-DOOM Aslında Ne?-

doomaslındane.png
-DOOM Aslında Ne?-

Geçenlerde uzun bir zaman sonra küçükken delilerce oynadığım DOOM'a geri başladım. Oyun yıllar sonra bile çok güzel geldi gözüme. Hızlı hızlı koşmak, düşmanlara pompalı ile saldırmak falan çok keyif verici. Bugün itibariyle oyunu bitirdim. Eee madem bitirdim o zaman bir Blog yazısı iyi gider dedim. Ve işte bugün DOOM'un aslında ne olduğunu siz değerli okuyuculara anlatacağım. Bu arada bahsedeceğimiz oyun DOOM 2016 veya DOOM Eternal değil has be has DOOM olacak. Yani DOOM 1993'ü inceleyeceğiz. O halde hazırlanın başlıyoruz. :)

Öncelikle bir DOOM'un öncesine ve geliştirilme sürecine bakalım.

>Yıl 1992: Wolfenstein 3D<
maxresdefault.jpg

Tarihler 5 Mayıs 1992'yi gösterdiğinde id Software (John Romero ve Carmack) adlı bir firma MS-DOS için Wolfenstein 3D adlı bir oyun yayınlıyor. Bu oyun DOOM'un ve daha birçok FPS oyunun atası diyebiliriz. Gerçi DOOM'un öncüsü demek daha iyi bir tabir olur. Bu oyun çıktığı dönemde epey tuttu. Çünkü farklı bir türe sahipti. O dönemler FPS oyunu yok denecek kadar azdı ve olanlarda berbattı. Wolfenstein 3D ile yeni bir devir başladı böylece. John Carmack ve John Romero abilerimizin çıraklık eseri diyelim ama biz kendisine. Çünkü ustalık eserleri DOOM olacak.

Ve bu oyun tutunca hemen ardından bu oyundan daha fazla dokuya sahip, daha iyi bir 3D deneyimi sunacak olan, daha iyi bir hikaye ve düşmanlara sahip olacak DOOM üzerinde çalışmaya başladılar. Tabii bu DOOM yine Wolfenstein 3D gibi MS-DOS için çıkış yapacaktı. Microsoft bilerek bu tür oyunları PC için güzel ama konsollar için çöp şekilde çıkartılması için baskı bile yapıyordu hatta id Software'a. Neyse ona sonra geleceğiz. DOOM'un erken gelişim aşamalarına değinelim biraz.

>1992 sonları, 1993'ün başları ve ortaları: DOOM'un gelişimi<
Doom_alpha_0.2_tomandjules.png

(DOOM Alpha)
Yukarıda göreceğiniz görsel DOOM'un Şubat 1993 tarihinde derlenen bir Alpha sürümüne ait. Wolfenstein'e göre epey yol katetmiş gözüküyor id Software. Oyunun ana konusu Mars'ın uydularında bulunan insan kolonisini işgal eden iblisler olacaktı. İblislere karşı savaşacaktık oyunda. Karakterimiz Doomguy olacaktı. Oyun 3 bölümden oluşacaktı. Ve her bölüm içinde 8 veya 9 seviye olacaktı. Ayrıca oyunda iki adet büyük boss bulunacaktı. Oyunun özellikle Wolfenstein 3D gibi sadece labirentten ibaret bir oyun olmamasına çok özen gösteriyordu John Carmack. DOOM'da açık araziler olacaktı. Bu arazilerde çatışacaktık mesela. Ayrıca mekanlar daha detaylı ve kaliteli olacaktı. En önemlisi karakterimiz koşabilecekti.

Velhasıl kelam oyun 1993 yılının sonlarında MS-DOS için yayınlanıyor. Tabii oyun çok büyük sükse yapıyor.

>1993'ün sonları: DOOM'un piyasaya sürülmesi<
maxresdefault (1).jpg

(DOOM 1993)
Tarihler 10 Aralık 1993'ü gösterdiğinde DOOM en sonunda MS-DOS için yayınlanıyor. Oyun çıkışından itibaren satış konusunda rekorlar kırıyor. Çok beğeniliyor oyun. Wolfenstein 3D'ye göre daha akıcıydı ve sadece labirentten ibaret bir oyun değildi. DOOM'da açık arazi bile vardı. Silah çeşitliliği de epey fazlaydı. Oyunda bulunan gizli noktalarda cabası. Kısaca oyun çok tutuyor. FPS oyunlarını bir adım daha öteye taşıyor. Wolfenstein 3D'ye göre daha kaliteli grafikler, daha fazla dokular, daha fazla düşmanlar, daha fantastik ve derin bir hikaye, çok daha mükemmel müzikler, daha detaylı mekanlar, daha iyi bölüm tasarımları, daha iyi boss savaşları ve daha birçok şey barındırıyordu. Yani say say bitmez. DOOM'un neden FPS oyunları tarihi için bir mihenk taşı olduğunu anlayabilirsiniz. Call Of Duty, Battlefield falan yanında hiçtir DOOM'un!

Şimdi biraz DOOM'u inceleyelim bölüm bölüm.

>1. Bölüm: Knee-Deep in the Dead<
Episode1_intermission.png

(Intermission ekranı)
DOOM'un ilk bölümüdür. Göreceğiniz üzere bölüme başlamadan önce böyle bir harita çıkıyor. Nerede olduğumuzu gösteren bir harita. Bu bölümde Mars'ın uydusu Phobos üzerindeyiz. Dikkat spoiler vereceğim şimdi bu bölümde hikayemiz ile ilgili.

Doomguy'ın arkadaşları ölüyor. Zaten ilk bölümde bazı ölü Doomguy'lar görebilirsiniz. Bu bölümde çeşitli UAC (Union Aerospace Corporation) binalarından geçerek Phobos Anormaly'e ulaşmamız gerekiyor. Amacımız Phobos ve Deimos arasında bulunan boyutlar arası ağ geçidi portalına ulaşmak. Phobos Anormaly'de iki adet Cehennem Baronu'nu karşımıza çıkıyor. Bu iki baronu yendikten sonra portala atlıyoruz ama cehennem güçleri bizi yakalıyor ve bir yere gönderiyor.

Bu bölüm 8 tane seviyeden oluşuyor. Bunlar neler;

E1M1: Hangar
E1M2: Nuclear Plant
E1M3: Toxin Refinery
E1M4: Command Control
E1M5: Phobos Lab
E1M6: Central Processing
E1M7: Computer Station
E1M8: Phobos Anormaly


Tüm seviyelerde birbirinden farklı mekanlar içeriyor. Ve hepsinde de birbirinden güzel müzikler var. İlk bölümle ilgili bir oynanışta koysak fena olmaz;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ayrıca bir bölüm sonu mesajı da içeriyor;​
Büyük belaları yendin ve ay üssünü temizledin. Öyle değil mi? Yağ ödülün ve eve dönüş biletin nerede? Bu da ne böyle? Bu şekilde bitmemeli!

Çürümüş et gibi kokuyor ama kayıp Deimos üssüne benziyor. Görünüşe göre cehennemin kıyısında sıkışıp kalmışsın. Tek çıkış yolu burası!

DOOM deneyimine devam et!

Şimdi geçelim ikinci bölüme. :)

>2. Bölüm: The Shores Of Hell<
Twrbuild.gif

(2. Bölümün Intermission ekranı)
Yine ilk bölümde ki gibi bir harita karşılıyor bizi. Lakin biraz daha farklı bir harita. Bu sefer ise Deimos üzerindeyiz çünkü. Deimos yine Phobos gibi Mars'ın bir uydusu. Bu bölümde ki hikayemiz ise;
Amacımız yine çeşitli UAC binalarını geçerek Babil kulesine ulaşmak. Ayrıca her bölümün sonunda yukarıda göreceğiniz üzere bir kale inşaa ediliyor. Biz bölümleri tamamladıkça cehennem güçleri Babil kulesini inşaa ediyorlar. En sonunda Babil kulesine ulaştığımızda ise Cyberdemon bizi karşılıyor. Yani Boss ile karşılaşıyoruz. Ve kendisini yenip Cehenneme ulaşıyoruz. Ayrıca karakterimiz Cyberdemon'u yenince Deimos'un aslında cehennem üzerinde yüzdüğünü görüyor.
indir.jpg

Diğer bölüm gibi 8 seviyeden oluşuyor. Ve bir tane de gizli seviye var. Bunlar;

E2M1: Deimos Anormaly
E2M2: Containment Area
E2M3: Refinery
E2M4: Deimos Lab
E2M5: Command Center
E2M6: Halls of the Damned
E2M7: Spawning Vats
E2M8: Tower of Babel
E2M9 (Gizli Seviye): Fortress of Mystery


Bu bölümün oynanış videosu;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
(İstediğiniz bölüme bakabilirsiniz zaman çizelgesi üzerinden.)

Bu bölümün de bir bitiş mesajı var;​
Başardın! Kayıp Deimos ay üssünü yöneten Cyberdemon lordu katledildi ve sen muzaffersin! Ama... Neredesin? Marsın kenarına tırmanıyorsun ve korkunç gerçeği görmek için aşağıya bakıyorsun.

Deimos cehennemin üzerinde yüzüyor! Cehennemden kaçan birini hiç duymadın ama seni duydukları için pişman edeceksin! Çabucak cehennemin yüzeyine inersin.

Şimdi, Doom'un son bölümüne geçelim! -- Cehennem.

Şimdi de son bölümümüz 3. bölüme bakalım;

>3. Bölüm: Inferno<
Imscrngo.png

(3. Bölümün Intermission Ekranı)
Evet oyunun son bölümüne geldik. Burası cehennem. Amacımız ise;
Bu bölümde tüm mekanları geçtikten sonra en son bu kadar olayın yaşanmasına sebep olan Spiderdemon ile karşılaşıyoruz. Ve amacımız onu yok etmek. Yok ettikten sonra açılan bir portal ile Dünyaya geri dönüyoruz. Ve oyun bitiyor.

Bu bölümde 8 farklı seviyeden oluşuyor. Yine 1 tane gizli seviye mevcut. Bunlar;

E3M1: Hell Keep
E3M2: Slough of Despair
E3M3: Pandemonium
E3M4: House of Pain
E3M5: Unholy Cathedral
E3M6: Mt. Erebus
E3M7: Limbo
E3M8: Dis (Spiderdemon boss savaşı seviyesi)
E3M9 (Gizli Seviye): Warrens


Bu bölümün oynanış videosu;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Bu bölümün bitiş mesajını koymazsak olmaz;​
Mars üslerinin istilasını planlayan ve bu kadar ölüme neden olan Örümcek Şeytan'ı yok ettin.

Gizli bir kapı açılır ve girersiniz. Cehennem'in kontrol altına alınamayacak kadar zor olduğunu kanıtladın, ve şimdi cehennem sonunda adil oynuyor -- kapıdan çıkıp Dünya'nın yeşil tarlalarını görürsün. Sonunda evine gidebileceksin!

Sen açığa çıkan kötülüklerle savaşırken Dünyada neler olduğunu merak ediyorsun. Hiçbir Hellspawn'ın o kapıdan seninle gelmemiş olması güzel...
Oyunu inceledik. Şimdi gerçekten aslında ne olduğunu öğrenelim. :) Ayrıca kendisini diğer FPS oyunlarından ayıran olay ne onu öğrenelim hep birlikte. :)

>DOOM Aslında Ne?<
DOOM bir 2.5D Raycaster FPS oyunudur. Aslında tam olarak bir Raycaster değil çünkü Raycaster oyunlarında arazi olmaz, kapalı bir labirentin içinde oynarız. DOOM'da ise bol bol arazi var ve kapalı mekanlarda takılmıyoruz sadece. Lakin DOOM'un türü yine de buna yakın. Raycaster türü oyunlarda yukarı ve aşağı bakamazsınız. DOOM'da da aynı şekilde yukarı ve aşağı bakamıyoruz. Sadece koşuyoruz ve önümüze çıkan düşmanları vuruyoruz. Ama DOOM sadece düşman vurdurtmuyor ayrıca bizden birçok bulmacayı çözmemizi ve gizli mekanları bulmamızı istiyor.

Ayrıca DOOM tam 3D bir oyun değil. Çünkü oyun karakterlerinin hepsi 2D. Mesela patlayan variller var oyunda. Bu varillerin arkasını göremiyorsunuz siz nereye dönerseniz o da oraya dönüyor. Düşmanlarda aynı şekilde siz nereye dönerseniz oraya dönüyor. Ama arkalarını görebiliyoruz. Wolfenstein 3D oyununda karakterlerin arkalarını veya yanlarını göremiyorduk. Ayrıca oyunda bulunan mermiler, silahlar, can doldurma itemleri falan hepsi 2D. DOOM'da mekanlar 3D olduğu için oyun 2.5D bir oyun. Yani bir tarafı 3D bir tarafı 2D bir oyun.

>DOOM'u diğer FPS'lerden ayıran olay ne?<
Diğer FPS oyunlarında rehber olur. Örneğin Call Of Duty ve Battlefield oyunlarında oyunun başında bir rehber olur. İşte yok şunu yapacaksın, bunu yapacaksın diye saçma sapan adamı yorar. Ama DOOM sana silahı verir ve taktik maktik yok dalacaksın arkadaş der. DOOM'da rehber olmaz. Oyunun en başından aksiyona girersin ve hep öyle devam eder.

Diğer FPS oyunları taktiksel çatışmanı ister işte yok şuradan dalacaksın, buradan şöyle gideceksin diye hesap etmen gerekir. Ama DOOM'da taktiğe gerek yok direkt düşmana dalarsın.

DOOM'da aksiyon boldur. Diğer günümüz FPS oyunlarında aksiyon çok nadir görülür. Call Of Duty, Battlefield falan yanında kestane yani DOOM'un. :)

DOOM'un tek rakibi ise Half-Life'dır. Half-Life'da DOOM gibi sana rehber falan sunmaz silahı verir gerisini sana bırakır. Ki Valve zaten Half-Life'ı geliştirirken DOOM'dan esinleniyor. Konularda benzemiyor değil. :)

Yani DOOM gerçek FPS oyunudur arkadaşlar. DOOM türü diğer FPS oyunları da gerçek FPS oyunlarıdır. Call Of Duty ve Battlefield ise olsa olsa FPS'imsi oyunlar olurlar.

Ayrıca DOOM'da yavaş yavaş ilerlemezsiniz. Koşarsınız ve hızlı hızlı ilerlersiniz. Bu yüzden aksiyonda daha fazladır.

Şimdi gelelim DOOM'da bulunan tüm düşmanlara ve ne olduklarına;

>Düşmanlar<
-Zombieman (Zombi Adam)-

Formerhuman_sprite.png

Oyunun en kolay öldürülebilen düşmanıdır. Shotgun ile bir tane sıkmanız yeterli ölmesi için. Kendisi bir zombidir adından anlaşılacağı üzere. Eskiden insanlardı yani kendileri. Ayrıca size çok hasar vermezler. 3-15 arası bir HP götürürler sizden. Ayrıca kendisi 20 HP cana sahiptir. Yani çok kolay ölür.

-Shotgun guy (Shotgun Adam)-
Formersergeant_sprite.png

Adından anlaşılacağı üzere kendisi Shotgun kullanır. Zombieman'e nazaran daha fazla hasar verir Shotgun kullandığı için. Yine de siz de ona Shotgun ile güzel anlar yaşatabilirsiniz. :) 30 HP canı var sadece. Bazen hemen ölmez iki kere sıkmanız gerekir. Ayrıca öldürünce Shotgun mermisi çıkar üzerinden. Yani Shotgun kullanıyorsanız bu adamlar sizin için güzel bir mermi bulma aracı. Yine Zombieman gibi 3-15 arası bir HP götürürler. Ama Total'de bu 45 HP'ye kadar çıkabilir.

-Imp-
Imp_sprite.png

Oyunun başlarında sıkça karşılacağımız güçlü bir karakter. Yani Zombieman ve Shotgun guy'a nazaran daha güçlü. Kendisi bir iblis türü. Diğerleri zombileşmiş insanlar. Ve hemen öyle ölmez bu Imp'ler. Shotgun ile iki kere ateş etmeniz lazım kendisine. Kendisi bize ateş topları yolluyor. Ve eğer o ateş topu denk gelirse size canınız fena gidebiliyor. Hele üç tane Imp tarafından kolaylıkla öldürülebilirsiniz. Dikkat etmekte fayda var. Kendisinin canı 60 HP. Ve vuruş gücü 3-24 HP arası değişiyor.

-Demon-
Demon_sprite.png

Zor ölen ve adamı gıcık eden bir düşman. Diğerleri gibi uzak mesafeden hasar vermez. Yakın mesafeden hasar verir. O yüzden uzaktan rahatça 5-6 kere Shotgun ile ateş edip öldürülebilir. 150 HP canı var. Ve eğer yanlışlıkla kendisine değerseniz 4-40 arası bir HP götürüyor sizden. Ayrıca bunun şeffaf bir versiyonu var. Zor gözüküyor. Ona da dikkat etmek lazım.

-Baron of Hell (Cehennem Baronu)-
Baronofhell_sprite.png

Oyunun 1. bölümünün son seviyesinde karşımıza çıkan Boss kendisi. Ve çok zor ölüyor. Çünkü tam 1000 HP canı var! Kendisini Shotgun ile yok etmeniz çok zor. O yüzden Rocket Launcher kullanmanız lazım yok etmek için. Bize elinden yeşil bir ateş topu gönderiyor. Çok yavaş hareket ettiği için roket atarak öldürebilirsiniz kendisini. Ayrıca yakından eliyle vurursa 80 HP, uzaktan ateş topu atarsa ve size denk gelirse 64 HP can götürüyor. Yani 100 HP canınız olsa fena can götürür sizden. O yüzden yok etmek için onun yavaşlığını kullanarak hızlı hızlı koşup yok etmelisiniz.

-Lost Soul (Kayıp Kurukafa)-
Lostsoul_sprite.png

Yine adamı çokça sinir eden şeylerden birisi. Zor ölüyor bir de. Bu gördüğünüz uçan Ghostrider gibi duran kafatası sürekli üzerinize gelip duruyor. Yok etmek için üç kere Shotgun ile ateş etmeniz gerek. Normal tabanca ile çok zor ölüyor. Rocket Launcher ile yok oluyor zaten hiç uğraşmadan. 100 HP canı var kendisinin. Ayrıca size çarparsa 3-24 HP arası bir can götürüyor.

-Cacodemon-
Cacodemon_sprite.png

Oy çen ne kadar tatlı bir şeysin. 😍 Şaka maka diğer yaratıklara göre daha az korkunç duruyor. Hatta tatlı bence. :) Neyse bu yaratık havada uçuyor. Demon'ların hava da uçan versiyonu. Ve kendisi ağzından ateş topu yolluyor. 400 HP canı var. Yine Shotgun ile yok etmenin zor oluğu bir yaratık. Üç kere roket gönderirseniz üzerine ölür hızlı bir şekilde. Yakın dövüşte 10-60 arası bir HP götürüyor. Uzaktan ateş topu atarsa ve size denk gelirse eğer 5-40 arası bir HP götürüyor.

-Cyberdemon-
Cyberdemon_sprite.png

Mario ile Bowser neyse Doomguy ile Cyberdemon'da öyledir arkadaşlar. Bu yaratık bir Boss. Oyunun E2M8 bölümünde karşımıza çıkıyor. 2. Bölümün Boss'u kendisi yani. Elinde bir Rocket Laucnher var ve bize onunla roket atıyor hunharca. Kendisini yok etmek neredeyse imkansız Rocket Launcher ve Plasma Gun hariç. Yani kendisini yok etmek istiyorsanız Rocket Launcher veya Plasma Gun kullanmak zorundasınız. Çünkü tam 4000 HP canı var!

Kendisinden direkt darbe alırsanız 20-160 arası bir HP götürüyor ki ölmeniz an meselesi. Attığı roketlerden birisi size denk gelirse 0-128 arası HP götürüyor. Ve eğer hem kendisinden aynı anda direkt darbe alırsanız ve hem de roketlerinden birisi size denk gelirse 148-288 arası HP götürür ki direkt ölürsünüz. Hiç kurtuluşunuz yok yani. O yüzden mümkün olduğunca uzaktan çatışın bununla ve roketlerini yemeyin attığı. Gizli gizli roket atıp öldürebilirsiniz.

-Spiderdemon-
Spidermastermind_sprite.png

Oyunun 3. bölümünün son seviyesinde karşımıza çıkan Boss kendisi. Mekanik bacakları olan, örümceğe benzeyen bir beyin kendisi. Oyun boyunca yaşanan her şeyin sorumlusu ayrıca. Çok fazla hasar vermiyor ama Cyberdemon gibi zor ölüyor. Rocket Launcher veya Plasma Gun ile yok edebilirsiniz sadece. 3000 HP canı var. Ki Cyberdemon'dan 1000 HP daha az olsa da zor ölüyor yine de. Verdiği hasar ise mermi başına 3-15 HP, total'de ise 9-45 arası bir HP ediyor. Yani çok zararı yok ama zor öldüğü için o açığını kapatıyor. Kendisini yok edince oyun bitiyor.

Evet düşmanları gördük öyleyse şimdi biraz DOOM'un konsol portlarından ve ıvır zıvır ama eğlenceli şeylerden bahsedelim.

>DOOM'un İğrenç Konsol Portları<
DOOM şu ana kadar tam 19 adet platforma çıkış yapmış bir oyun. Lakin biz 90'lı yıllarda çıkmış bazı iğrenç portlarından bahsedeceğiz. Öncelikle DOOM ilk olarak 1993 Aralık'ta MS-DOS için çıkıyor. MS-DOS versiyonu süper ötesi bakın. Ne bir kasma, ne bir donma, ne de kötü bir Soundtrack var oyunda. Ama işte bir tane portu var ki herhalde müziklerini tuvalette yapmışlar. SEGA 32X versiyonundan bahsediyorum DOOM'un. Bakın şimdi müziğe bir;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Bu MS-DOS versiyonunun ilk bölümünün müziği. Mükemmel değil mi? Şimdi bir de SEGA 32X versiyonuna bakın;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Kusura bakmayın ama tuvalette yapmışlar müziği herhalde. Ne demek istediğimi anlamışsınızdır umarım. "Fart" sesleri çıkıyor işte. :)

Mesela bakın burada SNES ile karşılaştırması var;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
SNES'te müzikler süper. Ama herhalde id Software bilerek SEGA'ya kötü müzikler yapmış. Ya da bu işte Microsoft'un parmağı var. :)

Ayrıca bu ilk müziğin 3DO konsolu için çıkan portunda ki hali efsane;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ama işte oyun felaket bu seferde. Çünkü bu 3DO portu kasım kasım kasılıyor.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Bakın resmen adamı sinir eder yani kasmaktan. Gerçekten DOOM'un MS-DOS hariç tüm versiyonları sorunlu bir tek PlayStation 1 versiyonu hariç.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Yani şuradan tüm portlarına bakabilirsiniz. Tek düzgün port PlayStation 1 versiyonu. SNES versiyonu mesela müzikler güzel ama grafikler çöp ve FPS düşük. Gerçi SNES'in gücü ancak buna yetiyor demek ki. SEGA 32X versiyonu komedi resmen zaten. :D

>Ivır zıvır<
  • DOOM'u geliştirenlerden John Carmack küçükken Apple II bilgisayar çalmaya çalıştığı için ıslahevine gitmiş.​
  • "DOOM" ismi Paranın Rengi filmindeki bir sahneden esinlenerek koyulmuş.​
  • Oyunda bulunan Nightmare! zorluk düzeyi bir şaka aslında. Onu oyun kolay olduğu için geliştiriciler bir şaka olarak koymuşlar öyle.​
  • DOOM'un ikinci bölümünün Intermission ekranında Babil kulesinin inşaatını görebiliyorsunuz.​
  • John Romero, DOOM'un çok oyunculu modunu geliştirirken "Deathmatch" terimini icat etmiş ve günümüze kadar gelmiştir bu terim.​
  • Orijinal Doom oyunlarında mermilerin hızının dikey boyutu hesaba katmadığını biliyor muydunuz? Örneğin, canavarlar ateş toplarını yukarıdan veya aşağıdan ateş ettiğinde son derece hızlı gider.​
  • DOOM, ABD Senatosu'nun şiddet içerikli video oyunları duruşmasından bir gün sonra piyasaya sürülmüştür. Olaya bakın yani. :D ABD Senatosu şiddet içerikli oyunlarla ilgili duruşma yapıyor ve ertesi gün DOOM piyasaya sürülüyor. Komik.​
-Kapanış-
Yıllar sonra oynamak iyi geldi. Yıllar sonra oynayınca bir blog yapmak yakışır dedim ve yaptım. Umarım yazımı beğenmişsinizdir. Uzun oldu ama güzel oldu bence. Dediğim gibi DOOM gelmiş geçmiş en iyi FPS oyunudur tartışmasız Half-Life ile birlikte. Çünkü bu oyunlar gerçek FPS oyunlarıdır. FPS Shooter oyunlarında aksiyon olmalı, yavaş yavaş görev yapılmamalı, bam diye dalınmalı adamlara. DOOM varken Call Of Duty ve Battlefield bir hiçtir. En azından her sene çıkmıyor 4 senede bir geliyor ve efsane şekilde geliyor. Neyse diyeceklerimiz bu kadar hepinize iyi günler diliyorum. :)

Ayrıca oyunun efsanevi Soundtrack'ini koymazsak olmaz;
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Müzikleri tam 90'lara yakışır şekilde Rock müziği. Ve efsane kesinlikle. Ara sıra açıp dinlerim hala. Bu oyunu efsane yapan şey müzikleri zaten. Şu müzikleri dinleyip kim gaza gelmez oynarken? :)

Oyunu yapan herkesin eline emeğine sağlık. Özellikle John Carmack ve John Romero abimizin ellerine sağlık. Yıllar sonra bile keyifle oynanabiliyorsa bu oyun bu iki adam çok iyi iş çıkarmış demektir. İkisine de kocaman teşekkürler. :)

PossibleTurco sundu...

Yorumlar

Hocam yazınızı görünce meraklandım oyunu oynayım dedim de bunun ms dos emulatörü var mı?
Hocam öncelikle GZDoom'u indirin şuradan;
Ardından şuradan DOOM.WAD dosyasını indirin
DOOM (V1.9) olanı indireceksiniz. Sonra GZDoom'u klasöre çıkartın. Sonra bu indirdiğimiz WAD dosyasını o klasöre atın. GZDoom.exe'ye tıklayıp oyuna girin. Oyun 1993'te yapıldığı için o döneme göre değerlendirin. Bu oyun Windows 3.1, MS-DOS ve Windows 95'in oyunu çünkü. :)
 
Hocam öncelikle GZDoom'u indirin şuradan;
Ardından şuradan DOOM.WAD dosyasını indirin
DOOM (V1.9) olanı indireceksiniz. Sonra GZDoom'u klasöre çıkartın. Sonra bu indirdiğimiz WAD dosyasını o klasöre atın. GZDoom.exe'ye tıklayıp oyuna girin. Oyun 1993'te yapıldığı için o döneme göre değerlendirin. Bu oyun Windows 3.1, MS-DOS ve Windows 95'in oyunu çünkü. :)
Tamam hocam teşekkürler.
 
Önüne gelene ateş ettiğin Epic müzikler güzel oynanış sunan FPS dibine kadar hissetiren oyundur son çıkan 2 oyunda yağ gibi akıyor kült efsane seri nazar değmesin .
Aynen öyle hocam. Aradığım FPS oyunu bu işte benim. Ben gizlilik sevmiyorum, gizli gizli gitmeyi sevmiyorum bana böyle silahı verecek oyun, arkadan da gaza getirici müzikler çalacak bam bam dalacağım düşmanlara. Gerçek FPS oyunu budur işte. :)
 

Blog girdisi detayları

Ekleyen
PossibleTurco
Okuma süresi
10 dakika okuma
Görüntüleme
1.415
Yorumlar
26
Son güncelleme

Oyun kategorisindeki diğer girdiler

PossibleTurco adlı kullanıcının diğer girdileri

Bu girdiyi paylaş

Geri
Yukarı