Tanrı neden meleklere ihtiyaç duyar?

Yeterli olup olmaması kişiden kişiye değişecektir elbette, şahsen (ve Müslüman'lar açısından genel olarak) bu kısa izah yeterli geliyor.

Çünkü gerek Allah ve gerekse melekler, cinler gibi yarattığı birçok gaybî şeyi insanın gözlemlemesi mümkün değil; ve gözlemlemenin mümkün olmadığı yerde yapılan tüm izahlar da ancak bir tahmin düzeyinde kalacaklardır. Kim her ne söylerse söylesin sadece tahmin olarak kalacaktır; çünkü bu alan bilimin (araştırma, gözlem ve deneyin) dışında bir alan. Tahmin ise "gerçek bilgi" adına hiçbir değere sahip değildir ve hiçbir zaman da olamayacaktır.

Ve Müslüman'lar olarak, dinde delili olmayan konularda (ayet ve sahih hadislerde bulunmayan konularda) zannî/tahmini yorumlamalarda bulunmanın hem anlamsız (çünkü ölçümlenemez bir şey ölçülemez), hem de iman edenler açısından dinen vebal olmasını bildiğimizden ötürü: Bu tür konuları istemsizce düşünsek dahi, aklımızın yetmediği yerde "en güvenli fikirde" duruyoruz/kalanını irdelemiyoruz. "nasılsa ahirette öğreniriz." diye gönül rahatlığı ile erteleme hali de ekstra mevcut.

Ancak, bazı kişilerin, net bilgiye ulaşmak için "sonunun da sonuna varmadan inanmama" dürtüsünü de anlıyorum. Bu tür düşünceye sahip olanlar, bizlerin durduğu yerden ötesini anlamak için düşünmeye, sorgulamaya devam edebilir. Ama sorun o ki, asla anlayamayacaklar; tahminleri (bir delil bulamayacakları için) öylece kalacak.

Kısaca "Müslüman'lar bazı şeyleri bilmediği halde, bazı şeylere delilsiz inanıyorlar ve neden ve nasılları sonuna kadar irdelemiyorlar." diyebilir miyiz? Evet, kesinlikle. Ancak Allah'a inanışımız, işte o nedensiz değil. "Allah'ın var olmayışının imkansızlığına" inandığımız için O'na inanıyoruz ve kitaplarındaki bilgilere de "o'na inandığımız için" inanıyoruz. Ve orada bulmadığımız konularda, eğer konular gaybî/görünmeyen alem ile ilgiliyse, mayınlı tarlada yürür gibi tedirgin oluyoruz. Çünkü dinen, Allah ve yarattığı düzenin gaybî yönü hakkında asılsız konuşmak haramdır, büyük sıkıntıdır.

Ancak bilimsel (5 duyu organımızla veya teknolojik imkanlarla gözlemlenebilir) alanda araştırma serbest; misal uzayla veya DNA'yla vs. ilgili insanlar ellerinde net bilgi olmasa bile rahatlıkla tahmin yürütebilir, tezler sunabilir. Müslüman'lara göre en sağlam kafa yorma alanı bu tür alanlar.

Not:

"Onu da yapmıyorsunuz ki?" diyebilirsiniz, evet sayıca az kaldığımız doğrudur. Bu konuda ne söyleseniz "haklısınız" derim.

Bu bilimi kullanmak kısmınida anlamıyorum. Amacınız doğruya mi ulaşmak yoksa sahip olduğunuz inancı kanıtlamak mı? Bu yola nasıl çıkarsan öyle dönersin hepimiz anadan babadan Müslüman olarak geldik dünyaya. Bu inanış bizim içimizde kaliplasiyor ve bu melekler olsun din olsun bazı kalıplara karşı gelmek zor oluyor. Ünlü bir şair ve filozofta böyle yaklaşır ve insan korkusunun bu inancı sağlamlaştırdıni söyler. Bundan kurtulmak için kelimeleri savunur ve bende bu gorusteyim eğer cevabı verebiliyorsak bizim için korku yoktur. Ama cevap veremiyorsak(şu an için) korkmaninda anlamı yoktur ve bizi korkutan şeyler içinde boyun egmenin anlamı yoktur. Din bilim konusuna gelirsek bazı kalıplardan kurtulamiyorsak bazı şeylerede ulaşmanın zor olduğunu düşünüyorum.
 
Amacınız doğruya mi ulaşmak yoksa sahip olduğunuz inancı kanıtlamak mı?
İkisi de değil. Çünkü inandığım şeylerin doğruluğundan eminim, dolayısıyla daha ötesinde bir doğruluk arayışım yok. İnancımı da kanıtlamaya değil, sadece anlamak isteyenler için açıklamaya çalışıyorum.

Nitekim, sahip olduğum inancın doğruluğu somut delillerle kanıtlanamaz, bunun farkındayım. Mantık yürütülebilir, ancak mantık denizinde yüzerken her alan yüzmek için güvenilir değil. (Tabi ki bazıları bundan korku duymayabilir ve bu kendi tercihleri olacaktır.)
 
İkisi de değil. Çünkü inandığım şeylerin doğruluğundan eminim, dolayısıyla daha ötesinde bir doğruluk arayışım yok. İnancımı da kanıtlamaya değil, sadece anlamak isteyenler için açıklamaya çalışıyorum.

Nitekim, sahip olduğum inancın doğruluğu somut delillerle kanıtlanamaz, bunun farkındayım. Mantık yürütülebilir, ancak mantık denizinde yüzerken her alan yüzmek için güvenilir değil. (tabii ki bazıları bundan korku duymayabilir ve bu kendi tercihleri olacaktır.)

Hocam anladığım kadariyla siz bundan memnun ve mutlusunuz. Bunun daha ötesi yok kimsenin mutluluğunu çalmak gibi bir hedefim yok. Kim bilir öbür dünyada belki de benim mutluluğum çalınacak :)
 
Hocam anladığım kadariyla siz bundan memnun ve mutlusunuz. Bunun daha ötesi yok kimsenin mutluluğunu çalmak gibi bir hedefim yok. Kim bilir öbür dünyada belki de benim mutluluğum çalınacak :)
Teşekkür ederim; siz iyi birisine benziyorsunuz, dilerim öyle bir şey olmaz : )

Sağlıcakla kalın.
 
Hiç iyi biri olarak görmüyorum kendimi ama öyle olmaya çabalıyorum sağ olun. Size de sağlıklı günler.
Öyle olmaya çabalayan biri özünde iyidir zaten, sadece tümden iyi olmak için biraz tecrübe ile yoğrulmak gerek.

Bana beni sorsanız, ben de iyi biri diyemem kendime; ama bunun için çalışmak da güzel. Çalışa çalışa, günden güne... : )
 
Melekler Allah'ın emirlerini yerine getirirler azrail can alır Mikail doğa olaylarına bakar cebrail dualarinizi Allah'a iletir israfil kıyamet günü görevli kirağmen katibinde sevaplarinizi ve günahlarnizi yazar hepsinin bir görevi var tabii ki meleklerden de yanlış yapan olmuştur büyü öğreten melekler ayaklarindan asılıp cezalandırılmış tır mesela her şey bir düzenle düzen olmazsa olmaz.
Her şey bi masaldan fazlası değil. "meleklerden de yanlış yapan olmuştur büyü öğreten melekler ayaklarından asılıp cezalandırılmıştır mesela" günahtan ve Allah'ın emrinden çıkmaktan korunmuş olan varlıkların büyü öğretip cezalandırılması kendi içinde tutarsız. Düzeni oluşturan şeyinde düzensizlik olduğunu düşünüyorum.
 
Aradan pek uzun zaman geçti, dolayısıyla bakış açılarımız da gelişti. Öncelikle soruda mantık hatası var. Ne kadar cevap versek de bir şey ifade etmeyecek. Elbette bu mantık hatasının var olduğunu söylemem bu coğrafyadaki tanrı telakkisine ters olmasından ötürüdür. Bizim coğrafyadaki insanımız tanrıya "her şeye gücü yeten" sıfatını verdiğinden ötürü soruda "ihtiyaç" kavramı kullanılması yanlıştır. Her şeye kadir olan ihtiyaç duymaz. Neden yarattı diye sorulması gerekir.

Benim tanrı telakkime göre de yaratma avamın yaratma telakkisinden çok farklı olduğundan ötürü (bkz:sudur,feyz,yeni platonculuk) o mevzuya girmeyeceğim, çok uzun.
 
Kutsal kitaplarda Tanrı'nın kudretli, her şeye gücü yeten bir ilah olarak tanımlanmasına rağmen melek yaratıp işlerini ona yaptırması bana garip geldi, okuldaki din kültürü hocamdan da tatmin edici cevap alamadım ben de sizin düşüncelerinizi merak ettim.

Melek inancı Tevrat'tan gelir, yahve omnipotent olmadığından casuslara ve haberciler ihtiyaç duyar bu yüzden melekleri yaratır, melek inancı aslen buna dayanmaktadır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Yeni konular

Yeni mesajlar

Geri
Yukarı