Bilgisayar Mühendisliğinde İş Var mı ?

Mehmet Dmr

Kilopat
Katılım
2 Eylül 2013
Mesajlar
389
Makaleler
1
Daha fazla  
Meslek
Öğrenci
Arkadaşlar, bu sene lise 2'ye geçtim. Hayalimdeki meslek bilgisayar mühendisliği. Evet pekte kolay bir meslek değil. Ama ben yinede sınırları zorlayıp çalışacağım. Şimdiden ingilizce öğrenmeye çalışıyorum. İleride bende Recep abi gibi, Asus, İntel gibi şirketlerde çalışmak istiyorum. Zor olduğunu biliyorum ama çalışacağım. Yada bilgisayar alanında başka ne okuyabilirim. Öğretmenlik demeyin çünkü ataması yok. :D Çevremdekiler, bilgisayar alanında okumamı istemiyor. Çünkü bir iş sahibi olmamdan şüpheliler. Sizce ne yapmalıyım. Herkezin görüşünü almak istiyorum.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
En sevdiğiniz, çok arzu ettiğiniz bir mesaleği seçin. İş varmış, yokmuş bakmayın derim. Ne istediğinizi iyi bilin. Sadece sevdiğiniz meslekte başarılı ve mutlu olabilirsiniz. Yaşama, sadece iş ve meslek açısından da bakmamak lazım. Kendine özgüveni olan,ilkeli,sosyal ilişkilere çok önem veren, takım çalışmasına inanan insanlar hayatta daha başarılı olurlar.

İlla da meslek ismi yazmamı istiyorsanız eğer, sivil havacılık,elektrik ve kimya yazabilirim.
 
Hayalindeki meslek bilgisayar mühendisliği değil.

Etrafta gördüğün, keyif aldığın örnek o. Bilgisayar seni pek çok şeyden uzaklaştıran bir aygıt, o yüzden... çalıştığım şirkette (ki yani Borusan, Sabancı, Koç falan nutella yanında...) en mutlumuz muhasebeci. Adam işini düzgün tutuyor, herkesle muhabbeten sevişiyor, hop sabah 9 akşam 17.30 ben kaçar diyor. Trink para cepte. Canı ne isterse yapıyor, yılda 2 hafta zorunlu izni var bidi bidi bidi... 14 maaş alıyor bi de sorma yani... ama yok efendim Quantum mekaniğiymiş, yok efendim erotizmmiş, bu konuları konuşacak adam yok ortam da.

Mardinde misin? O taş ustalarının işleri var ya, dibim düşüyor onlara.
 
Hayalindeki meslek bilgisayar mühendisliği değil.

Etrafta gördüğün, keyif aldığın örnek o. Bilgisayar seni pek çok şeyden uzaklaştıran bir aygıt, o yüzden... çalıştığım şirkette (ki yani Borusan, Sabancı, Koç falan nutella yanında...) en mutlumuz muhasebeci. Adam işini düzgün tutuyor, herkesle muhabbeten sevişiyor, hop sabah 9 akşam 17.30 ben kaçar diyor. Trink para cepte. Canı ne isterse yapıyor, yılda 2 hafta zorunlu izni var bidi bidi bidi... 14 maaş alıyor bi de sorma yani... ama yok efendim Quantum mekaniğiymiş, yok efendim erotizmmiş, bu konuları konuşacak adam yok ortam da.

Mardinde misin? O taş ustalarının işleri var ya, dibim düşüyor onlara.

Arkadaşım, iyi güzel yorum yazmışsın. Ama ben kendime çok güveniyorum. Ama etrafımdaki insanlar, gözümü korkutuyor. Ben kesinlikle para konusuna bakmıyorum. Sadece sevdiğim mesleği yapmak istiyorum. Sen bana mardindeki taş oymacılığını öneriyorsun. Kaç yaşındasın, sen ne olmak istiyorsun ?
 
Ben Endüstri Ürünleri Tasarımcısı Mert Can Urcan, 28 yaşındayım.

Asker bir baba ve öğretmen annenin ikinci çocuğuyum. İngilizce ve Türkçe çift anadilliyim. Eski tip 8 yıllık anadolu lisesi mezunuyum.

Stratejik Tasarım Master'ımı İtalya Politecnico Di Milano üniversitesinde tamamladım. Bu konudaki projemi Fiberoptik kablolar üzerine, Türkiye Turkuaz Kablo'da tamamladım.

Askerliğimi, bürodaki sekreter sağolsun bakaya olarak Ankara Etimesgut'ta tamamladım, bu vazifem sırasında nöbet tuttuğum veya -20 derece artı rüzgarda nöbete götürdüğüm genç insanlar harici 1970'ten beri düzeltilmemiş pek çok haritayı düzelterek vatana millete olduğu söylenen borcumu ödedim. Miyop astigmat gözlerime rağmen 100 ve 200 metre'de gösterdiğim başarıdan dolayı atış takımındaydım.

Ülkemizdeki "Baby boomers" jenerasyonu müsvette karakterlere tasarım hizmeti vermekten yoruldum. Parası olan köylü (üreten köylüden bahsetmiyorum, bu yaz tarlada cevizleri sularken yeterince canım sıkıldı tembelliklerine) kafasıyla kurulmuş şirketlerin para babalarına hizmet etmekten yoruldum. İnsanlara, anlamadıkları, anlamak için çaba sarf etmedikleri, kendinilerini geliştirmekten / gelişmekten korktukları için, sadece dergideki fotoğrafları gören eşlerinin istekleri doğrultusunda "şuraaaa bi kaneeeepe atakk"... gibisinden sözlerle iş yapmaya çalışan ve paramı vermeyen insanlardan dolayı işimi istediğim gibi icra edemez bir duruma düştüm ve ailemin maddi kaynaklarına teşekkür ederim ki borçlanmadan ayrılabildim sektörümden, şimdilik.

İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri'nde hiçbir torpil olmaksızın girdiğim iş görüşmesi sonrası bir üç boyutlu prototipleme merkezi kurulum projesinde asistanlık yapmaktayım. İnan bana 500.000 TL bütçeli bir projede, "Acaba fayda sağlar mıyım?" diye uğraştığım, pazarlık ettiğim teknoloji ve cihazları tanıtmam gereken o para babalarından bugün "Ahahah... :))) *küfrü yerleştir*" şeklinde baydım.

Sevdiğin meslekten bahsederken, malesef daha önceden yapıp yapmadığını belirtmemişsin.

O taş ustalarına oymacılığına böyle bakmak yerine, daha güzel de bakabilirsin. Ne kadar çok şey istersen, o kadar çok kaybedersin.

Çok başarılı bir bilgisayar mühendisi dostumun düştüğü durumdan ötürü sana böyle yazdım. Fiziksel bir engeli olan bir insan. Yurtdışında bölümünün hakkını vermiş, üstüne doktorasını tamamlamış ve gezegenimizin önde gelen şirketlerinden birkaçında çalışmış bir insan... Oracle'a, yapılan bir güncelleme sonrası, eposta atıp, üstüne telefonla kendisi arandı, acil bir güncelleme çıkartmış bir insan. Şu an ülkemizde gene büyük bir şirkette çalışıyor, hatta bir yıl içinde sadece 2 kere kahve içmek üzere buluşabildiğim bir dostum. Şu an ruhsal sağlığı çöktü. Bedensel olarak 1.70 boyunda 47 Kg bir insan haline geldi. Neden? Şirketine en iyiyi verebildiği için belki.

Kısaca, ne sıfatıyla, ne iş yapacaksan, hakkını verebildiğin sürece sana saygı duymuyorsam bile duymak için iki elim kanda olsa bile çabalarım. Salla başı al maaşı bir işte kalıp kalan zamanda bir aile kurmak üzere eğitilmiş bir kültürümüz olduğunu hatırlatmam gerek, yaşından ötürü bunu by-pass edebilecek durumun varsa harika tabi.

Herhangi başka bir sorun varsa bana cep telefonuyla ulaşmak için eposta atabilirsin, ben seni ararım.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Öncelikle hiç üşenmeyip yazdığın cevap için çok teşekkür ederim. İnan çok makbule geçti. Şimdi ben anadolu lisesi, 10. sınıf sayısal bölümünü okuyorum. Kolay kolay mühendis olunmayacağını, çok iyi biliyorum. Ben sadece bilgisayar alanında iş sahibi olmak istiyorum. Mühendislik yanı sıra, donanım editörlüğü de var şuan aklımda. Yani iki meslekten birini seçmek zorundayım. Recep abi ve Mert abi, bana biraz daha yardım edebilir misiniz. Yani ileride büyüyünce, sadece işsiz kalmak istemiyorum. Bizim bir akraba vardı. Bilgisayar öğretmenliğini okudu ve kazandı. Şimdi 2 yıldır atanamadı. Bir şirkette (Tam emin değilim) Teknik servis bölümünde çalışıyor. İşte bu yüzden bilgisayar öğretmenliği okumak istemiyorum. Gözüm çok yükseklerde değil. Merak ettiğim herşeyi araştırıyorum. Öğreniyorum ve yanlışlarımı düzeltiyorum. Sizin bu konuda, deneyimli olduğunuz için size soruyorum. Her şey için geç değil. Mühendis olamazsam bile donanım editör'ü olmaya çalışırım. Eğer hatam varsa affedin. Bizim okulda herkez mühendis olacağım diyor. Sınavlardan aldığı puanlar ise 40-45. Zaten iyi bir yeri kazanmak için, matematik, fizik yani sayısal derslerin iyi olması gerekiyor. Allaha şükür benim iyi. Tekrardan teşekkür ediyorum.
 
Ülkemizdeki üniversite sistemiyle sahip olamayacağın bir meslek diploması yok. Sen gerçekten mutlu olacağını düşünüyorsan, ve bunu farklı şekilde icra edebileceğini, bilgisayar mühendisi olmak kötü bir seçim değil.

Başka arkadaşlarım var, bilgisayar mühendisi olan, şu an farklı şirketlerde çalışan, hiçbiri eminim benim gibi mutlu değil. Ben sabah 9:00 akşam 17.30 çalışıyorum, tam bir memurum - inanamazsın. Maaşlarımız çok farklı değildir arkadaşlarımla, 3+ alıyorum. Proje bitince işsiz kalabilirim ama önemli değil, yemek yol sgk... Google'dan teklif alıp gidememiş (kendi eşşeklikleri diye yüzlerine belirttiğim) insanlar var hayatımda.

İşsiz kalmama, Baby boomers'ların hayali. Garantili bir hayat. Gözünün yüksekte olup olmamasıyla çok ilgisi yok. Bir arkadaşım şirketinde çok başarılı bir performans sergiledi: işleri tıkırındaydı, pekala işe vakit ayırmaktan düzenli bir ilişkisi olamadı ama bu akşam gönlü sende yarın gece başkasındaydı, şimdi şirketi Amerika Birleşik Devletlerinde iş yapmaya karar verdi ve onu yolladı. Başka bir arkadaşım bir yerden (şans) para buldu ve Avustralya'ya gidiyor, işletmeci aslen. Askerde, dediğin akraban gibi Bilgisayar Öğretmeni arkadaş vardı, gece nizamiyeye verdik çocuğui, psikolojisi bozulmasın diye - çok takmıştı atanamamaya.

Bilgisayar alanında iş sahibi olmaktan, gerçekten düşüncelerin neler, bunları öğrenmen için bir bilgisayarcı yanında (bakkal bile olur) bir ay vakit harcarsan görürsün, X Bilgisayar malzemeleri satan firma da olsa, bakkal da olsa, Z yazılım firması da olsa... bizim anlattıklarımız sana tam olarak yetemez. Program yazmayı öğretmenlerin sana öğretmeye çalışmadan farklı kaynaklardan uğraşarak öğrenmelisin. Gidip görmelisin. Biraz şansını zorlamaktan çekinme, en fazla o gün aç kalırsın... ama İtalyada öğrendiğim şu oldu: açken daha iyi düşünüyor insan. (Tabi bir süre sonra sapıtabilirsin.)

İşimi icra ediyorum diyerek, IT departmanında milletin bilgisayarlarını kurmak, programlarını düzenlemek, biraz Firewall v.b durumlarla uğraşacaksan üniversitene ek olarak KPSS ile devlet dairesinde (yarı devlet çalışanıyım itiraf ediyorum) yer bulabilirsin. Bu standart bir maaş, standart bir iş, standart bir yaşam demek günün 9 saati. 8 saat uyuduğunu, traş olduğunu düşünürsek sana kalan 7 saat. 7 saatin 2 saatini maç izlemeye gidip gelirken, 2 saatini maçı izlerken harcayan ve 3 saatte eşine bir güzel laf edemeyen tıkanmış hayatlarıyla harcayan insanlardan olmak istemezsen, o taş oymacılarının güzelim işlerine biraz bak, beton evleri düşün (şu an karşımda duran) sonra şiirleri, sonra sabah kahvaltınla beraber işe gidip işini icra ettiğini ve akşam eve gelip ne yapmak istediğini hayal et. Hayal ederek bir yere varma ihtimalin fazladır.

Şunu aklının bir kenarına iliştir, eğer dijital dünya ile ilgileneceksen, seni ne Mardin, ne bu gezegen bir yere oturtmalı. Sen işinle, kodlama zekan (veya ne seçtiysen) öne çıkmalısın.
 
Ben sevdiğim mesleği yapmak istiyorum. Tek derdim bu. (Taş işlemeciliği aklımdan bile geçmemişti) Dediğin gibi yapmaya çalışıyorum. Yaz tatilinde, vatan bilgisayarda yada bizim buradaki teknik servisler'de çalışmayı düşünüyorum. Ki biraz daha öğreneyim. İnternet'te boş zamanlarımda araştırma yapıyorum. Yani öğrenmek için elimden geleni yapıyorum. Hatta her zaman belirtiyorum. İngilizce öğrenmeye çalışıyorum. Yeni başladım. Şimdiye kadar 50 kelime ezberledim. :D Ki bunların telefuzlarını bile biliyorum. Eski aklım olsaydı, çoktan ingilizce konuşmayı sökmüştüm. Küçükken ingilizce'den nefret ederdim. Ama her şey için geç değil. Bana zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim.
 
Tamam işte, sevdiğin meslek ne olabilir başka, bir iki iş yapmadan karar verme. Ülkemizde garsonluk yaptım, kuru temizleme yaptım, yurt dışında ameleliğe bayağı yakın işlerde de bulundum. Sevgiden değil, ekonomik durum ve ne yapılabilir diye....

Teknik servis sana fiziki konular da ve basit OS (Operating System - işletim sistemi) konuları dahil, driver / sürücü konularında da yardımcı olacaktır. Bol şans dilerim.

Yabancı dil, ülkende keşfetmediğin her teknoloji için geçerli, ezberlemekle kalma, varsa şansın CNBC-E'de Türkçe alt yazılı dizileri izle. Filmleri o şekilde izle. Olmadıysa ingilizce alt yazılı izle bir filmi birkaç defa... "eski aklım olsaydı..." diye düşünmenin faydası yok. Eski aklın yok, şimdiki zamandayız. Sana bu mesajı öyle bir olay üstüne öyle bir ruh haliyle atıyorum ki, evlenip boşanmadan sana bunu anlatmam mümkün değil :)

Sen ingilizceni geliştirip - varsa şansın Antalya / Bodrum'da yazın çalışan insanlarla çalışıp dil öğrenebilirsin, kodlama üzerine de kitaplar edinip deneme yanılma yaparak öğrenmen. Eğer buna maddi kaynak ayıramıyorsan belirt, ayırabilecek biri veya birileri çıkar veya belki toplanıp bir şey yollanır bilemiyorum şu an.

- son_goku sagol, gormemistim uyariyi. Ha isterdim ki olsun :).
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Seni çok iyi anlıyorum. Yani öğrenmekten korkmuyorum artık. Ama Antalya'ya gitmem mümkün değil. Maddi durumum iyi değil. ve gitmek istesem de babam itiraz eder. Ben kendimi geliştirmeye devam edeceğim. İngilizce'yi yavaş yavaş kelime ezberleyerek öğrenmeye çalışıyorum. İleride dediğin gibi, alt yazılı filmler izleyeceğim. Tüm Samimiyetle söylüyorum, verdiğin bilgiler çok işime yarayacak. Çok çok teşekkür ederim. Eğer bir gün yolum istanbul'a düşerse, Recep abi'nin yanına kesinlikle gideceğim.
 
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı