Statünün toplumdaki ayrıştırıcı yönü

Türkiye’de anlamlandıramadığım şeylerin başında statü algısı geliyor. Toplum elbette ki statüye bakar ancak bu bakış açısı, halkın artık kutuplaşmasına sebep olmuş; hatta eşitlik ilkesine de zarar vermeye başlamıştır.

Halk zaten parçalanmış. Üstüne meslekler de işin içine girince bu bölünmeler daha da artmaya devam etti. Peki ne ki bu ayrışmaya sebep olacak kadar güçlü şey?

Statü. Yukarıda da bahsetmiş olduğum gibi statü. Yani –halkın anlayacağı dilde- isimlerimizin önünde duran ibareler:

Dr. -> Doktor

Av. -> Avukat

Prof. -> Profesör

Aslında bu ifadeler. Diyebilirsiniz ki insanlar bu sıfatları kazanmak için senelerini harcıyor. Sıfatlar sadece süs olarak yetinmesin de demek insanların hakkı.

Evet, bu unvanları kazanmak için insanlar senelerini harcıyor doğru ama bu sıfatlar elit bir kesim ortaya çıkardı. Sorun da bu hâlihâzırda.

Bir işçi üzerinden devam edelim. Halktaki yıkılmayan algı şu: Bir doktor ile bir işçi evlenemez.

Tamam, bir işçi ile doktor arasında fark yok mu? Var hatta maddi yönden çok fark var. Ama statünün evlenmelerinin önünde çok büyük bir engel olarak görmüyorum. Avrupa’da durumlar nasıl bilmiyorum fakat bu durumun ülkemde böylesine çarpıcı ve bölücü bir şekilde yer almasını çok üzücü karşılıyorum.

Statü dediğimiz şu sıfatlar kesinlikle bir nokta belirtmeli ancak bir şart haricinde: Toplumu ayrıştıracak hatta sınıflara bölecek kadar ileriye gitmemeli. Zira zor durumlardan geçtik, geçiyoruz. Statüsel farkı da bir ayrım olarak nitelendirmemeli; herkesi sadece yasalar önünde eşit değil aynı zamanda toplum içerisinde de eşit görmek ve eşit davranmak zorundayız.

Yorumlar

İnsan hep kendi denginde biriyle dost olmak, ilişki kurmak ister. Anlattığın konular doğru fakat empati yaparsak. Bir doktor bir işçi ile evlenebilir fakat bir doktor bir işçi ile evlenmek ister mi? Farklı bir yönden daha bakalım. İşçi olsan doktor biriyle evlenmek istiyorsun, doktorun senle ilişki kurma ihtimali? Bunlar hep düşük ihtimaldir. Bunu ne kadar tartışsan bile bu hep böyle devam edecek. Sen kendini geliştir, kültürün iyi bir seviyede olsun. İşçi ile edebileceğin maksimum muhabbet nedir? Gerçekler bunlar.
 
İşçi ile edebileceğin maksimum muhabbet nedir?

Kişinin yaptığı işteki uzmanlığı ile kültürel birikimi arasında ne gibi bir bağ olabilir? Sadece işine odaklanmış ve işi hakkında çırpınan bir doktor ile ne gibi bir muhabbet kurulabilir? Meslekler, o konu hakkındaki uzmanlık ayrımından başka bir ayrıma vesile değildir. O mesleğin getirisi ya da insanın bireysel çabası ile kültürel ya da sohbete vesile unsurlarda bilgi edinilebilir. Muhabbet denilen de zaten ortak paydalar ne kadar çok ise o kadar uzun süreli olur.
 
Kişinin yaptığı işteki uzmanlığı ile kültürel birikimi arasında ne gibi bir bağ olabilir? Sadece işine odaklanmış ve işi hakkında çırpınan bir doktor ile ne gibi bir muhabbet kurulabilir? Meslekler, o konu hakkındaki uzmanlık ayrımından başka bir ayrıma vesile değildir. O mesleğin getirisi ya da insanın bireysel çabası ile kültürel ya da sohbete vesile unsurlarda bilgi edinilebilir. Muhabbet denilen de zaten ortak paydalar ne kadar çok ise o kadar uzun süreli olur.
Hocam bu dediğiniz çok düşük ihtimaller. Doktor olup kültürü zayıf olan insanlar da var, haklısınız. Doktorla işçinin ne gibi ortak paydası olabilir. İşçi ile doktorun en fazla edeceği muhabbet nedir? Varsa örneği anlatın, biz de dinleyelim.
 
Hocam bu dediğiniz çok düşük ihtimaller. Doktor olup kültürü zayıf olan insanlar da var, haklısınız. Doktorla işçinin ne gibi ortak paydası olabilir. İşçi ile doktorun en fazla edeceği muhabbet nedir? Varsa örneği anlatın, biz de dinleyelim.

İşçilerle muhabbettinizi arttırırsanız, pek çok örnekle karşılaşabilirsiniz. Kültürel birikim konusunda zayıf olan insanların ortak noktası; meslekten çok, kişisel düsturdur.
 
Kendini yücelten doktor değil kendini küçülten işçi. Hakimlerin, savcıların, başsavcıların, profesörlerin, matematik kitabı yazmış adamların içinden çıktım. Hiçbirisinde işçiyi aşağılayan bir ego yoktu.
Evet, belki aşağılayan bir ego yoktu ancak toplumsal sınıflar arasındaki fark uçuruma döndü. Zaten yazıda, ego var vs. diye belirtmedim. Asıl sorunun toplumun bu yönden ayrışmasına dikkat çektim.
 
Olay daha farklı ortak payda. Evlenmek demişsin, bir doktor ile bir işçinin ortak paydası nedir? Ne olabilir? Ne kadar birbirlerini anlayıp bir şeyler paylaşabilirler? Kendini geliştiren işçilerimiz vardır elbet ama ne kadar? Hayat problemleri bile farklı bu insanların, bakış açıları yani sadece unvan değil. Kendini tabii doktor vs olup bir şey sananları ayırıyorum bu yazdıklarımda o bambaşka bir mesele.
 
İşçilerle beraber çalışıyorum.
İlkokul mezunu olan da var, iki yıllık, dört yıllık mezunu olan da var.
Ve anlaşabildiğim işçiler genelde tahsilli işçiler.
Diğerleri maalesef tamamen farklı dünyanın insanı.

Statüden kastın Hindistan'daki gibi bir kast sistemi ise ona elbet karşıyız.
Ama davul bile dengi dengine hocam.
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
Salih METİN
Okuma süresi
1 dakika okuma
Görüntüleme
583
Yorumlar
9
Son güncelleme

Genel kategorisindeki diğer girdiler

Salih METİN adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı