Zorlukta bir tarafa LGS diğer tarafa YKS'yi koysak DGS tartının LGS tarafına daha yakın durur bence. Biraz daha mantığa dayalı gidiyor, yani dershaneye vakit geçirmek için gittim, hiçbir zaman hırslı bir öğrenci olmadım ve düşün beni bile öyle bir okula yerleştirdi bu sınav.
Öncelikle DGS yapabilmek için girdiğin bölüm ile bağlantılı bir ön lisans bölümünde eğitim alman gerek. Ancak DGS'de son yıllarda ciddi bir kontenjan düşüşü yaşandı diye biliyorum. Ben artı ve eksilerini belirteyim kendin karar ver.
Artılardan başlayalım, öncelikle ön lisans eğitimin sayesinde Lisans'a geçtiğinde mesleki dersler konusunda oldukça rahat edersin, sınav düzeyi oldukça kolay, intibak döneminde ders saydırıp lisans süresinde az ders alabilmenize olanak sağlıyor. Hatta misal deu jeofizik gibi bazı bölümlerde alttan ders alarak 2. sınıftan başlayabiliyorsun. Ek olarak hazırda bir diploman ve garanti bir mesleğin oluyor.
Eksi olarak ön lisans bölümlerinde matematik, fizik gibi havuz dersleri çok daha basit anlatılıyor ve DGS yaptıktan ve sınavdada daha basit düzeyde matematiğe hazırlandıktan sonra üniversitede bu derslerde ciddi anlamda zorluk çekiyorsun. Özellikle İTÜ gibi üniversiteler ders içeriği, kredi ve dil gibi bahaneler ile intibak döneminde birçok dersi kabul etmiyorlar, ben sadece tarih ve Türkçe saydırabilmiştim. Bu sefer baştan aşağı sıfırdan bir üniversite okuyorsun, ya da derslerin dönemlerde dağılmış oluyor ve 4 yıl okuyup sadece daha az ders alıyorsun. Yaşın ilerlediği ve bildiğin derslere tekrar girdiği için dersleri bazende tam aksine hiç umursamıyorsun ve bildiğin derslerden çok düşük notlar ile karşılaşabiliyorsun.
Gelelim ben olsam ne yapardım kısmına, benim gibi lisans eğitimini tamamladığında bile meslek olarak önceliğin ön lisans bölümün olacaksa oku derim, ancak ön Lisans'ı sadece DGS için bir amaç yapmaktansa kesinlikle kendimi başta sıkıp bir dört yıllık üniversiteye giderdim.