Cemal Süreyya - Keşke Yalnız bunun için sevseydim seni

Merhabalar, iyi sosyaller!

Cemal Süreyya'nın "Keşke yalnız bunun için sevseydim seni" isimli Şiir'i. Gerçekten çok hoş bir şiir okumanızı öneririm! <3

Mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir;
Banliyor treninde rastladığımız.
Sınav saatini kaçırmış liseli kız,
Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!

Ey otobüssever ey troya yolcusu!
Anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk.
O ib(ipekböceği) sesli kadını;
Birinin Grönland'ı olmaya hazırlanıyordu.

İki çay söylemiştik orada, biri açık,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

----------------------------------------------

Bir mineli altın saat,
Bir altın köstek ve madalyon.
Bir roza maşallah,
On iki miskal inci.

Madalyonunu ve boncuğunu.
İttim içeri,
Gözlerimizin dibi karıştı.
Dağyollarının uzak dumanı gibi.

Ve konsolun üstünde noksan bir gümüş kutu.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

------------------------------------------------

Bir kış göğü gibi o saat alçalır ölüm,
Yalnız işitme duyusu kalır ortada.
Asya kentleri yürür dururlar,
Höyükler burnumda hızma.

Uzakta dev bir damla: Pırıl pırıl pencap!
Tabanlarından kayıp duran sütunlar.
Yitmiş bir geleceğin işaret parmakları:
Horasan uykusuna havlayan köpekler, buhara.

Uzaklara bir bakışın vardı kafeteryada.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

---------------------------------------------
Daha ben ilk kazmayı vurmadan.
Elime gelen Karabitki'li testi,
Nefertiti'nin mutfağı sayılan yerde.
Koyu sır yeni hicret yollarını kesti.

Terimler eşekarıları sözcüklerin,
Acımasızdırlar, adsız ve sueldirler,
Önlerine katarak insan ve hayvan listelerini.
Sabah akşam kapınızın önünden geçirirler.

Fazıl hüsnü diyor ki, ne diyor fazıl hüsnü?
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-------------------------------------------------

Aralık 1985'te o salonda.
Kişi nasıl kestirebilirdi ileriyi?
Siz, kazıbilimler, alınyazısıbilimler,
Geçsin yıllar geçsin, seneler gibi.

Olur mu anımsamamak onaltıncı Louis'yi.
14 Temmuz 1789 akşamı, louis,
Şöyle yazmamış mıydı defterine:
"Bugün kayda değer bir şey yok."

"Kehanet" adlı kısacık bir şiir buldum.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-----------------------------------------------

Bilgisayar olarak kullanmış bir gölü.
Selçuklu'ya pragmalar taşıyan gazali.
Bir ilk aptallığı düğüm sayarak.
Yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış.

Bu yüzden önündeki ayna kırılır kırılmaz.
İntihar etti sayılmış tasavvuf ehli,
Yine bu yüzden doğduğu an.
Kaymaya başlamış osmanlı yıldızı,

Baktım yeri toparlıyor ayak izleri.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

--------------------------------------------
Gece bitkilerinden korkuyorum,
Hayır geceleri bitkilerden!
Gizlenirken vurulmuş ulaklara ağıttır.
Bana açtığın her telefon.

İki kalp arasındaki en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman.
Ancak parmak uçlarıyla değebilen.
İki kol.

An ki fiskiyesi sonsuzluğun.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-----------------------------------------

Helena kadar eski gidişin.
Atlas duvarına astığın zaten çarıklar.
Paris'te Matisse'i vurdular çıplak.
Aynı gözlerle baktığın mavi.

Karnını hatırlıyorum son sıcaklığın.
Soğuk bir aya bakıyorduk denizde yüzen.
Habersiz gülüyordun.
Annem de değildin üstelik.

Son çırpınışımdın sen insanlar arasında.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-----------------------------------------------

Varamayan bir otobüs bekliyorum.
İstiyorum elmayla devrilen bir muavin.
Tabutunda çıkartılırken kapıdan.
Unuttuğu gözlüğünden bir yabancı gülümsesin.

Bir kapı arkası sözü veriyorum.
Bahar yeşil güz sarı bir etek altı beyazlığı.
Kışa hüzün vadediyorum.
İlkini tutamadığım biraz geç.

Metinler yazdım toplasan hepsini hiç.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

--------------------------------------------------

Kuyruğu kendisinden uzun pencerende.
Bir sincap gördün de duymadın.
Yorgundun belki akşamı karşılıyordu kuşlar.
Belki söylemedi adını almayı düşündüğün ay.

Sana ilk kehanetim karanlığa benzerdi.
Çorakta bir nilüferdi ilk şarkım.
Belki biliyordum hiç unutmayacağımı.
Hoyrat bir baba gibi çekip gitmek istedim.

Seninle geçen her anı bir ömre değiştim.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-------------------------------------------------------
Binmeyi öğrendin mi huysuz bir ata.
Şehir değiştirmeyi öğrendin mi nedensiz.
Yıldızlar düşüyordu çoktan bir ölü.
Kefensiz pencerende hangisi bilmediğim.

Dolaşıyordum sokak sokak.
İzlerini aradığım bir mahallenin.
Çoktan gittiğin bir meriç akıyordu yanımdan.
Islak mimozalarında bahçelerinin.

Ben sana her şehirde biraz geç kaldım.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

--------------------------------------------------

Gölge ne severse kendini var edeni.
Kaçar ve korkarsa ışıktan.
Gene bir pus hatta belki gene sis.
Oysa düşünmez kimse siluetini.

Bir dere malikanesinde korkusuz.
Ellerini düşürdüğün pencereyi de buldum.
Siliyordun izlerini bütün kapılardan.
Kalıyordu bırakmayı önleyemediğin kokun.

Bana uzaktı her şey sana o kadar yakın.
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Yorumlar

Gösterilecek yorum bulunamadı.

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Yiğit KAMURAY
Okuma süresi
3 dakika okuma
Görüntüleme
1.607
Son güncelleme

Kişisel kategorisindeki diğer girdiler

  • Tedavi gören kedim hüsniye
    Yaklaşık 1 ay önce araba çarptı arkadaşlar bu kedi önceden de çok güzeldi aslında sokak...
  • Love, Victor Dizisine Bir Şans Ver
    Şu hayatta sınırlarımızın ve bizi biz yapan duygu ve düşüncelerimizi bastırmak için çağımızın...
  • Uykuya Dalmadan Önceki O Düşünce Seremonisi
    Uykuya dalmadan önceki o düşünce seremonisi, Etkiler fazlasıyla çok düşünen bir insanı. Bu...
  • Eko
    Hayatım bir kalp cihazında engebelerle boğuşuyor, Ritimler bir yukarı çıkıyor bir aşağı iniyor...
  • 0. Gün
    Tarih: 6.02.2024 23.58 Kalan Gün: 488 Hedef: En kötü ilk 10 bin Bölüm: Dil Mevcut...

Yiğit KAMURAY adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı