana kademeyi otomatik pilot kontrolünde dörtlü iniş takımı üzerine kondurmaya yetecek kadar güç sağlıyor. Ancak ilk inişler güvenlik nedeniyle Atlantik okyanusuna, ABD’nin Florida sahiline yakın bir noktaya yapılacak ve burada bekleyen bir gemi tarafından sudan çıkarılacak. Sonraki inişler ise doğrudan belirlenen bir üssün pistine yapılacak. Amaç Falcon 9’un olabildiğince hasarsız inmesi ve olası en az bakımla, en kısa zamanda tekrar uçuşa hazır olmasıdır. Eğer SpaceX 16 Mart günü yapılacak uçuşu başarıyla tamamlayabilirse, sivil uzay ve havacılık sektöründe tamamen yeni bir dönem açmış olacak. Öyle ki, uzaya yük taşımanın maliyetini, pek çok rakip firmayı iflasa sürükleyecek kadar düşürebilecekler.
