Arama Sonuçları - Sorgulanan Kelime: *

Düştüm kendimden bir çukura, oldum kaderde bir gölge Örtme beni bana, haykır dertlerim kendini söyle Dayandım acının taşlarından surlara, depremli sözlerle kırıldı denge Keskin sözlerle dilim elim bana, kesilmişim öyle ya da böyle Kader cilveledi, naz yaptı zaman; öpücüğü bendim, ikisi arasında...

Parlamanı bilmeyenlerin serapıdır gündüz; ben senle olan geceye aşığım. Gündüz, parlayan gölgendir; kim bilir, kim tartar benden başka? Toplanır gece vakti tüm dost gölgelerim; o yüzden öylesine karanlık her yer. Yakutlar içtiğim bir kadehtir sözlerin; kurban olsun sana satırlar, şiirler...

Kerahatine düşmüşken aşkın, saati suçlayacak kadar sevmektir benimkisi. Kırbaçlıyorken ilham uğruna perilerimi, arzunun çeperine rastlıyorum. Raylanıyor hayat, kavga ediyor yazgı ile. İsmi olmayan bir yola girmemek için direniyor melekler. Silkenen nur, akıllarının tozlarını topluyor dünyanın...

Ciğerimdeki münzevi bu kokundan elçin, eliyor sensiz fikirleri nefesimi keserek. Kestirip atıyor benliğimi, temaşaya biat ile sınıyor yaşamla aramı. Kaderin kanlarını içmekle tutuklu tutuyor beni, ne yapabilirdim? Canımın ıslıklarını duyuyorken senden gelen kelimelerde, canımı çaldığın apaçık...

Küllerimin çığlıklarını duymak, iltiması olmayan bir yasası mı bu aşkın? Gamızanda boğulurken anlam arayışı veren bu kalbim fazlasıyla şaşkın. Nasırını tutuyorken kaderimin, hicran ettiğim aşina hissizlik artık benden taştı. Bakışındaki asırların birinde dünyayı terk eden güneş, ışık için yanıma...

Dengesini kanattı yaşamın, senli hayallerimi taşıyan meleklerin adımları. Günahkar olmuştu nurdan işciler, damarsız cansızlara kan olmuştu aşkın. Ruhlarında resmin vardı, keskin bir anlatı ile tavsirin. Gözlerimdeki kadar güzel değildi belki ama cennete ilham olmuştu. Ahiret gemilerinin...

Masallarımı izlediğim o cennetin içine düşmüş orman, dışındaki bir arazi. Arazinin dışındaki müjganında, onu koruyan ince askerlerin güzelliği. Askerlerin üstünde senden kök alan bazı ağaçlar. En tepende apayrı bir ülke, meleklerin sarıldığı güzel dallar sanki. Uzanıyor başından aşağı...

Dünümden yaptım barutu, bugünümde çektim tetik. Yarınımın ölümü perdede, atmıyor saatim zamanım ezik. Sündürdü beni kaderim varlığım lastikten öte çekik. Kendimde kayboluyorum acılarımdan içim doldu deşik. Üç bilinmeyenli denklem oldu hayatım, bilmediğimse dün bugün ve yarınım. Hastalıklı...

Vedalar sarayı olmuş kalbim. Sanki varılacak yoldaki bir patikayım; bedevisi herkes benim. Bulutlarım bile aynı değil; yeni doğmuş yağmurlarla gebe benim toprağım. Hudutlarımın iflasına tanıklık etmiş kalelerim. Bin elveda sesini tek bir avuntu ile kader ipine sararken, görünmez bir şeytanın...

Mistik raylardır benim hayallerim, Cennetin demirden yollarına merhaba deyin. Cevherindeki sızı, Ne kadar üstadı olsa da hüsranlarımın. Bedava sirkeleri, Balla yarıştıracak kadar cömerttir. İzdihamın sürgün yeri kabuslarımsa, Elmanın çıktığı ilk yerdir. Kaderin memesini emer yerçekimli...

Kabullenilmiş acıdaki çaresizlikti; seni sevmek, yaşamımı varlığına saklamışlar ezeliyetten. Sana yaklaştıkça uzaklaşıyordum hayattan, ismimden siliniyordum yavaşça. Ölmemek gayesiyle başlamıştı; nefesi çektiğimde ciğerim haykırıyordu adını. İlerledi hikâye, sonra dilimden südur ettin...

Tek anınla farklılaştım, aniden savaşlar başladı kalbimde ve aklımda. Aklım harfleri eğip büküyordu, yeni bir dil yazmıştı. Rengini almıştım kalemimin ucuna; sadece sen anlayabilirdin böylece. Defterimi de gönlünden koparmıştın zaten, sonsuz bir hediye vermiştin. İçinde barın diye, büyüyerek...

Kelimesiz cümlelerle başlamıştı merhaban, Gözümün alamadığı bir izdi ilk hediyen. Hayalet bir bulutun yağmuru gibiydin, Hissedip görememenin acısıyla yağıyordun içime. Tarifin için sözlükleri tararken, Bir afet çıkageldi içimden. Dar hafsalamın dostu kalemim, İsyan etmişti mürekkepe. Taklidini...

Ilginç bir dürbün buldum Uzun , büyük ve uzağı gösteriyor Çok uzakları gezegenleri Bazen onu içime tutmayı deniyorum Hep siyah gösteriyor o cam Dürbünümü değişiyorum bakışlarınla Camı var mı bilmiyorum ama Boyu ölçülemeyecek kadar uzun Kalbimin eserlerine bir bakış attım Evrenler...

Kalbimde yankılanan tatlı tını Ondan gelen aşk kıvılcımı Kan ağlayan kalbime , aşkın beyazı Gitme kal , yalnızlığınla hissediyorum ayazı Nerede olduğunu bilmeden Kalbimdeki yangını söndürmeden Yoldaki tuzağı görmeden Geliyorum acı bana Kör bile hiçbir şey görüyor Sen yokken kör bile...