Ori And The Blind Forest İncelemesi

fefefe.jpg

İnceleme Nasıl?


  • Oy verenlerin toplamı
    41
fefefe.jpg


Merhaba, Ori And The Blind Forest incelememe hoş geldiniz.

Oyunu 5 başlık altında inceleyeceğim,


1- Hikaye, Hikaye Anlatımı ve Karakterler

2- Grafikler, Animasyonlar, Karakter Modellemeleri ve Optimizasyon

3- Oynanış ve Mekanikler

4- Seslendirme, Müzikler ve Ses Efektleri

5- Sonuç, Artı ve Eksiler

Önceki oyun incelemem'deki gibi yani. Fakat ilk önce oyundan biraz bahsedeceğim.


Steam'de 30 küsür TL, ayriyeten XBOX Gamepass ile de oynayabilirsiniz. Oyunumuz 8GB yer kaplıyor.

Bağımsız bir yapımcı olan Moon Studios tarafından geliştirilen bu oyun, indie bir oyun. Düşük bütçeli yani. Değerendirmede bunu da göz önünde bulunduracağız.

Oyunumuz Metroidvania dediğimiz türden bir oyun.
Parkurlar, bulmacalar ve platforming ögeleri olan devasa bir haritada oyuna başlayaıp yol katedertsiniz. Önünüze çıkan çoğu yere özelliklerinizin yeteriszliğinden dolayı giremezsiniz ve girebildiğiniz yerlerde yeni keşifler için özelliği sağlayacak ögeyi ararsınız. Böyle böyle, yeni yeni yerleri keşfederek gidersiniz. Geldiğiniz yola geri dönüp orada giremediğiniz bir çukura girip yeni yerler keşfedip gelişebilirsiniz mesela.
Ayriyeten bu oyunda düşmanlar da vardır ve kimi zaman onları kullanarak da yol katedersiniz. Kafanızı çok iyi çalıştırmanız gereken bir oyun.


1- Hikaye, Hikaye Anlatımı ve Karakterler

İlk önce söyleyeyim, bu oyun hikaye odaklı bir oyun değil. Baharat, çeşni gibi. Oyundan hikayeyi çıkarırsanız oyun kökten bir şekilde bozulmaz. Ama tatlışbir hikayesi var.

Oyunda Ori isimli tavşansı, ışık saçan bir karakteri yönetiyoruz.
Ormanın hayat ağacından parıldayan bir yaprak olarak düşen Ori, sonradan bu forma bürünüyor. Naru isimli karakter de bizi evlatlık alıyor.
Sonra büyütüyor ve bir olaydan sonra Ori evi terk etmek zorunda kalıyor ve maceramız başlıyor.

Amacımız ölmekte olan ormanı kurtarmak.
Ama oynarken "Ormanı kurtarmalıyım, ormanın kaderi benim elinde. Bu atlayış orman için, zıppp!" gibi bir şey yok.
"Acaba sonraki ağaç bana nasıl bir özellik verecek" merakıyla oynuyoruz. Böyle oynamak da oldukça zevkli olsa da hikaye bir tık daha ön planda tutulabilirmiş.
Mesela parkurları geçerken ormanın ölmekte olduğu daha iyi yansıtılabilirmiş. Bu Ori And The Will Of The Wisps'de çok iyi sağlanmış meslea.
Gerçi o oyunun tepeden tırnağı her şeyi bundan daha iyi ama ikisinin karşılaştırmasını o oyunu incelerken yapacağım.

Ayrıca size tavsiyem "2. daha iyi diyorlar" diye 2.'den başlamayın, senaryolar bağlantılı. Anlamanızı engellemez ama oyunu sığlaştıracaktır.

Şimdiki oyunumuza dönersek hikaye anlatımı oldukça masalsı. Genelde ekranda beliren yazılarla, ara sahnelerle ve yanımızda parıldayan top ile hikayeyi anlıyoruz. İkili diyalog yok.
Seslendirmeler de normal değil, yazıların arkasından "Uğğğğ OOhuuua buuuuu kkoooğğğ" gibi mistik sesler veriliyor. Atmosfer ile uyumlu.

Oyunda düşmanlar dışında doğru düzgün canlı olmadığından yanlız hissetiriyor sizi.
2. Oyundaki gibi yan karakterler veya daha "Özel hissettiren, tipi huyu olan" birkaç düşman serpiştirilebilirmiş.

Oyun 11 saat civarı sürüyor ama oyunun yönlendirmesi kötü olduğundan (Hatta genelde olmadığından) haritada sıkışıp saatler boyunca bir yol arayabiliyorsunuz.

Gameplay'lere başvurmaktan çekinmeyin arkadaşlar, aklınıza hiç gelmeyecek veya kıyıda köşede kalmış şeyler olabiliyor.
Bu tarz bir oyunda ucuz bir zorluk hissi vermiyor değil.
Oynanış kısmında daha ayrıntılı değinirim.

Karakterler de (Ori ve Naru) oldukça masum, tatlı şeyler.

Düşman karakter diyebileceğimiz BAYKUŞ Kuro da bir kuş.
Bizi öldürmeye falan çalışıyor. Oyunun sonunda "kral hareket" yapıyor, güzel bir plot twist idi.



2- Grafikler, Animasyonlar, Karakter Modellemeleri ve Optimizasyon



Karakter modellemeleri hakkında konuşacak pek bir şey yok, ama az da olsa olanlar oldukça karizmatik ve güzel duruyor.

KURO

ertte.jpg


İnsan görünce ürperiyor, harika duruyor.

NARU

r4r4r4.png


Çok tatlı ve şirin, pofuduk. İnsan görünce içi ısınıyor.

ORİ

2020.09.05-18.40.png


Yine oldukça şirin ve güzel.

Oyunda parkur mekaniklerinde oradan oraya atlayıp zıplarken o akıcılığı hissettirecek animasyonlar var.

Animasyonar da oldukça iyi ve akıcı. Oldukça tatmin edici ve zevk veren animasyonlar var, Ori ile "akıyorsunuz" resmen.

Ori'nin ve cevrenin animasyonları zaten oyundaku en önemli şeylerden. Ori'nin hızlı ve gecikmesi düşük olması (Aninda tepki vermesi. Mesela zıplama tuşuna basınca kimisi atıyorum 30 saliselik bir yaylanma animasyonu koyar, hantal hissettirir. Bunda o yok.
Ama akıcılığı bozacak keskin geçişler de yok, tam ayarında.)


Grafikleri ve görsel dizaynı ise gerçekten çok güzel. Belirli bölgelerde belirli renklere ağırlık verilmiş. Tasarımlar hoş. Görsel olarak kesinlikle kolay eskiyecek bir oyun değil. Mesela 5 yıllık bir oyun, bu sene çıksa bile gayet de övülür. Ama RDR 2, Metro Exodus, Crysis gibi oyunlar ile çok farklı bir durum bu.

2D bir oyun olduğundan zaten ilerlenebilecek mesafe kısıtlı ve kötü tasarımlar olsa bile sırıtmaz. İşte burada aradaki farkı oluşturacak şey olan görsel dizayn giriyor. Renklerin seçimi, animasyonlar, cisimler, atmosfer vs. Ve oyun bunu çok iyi yapıyor.

Oyundan kareler paylaşayım;
tutuut.jpg


etrter.jpg


tyuuyt.png


2020.09.09-18.47.png




Optimizasyon hakkında konuşalım. Oyun gayet hafif bir oyun. Sistem gereksinimleri:
etrterterert.PNG


Fakat size çok kötü bir haberim var.

Bu oyun GTX 550Ti önerirken 2. oyun GTX 970 öneriyor! Bu oyun için eksi olmasa da bu oyunu oynayan büyük bir kitle 2. oyunu oynayamayacak. Bunu da göz önünde bulundurun.


3- Oynanış ve Mekanikler


Geldik en önemli bölüme.

Bu oyun yukarıda "Metroidvania'nın açıklamasında"ki gibi mekanikler üzerine kurulu. İlerledikçe mekanikler açarsınız. O mekanikler ile daha da ilerlersiniz. Böyle böyle oyun biter.

Bu oyunda açılan mekanikler nasıl peki?

Gayet güzeller.Oldukça havalı, efektif ve tatmin edici özellikler veriliyor. Eskisinden çok daha iyi ve gelişmiş olduğunuzu hissetmek o kadar tatmin edici ki oyunun kesinlikle en zevkli kısmı özellik açmak diyebilirim.

Her mekanikte Ori level atlıyor sanki. Şöyle örnekler verebilirim:

"Araba modifiye etmek"
"Sadece Sabri'lerden oluşan bir takıma transfer almak"
"Bilgisayar yükseltmek"

Yani burada anlatmak istediğim şey gelişimlerin ne kadar fazla fark oluşturduğu.
Oyuna ilk başladığınızda sadece zıplayabilen ve koşabilen Ori, oyunun sonlarında canavarların içinden geçerek fırlayan, çift zıplayp havada dash atan ve hem can hem de enerji olarak çok daha iyi bir şeye dönüşüyor. Pekii, can ve enerjii nedir?

OYUNUN TERİMLERİ

Can ve Enerji

dsdssdsd.PNG


Canlar isminden de belli olduğu gibi dikenlere değince, düşmanlar bize vurunca hasar alırız ve canlar eksilir, bitince de ölürüz. Ölünce de en son kayıt noktasından ve kaydettiğimiz zamanki canımız ile başlarız.

Mavi şeyler enerji oluyor. Uygun yerlerde (Düşmanın yakın olduğu ve kırılacak bir zemin dışında her yer) checkpoint almamızı sağlıyor. "E"ye basılı tutuyoruz ve orada kayıt alınıyor. Mavi toplardan da 1 adet eksiliyor.

Aynı zamanda "R" ile attığımız ,bana göre işlevsiz, meşale yakmaya yarayan toplar ve güç topu ile vuruş yapınca da onlardan eksiliyor. Yani daha işlevli olabilirmiş, 2. oyundaki gibi :)

2. Oyun çok güzel ya, her ama her şeyi daha iyi yapıyor😍

Bazı yerlere gizlenmiş can küreleri-enerji kürelerini toplayarak bu barları arttırabiliyoruz. Tabii bunları alacağımız yerlerde de genelde daha iyi özellikler gerekiyor. Yeni özellikler bunun için de çok önemli.

Enerjileri mavi elmaslardan, canları da can bitkilerinden, her ikisini de aşağıdaki şeyden kazanabiliyoruz.
Spirit Well

tertretre.jpg


Burada hem canımızı-enerjimizi fulleyebiliyor, hem kayıt edebiliyor, hem de bunlardan daha fazla bulduysak onlara ışınlanabiliyoruz.

Sonuçta oyunlarda yeni özellikler kazanınca yeni yerlere girebildiğimizden haritanın bir ucundan özellik kazanıp diğer ucuna sırf bir tane can küresi veya ufak bir bölge için yürümek felaket gıcık edici olurdu.
Bunlardan yeni bir tanesini ölmek üzere-enerjisi tükenmiş vaziyette iken keşfedince muazzam bir rahatlama hissi geliyor.


Yetenek Ağacı

ertertetytertrdstreertet.jpg


Bir yerleri keşfetmemizi sağlayan yeni özellikler dışında canavar öldürerek ve keşiflerde sarı toplardan bularak kazandığımız şey ile alınan extra bir yeri keşfetmemizi sağlamasa da oldukça işimizi kolaylaştıran özellikler var.
Daha çok hasar verme, haritada can toplarını görebilme, daha az hasar alma gibi.

Bunları hiç ellemezseniz oyun hardcore mod giib oluyor. Düşmanlara doğru düzgün vuramıyorsunuz.



Oyunun mekan tasarımlarına geldik.

Mekan tasarımları özelliklerimizi en iyi ve akkılıca kullanmak için güzel dizayn edilmiş ve buralarda bir yerleri geçmek için düşmanları kullanabiliyoruz bile.
Ayrıca ufak bulmacalar da var ve çok hoş, platforming'e çeşitlililk getiriyor.

Ama bu bölümlerin bizi yönlendirmesi o kadar kötü ki bazen geçmek için yeni bir özelliğe sahip olamnız gerekiyor gibi düşünüp bütün haritayı turlatıyor.
Eğer gameplay'lerden yararlanmasaydım 1 ayda falan biterdi 10 saatlik oyun. İlk istemedim, ama baktım olmuyor bakmak zorunda kaldım. Ve izlerken "Heee, ualn nasıl aklıma gelmedi yaa" yerine "Yok deve, ben bunu nasıl görecektim" diyebiliyorum.

Tamam, oyunun her yeri böyle değil ama böyle olan kısımlar da var ve çok can sıkıcı. Oyun bizi daha iyi yönlendirmeliydi.
Mesela 24 inch ekranda yukarıdaki bir çıkıntıda 2-3 inch yer kaplayan şalteri görmedim diye temiz 45 dakikam gitmiştir.


Ve aynı şekilde oyunun çok zor kısımları da var. Oyunu zor'da oynadım, yarıdan sonra normale aldım ve en sonlarda bazen normal bazen kolayda bitirdim.

Çünkü öyle yerler var ki üst üste 20 defa mükemmel hassasiyette geçmeniz gereken kısımlar var ve dikenlere değerseniz GG. 1-2-3 defa şansa geçebilseniz de 10 kere falan çok zor.
Yorumlarda buralarda hile açan ve oyunu bırakan o kadar çok insan var ki...


Oyunun bana göre diğer eksiği ise boss savaşları. Kaçış kısımları var ama kesinlikle boss savaşı gibi değiller.
Gerçi oyunun savaş mekanikleri bu tarz bir şey için çok zayıf.

Oyunda savaşmamızı sağlayan şey yanımızdaki top, düşmanlara vuruyor. Ekstradan bize bir şey fırlatırlarsa bir özellik ile onlara geri sektirebiliyoruz. Yeterli ama iyi değil.
Zaten asıl odak platformaing.

Ve en çok gıcık olduğum şeylerden birine geldik.

Bu oyunda kontrolleri değiştiremezsiniz.

O kadar gıcık, o kadar saçma bir şey ki anlatamam. TAB'a ayrı, Shift'e ayrı, Ctrl'ye ayrı şeyler atıyor ve bunlardan yanlışına basarsanız (Basmak gayet kolay) ölebilirsiniz veya birkaç dakikalık yoldan aşağıya düşebilirsiniz.
Ve bazı kısımlarda bu tuşlara ard arda hızlıca, sırayla ve bir örüntü ile basmamız gerekiyor. 1 hatada direkt pıt. Haliyle böyle yerlerde de çok zorlanıyorsunuz. Parmaklarınızı acayip yoruyor. Eliniz şu şekle bürünebiliyor:
sfdfsdfsd.jpg

:) (Gülücüğe bakmayın, cidden böyle olabiliyor :D)

4- Müzikler, Seslendirmeler ve Ses Efektleri

Evet, bu oyunun müziklerinin çok övüldüğünü duymuşsunuzdur. Gerçekten de muhteşemler. Görsel dizayn ile birlikte o kadar güzel bir atmosfer oluşuyor ki tadımlığın da tadımlığı hikayeye sahip olmasına rağmen oyunun içine, dünyasını kendinizi kaptırabiliyorsunuz.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Ses efektleri de gayet iyi.

Seslendirmeler ise yukarıda dediğim gibi;

Seslendirmeler de normal değil, yazıların arkasından "Uğğğğ OOhuuua buuuuu kkoooğğğ" gibi mistik sesler veriliyor. Atmosfer ile uyumlu.

Ama sanki ormanların dilini, başka bir dil konuşuyormuş havası verilebilirmiş. Sesli harfleri uzatarak oluşan ses dosyaları hem bir süre sonra bayıyor hem de garip hissettiriyor.
"Hem garip sesler çıkacak, hem de konuşuyormuş gibi olacak öyle mi? Öyle şey olmaz, çok şey istiyorsun." diyebilirsiniz ama bu 2. oyunda gayet iyi sağlanmış.
Yine de eksi mi, hayır. Sadece artı değil.


Ayrıca bahsetmem gereken şeylerden biri ise oyunun acayip bug'lu olması.
Hayır, haritada ve mekaniklerde problem yok, onlar gayet iyi cilalanmış.

Problem oyunun tam ekrandayken mouse'u aşağıya veya yukarıya yaklaşınca imleçin kaybolması. Alt+Tab'da da bu oluyor ve direkt ölmenize sebep olabiliyor. Hatta düzeltemezseniz oyuna devam bile edemiyorsunuz. Kapatacaksınız.
Ben savaşı da, bir yerlere tutunmayı da imleçle yapıyorum ve biraz aşağı kaydı mı hoop araç çubuğu açılıyor, mouse yok oluyor.
Alt+Tab'da da aynısı oluyor.

Biraz da XBOX ile ilgili olabilir.

İkincisi ise bizim ağaçlardan kazandığımız temel mekaniklerin göründüğü kısmın menüde olması. Esc'e basıyoruz. Estetik olarak iyi değil.

SONUÇ


Oyunun sonucuna geldik.

ARTILARI
+ Platform ögeleri gayet iyi
+ Yeni mekaniklerin doluluğunun bizi sürüklemesi
+Tatlı bir senaryo
+Harika müzikler
+Etkileyici görsel dizayn


EKSİLERİ
- Oyunun kötü yönlendirmesi
- Mouse imleci bugu (O kadar kötü, öfkelendirici ve oynanışı zedeleyen bir şey ki sadece bir bug'u eksiler kısmına yazmak zorunda kaldım)
- Bazı yerlerin çok fazla zor olması
- Kontrollerin değişmemesi



Geldik sonuca. Oyun ortalamanın üstünde, gayet iyi bir platforming oyunu. Sığ olduğu taraflar var, kötü tarafları da var ama bu oyunu "kötü" yapmaya asla yetmez.

Bu oyun çok dar bir kısma hitap ediyor. Aksiyon oyunları sevenler, rekabetçi sevenler, AAA sevenler bunu beğenmeyebilir.
Ama bir Esporcu bile bayılabilir. Tamamen size bağlı, yine de herkese hitap etmiyor.

İncelememi siz de incelerseniz sevinirim, hatalarımı görmek isterim. Okuduğunuz için teşekkür ederim :)

Yorumlar

Oyunun insanı hüzünlendiren bir ana menü müziği var. Oynamak için girip de dakikalarca ana menüde kaldığımı bilirim.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Oynanış ne kadar basit gibi görünse de bazı bölümler insanı geriyor. Öyle bir geriyor ki kriz geçirip Alt+F4 çekebiliyorsunuz. Bakın geriyor diyorum. Zorluğu bir şekilde çözülüyor ama çözene kadar yaşadığınız o süreç sizi boncuk boncuk terletiyor.

Ek olarak; klavye ile oynanış başlarda kolay gibi gözükse de ilerleyen bölümlerde zorlaşıyor. Gamepad bu noktada daha rahat oluyor.

13 saatin sonunda henüz oyunu bitiremedim. Daha %65 civarındayım. Dediğim bölümler çok fazla süremi aldı.

2. oyunu da bu oyun bittikten sonra alacağım. Oynaması zevkli bir oyun. Ben de öneririm.
 
@SkyRose rahatsız ediyorum (yine) ama oyunda Tükçe dil desteği göremedim ben sıkıntı yaşayacağımı sanmıyorum ama 1-2 arkadaşıma da önereceğim bu oyunu ingilizcesiz oynanabilecek bir oyun mu?
 
@SkyRose rahatsız ediyorum (yine) ama oyunda Tükçe dil desteği göremedim ben sıkıntı yaşayacağımı sanmıyorum ama 1-2 arkadaşıma da önereceğim bu oyunu ingilizcesiz oynanabilecek bir oyun mu?
Evet. Doğru düzgün diyalog bile yok, çat pat 2-3 kelime ezbere bilmekle bile oynanır.

Çok ağır bir ingilizcesi yok.

Yes/no'yu bile bilmiyorlar derseniz de oynanır. Hikaye genel olarak görsel sunuluyor zaten.
Bazı ayrıntılar kaçar o kadar.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
SkyRose
Okuma süresi
7 dakika okuma
Görüntüleme
5.541
Yorumlar
13
Son güncelleme

Oyun kategorisindeki diğer girdiler

SkyRose adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı