Aileniz için en güzel hediye zaten okulu güzelce bitirip iyi bir üniversiteden mezun olmanız. Ayrıca küçümsenen performans ödevleri sorumlu olduğunuz ezbere derslerden çok daha fazla şey katacak size, ileride daha iyi anlarsınız. Lise eğitimi salt test çözüp sınav geçme odaklı bir döneme indirgenemez. Orada belirli bir seviyenin üstünde insanlarla sosyokültürel etkileşime girip gelecek yirmi yılınızı şekillendiriyorsunuz. Bizim dönemimizde sadece lisede iki enstrüman öğretiliyordu, iyi değerlendirmenizi tavsiye ederim.
Bunu okuyan da sancak ki Türkiye en iyi eğitim veren ülkelerden. Komik bir yazı olmuş.
Kosta Rika'da bile daha iyi lise eğitimi aldım. Fizik, Biyoloji gibi dersler uygulamalıydı. Mesela çiçeği parçalara ayırdık tek tek inceledik. Türkiye'deki gibi kitaptan ezberletmediler. Zaten olması gereken de bu ama nedense Türkiye'de yapılmıyor? Eğitim endeksine bir göz atın isterseniz.
Sıralamalarda nasibini alıyor Türkiye. Yani, benim bunları anlatmama bile gerek yok.
Ayrıca, sizin döneminizde lisede enstrüman öğretiliyordu demek o da iyiymiş çünkü Türkiye'de lise okuyup müzik bölümünü seçen arkadaşlarım "enstrüman falan öğretilmiyor sadece şarkı söyletiliyor ve nefes, diyafram egzersizleri yaptırılıyor" demişlerdi.
Bu arada sosyokültürel etkileşimden bahsetmişsiniz. Hangi kültür? Türk vatandaşlarının kültür seviyesi oldukça düşük. Bunun başlıca sebebi alım gücüdür. Çoğunlukla bir Avrupa genci 20 yaşında en az 10 ülke gezmiş olabiliyorken Türk genci 20 yaşında daha şehirden hatta köyden dışarı çıkmamış bile olabiliyor. Kitap okuma oranını söylemiyorum bile.
Sonuç: Türkiye'de akademi, eğitim yok. Dolayısıyla okumanıza bile gerek yok fakat zorunluluktan okuyorsunuz çünkü okumazsanız işsiz kalırsınız yada iyi bir işiniz olmaz.
Gerçi artık okuyunca da olmuyor da bir ihtimal oluyor hala.
Kısacası, ders çalışmak şartıyla açık liseye geçilebilir.