Semih Demir
Kilopat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
İtalya'da okuyan, 2 yıl sonra İstanbul'a gelecek kız arkadaşıma ''Özel harekatçı'' olacağımı söyleyeceğim belki ama tedirginim. Daha doğrusu, ilişki üzerinde hayaller kurup bırakıp ben öldükten sonra o acı ile yaşamasını istemem. Zaten, Türkçü biri olarak o kadar garip ki ideolojimle resmen çatışan birini sevdim, maalesef böyle. Ama sevginin ''Dini, dili, ırk'ı yok!'' Bunlar önemli detaylar değil hallolur elbet. Bu konuda siz ne yapardınız kardeşlerim? Nasıl bir yaklaşım sergilerdiniz?
Babam zengindir, şirketi var ama ben oldum olası babama muhtaç olmayı tercih eden biri olmadım. İlaveten 14 Ağustos sebebiyle, daha doğrusu teoride denilebilir Deprem bekleniyor, 7-8 richter şiddetinde beklenen bu depremin İstanbul'da oluşturacağı zararı düşününce Şırnak'a gidip görevimin başına geçmek için sabırsızlanmıyor değilim inanın. Bu şehirden felaket bir şekilde sıkıldım ve bunaldım, beton ve taşların arasında ölen insanları görmek istemiyorum. Fransız bir şirketin deprem hakkındaki yaptığı araştırmaya göz atarsanız telaşımı anlarsınız elbet. Ölüm mü? Ölümden kaçış zaten yok, sadece ben bu şehirde yaşamak istemiyorum. Ama sevdiğim 2 yıl sonra gelecek, ve 2 yıl sonra ne olacağını hiç bilemeyiz. Hatta, ben bu yazıyı sonlandırıp yatağıma uzanırken ani bir felç geçirebilirim bunlar olabilir olmayacak diye bir kaide yok. Ama tedirginim dostlar, tek meselem özel harekatçı olmak değil. Ülkemizi bekleyen bela ve sıkıntılar, biz ne yaparız? Zoruma giden ise hiç bir şey yapamıyor olmamız. En azından ''olmam'' diyelim.
Babam zengindir, şirketi var ama ben oldum olası babama muhtaç olmayı tercih eden biri olmadım. İlaveten 14 Ağustos sebebiyle, daha doğrusu teoride denilebilir Deprem bekleniyor, 7-8 richter şiddetinde beklenen bu depremin İstanbul'da oluşturacağı zararı düşününce Şırnak'a gidip görevimin başına geçmek için sabırsızlanmıyor değilim inanın. Bu şehirden felaket bir şekilde sıkıldım ve bunaldım, beton ve taşların arasında ölen insanları görmek istemiyorum. Fransız bir şirketin deprem hakkındaki yaptığı araştırmaya göz atarsanız telaşımı anlarsınız elbet. Ölüm mü? Ölümden kaçış zaten yok, sadece ben bu şehirde yaşamak istemiyorum. Ama sevdiğim 2 yıl sonra gelecek, ve 2 yıl sonra ne olacağını hiç bilemeyiz. Hatta, ben bu yazıyı sonlandırıp yatağıma uzanırken ani bir felç geçirebilirim bunlar olabilir olmayacak diye bir kaide yok. Ama tedirginim dostlar, tek meselem özel harekatçı olmak değil. Ülkemizi bekleyen bela ve sıkıntılar, biz ne yaparız? Zoruma giden ise hiç bir şey yapamıyor olmamız. En azından ''olmam'' diyelim.
Son düzenleyen: Moderatör: