Yapılan piyasaya araştırmaları, dünyanın en büyük pazarı olan Çin’de de belli bir doyum noktasına ulaşıldığını gösteriyor.
Dünyanın en kalabalık ülkesi olma ünvanını elinde bulunduran Çin, 1 milyarı çoktan geçen nüfusuyla en büyük pazar olmaya devam ediyor. Son 20 yılda yaşanan ekonomik gelişmeler, ülkedeki genel alım gücünü hayli artırmış. Haliyle halkın tüketim alışkanlıklarında da değişim yaşanmış. Ne var ki uluslararası araştırma şirketi IDC tarafından yapılan bir çalışma, Çin pazarının sanıldığı kadar da dipsiz olmadığını ortaya çıkarmış bulunuyor.
IDC çalışmasının ortaya koyduğu gerçek, Çin nüfusunun büyük kısmının artık bir cep telefonuna sahip olduğunu gösteriyor. Bunun anlamı, yeni telefon satışlarının düşmeye başlaması demek. Çünkü Çinli tüketicilerin büyük kısmı için telefon artık öncelikli değil ve ancak değiştirmeleri gerekirse yenisini almaya yönelecekler. Bu durumda Çin pazarında tutunmaya çalışan firmalar için rekabet çok daha çetin geçmeye başlayacaktır.
Nitekim bu yılın ilk çeyreğinde elde edilen rakamlar da bu rekabeti ortaya koyuyor. Piyasaya sürülen telefon sayısında 15 milyon adetle ilk sırayı Apple almış. İkinci sırada 13,5 milyon adetle Xiaomi ve üçüncü sırada 11,2 milyon adetle Huawei yer alıyor. Gelir seviyesi yükseldikçe tüketicilerin bir statü sembolü olarak Apple markasına yöneldikleri görülüyor. Xiaomi ve Huawei gibi yerli markalar ise geçen yıllar içinde hayli yükselmiş durumdalar.
Tabii burada bir de Çin pazarında pay kaybeden markalar olduğu ortaya çıkıyor. Güney Koreli Samsung piyasaya sürülen telefon adedinde yaklaşık % 53 oranında gerileme gözlemlemiş. Bunda Çin devletinin yerli firmaları kayırmak için uyguladığı yeni politikanın da büyük önemi var. Öte yandan gerileme yaşayan bir diğer firma olan Lenovo ise Çin kökenli bir marka. Ancak yerli marka olmaları onları da % 22 oranında gerilemekten kurtaramamış.
