Kapitalist düzende biri yılda 20 milyar dolar kazanıyor, diğeri 20 bin dolar. Bir kısım insan, hiç o çalışma düzeninin içine bile giremiyor. Çünkü o 20 milyar dolar keyfe göre yatırıma dönüşüyor veya dönüşmüyor. Bahsettiğin ''rafah'' içindeki ülkeler sistemlerini çoğu dışarıdan gelen, çift vardiya çalışan köleler üzerinden kurdu. Bugün hala içlerinde ırkçılık, dincilik gibi nedenlerde öldürülenler var. Evet belli bir zenginliğin üstünün yatırıma dönüşmesi herkesin refahı için zorunluluk. Devletin müdahalesi minimuma indiği durumda özel sektör devletleşecek, senin orada bir söz hakkın olmayacak. Devletleşin otoriter olması ile özel sektörün devleşmesi aynı sorunu doğuruyor. Birkaç sene önce ulaşım şirketleri inanılmaz derecede ucuza, zararına insanları gideceği yere ulaştırarak küçük girişimcileri sahadan sildi. Bugün ulaşım olması gerekenin de üzerinde fiyatlandırma ile gerçekleşiyor. Bu sadece bir örnek, gücün dengesinin kaçtığı durumda kaybeden hep halk oluyor. Bir şeyi özel sektöre bıraktığın durumda onun kar edeceği kadarıyla sistemin çarkında olanlar faydalanır. Kimi ülkelere aşının hiç gitmemiş olması, kimi ihtiyaç sahibi olanlardan önce varlıklılara ulaşmış olmasında kapitalizmin suçu yok mu yani?