2014-2015 Sezonu Spor Toto Süper Lig İncelemesi

Sezon başında iki ezeli rakibin 19 şampiyonluk kazanmış olmasıyla kıyasıya bir lig yarışının başlayacağı sinyalleri verilmişti. Bunun yanında sezona verilen '' Süleyman Seba '' ismi de Beşiktaş taraftarları için bu kupanın değerini arttırmış, araya uzun süre girdikten sonra yeniden şampiyon olmayı istemelerine katkıda bulunmuştur. Sezon başında bomba transferleri ile iddialı bir şekilde hazırlanan Trabzonspor da otoriteler ve taraftarlar gözünde bu sezonun flaş ekibi olacak denilmekteydi. Galatasaray kötü geçen bir sezonun ardından, Mancini ile yollarını ayırmış, yerine bir başka İtalyan Prandelli'yi getirmişti. Hazırlık döneminde verilen olumlu sinyaller, Galatasaray taraftarını iyiden iyiye heyecanlandırmaya başlamıştı. Fenerbahçe'de ise Ersun Yanal ile sürpriz bir şekilde yollar ayrılacak, yerine İsmail Kartal getirilecekti. Sezon başında oynanan Süper Kupa mücadelesinde gülen taraf Fenerbahçe olmuş, sezona kupayla ve moralle başlayan takım olmasıyla da şampiyonluğun bir numaralı favorileri arasına yerleşmişti. Lig başladığında Beşiktaş'ın gösterdiği olumlu reaksiyon maçlara yansımış ve ilk maçlarda başarılı bir performans göstererek kamuoyunda şampiyonluk yolundaki en emin adımlarla ilerleyen takım ünvanını kazanmıştı. Trabzonspor beklenen başlangıcı yapamamış ve taraftarlarını hayal kırıklığına uğratan Halilhodzic ile yollar ayrılmıştı. Yerine o sezon flaş bir şekilde Fenerbahçe'den ayrılan Ersun Yanal'ı getiren Trabzonspor yönetimi, ilk maçlarda alınan başarılı skorlarla umutlanmıştı. Kaldı ki TT Arena'da alınan 3-0'lık Galatasaray galibiyeti takıma olan inancı yeniden alevlendirmişti. Galatasaray ise bu mağlubiyetten sonra yeni bir sayfa açıyor Prandelli'yi gönderme kararı alıyordu. Bu kararda değişen yönetimin de etkisi vardı. Ünal Aysal'ın yerine Duygun Yarsuvat göreve başlar başlamaz ilk icraatı Prandelli'yi göndermek olmuştu. Bir maç yardımcı antrenör ile mücadele eden Galatasaray'da göreve Hamza Hamzaoğlu getirilmiş ve rüya gibi bir dönem başlamıştı. Ligde 3 takımın mücadelesi haline dönen kıyasıya bir şampiyonluk yarışının temelleri de burada atılmıştır. Galatasaray kötü gidişatın ardından üst üste galibiyetlerle yarışa tutunurken, emin adımlarla ilerleyen Fenerbahçe ve tüm otoriteler tarafından övgü ile bahsedilen Beşiktaş da galibiyetler alarak yarışa ortak olmuşlardır. Kadıköy'deki derbilerde rakiplerine üstünlük kuran Fenerbahçe, tek derbi mağlubiyetini TT Arena'da Galatasaray'a karşı alırken, Galatasaray Kadıköy'deki yenememe serisini bozamamış olmakla beraber bu sezon derbilerdeki tek mağlubiyetini almıştır. Beşiktaş ise derbi galibiyeti alamadan sezonu tamamlamıştır. Son dönemlere yaklaşırken her hafta lider değişmeye başlamış, şampiyonun kim olacağı konusunda kimse kesin bir karar verememeye başlamıştır. Oynadığı son 6 maçta kalesinde gol görmeden 18 puan toplayan Galatasaray, son haftalarda puan kaybeden Beşiktaş ve Fenerbahçe ile puan farkını açarak bitime 1 hafta kala şampiyonluğunu ilan etmiştir. Galatasaray 20. şampiyonluğuna ulaşıp, 4.yıldızı takma sevincine varmıştır.