Arama Sonuçları - Sorgulanan Kelime: *

@Panconn Bence spoiler içinde olursa daha iyi olur. Belki diziyi izlemeyenler vardır.

İnsandan insana değişir. Zengin olan herkes ya da fakir olan herkes kötü olacak diye bir şey yok.

Hangi kitabında bu söz geçiyor?

Sınırları olan bir özgürlükten bahsedilebilir. Yaşadığın yere göre ve para miktarına göre değişebilir. Mesela canın müzik dinlemek istedi. Eğer apartmanda yaşıyorsan kulaklık ile son ses müzik dinleyebilirsin, ama hoparlör ile son ses müzik dinleyemezsin. Eğer dağ başında kimsenin olmadığı bir...

Mutluluk, beynimiz için karmaşık bir süreç. Kendisini tetikleyen ve ona bağlı çalışan pek çok hormon var. Bu hormonların salgılanmasına neden olan pek çok unsur var. Hayatın karmaşıklığı, mutluluğun ortaya çıkmasına neden olacak pek çok parametreyi doğuruyor. Bu parametreler aynı zamanda...

En pragmatik yaklaşım hiçbir renk belli etmemek olur. Böylece insanlar seni nereden vuracağını bilemez ve bu senin yararına olur. Ancak dezavantajı da vardır. Kimse seninle yakınlık kurmaz. Çünkü yakınlık kurmak ve samimi olmak için neyi sevip neyi sevmediğini bilmeleri gerekir. Bazıları bu...

Bu videoyu izlemeni öneriyorum. Yalnızlık kavramına dair tüm açılardan belli bir fikir oluşmasını sağlıyor.

Bu da hazcılığı, faydacılığı ortaya çıkarmamış mı işte?

Bana göre anlam bir ilüzyon gibi. Sadece insanlar onun varlığı düşündüğü sürece var. Kimsenin düşünmediği bir şeyin anlamı da yoktur. Anlamsızlığı düşünmek bile ona bir anlam katar. Hiçliğe bir anlam yüklemek, onu yokluğa dönüştürür. Kimileri için geniş bir perspektiften bakmak, hiçbir şeyin...

Sonsuz güçte bir tanrı, kendisinin kopyasını oluşturabilir mi? sorusunun cevabı gerekli, gereksiz, yapabilir veya yapamazdan daha farklı bir şey olmalı.

Hiçliğin varlığı, kendisine ters bir durumdur. Bu yüzden sadece asla varolmamış şeyler hiçtir ve anlaşılamaz. Çünkü anlaşılabilir bir şey olsaydı hiçlik olmazdı.

Ancak kendisine öğretildiği ölçüde yapar. Sıfırdan yapamaz.

Hayatta kalma içgüdüsü. Güçlü olduğunu düşündüğü topluluğun tarafını tutup güvende olma ve hayatta kalma isteği.

Aşk, bir şeyi anormal şekilde sevdiğine kendini inandırmaktan ibaret. Bazılarının aksine ben tek görüşte olacağını zannetmiyorum. Bu olay belli aşamaları olan bir süreçtir. Daha çok alışmakla alakalıdır. Basit şekilde sıkılmayacağın türden olmalı. Sıkılsan bile bu durum uç koşullarda belli başlı...

"Tanrı" kavramını duyu organlarımız ile algılamayı düşünmek, bir noktada çok basite indirgemek gibi bir şeydir. Zira tanrı denen varlık hayal dahi edilemeyecek büyüklükte bir evrenin yaratıcısıdır. Evrenin bile henüz tamamını görüp algılayamazken, onun yaratıcısını görmeyi, algılamayı beklemek...

İdeal olan, kötülüğe uğrayanın kötü değil, dikkatli olmasıdır. Ancak bu durum, zihnin hangi gelişme aşamasında deneyim edildiğine bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Karanlık mutlak bir şeydir. Çünkü karanlık, ışığın olmama durumudur. Ancak aydınlık, karanlığın olmama durumu değil, ışığın olma durumudur. Yani aydınlığın var olması ışığa bağlıdır. Işık bir enerji olduğu için sonsuza kadar varlığını sürdüremez. Ancak karanlığın varlığı için enerjiye ihtiyaç...

Bazen faydaya, bazen hazza, bazen ise kişisel mantık çıkarımına göre.

Çok düşünmeye gerek yok. Zira şu an hangi ülkelerin daha mutlu bir halkının olduğuna göz atarak yönetimin nasıl olması gerektiğini görebiliriz. Ama her yönetim her halka uymayabilir. Hele ki bizim deveye diken insana nokta nokta şeklinde deyişlerimiz varken farklı yönetimleri denemek ne kadar...

Bazıları bir gün öleceğini düşünerek hayatın tadını çıkarmaya çalışıyor ve sürekli istediği şeylerin peşinden koşuyor. Bende ise durum tam tersi. Öleceğimi bilerek yaşama düşüncesi hiçbir şey yapmak istemememe neden oluyor. Aklımdan ölümsüzlük fantezileri geçiriyorum. Çünkü ne zaman ölümsüzlüğü...

Cahillik her zaman mutluluk değildir. Ülkemizde pek çok konuda yoğun miktarda cehalet olduğunu görmekteyiz. Ancak aynı zamanda en mutsuz ülkelerden biri sayılırız. Eğer ülkemizde fazlasıyla cehahet varsa o halde en mutlu ülkelerden biri olmamız beklenirdi.

Söylediklerin mantıklı geldi. Işık hızının yaklaşık 300 gibi bir sınıfı neden var diye ben de düşünüyordum. Niye 400 değil, 500 değil mesela? Ya da neden bir sınır var?

Gözlemlediğim kadarıyla 2 tür ölüm algısı var. Birinci ölüm algısı şöyle ki: Ölmeden önce yaşanabilecek her türlü zevk ve deneyim yaşanmak isteniyor. Çünkü ölümün varlığı bu tür insanlar üzerinde oldukça fazla anlam ifade ediyor. Bu yüzden ölmeden önce yapabilecekleri her türlü şeyi yapmak...

Her şeye anlam yüklemeye çalışan ve tam da bu iş için evrimleşmiş insan beyninin anlaması gereken bir şey varsa o da her şeyin bir anlamının olması gerekmediğidir.

Merhamet hissederek düşünme ve karar verme yetisi, mekanizması. Bunun için duruma göre empati de gerekebilir.