[+18] 25 Mayıs 2020 George Floyd Olayı

Uyarı: Bu blog girdisi rahatsız edebilecek görüntüler içermektedir, hassas kişilerin bu blog girdisine bakmamasını öneririm.

Bu olaya başlamadan önce George Floyd kimdir, ondan bahsetmek istiyorum.

George Floyd, 1974'te ABD'de doğmuş bir Afro-Amerikalıdır. Yıllar önce memleketi Teksas Houston'dan Minnesota'nın Minneapolis kentine çalışmak için gitmiştir.



Kısa bir süre önce de bir gece kulübünde koruma olarak çalışmaya başlamıştı. Ama milyonlarca Amerikalı gibi o da COVID-19 sonrası işini kaybetmişti.

Olaya gelecek olursak; olay, E. 38th Street ile Chicago Avenue'nin birleştiği kavşaktaki Cup Foods dükkânının önünde yaşandı.



Normalde Floyd, Cup Foods'un daimi müşterilerindendi. Market sahibi Mike Abumayyaleh'in NBC kanalına verdiği röportaja göre Floyd normalde güler yüzlü ve hiçbir zaman sorun çıkarmayan birisiydi. Olay günü Abumayyaleh markette değildi.

Bütün olaylar, Floyd'un 25 Mayıs akşamı o bahsi geçen dükkânda bir paket sigara almasıyla başladı. Market çalışanı, Floyd'un verdiği 20 doların sahte olduğunu iddia etti ve Floyd'dan sigaraları iade etmesini istedi. Floyd bunu reddedince market çalışanı saat 20.01'de 911'i aradı. İhbarında aynı zamanda 'sarhoş ve kendisini kontrol edemiyor gibi göründüğünü' söyledi.

Saat 20.08'de olay yerine adları Alexander Kueng ve Thomas Lane olan iki polis geldi. Floyd o sırada, köşe başında park hâlindeki aracında yanında iki kişiyle beraber oturuyordu. Araca yaklaşan polislerden biri olan Lane, silahına yöneldi ve Floyd'dan ellerini kaldırmasını istedi. Savcılık raporunda Lane'in neden silahını çıkarma ihtiyacı duyduğu açıklanmıyor.


Lane, Floyd'a ellerini aracın tekerleğinin üzerine koymasını istiyor. Bundan tam 90 saniye sonra ani bir manevrayla Floyd'u aracın dışına çıkarıyor.

Polis memuru, Floyd'un ellerini arkadan kelepçeliyor ve onu marketin duvarına yaslayarak sorguluyor.


Daha sonra polislerin Floyd'u polis arabasına koymak istediklerinde bir arbede yaşandığı söyleniyor. Savcılık raporuna göre saat 20.14 civarlarında Floyd 'sert davranmaya başladı, yere düştü ve polislere klostrofobik olduğunu, polis arabasına gitmek istemediğini' söyledi. Aynı zamanda Floyd'un 'kelepçelenmemek için sürekli olarak direndiği' ifade ediliyor.

Daha sonra Tou Thao ve Derek Chauvin'in içinde bulunduğu polis arabası olay merkezine geliyor.


Olaya devam etmeden önce Derek Chauvin'den biraz bahsetmek istiyorum.

Derek Chauvin, 19 yıllık mesleği boyunca sicili pek de temiz olmayan birisi. 2001'den bu yana hakkında çok kez şikâyet aldı ve dosyalar tutuldu. Ancak bunların bugüne kadar pek bir karşılığı olmadı. Hakkında 10'dan fazla şikâyet gelmesine ve en az 1 defa dava açılmasına rağmen hiçbir zaman disipline sevk edilmedi, hakkında yasal işlem yapılmadı.

Olaya geri dönecek olursak, Chauvin ve diğer polis memurları Floyd'u polis arabasına koymaya çalışırken Thao ise nedenini bilmediğimiz şekilde olan biteni izledi.


Saat 20.19'da Chauvin, Floyd'u yolcu koltuğundan kenara çekti ve Floyd'un elleri arkadan kelepçeli hâlde yüzüstü düşmesine sebep oldu. Bu sırada üç polis memuru Floyd'un boynuna, bacaklarına ve gövdesine baskı uygulamaya başladı. Thao ise olayı izlemeye devam etti.


Floyd bu sırada polise "Nefes alamıyorum!", "Lütfen, lütfen!", "Anne!" diye yakarmasına rağmen yine de polisler üzerinden çekilmedi.


Bu sırada Floyd'un ağzı kanamaya başlıyor ve polisler sağlık görevlilerini kod 2 (acil olmayan) koduyla çağırıyor. Arka planda ise George nefes alamadığını söylüyor. Sonrasında bu çağrı hızlı bir şekilde kod 3 (acil yardım durumu) olarak değiştiriliyor.


O esnada George'a arabaya binmesi söyleniyor fakat boynuna baskı uygulandığı için kalkamıyor. "Bineceğim" demesine rağmen kalkmasına fiziksel olarak izin verilmiyor.

Savcılık raporuna göre bu, tam 8 dakika 46 saniye sürdü.

Floyd 6 dakika sonra hareketsizleşti, tepkilere yanıt vermiyordu. Çevredekilerin polislere "Nabzını kontrol edin!" diye bağırdığı duyuluyor.

Polis memurlarından A. Kueng bunun üzerine sağ bileğinden nabzını kontrol etmeye çalışıyor ama 'bulamadığını' söylüyor. Buna rağmen yetkililer yine de hareket etmiyor.

Saatler 20.27'yi gösterdiğinde Chauvin dizini Floyd'un boynundan çekiyor. Hareketsiz hâlde Floyd sedyeye konuyor ve ambulansla Hennepin Bölgesi Tıp Merkezi'ne gönderiliyor.


Yaklaşık 1 saat sonra da Floyd'un öldüğü duyuruluyor.

Bunun baştan sona video kaydını paylaşmak isterdim ama yapmayacağım. Zaten bu içeriği hazırlarken bile yeterince rahatsız oldum.

Dünya'nın süper gücü denen Amerika'da hâlâ bu tür olaylar var. 1992 Los Angeles olaylarından ders almamışlar.

Mesleğinin yüz karası pis ırkçıya ağzıma çok şey geliyor ama burada söylenmez.