Metaverse:
Kelime anlamıyla Sanal Evren anlamına gelen Metaverse hiçbir çaba harcamaksızın arttırılmış sanal gerçeklik cihazları ile sanal bir dünyada duyu organlarımızı kullanarak insanların kendini gerçek anlamda orada hissetmesini sağlayan, gerçek hayatta ne yapıyorsak onu yapmamızı sağlayan bir teknolojidir. Bu evren bilgisayarlar, Android cihazlar ve 3D cihazlar sayesinde insan bilişinin yapay bir fiziksel ortama dahil olmasını sağlamaktadır. Sanal gerçeklik cihazları üstüne çalışan Oculus şirketini 2 milyar dolar ödeyerek himayesi altına alan Facebook, Metaverse'nin en önemli yatırımcılarındandır. Aynı zamanda Facebook bu alanda tek başına yürümeyip Microsoft gibi yazılım şirketleriyle de çeşitli anlaşmalar imzalamıştır bu evren hakkında. Ayrıca Roblox gibi oyun platformları da bu alanda önemli AR-GE yatırımları yapmakta.
Tarihi:
Metaverse kavramı ilk kez 1990 yılında ortaya çıkmıştır. İlk defa bir bilim-kurgu romanı olan Snow Crash'te 1992 yılında hayal ürünü olarak kendine yer bulmuştur. Nitekim metaverse kavramı, ortaya atıldığı ilk dönemlerde aşırı abartılı ve spekülatif bir gelecek perspektifi olmakla eleştirilmiştir.
Özellikle Facebook'un da ilgi duymasıyla Metaverse kavramı daha çok öne çıkmıştır.
Günümüzde Metaverse:
Bildiğiniz üzere Facebook'un elinde milyarlarca kullanıcının datası bulunmakta, yani milyarlarca insanın metaverilerine sahipler. Bu da yapay zekâ temelli bir yapay dünyanın, insanların bireysel sınırlarını tehdit edeceği endişesini doğurmuştur.
Metaverse, zaten anlattıklarımdan da tahmin edebileceğiniz üzere sanal bir kamusal alan sunmayı vadeder. Bu kamusal alanda harcayacağımız para bugün halihazırda kullandığımız kripto coinler olarak bilinmekte. Aynı zamanda satın aldığımız NFT eserler de metaverse evreninde kendine fiziksel (Metaverse içinde) bir şekilde yer bulacak ve onları kamusal alanda sergileyebileceğiz. Metaverse adı verilen bu yapay evrene ilk giriş yapan şehir ise Seul kentidir. Bu teknoloji yeterince geliştiği takdirde, insanlar edindikleri sanal gerçeklik cihazları sayesinde alışveriş yapma, sinemaya gitme, kafede zaman geçirme gibi pek çok eylemi fiziksel bir çaba harcamaksızın yapma fırsatına erişecektir. Hatta 2020 yılında ünlü rap sanatçısı Tracis Scott metaverse ortamında sanal bir konser düzenlemiştir.
Kendi Yorumum:
Benim fikrimi soracak olursanız bu Metaverse denilen teknoloji gelecekteki gelişmiş robotlardan bile daha korkunç bir teknoloji. Sonuç olarak şimdiki aklınızla hayatın en başından başlamayı kim istemez ki. Metaverse tam olarak bunu sunuyor. İlk okuduğunuzda kulağa hoş geliyor ama hoş olmayan kısmıysa bunun herkesin kulağına hoş gelmesi. Bu da demek olacak ki ilerleyen zamanlarda Metaverse teknolojisini kullanan insanların sayısı katlanarak artacak. Metaverse'den çıkmamızın tek sebebi yemek, lavabo gibi kişisel ihtiyaçlar olacak. Gerçek hayatta hareketsiz kalacağız. Hatta kim bilir belki ilerleyen zamanlarda yemek ve lavabo gibi kişisel ihtiyaçlarımızı bile Metaverse'de karşılayacağız ve gerçek hayatta daha fazla hareketsiz kalacağız. Doğaya karşı savaşan insan eğer ki gereken kontroller ve bakımları sağlamazsa zamanla doğadan aldığımız habitatı doğa bizden geri alır. Binalar çöker, yollar kapanır, elektrikler gider...
Metaverse teknolojisi her ne kadar kulağa çok hoş da gelse ben sonuna kadar karşısındayım.
Kelime anlamıyla Sanal Evren anlamına gelen Metaverse hiçbir çaba harcamaksızın arttırılmış sanal gerçeklik cihazları ile sanal bir dünyada duyu organlarımızı kullanarak insanların kendini gerçek anlamda orada hissetmesini sağlayan, gerçek hayatta ne yapıyorsak onu yapmamızı sağlayan bir teknolojidir. Bu evren bilgisayarlar, Android cihazlar ve 3D cihazlar sayesinde insan bilişinin yapay bir fiziksel ortama dahil olmasını sağlamaktadır. Sanal gerçeklik cihazları üstüne çalışan Oculus şirketini 2 milyar dolar ödeyerek himayesi altına alan Facebook, Metaverse'nin en önemli yatırımcılarındandır. Aynı zamanda Facebook bu alanda tek başına yürümeyip Microsoft gibi yazılım şirketleriyle de çeşitli anlaşmalar imzalamıştır bu evren hakkında. Ayrıca Roblox gibi oyun platformları da bu alanda önemli AR-GE yatırımları yapmakta.
Tarihi:
Metaverse kavramı ilk kez 1990 yılında ortaya çıkmıştır. İlk defa bir bilim-kurgu romanı olan Snow Crash'te 1992 yılında hayal ürünü olarak kendine yer bulmuştur. Nitekim metaverse kavramı, ortaya atıldığı ilk dönemlerde aşırı abartılı ve spekülatif bir gelecek perspektifi olmakla eleştirilmiştir.
Özellikle Facebook'un da ilgi duymasıyla Metaverse kavramı daha çok öne çıkmıştır.
Günümüzde Metaverse:
Bildiğiniz üzere Facebook'un elinde milyarlarca kullanıcının datası bulunmakta, yani milyarlarca insanın metaverilerine sahipler. Bu da yapay zekâ temelli bir yapay dünyanın, insanların bireysel sınırlarını tehdit edeceği endişesini doğurmuştur.
Metaverse, zaten anlattıklarımdan da tahmin edebileceğiniz üzere sanal bir kamusal alan sunmayı vadeder. Bu kamusal alanda harcayacağımız para bugün halihazırda kullandığımız kripto coinler olarak bilinmekte. Aynı zamanda satın aldığımız NFT eserler de metaverse evreninde kendine fiziksel (Metaverse içinde) bir şekilde yer bulacak ve onları kamusal alanda sergileyebileceğiz. Metaverse adı verilen bu yapay evrene ilk giriş yapan şehir ise Seul kentidir. Bu teknoloji yeterince geliştiği takdirde, insanlar edindikleri sanal gerçeklik cihazları sayesinde alışveriş yapma, sinemaya gitme, kafede zaman geçirme gibi pek çok eylemi fiziksel bir çaba harcamaksızın yapma fırsatına erişecektir. Hatta 2020 yılında ünlü rap sanatçısı Tracis Scott metaverse ortamında sanal bir konser düzenlemiştir.
Kendi Yorumum:
Benim fikrimi soracak olursanız bu Metaverse denilen teknoloji gelecekteki gelişmiş robotlardan bile daha korkunç bir teknoloji. Sonuç olarak şimdiki aklınızla hayatın en başından başlamayı kim istemez ki. Metaverse tam olarak bunu sunuyor. İlk okuduğunuzda kulağa hoş geliyor ama hoş olmayan kısmıysa bunun herkesin kulağına hoş gelmesi. Bu da demek olacak ki ilerleyen zamanlarda Metaverse teknolojisini kullanan insanların sayısı katlanarak artacak. Metaverse'den çıkmamızın tek sebebi yemek, lavabo gibi kişisel ihtiyaçlar olacak. Gerçek hayatta hareketsiz kalacağız. Hatta kim bilir belki ilerleyen zamanlarda yemek ve lavabo gibi kişisel ihtiyaçlarımızı bile Metaverse'de karşılayacağız ve gerçek hayatta daha fazla hareketsiz kalacağız. Doğaya karşı savaşan insan eğer ki gereken kontroller ve bakımları sağlamazsa zamanla doğadan aldığımız habitatı doğa bizden geri alır. Binalar çöker, yollar kapanır, elektrikler gider...
Metaverse teknolojisi her ne kadar kulağa çok hoş da gelse ben sonuna kadar karşısındayım.