Ülkemizde Bu Kadar Problem Varken Neden Uzaya Gitmeliyiz?

Sizce Türkiye Uzaya Gitmeli mi?


  • Oy verenlerin toplamı
    103
Okuma Süresi : 2 dakika
İyi Sosyaller!

Geçtiğimiz 9 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından duyurulan Milli Uzay Programı kapsamında, Türkiye’nin önümüzdeki 10 yıl içerisinde gerçekleştirmesi planlanan hedefler duyurulmuştu. Bu hedefler arasında bir Türk vatandaşını uzaya göndermek ve kendi “uzay limanımızı” kurmak gibi hedefler yer alıyor.

milli-uzay-programı3-1536x864.jpeg

Açıklamanın ardından Türkiye ikiye bölündü. Bu kararı geç verilmiş fakat doğru bulan insanlar ile gereksiz bulan insanlar tartışmaya girdiler. Neden uzaya gitmeliyiz? Ülkemiz problemler ile doluyken neden hala uzayı bir hedef olarak belirliyoruz? Oy toplamak veya siyasi bir nüfuz kazanmak için yapılmış bir reklam kampanyası mı? Uzaya gitmenin temel sebepleri nelerdir?

Uzay, teknoloji demektir!​

1957 yılında Rusların gönderdiği Sputnik 1 uydusu ile başlayan uzay çağında insanlar zincirlerinden kurtuldu. Artık haberleşmek için kilometreler boyunca uzanan telefon hatlarıyla değil, uyduları kullanarak iletişimi sağlayan telefonlarımızı kullanıyoruz.

Günlük hayatımızda kullandığımız bir çok araç ve gereç uzay görevleri için özel olarak üretildikten sonra insanların kullanımına sunulmuştur. Bunların arasında taşınabilir bilgisayarlar, çizilmeye dayanıklı camlar ve mercekler, insülin pompası gibi şu anda kolaylıkla ulaşabildiğimiz ürünler vardır.

b-profitness-8350r-yatay-kondisyon-bisikleti-profesyonel-bisiklet-grubu-copy.jpg
cizilmez-lensler.jpg
wikipedia-insulin-pump-and-infusion-set-1280.jpg

Uzay araştırmaları için geliştirilen ve daha sonra özel şirketler tarafından patentleri alınan bazı ürünler.

Uzayda başı çeken ülkeler bu ürünlerde de dünyaya ihracatta başı çekmekteler. Başka bir deyişle 1 harcayıp 10 kazandılar. Uzaya gitmek kısa vadede pahalı gibi görünse de NASA, uzay çalışmaları için icat ettiği bazı ürünlerin patentlerini özel firmalara kiralayarak bazı devletlerin ihracatlarından bile daha fazla gelir elde etmiştir.

Uzay rekabet demektir!​

Özel şirketlerin de dahil olduğu uzay yarışında artık sıradan insanlar dahi kendi uydularını uzaya gönderme imkanına erişebiliyor. Hatta Yeni Zelanda merkezli RocketLab firması 80 bin dolar gibi bir ücret ile 100 kilograma kadar yüklerinizi yörüngeye taşıyabiliyor.

D8VC6LAV4AIOCo2.jpg


Geçtiğimiz yıllarda Çin, yaptığı açıklamada 2028 yılına kadar Ay’da bir üs kurulması ve madenciliğe başlanmasının amaçlandığını açıklamıştı. Bu açıklamanın ardından ABD’de aynı politikayı izleyeceğini duyurdu ve tüm dünyada ihracatı yapılan madenlerin değeri düştü. Bu ve bunun gibi örnekler teknolojik bir savaşı göstermekle beraber bir ekonomik savaş da olduğunu belirtiyor. Böyle bir ortamda yarışta öne geçen kişi gidilecek yolun rotasını belirliyor.

Uzay gelecektir!​

Dünyamıza geri dönülemeyecek hasarlar vermeye devam ettiğimiz sürece uzay, bizim ilk seçeneklerimizden birisi olmaya devam edecek. Şu anda dahi dünyadaki tüm emisyonu durdurursak, dünyanın kendini yenilemesinin en az 100 yıl süreceği tahmin ediliyor. Emisyonu durdurmanın imkansız olduğu bir ortamda en iyi seçeneğimiz de yaşayabileceğimiz başka bir gök cismi bulmak. Bu konuda en kuvvetli adayımız da Mars!

Son olarak bunun bir siyasi propaganda olduğunu düşünmek gayet normaldir. "10 yıl içerisinde Ay’a insan göndereceğiz" diyen John F. Kennedy de bir siyasetçiydi ve bir sonraki seçimleri kazanmıştı. Kişisel görüşümü soracak olursanız, burada önemli olan ülkenin kalkınmasıdır ve siyasetçilerin gelip geçici olduğunun anlaşılmasıdır.

Kaynaklar:

Mars Direct: Space Exploration, the Red Planet, and the Human Future, Dr. Robert Zubrin

Why Humans Go to Space? Amelie Saintonge, Cornell University

Benefits Stemming from Space Exploration, NASA 2013

Kişisel bloğumda yayınlamıştım fakat reklam yapmanın yasak olması hasebi ile yazımı burada da paylaşmak istedim.

Yorumlar

Ülkenin 4 tarafı teröristlerle çevrili, %70'den fazla beyin göçü var, paranın değeri yok, asgari ücret 2800 lira iken yoksulluk sınırı 8000 lira, ülke diplomalı işsizlerle dolu, bir çok işyeri asgari ücretin altında maaş veriyor, suç oranları her geçen gün artıyor, adalet sadece sarayların ismi, düşünce özgürlüğü yok (Silivri korkusundan insanlar düşüncelerini söyleyemiyor). Bu kadar problem varken cidden tek derdimiz uzaya çıkmak mıydı? Diğer ülkeler uzay için milyarlarca dolar para harcarken, Türkiye uzay için sadece 38 milyon lira ayırıyor. Meclisteki arabaları satsan eline daha fazla para geçer.
 
Ülkenin 4 tarafı teröristlerle çevrili, %70'den fazla beyin göçü var, paranın değeri yok, asgari ücret 2800 lira iken yoksulluk sınırı 8000 lira, ülke diplomalı işsizlerle dolu, bir çok işyeri asgari ücretin altında maaş veriyor, suç oranları her geçen gün artıyor, adalet sadece sarayların ismi, düşünce özgürlüğü yok (Silivri korkusundan insanlar düşüncelerini söyleyemiyor). Bu kadar problem varken cidden tek derdimiz uzaya çıkmak mıydı? Diğer ülkeler uzay için milyarlarca dolar para harcarken, Türkiye uzay için sadece 38 milyon lira ayırıyor. Meclisteki arabaları satsan eline daha fazla para geçer.
Bütün yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız. Ülkenin durumu gerçekten içler acısı fakat şöyle bir bilgiyi de vermeden geçemeyeceğim. Yukarıdaki yazıda bahsettiğim ve yüzlerce olan günlük hayatta kullandığımız o ürünlerden edilen tahmini karın 1 kentilyon dolar(98 yıllık Türkiye'den 1 milyon kere kurarsınız o kadar para ve sadece 40 yıllık bir dönemde yapılmışlar) olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca ülkemizden beyin göçü olmaması için böyle atılımlar yapılması gerekiyor. 1969 yılında Amerikalılar Ay'a gittiklerinde yıllık cinayet oranı 100 bin kişide 126 kişiydi(şu anda 5 kişi). Nüfusunun %14'ü işsizdi ve 5 bakanı yolsuzluktan içeri atılmıştı. Martin Luther gibi insanlar hapislere atılıyordu. Siyahiler insan yerine konmuyordu. Onlar yaptı biz neden yapmayalım? Ben bir kusur göremiyorum. Ayrıca düşünce özgürlüğü yok demişsiniz. Çin'de de yok. BAE'de de yok. Bu insanlar neden uzaya gidiyor? Hiç alakası olmaz dediğimiz BAE Mars'a yörünge aracı gönderiyor 100 milyon dolara. Siz 100 milyon dolar(3 tane Atak helikopteri yapılabiliyor ancak) ile terörü bitirebilir misiniz? Bitiremezsiniz ama insanları terörden kurtarmak için gerekli ilhamı ve düşünceyi insanlara gösterebileceğiniz bir adım atabilirsiniz. Ülkemizde her şeyi yapabiliriz. Öncelikle bu siyasi düşünce yapısından arınmamız gereklidir. Bir İngilizi veya bir Çinliyi,iç siyaset konuşurken kafede yakalayamazsınız. Ama 2 Türk bir araya gelirse kesinlikle iç siyaset konuşur. Biz bu kafa yapısından dolayı halledemiyoruz. Sürekli ayakkabımıza bakıyoruz ve yırtık diye yakınıyoruz. Oysaki kafamızı kaldırıp dolabımıza baksak yeni bir çift ayakkabımız olduğunu veya alabilecek paramız olduğunu görebiliriz. O yüzden artık bu düşünce özgürlüğüne inanmayın. Düşünce özgürlüğü diyerek gözlerimizi kapatanlara da artık inanmak istemiyorum.
 
Bütün yazdıklarınızda sonuna kadar haklısınız. Ülkenin durumu gerçekten içler acısı fakat şöyle bir bilgiyi de vermeden geçemeyeceğim. Yukarıdaki yazıda bahsettiğim ve yüzlerce olan günlük hayatta kullandığımız o ürünlerden edilen tahmini karın 1 kentilyon dolar(98 yıllık Türkiye'den 1 milyon kere kurarsınız o kadar para ve sadece 40 yıllık bir dönemde yapılmışlar) olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca ülkemizden beyin göçü olmaması için böyle atılımlar yapılması gerekiyor. 1969 yılında Amerikalılar Ay'a gittiklerinde yıllık cinayet oranı 100 bin kişide 126 kişiydi(şu anda 5 kişi). Nüfusunun %14'ü işsizdi ve 5 bakanı yolsuzluktan içeri atılmıştı. Martin Luther gibi insanlar hapislere atılıyordu. Siyahiler insan yerine konmuyordu. Onlar yaptı biz neden yapmayalım? Ben bir kusur göremiyorum. Ayrıca düşünce özgürlüğü yok demişsiniz. Çin'de de yok. BAE'de de yok. Bu insanlar neden uzaya gidiyor? Hiç alakası olmaz dediğimiz BAE Mars'a yörünge aracı gönderiyor 100 milyon dolara. Siz 100 milyon dolar(3 tane Atak helikopteri yapılabiliyor ancak) ile terörü bitirebilir misiniz? Bitiremezsiniz ama insanları terörden kurtarmak için gerekli ilhamı ve düşünceyi insanlara gösterebileceğiniz bir adım atabilirsiniz. Ülkemizde her şeyi yapabiliriz. Öncelikle bu siyasi düşünce yapısından arınmamız gereklidir. Bir İngilizi veya bir Çinliyi,iç siyaset konuşurken kafede yakalayamazsınız. Ama 2 Türk bir araya gelirse kesinlikle iç siyaset konuşur. Biz bu kafa yapısından dolayı halledemiyoruz. Sürekli ayakkabımıza bakıyoruz ve yırtık diye yakınıyoruz. Oysaki kafamızı kaldırıp dolabımıza baksak yeni bir çift ayakkabımız olduğunu veya alabilecek paramız olduğunu görebiliriz. O yüzden artık bu düşünce özgürlüğüne inanmayın. Düşünce özgürlüğü diyerek gözlerimizi kapatanlara da artık inanmak istemiyorum.
Güzel anlatmışsın da düşünce özgürlüğü Çin ve BAE'de yok diye Türkiye'de de mi olmasın? O kadar Avrupa ülkesiyle her konuda yarışa girmeye çalışıp bu konuda geride kalmak olmaz. Hem bir iş yapılıyorsa doğru düzgün yapılmalı 38 milyon lira ne dalga geçer gibi. En kötü 200 milyon doların gözden çıkarılması gerekiyordu. Siyaset'e gelince de fikirlerimi açık bir şekilde belirteyim. Hiçbir siyasi partiyi desteklemiyorum, siyaset'i de sevmem. Ben sadece kendimi kurtarma derdindeyim, siyasetle alakam yok.
 
Güzel anlatmışsın da düşünce özgürlüğü Çin ve BAE'de yok diye Türkiye'de de mi olmasın? O kadar Avrupa ülkesiyle her konuda yarışa girmeye çalışıp bu konuda geride kalmak olmaz. Hem bir iş yapılıyorsa doğru düzgün yapılmalı 38 milyon lira ne dalga geçer gibi. En kötü 200 milyon doların gözden çıkarılması gerekiyordu. Siyaset'e gelince de fikirlerimi açık bir şekilde belirteyim. Hiçbir siyasi partiyi desteklemiyorum, siyaset'i de sevmem. Ben sadece kendimi kurtarma derdindeyim, siyasetle alakam yok.
Bütün saygımla söylüyorum, eğer kendinizi kurtarma derdinde iseniz 38 milyon liranın (Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı projelerin bütçeden bağımsız olarak fonlanacağını, açıkladığı rehberler ile duyurmuştu.) değeri veya ne yapılacağı sizi ilgilendirmez. Kendinizi düşünüyorsanız bizleri kurtaracak işleri siz yapamazsınız veya katkıda bulunamazsınız. Ben tüm dünyada üstü kapalı olarak, bazı ülkelerde ise açık açık ifade özgürlüğünün olmadığına inanıyorum. Çünkü insanlar her ne derse desin bir avuç insanın istediği veya söylediği şekilde politika yönleniyor.
 
Bütün saygımla söylüyorum, eğer kendinizi kurtarma derdinde iseniz 38 milyon liranın (Sanayii ve Teknoloji Bakanlığı projelerin bütçeden bağımsız olarak fonlanacağını, açıkladığı rehberler ile duyurmuştu.) değeri veya ne yapılacağı sizi ilgilendirmez.
Giderken Türkiye'yi iyi hatırlamayı çok isterim. Bu ülkede adam gibi bir hayat yaşayamadığım için gidiyorum demek yerine güzel günler yaşadık demeyi isterdim ama gerçekleşmeyecek muhtemelen. Onun haricinde zaten umrumda olmaz.
Kendinizi düşünüyorsanız bizleri kurtaracak işleri siz yapamazsınız veya katkıda bulunamazsınız. Ben tüm dünyada üstü kapalı olarak, bazı ülkelerde ise açık açık ifade özgürlüğünün olmadığına inanıyorum. Çünkü insanlar her ne derse desin bir avuç insanın istediği veya söylediği şekilde politika yönleniyor.
Ağzı olan konuşuyor. Kimin adamı fazlaysa, kim suçlarını daha iyi ört bas ediyorsa o haklı çıkar.
 
Giderken Türkiye'yi iyi hatırlamayı çok isterim. Bu ülkede adam gibi bir hayat yaşayamadığım için gidiyorum demek yerine güzel günler yaşadık demeyi isterdim ama gerçekleşmeyecek muhtemelen. Onun haricinde zaten umrumda olmaz.

Ağzı olan konuşuyor. Kimin adamı fazlaysa, kim suçlarını daha iyi ört bas ediyorsa o haklı çıkar.
Size yeni gideceğiniz ülkede iyi bir hayat dilerim. Gitmek için çabaladığınız(tahminimce) çoğu ülkeyi gezmişimdir ve bilgi sahibi olmuşumdur. Belki Avrupa'ya gideceksiniz orada da work and travel ve erasmus yaptım fakat ülkemdeki kadar rahat hissetmedim. Tabii ki bu kişiden kişiye değişir. İyi sosyaller.
 
Size yeni gideceğiniz ülkede iyi bir hayat dilerim. Gitmek için çabaladığınız(tahminimce) çoğu ülkeyi gezmişimdir ve bilgi sahibi olmuşumdur. Belki Avrupa'ya gideceksiniz orada da work and travel ve erasmus yaptım fakat ülkemdeki kadar rahat hissetmedim. Tabii ki bu kişiden kişiye değişir. İyi sosyaller.
Teşekkürler. Almanya'ya gideceğim belki orası hakkında bilgin vardır.
 
Teşekkürler. Almanya'ya gideceğim belki orası hakkında bilgin vardır.
Köln'de Almanya Uzay Ajansı'nın merkezini gezmiştim. Çok fazla böyle enstitüleri var. Mühendislik alanında güzel bir tercih olur. Eğer eğitim almaya gidecekseniz Türkiye'ye dönmenizi tavsiye ederim. Çok fazla talibiniz olacaktır. Almanya'dan daha rahat yaşayabilirsiniz.
 
Köln'de Almanya Uzay Ajansı'nın merkezini gezmiştim. Çok fazla böyle enstitüleri var. Mühendislik alanında güzel bir tercih olur. Eğer eğitim almaya gidecekseniz Türkiye'ye dönmenizi tavsiye ederim. Çok fazla talibiniz olacaktır. Almanya'dan daha rahat yaşayabilirsiniz.
Ben Almanya'yı eğitim için değil yaşamak için istiyorum. Üniversite sınavıma 4 aydan daha kısa bir süre kaldı o sürede Almanya'ya gidip eğitim alacak maddiyata erişemem ve dil şu an benim için büyük bir sorun. A2 seviyesinde İngilizce bilgim var, Almanca'yı hiç bilmiyorum. 5 yıl sonra gidebilirim ancak.
 
Ben Almanya'yı eğitim için değil yaşamak için istiyorum. Üniversite sınavıma 4 aydan daha kısa bir süre kaldı o sürede Almanya'ya gidip eğitim alacak maddiyata erişemem ve dil şu an benim için büyük bir sorun. A2 seviyesinde İngilizce bilgim var, Almanca'yı hiç bilmiyorum. 5 yıl sonra gidebilirim ancak.
Bunun hakkında da blog yazısı yayınlayacağım. Yayınladığım zaman okuyabilirsin. Aslında teknik olarak üniversite çağına geldiğin zaman B2 seviyesine erişmiş olman gerekiyor fakat sistemimiz işe yaramadığı için pek ilerleyemiyoruz. Almanlar biraz anadil faşistidir. İngilizce bilen insanlar bile Almanca konuşmayı tercih edeceklerdir. O yüzden Almancanızı geliştirmenizi tavsiye ederim.
 
Bunun hakkında da blog yazısı yayınlayacağım. Yayınladığım zaman okuyabilirsin. Aslında teknik olarak üniversite çağına geldiğin zaman B2 seviyesine erişmiş olman gerekiyor fakat sistemimiz işe yaramadığı için pek ilerleyemiyoruz. Almanlar biraz anadil faşistidir. İngilizce bilen insanlar bile Almanca konuşmayı tercih edeceklerdir. O yüzden Almancanızı geliştirmenizi tavsiye ederim.
Kendimi dil konusunda geliştirebildiğim kadar geliştireceğim. İlk önce İngilizceyi ana dilim gibi konuşmaya başlayım ardından hemen Almanca'ya geçeceğim. Dil probleminden herkes bahsediyor.
 
Ülkenin 4 tarafı teröristlerle çevrili, %70'den fazla beyin göçü var, paranın değeri yok, asgari ücret 2800 lira iken yoksulluk sınırı 8000 lira, ülke diplomalı işsizlerle dolu, bir çok işyeri asgari ücretin altında maaş veriyor, suç oranları her geçen gün artıyor, adalet sadece sarayların ismi, düşünce özgürlüğü yok (Silivri korkusundan insanlar düşüncelerini söyleyemiyor). Bu kadar problem varken cidden tek derdimiz uzaya çıkmak mıydı? Diğer ülkeler uzay için milyarlarca dolar para harcarken, Türkiye uzay için sadece 38 milyon lira ayırıyor. Meclisteki arabaları satsan eline daha fazla para geçer.
Suriye göçmenleri'ne 10 katı para harcadılar.
Pardon 100 katıymış.
(40 Milyar Dolar)
 
5 milyon dolar bütçesi var zaten Türkiye uzay ajansının NASA'nın 23 milyar dolar bütçesi var NASA'nın bütçesi 4600 kat daha fazla Türkiye uzay ajansından 5 milyon dolar çok az denilenlerin hiçbiri yapılamaz.
 
5 milyon dolar bütçesi var zaten Türkiye uzay ajansının NASA'nın 23 milyar dolar bütçesi var NASA'nın bütçesi 4600 kat daha fazla Türkiye uzay ajansından 5 milyon dolar çok az denilenlerin hiçbiri yapılamaz.
Geç cevap veriyorum bildirim gelmemiş kusura bakmayın. 5 milyon dolarlık bütçe sadece kurumsal ihtiyaçlar için kullanılacak. Projeler Sanayi Bakanlığı tarafından fonlanacak. Beş milyon dolar az gibi gözükebilir. Mesela İsrail Uzay Ajansı'nın da bütçesi 80 milyon dolar ama projeler teknoloji bakanlığı tarafından fonlanıyor. NASA'yı örnek vermek pek uygun olmaz çünkü zaten havacılık üzerine çalışmalar yapan köklü bir kurumdu. Uzay araştırmaları da yaptıktan sonra bu kadar bütçe kazandı.
 
Ülkemin uzaya çıkmasını ben de çok isterim fakat uzaya çıkmadan önce ülkemizin refah düzeyini, ekonomimizi düzeltmeliyiz. Uzay, sanat gibi şeyler 2. plandadır. Öncelik her zaman ülkenin durumudur. Bu yüzden, şu an uzaya çıkmaya çalışmak boş bir hareket ama zaten bu bütçe nereye çıkıyoruz. Şovdan başka bir şey değil o yüzden tartışmanın bir anlamı yok.
 
Uzay'a bizde astronot gönderelim ama birtakım sorunlar var. Bizde uzay alanında uzmanlaşmış kaç kişi var uzay ile ilgilenen kurum sayısı kaç tane? Uzay konusunda milletimiz fikri nedir? Sadece merkür, venüs, dünya, mars ötesini biliyoruz. En önemlisi bütçe buna yeter mi?
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Asdasgudas
Okuma süresi
2 dakika okuma
Görüntüleme
1.104
Yorumlar
20
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

Asdasgudas adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı