Savaş, antik çağın savaşçıları için bir sanattı. Varoluşsal enerji, güç zehrinin büyük Aura'sı ile birleşti ve binlerce yıllık kadim güç ile kutsandı. Ortaya çıkan bu nesneye kılıç dediler. Kılıç ile intikam aldılar, zafer kazandılar; onur ve şeref için kendi türdaşlarının kanını akıtmaktan bir an olsun çekinmediler.
Avrupa çayırlarındaki şöhret peşinde koşan derebeylerden, kuzeyin iri adamlarına; Orta Asyada at koşturan bozkır savaşçılarına kadar kılıç adına çok derin anlamlar yüklendi ve kutsallık atfedildi.
Güneşin doğduğu ülkenin kadim ormanlarında doğmuş askerler, batılı şamanlardan kılıç kullanmanın zarafetini öğrendiler. Güç hırsı, antik Şinto dini, Buşido felsefesi ve kılıç... Onların önünde hiçbir engel duramadı. Onlar, Nihonun kutsal askerleriydi.
SAMURAYLAR
"Savaş ruhu ile yanıp tutuşan asker grupları, Tibet'te, Çin'de ve Kore'de yaşayan savaşçı keşişlerden, kılıcı nasıl kullanacaklarını ve savaşmayı öğrendiler."
Japonya, tarıma elverişsiz ve dağlık bir adalar topluluğudur. Bu sebeple tarih boyunca kısıtlı tarım alanları için çok kan dökülmüştür. Japonya'da, milliyetçi savaşlar olmaz. Çünkü Japonya'da Japonlardan başka kimse yaşamıyordu. Büyük akınlar, sadece bölgeler arası çatışmalardan ibaretti.
Kore ve Çindeki keşişlerden öğrendikleri savaş sanatını "Buşido" felsefesi ve Şinto dini ile birleştiren kişiler ilk Samurayları oluşturdular. Bu kişiler mükemmel kılıç ustalarıydılar. Doğa ile tümüyle iç içelerdi. Uzun mesafeleri rüzgar gibi kateder, düşmanlarını yıldırım hızıyla yarar ve ortadan kaybolurlardı. Neredeyse 1000 sene boyunca, Buşido öğretisine sadık samuraylar yetişmeye devam etti.
"Buşido, bir savaşçı felsefesidir. Buşido savaşçsının tek dostu ve güvendiği yoldaşı kılıcıdır. Savaşçı ölümden asla korkmaz. Fani bir insanın sahip olacağı tüm korkuları yenmiştir."
Samuraylar; katana denilen uzun kılıçlar, wakizashi denilen kısa kılıçlar ve tanto denilen bıçaklar kullanılırdı. Bir dönem yay kullandıkları bilinse de, samuraylar arasında kılıç yüceltilirdi. 13. yüzyıldan sonra, mızrak gibi aletleri de kullanmışlardır.
6. Yüzyıl sonrasında, 12. yüzyıla kadar zaman aktı, geçti. Buşido bozulmaya başladı. Para için savaşan samuraylar, öğretiyi bozmuşlardı. Yıllar geçtikçe samuraylar sınıfllaşmaya başladı. Paraya ve paranın sahip olduğu efendilere hizmet eden askerler, ve Buşidoya sadık Samuraylar.
Zamanla, Buşido bozuldu ve unutuldu. Samuraylar derebeylere bağlıydılar. Savaşır ve karşılığında arazi alırlardı.
17. Yüzyılda 30 yaşına gelmeden 60 üzeri kanlı kılıç dönüşünden dövüşerek sağ çıkan ünlü usta Musaşi, bir kılıç okulu açtı. Yıllarca dersler verdi. Birkaç yıl sonra, Tokugawa isimli samuray, barış zamanında Samurayların nasıl yaşadığı hakkında bilgiler verdiği bir kitap yazdı.
Samuray geleneği, ortaya çıkışından 24000 yıl sonra, 19. yüzyılda imparator Meji tarafından sonlandırıldı. Kılıç taşımak büyük ölçüde yasaklandı. Samurayların tarihi böylece son buldu.
Son samuraylar ise zarafet ile yaşadılar ve kılıçları ile öldüler.
Son.
Avrupa çayırlarındaki şöhret peşinde koşan derebeylerden, kuzeyin iri adamlarına; Orta Asyada at koşturan bozkır savaşçılarına kadar kılıç adına çok derin anlamlar yüklendi ve kutsallık atfedildi.
Güneşin doğduğu ülkenin kadim ormanlarında doğmuş askerler, batılı şamanlardan kılıç kullanmanın zarafetini öğrendiler. Güç hırsı, antik Şinto dini, Buşido felsefesi ve kılıç... Onların önünde hiçbir engel duramadı. Onlar, Nihonun kutsal askerleriydi.
SAMURAYLAR
"Savaş ruhu ile yanıp tutuşan asker grupları, Tibet'te, Çin'de ve Kore'de yaşayan savaşçı keşişlerden, kılıcı nasıl kullanacaklarını ve savaşmayı öğrendiler."
Japonya, tarıma elverişsiz ve dağlık bir adalar topluluğudur. Bu sebeple tarih boyunca kısıtlı tarım alanları için çok kan dökülmüştür. Japonya'da, milliyetçi savaşlar olmaz. Çünkü Japonya'da Japonlardan başka kimse yaşamıyordu. Büyük akınlar, sadece bölgeler arası çatışmalardan ibaretti.
Kore ve Çindeki keşişlerden öğrendikleri savaş sanatını "Buşido" felsefesi ve Şinto dini ile birleştiren kişiler ilk Samurayları oluşturdular. Bu kişiler mükemmel kılıç ustalarıydılar. Doğa ile tümüyle iç içelerdi. Uzun mesafeleri rüzgar gibi kateder, düşmanlarını yıldırım hızıyla yarar ve ortadan kaybolurlardı. Neredeyse 1000 sene boyunca, Buşido öğretisine sadık samuraylar yetişmeye devam etti.
"Buşido, bir savaşçı felsefesidir. Buşido savaşçsının tek dostu ve güvendiği yoldaşı kılıcıdır. Savaşçı ölümden asla korkmaz. Fani bir insanın sahip olacağı tüm korkuları yenmiştir."
Samuraylar; katana denilen uzun kılıçlar, wakizashi denilen kısa kılıçlar ve tanto denilen bıçaklar kullanılırdı. Bir dönem yay kullandıkları bilinse de, samuraylar arasında kılıç yüceltilirdi. 13. yüzyıldan sonra, mızrak gibi aletleri de kullanmışlardır.
6. Yüzyıl sonrasında, 12. yüzyıla kadar zaman aktı, geçti. Buşido bozulmaya başladı. Para için savaşan samuraylar, öğretiyi bozmuşlardı. Yıllar geçtikçe samuraylar sınıfllaşmaya başladı. Paraya ve paranın sahip olduğu efendilere hizmet eden askerler, ve Buşidoya sadık Samuraylar.
Zamanla, Buşido bozuldu ve unutuldu. Samuraylar derebeylere bağlıydılar. Savaşır ve karşılığında arazi alırlardı.
17. Yüzyılda 30 yaşına gelmeden 60 üzeri kanlı kılıç dönüşünden dövüşerek sağ çıkan ünlü usta Musaşi, bir kılıç okulu açtı. Yıllarca dersler verdi. Birkaç yıl sonra, Tokugawa isimli samuray, barış zamanında Samurayların nasıl yaşadığı hakkında bilgiler verdiği bir kitap yazdı.
Samuray geleneği, ortaya çıkışından 24000 yıl sonra, 19. yüzyılda imparator Meji tarafından sonlandırıldı. Kılıç taşımak büyük ölçüde yasaklandı. Samurayların tarihi böylece son buldu.
Son samuraylar ise zarafet ile yaşadılar ve kılıçları ile öldüler.
Son.