Apocalipsis: Harry at the End of the World
Punch Punk Games tarafından 28 şubat 2018'da Microsoft Windows, Linux, macOS, Klasik macOS için çıkarılmış macera Oyunu, bulmaca oyunu, bağımsız video oyunudur.
Hikayesi
Oynadığımız karakter olan Harry'nin, Zula adlı karaktere aşık olması dışında hakkında çok fazla bir bilgimiz yoktur.
Harry ve Zula bir akşam tepede dinleniyordu. Aniden bir yıldız parlak bir iz beraberinde gökten düştü. Zula, gördüğü şey karşısında hipnoz olmuş onu bulma arayışına girmiştir. Harry her ne kadar aşkı ile gitmek istesede Zula onu durdurmuştur. Ancak daha sonrasında gelişen olaylar beraberinde Zula cadı sanılmış, yargılanarak öldürülmüştür. Harry, bu durum karşısında aşkını geri kazanabilmek için yer altı dünyası olan Katabasis'e gitmeyi amaçlayıp bu yolda birçok engeli aşmaya çalışmaktadır.
İlk önce şunu söylemek isterim ki bu oyun bir aşk oyunu değildir, hatta daha fazlasıdır. Sadece anlatmak istediği şeyleri sadece görsel ile sunmayı bu kadar sade ve basit yapmak, Hem zor olmakla beraber oyuncununda anlamasını zorlaştırıyor aslında. Hikayeyi anlamak oldukça zor olsa da vermek istediği mesajı çözmekte bir o kadar zevkli. Toplam 23 bölüm ve bir ek bölüme sahip. Belirli aralıklarla bazı bölümlerin sonunda 4-5 cümle ile hikayeyi anlatıp tekrardan kontrolü bize veriyor. Bazı kaynaklarda hikaye için Orta Çağ ile din unsurlarıyla(örneğin incil, karakterler, çevre gibi) ile bağdaştırılmış. Orta Çağ havasını grafiklerden, bazı bölümlerden ve en önemlisi olan hikayeden anlayabilirsiniz. Ancak din açsından bu oyun uyuşuyor mu ondan emin değilim.
Oynanış
Çoğunuz tıkla ve geç mantığında olduğunu düşünebilir. Ama bence bu fazlasıyla yanlış. Oynanışın yarısını oluşturan şey gözlem ve keşfetmek diyebilirim. Tıklamak sadece bir aracı, etkileşime geçebildiğiniz maddeleri bulmak ve onları doğru yere yerleştirmek ise gözlemin bir parçasıdır.
Mekanikler basit olmasından ötürü oynanış açısından zorlanmanız imkansız. Ama konu bulmacalara geliyorsa iş orada değişmekte. Bana sorarsanız oyunun en güzel özelliği her bölümde farklı bir bulmaca türünün olması diyebilirim. Örneğin en sevdiğim bulmacayı anlatmak istiyorum. Bir bölümde gökyüzünde bulunan yıldızların şeklinden gemide bulunan bir bulmacayı çözmemiz gerek. Mantığı basit olarak gözüksede şekli bulmak için ilk önce zemine dökülmüş sıvıyı temizlemeniz gerek. Temizlemek için de kova ve ipi birleştirip su ile paspas yardımıyla sıvıyı temizleyerek, ardından yerdeki şekli gökyüzünde aynısından bulmamız gerek. Daha iyi anlamanız için bulmacanın görselini aşağıya koydum.
Anlayacağınız üzere oyun size ana bulmacayı hızlı ve basit bir şekilde vermeyip, sizin bulmanızı yani ona ulaşmanızı istiyor. Bu neredeyse oyunun kontrolü tamamen sizde, her şeyi kendiniz yapıp oynadığınız karakterin zorluklarını hissetmenizi istiyormuş gibi bir his oluşturuyor.
Peki oyunda savaşabilir miyiz?
Savaştan daha çok kaçabilirsiniz. Örneğin aşağıda bıraktım görselde ki dumanlar her 2-3 saniyede bir oluşmakta, duman dediğim aslında bunlar bir top. Her 2-3 saniyede geldiği için duvarlara siper alıp doğru zamanda durup doğru zamanda koşmamız gerek o kadar.
Bölümler
Oyunda bölümü özetlemek gerekirse tek kelime ile değişken diyebilirim. Yeri geliyor inanılmaz kısa, yeri geliyor kısa olmasına rağmen içerdiği içerikler yüzünden(bulmacalar) bir o kadar uzun, yeri geliyor tamamıyla uzun olması yüzünden aklınıza bazen 'acaba bu bölüm ne zaman bitecek veya bu bölüm kolay mıdır zor mudur?' gibi sorular gelebilir. Bana sorarsanız bu gayet iyi tasarlanmış. Oyuncunun temposu ile oynamak bu tarz için yerinde bir karar olması yanında sizi sıkılmaya sürüklemeyip aksine daha da meraklandırıyor.
Artılar
+Grafikler bir tarih sever olarak gerçekten akılda kalıcı.
+Ne yalan söyleyeyim yeri geldiğinde kafayı yedirtse de bu oyunun bulmacalar gerçekten çok ustaca ve zevkli.
+Oynanış çeşitliliği.
Eksiler
-Evet her ne kadar düşük sistem istede, sabit 60 FPS alsamda, neden ara sahnelerde veya bölüm aralarında bir anda 30 FPS veya 58 FPS'e kitlenip bir süre donuyor merak ediyorum.
-Karakterlerin arasında herhangi bir diyalog mevcut değil, ancak karakterimiz ortama bağlı bazen sesler çıkarabiliyor. Örneğin öksürme veya hapşırma. Her 5 saniyede bir öksürmesi bir süre sonra gerçekten kafayı yedirtiyor.
-Oyun müzik ve ses konusunda bence türüne göre çok yetersiz kalmış
Sonuç; Steam'de indirimde 1,06 TL'ye alabileceğiniz bu masum gözüken ama bir o kadar sırlı oyunu almanızı kesinikle tavsiye ediyorum.
7/10
Punch Punk Games tarafından 28 şubat 2018'da Microsoft Windows, Linux, macOS, Klasik macOS için çıkarılmış macera Oyunu, bulmaca oyunu, bağımsız video oyunudur.
Hikayesi
Oynadığımız karakter olan Harry'nin, Zula adlı karaktere aşık olması dışında hakkında çok fazla bir bilgimiz yoktur.
Harry ve Zula bir akşam tepede dinleniyordu. Aniden bir yıldız parlak bir iz beraberinde gökten düştü. Zula, gördüğü şey karşısında hipnoz olmuş onu bulma arayışına girmiştir. Harry her ne kadar aşkı ile gitmek istesede Zula onu durdurmuştur. Ancak daha sonrasında gelişen olaylar beraberinde Zula cadı sanılmış, yargılanarak öldürülmüştür. Harry, bu durum karşısında aşkını geri kazanabilmek için yer altı dünyası olan Katabasis'e gitmeyi amaçlayıp bu yolda birçok engeli aşmaya çalışmaktadır.
İlk önce şunu söylemek isterim ki bu oyun bir aşk oyunu değildir, hatta daha fazlasıdır. Sadece anlatmak istediği şeyleri sadece görsel ile sunmayı bu kadar sade ve basit yapmak, Hem zor olmakla beraber oyuncununda anlamasını zorlaştırıyor aslında. Hikayeyi anlamak oldukça zor olsa da vermek istediği mesajı çözmekte bir o kadar zevkli. Toplam 23 bölüm ve bir ek bölüme sahip. Belirli aralıklarla bazı bölümlerin sonunda 4-5 cümle ile hikayeyi anlatıp tekrardan kontrolü bize veriyor. Bazı kaynaklarda hikaye için Orta Çağ ile din unsurlarıyla(örneğin incil, karakterler, çevre gibi) ile bağdaştırılmış. Orta Çağ havasını grafiklerden, bazı bölümlerden ve en önemlisi olan hikayeden anlayabilirsiniz. Ancak din açsından bu oyun uyuşuyor mu ondan emin değilim.
Oynanış
Çoğunuz tıkla ve geç mantığında olduğunu düşünebilir. Ama bence bu fazlasıyla yanlış. Oynanışın yarısını oluşturan şey gözlem ve keşfetmek diyebilirim. Tıklamak sadece bir aracı, etkileşime geçebildiğiniz maddeleri bulmak ve onları doğru yere yerleştirmek ise gözlemin bir parçasıdır.
Mekanikler basit olmasından ötürü oynanış açısından zorlanmanız imkansız. Ama konu bulmacalara geliyorsa iş orada değişmekte. Bana sorarsanız oyunun en güzel özelliği her bölümde farklı bir bulmaca türünün olması diyebilirim. Örneğin en sevdiğim bulmacayı anlatmak istiyorum. Bir bölümde gökyüzünde bulunan yıldızların şeklinden gemide bulunan bir bulmacayı çözmemiz gerek. Mantığı basit olarak gözüksede şekli bulmak için ilk önce zemine dökülmüş sıvıyı temizlemeniz gerek. Temizlemek için de kova ve ipi birleştirip su ile paspas yardımıyla sıvıyı temizleyerek, ardından yerdeki şekli gökyüzünde aynısından bulmamız gerek. Daha iyi anlamanız için bulmacanın görselini aşağıya koydum.
Anlayacağınız üzere oyun size ana bulmacayı hızlı ve basit bir şekilde vermeyip, sizin bulmanızı yani ona ulaşmanızı istiyor. Bu neredeyse oyunun kontrolü tamamen sizde, her şeyi kendiniz yapıp oynadığınız karakterin zorluklarını hissetmenizi istiyormuş gibi bir his oluşturuyor.
Peki oyunda savaşabilir miyiz?
Savaştan daha çok kaçabilirsiniz. Örneğin aşağıda bıraktım görselde ki dumanlar her 2-3 saniyede bir oluşmakta, duman dediğim aslında bunlar bir top. Her 2-3 saniyede geldiği için duvarlara siper alıp doğru zamanda durup doğru zamanda koşmamız gerek o kadar.
Bölümler
Oyunda bölümü özetlemek gerekirse tek kelime ile değişken diyebilirim. Yeri geliyor inanılmaz kısa, yeri geliyor kısa olmasına rağmen içerdiği içerikler yüzünden(bulmacalar) bir o kadar uzun, yeri geliyor tamamıyla uzun olması yüzünden aklınıza bazen 'acaba bu bölüm ne zaman bitecek veya bu bölüm kolay mıdır zor mudur?' gibi sorular gelebilir. Bana sorarsanız bu gayet iyi tasarlanmış. Oyuncunun temposu ile oynamak bu tarz için yerinde bir karar olması yanında sizi sıkılmaya sürüklemeyip aksine daha da meraklandırıyor.
Artılar
+Grafikler bir tarih sever olarak gerçekten akılda kalıcı.
+Ne yalan söyleyeyim yeri geldiğinde kafayı yedirtse de bu oyunun bulmacalar gerçekten çok ustaca ve zevkli.
+Oynanış çeşitliliği.
Eksiler
-Evet her ne kadar düşük sistem istede, sabit 60 FPS alsamda, neden ara sahnelerde veya bölüm aralarında bir anda 30 FPS veya 58 FPS'e kitlenip bir süre donuyor merak ediyorum.
-Karakterlerin arasında herhangi bir diyalog mevcut değil, ancak karakterimiz ortama bağlı bazen sesler çıkarabiliyor. Örneğin öksürme veya hapşırma. Her 5 saniyede bir öksürmesi bir süre sonra gerçekten kafayı yedirtiyor.
-Oyun müzik ve ses konusunda bence türüne göre çok yetersiz kalmış
Sonuç; Steam'de indirimde 1,06 TL'ye alabileceğiniz bu masum gözüken ama bir o kadar sırlı oyunu almanızı kesinikle tavsiye ediyorum.
7/10
