amar84
Hectopat
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Tiyatro-Sinema Oyuncusu
Şimdi konu başlığını okuyan arkadaşların nasıl olur dediğini duyar gibiyim
İlk olarak elimizde toplu para olmadığı için Sahibinden.com'a gireriz ve bütçemize uygun bir
ikinci el bilgisayar bakınmaya başlarız. Bu iş elimizdeki paranın kısıtlı olması ve satan arkadaşların kafalarının güzel olması nedeni ile haftalar sürebilir. Daha sonra beğendiğimiz bilgisayarlar arasından 10 tanesine telefon açar pazarlıklar yapar sorular sorarız ve içlerinden bütçemize en uygun olanı seçeriz.
Çok sevinçliyizdir ve oynayacağımız oyunların hayali ile yerimizde duramayız, bir türlü sabah olmaz ve muhtemelen de uyuyamaz, sabahın ilk ışıkları ile yola koyulur, hayalimizdeki bilgisayarı almaya gideriz. İşte o an Hayalimizdeki heybetli kasa önümüzde durmaktadır, Dışarıdan o kadar heybetli görünür ki içindeki her şeyi unuturuz.
Kasamızı alır eve geliriz ve fişe takıp anın tadını çıkarmaya başlarız. Her şey yolunda gitmektedir. İlk olarak masaüstü performans puanlarını değerlendiririz, tüm sistem 7 üzeri puan gösterdiği için kendimizle gururlanır iyi bir bilgisayar aldığımızı düşünürüz.
Aradan bir hafta geçer ve bilgisayarımız aniden mavi ekran hatası vermeye başlar,
resetlenir, açılır tekrar kapanır tekrar tekrar ve tekrar.. Hayalimiz kabusa dönüşmeye başlar..
İlk iş bilgisayarı aldığımız kişi ile görüşürüz ancak sorumluluk kabul etmez. Geriye tek seçenek servise götürmek kalır. (Bakkal amca'ya) Bilgisayarımızı alır bir bilgisayarcı arkadaşa götürür ve deriz ki ''mavi ekrana atıyor ne yapmak gerekir?''
İlk seçenek format atmak gibi görünüyor Veririz 50 lira ve format atılır bilgisayar yapıldı diye size gönderilir. Ancak 2 saat açık tuttuğunu söyleyen ve hatta oyun bile oynadığını söyleyen bakkal amcamız bilgisayarı bize verdikten sonra eve döndüğümüz anda tekrar hata verir. Aynı bakkal amcaya 3. uğrayışımızın ardından yeni bir servis arayışına gireriz.
Tavsiyeler üzerine bu işin prf.'u olduğu söylenen bir başka bakkal'dan hallice markete daha yatkın bir servise götürürüz. Ve sorarız:
-''Abi bu bilgisayarın arızasını tespit edebilirmisiniz''
- Cevap: ''Tabi kardeşim bir gün kalsın test edelim''
Cihazımız bir gün kalır test edilir. Ertesi gün servisimiz arar ve ''Kardeşim ana kartın ve ekran kartın arızalı tamir edilmesi gerekiyor, maliyeti 250 tl'' der. Siz de yapılmasını söyleyip oynayacağınız oyunların hayali ile beklersiniz. Aradan üç gün geçer ve yapılan bilgisayarınız gelir. Bilgisayarı fişe takar Windows ekranı açılır veeeee...Kapanır
Hemen bilgisyarcıyı ararsınız ve dersiniz ki ''abi kapandııı'' Bilgisalaycı: '' ALLAH ALLAH kapanmaması gerekir biz ki gün oyun oynadık 4k film izledik'' ''getir bakalım kardeşim bilgisayarın sorunu neymiş anlamadım'' der. Bu arada götür getir 50 50 taksiye ödemeye devam. Tekrar götürürsünüz tekrar bakılır ve sorun psu'da görünüz ancak tamiri mümkün değildir. Başlarsınız psu aramaya ancak psu fiyatları göz yaşartıcı durumdadır. Girersiniz forumlara yorumlara bakarsınız ne alınmalıdır? Aktifler, pasifler,plus'lar vs.. diye kafanız kazana döner. Bir kaç bilir kişiye sorduktan ve tavsiyeler aldıktan sonra 250 300tl daha bayılır almışken iyisini alayım der ve alırsınız.
Bir iki gün bekledikten sonra psu gelir kasaya takılır ve sonuç aynıdır. Ancak bakkaldan hallice market amcaya 250 tl bayıldığınız için ve başka bir yere götürüp extra para harcamak istemediğiniz için yine aynı amcaya gidersiniz. Amca tekrar format atar, tekrar ve tekrar.. Sonuç değişmez.
Bu defa ''kardeşim ekran kartından kaynaklanıyor, yaptık ama yapılamıyor, yenisini almak lazım''der. Siz de çaresizce yine forumlara sitelere geri döner ve ekran kartı aramaya başlarsınız.
Bu defa da gb'ler, bit'ler markalar veri yolları ve psu yetermi gibi yüzlerce soru ve sorunlar karşılaşır ve yine forumlarda onlarca konu açarak doğru çözümü ararsınız. Evet 10'larca konu açarsınız zira herkes farklı bir tavsiye verir. En sonunda onumu alsam? Bunu mu alsam diye site site gezer ve birini alırsınız. Ekran kartınız gelmiştir ve elinizdeki ekran kartınıda birine vermişsinizdir. Ekran kartını bir heves ile çıkarır ve bilgisayarınıza takarsınız. Bu sefer oldu. Olması lazım. Yani muhtemelen olur. Acaba olur mu?
Olmadı ;(
Servis dediğiniz adama yağdırmaya başlarsınız ama artık çok geçtir. Zaten dünya masrafa girmiş ve yeni bilgisayar alma hayalinden vazgeçmişsiniz'dir. Elinizdekini düzeltmek zorundasınız. Mecbur herşey değişti geriye anakart ve işlemci kaldı, Bakkalada sinirlisiniz götürmek istemiyorsunuz. Götürseniz bile ya anakart yada işlemci diyecek Onun söylemesine gerek yok zaten.
Şimdi acaba sorun hangisinde diye düşünür ve ikisini birden çıkarır yenilerini almaya karar verirsiniz. Uzun forumlar, konular, mesajlar ve yardımlar sonucunda işlemci ve anakarta karar verirsiniz. Almışken iyisini alayım bir on yıl daha arkama bakmayayım dersiniz. Ve bin , iki bin lirada onlara harcar en iyisinden alırsınız.
Sonra ne'mi olur?
Denedikten sonra yazarım
Okuyan ve beğenen herkese teşekkürler.
ikinci el bilgisayar bakınmaya başlarız. Bu iş elimizdeki paranın kısıtlı olması ve satan arkadaşların kafalarının güzel olması nedeni ile haftalar sürebilir. Daha sonra beğendiğimiz bilgisayarlar arasından 10 tanesine telefon açar pazarlıklar yapar sorular sorarız ve içlerinden bütçemize en uygun olanı seçeriz.
Çok sevinçliyizdir ve oynayacağımız oyunların hayali ile yerimizde duramayız, bir türlü sabah olmaz ve muhtemelen de uyuyamaz, sabahın ilk ışıkları ile yola koyulur, hayalimizdeki bilgisayarı almaya gideriz. İşte o an Hayalimizdeki heybetli kasa önümüzde durmaktadır, Dışarıdan o kadar heybetli görünür ki içindeki her şeyi unuturuz.
Kasamızı alır eve geliriz ve fişe takıp anın tadını çıkarmaya başlarız. Her şey yolunda gitmektedir. İlk olarak masaüstü performans puanlarını değerlendiririz, tüm sistem 7 üzeri puan gösterdiği için kendimizle gururlanır iyi bir bilgisayar aldığımızı düşünürüz.
Aradan bir hafta geçer ve bilgisayarımız aniden mavi ekran hatası vermeye başlar,
resetlenir, açılır tekrar kapanır tekrar tekrar ve tekrar.. Hayalimiz kabusa dönüşmeye başlar..
İlk iş bilgisayarı aldığımız kişi ile görüşürüz ancak sorumluluk kabul etmez. Geriye tek seçenek servise götürmek kalır. (Bakkal amca'ya) Bilgisayarımızı alır bir bilgisayarcı arkadaşa götürür ve deriz ki ''mavi ekrana atıyor ne yapmak gerekir?''
İlk seçenek format atmak gibi görünüyor Veririz 50 lira ve format atılır bilgisayar yapıldı diye size gönderilir. Ancak 2 saat açık tuttuğunu söyleyen ve hatta oyun bile oynadığını söyleyen bakkal amcamız bilgisayarı bize verdikten sonra eve döndüğümüz anda tekrar hata verir. Aynı bakkal amcaya 3. uğrayışımızın ardından yeni bir servis arayışına gireriz.
Tavsiyeler üzerine bu işin prf.'u olduğu söylenen bir başka bakkal'dan hallice markete daha yatkın bir servise götürürüz. Ve sorarız:
-''Abi bu bilgisayarın arızasını tespit edebilirmisiniz''
- Cevap: ''Tabi kardeşim bir gün kalsın test edelim''
Cihazımız bir gün kalır test edilir. Ertesi gün servisimiz arar ve ''Kardeşim ana kartın ve ekran kartın arızalı tamir edilmesi gerekiyor, maliyeti 250 tl'' der. Siz de yapılmasını söyleyip oynayacağınız oyunların hayali ile beklersiniz. Aradan üç gün geçer ve yapılan bilgisayarınız gelir. Bilgisayarı fişe takar Windows ekranı açılır veeeee...Kapanır
Hemen bilgisyarcıyı ararsınız ve dersiniz ki ''abi kapandııı'' Bilgisalaycı: '' ALLAH ALLAH kapanmaması gerekir biz ki gün oyun oynadık 4k film izledik'' ''getir bakalım kardeşim bilgisayarın sorunu neymiş anlamadım'' der. Bu arada götür getir 50 50 taksiye ödemeye devam. Tekrar götürürsünüz tekrar bakılır ve sorun psu'da görünüz ancak tamiri mümkün değildir. Başlarsınız psu aramaya ancak psu fiyatları göz yaşartıcı durumdadır. Girersiniz forumlara yorumlara bakarsınız ne alınmalıdır? Aktifler, pasifler,plus'lar vs.. diye kafanız kazana döner. Bir kaç bilir kişiye sorduktan ve tavsiyeler aldıktan sonra 250 300tl daha bayılır almışken iyisini alayım der ve alırsınız.
Bir iki gün bekledikten sonra psu gelir kasaya takılır ve sonuç aynıdır. Ancak bakkaldan hallice market amcaya 250 tl bayıldığınız için ve başka bir yere götürüp extra para harcamak istemediğiniz için yine aynı amcaya gidersiniz. Amca tekrar format atar, tekrar ve tekrar.. Sonuç değişmez.
Bu defa ''kardeşim ekran kartından kaynaklanıyor, yaptık ama yapılamıyor, yenisini almak lazım''der. Siz de çaresizce yine forumlara sitelere geri döner ve ekran kartı aramaya başlarsınız.
Bu defa da gb'ler, bit'ler markalar veri yolları ve psu yetermi gibi yüzlerce soru ve sorunlar karşılaşır ve yine forumlarda onlarca konu açarak doğru çözümü ararsınız. Evet 10'larca konu açarsınız zira herkes farklı bir tavsiye verir. En sonunda onumu alsam? Bunu mu alsam diye site site gezer ve birini alırsınız. Ekran kartınız gelmiştir ve elinizdeki ekran kartınıda birine vermişsinizdir. Ekran kartını bir heves ile çıkarır ve bilgisayarınıza takarsınız. Bu sefer oldu. Olması lazım. Yani muhtemelen olur. Acaba olur mu?
Olmadı ;(
Servis dediğiniz adama yağdırmaya başlarsınız ama artık çok geçtir. Zaten dünya masrafa girmiş ve yeni bilgisayar alma hayalinden vazgeçmişsiniz'dir. Elinizdekini düzeltmek zorundasınız. Mecbur herşey değişti geriye anakart ve işlemci kaldı, Bakkalada sinirlisiniz götürmek istemiyorsunuz. Götürseniz bile ya anakart yada işlemci diyecek Onun söylemesine gerek yok zaten.
Şimdi acaba sorun hangisinde diye düşünür ve ikisini birden çıkarır yenilerini almaya karar verirsiniz. Uzun forumlar, konular, mesajlar ve yardımlar sonucunda işlemci ve anakarta karar verirsiniz. Almışken iyisini alayım bir on yıl daha arkama bakmayayım dersiniz. Ve bin , iki bin lirada onlara harcar en iyisinden alırsınız.
Sonra ne'mi olur?
Denedikten sonra yazarım
Okuyan ve beğenen herkese teşekkürler.
Son düzenleyen: Moderatör: