Önceki yazıda değinmemişim; bir televizyonu günümüzde seçerken üç şeye bakmak gerekiyor. Birincisi su götürmez gerçek televizyonun kalitesini belirten şey televizyonda kullanılan panel. Panelin hangi çözünürlükte olmasının yanı sıra, güncel yeni teknolojiyle daha temiz görüntü veren, daha gerçekçi renkler yansıtan, ölü piksel oluşturmayacak, siyahın kaç tonunu verebilen, kontrast değerleri yüksek ve panel aydınlatmasıyla görüntüyü kirletmeyen bir panel seçmek gerekir. Bu da bir çok ucuz ve yerli markada ne yazık ki iyi sonuç almak o kadar da mümkün değil. Ucuz olmalarının birincil sebebi zaten ucuz ve eski panelleri kullanıyor olmaları. Bir diğer etmen ise bu markaların kendi panellerini üretemiyor olmaları. Yani başka firmalardan panel alıyor olmaları, kendi panelini üretebilen bir markanın daha düşük maliyetle daha kaliteli panel kullanabilme seçeneğine sahip olduğu gösterir.
İkincisi ise görüntüyü işleyerek güzelleştiren, uygulamalarıyla kullanımı daha iyi hale getiren, televizyonun Smart özelliklerinin ya da arayüzünün ne kadar iyi olduğu. Bu da ucuz markalarda ne yazık ki kolaylıkla bulabileceğimiz bir özellik değil. Bir çok TV uygulamasının uyumsuzluğundan, görüntü iyileştirmesine kadar yetersiz kalabiliyorlar. Özellikle görüntünün işlenerek daha kaliteli hale getirilmesinde LG ve Samsung televizyonlar oldukça iyi iş çıkartıyor.
Üçüncüsü ise çok da önemsenmeyen geri plana itilen özellik; ürünün satış sonrası hizmetleri. Ürünün arızalanması, garanti sürecinde ne kadar iyi ve hızlı onarılacağı, yetkili servis hizmetlerinin doğrudan kendi markalarına ait yetkili servis noktalarından mı yoksa 3. parti sözleşmelerle anlaşılan firmalardan mı sağlandığı. Ucuz ve yerli markalarda bu hizmeti sağlıklı ve hızlı şekilde almak neredeyse hiç mümkün olmuyor. Kendi yetkili servisi olsa dahi hizmetin kalitesi çok kötü olabiliyor. Şikayetvar.com dan bunun araştırması yapılabilinir. Bu yüzden belli başlı markaları tercih etmek daha iyi sonuç doğuracaktır.
Bu şartlara göre baktığımızda TV deneyimi olan çoğu kişi LG ve Samsung önerir. Halbuki Sony'de bu şartların hepsini çok iyi sağlayan bir markadır ancak fiyat performansı o kadar iyi değil, biraz pahalı bir markadır
Eğer Netflix'de, Prime Video'da 4k bir şey izlemek istiyorsanız görüntüde çok büyük fark vardır. HDR içerikler de aynı şekilde ve çok daha güzel bir görüntü sunar. FHD tavsiye etmem, özellikle ekran büyüdükçe piksel yoğunluğuna bağlı görüntü daha da kalitesizleşebiliyor.
Ayrıca benim deneyimlediğim LG ve Samsung marka televizyonlarda görüntü işleme yöntemi ile, 4k çözünürlükte olmasa dahi görüntüyü iyileştirerek ayrıntı ve kare sayısını arttırabiliyor. İzlemek istediğin videoda gözle görülür farklar yaratabiliyorlar. Bunu da en çok bilgisayarı doğrudan TV ye bağladığımda ki görüntüyle, USB'ye açmak istediğim videoyu koyduğumda TV'nin kendi işlediği görüntü gözle görülür derecede daha kaliteli olmasıyla deneyimledim. Aynı şekilde televizyon kanallarını izlerkende görüntüyü işleyerek daha kaliteli hale getirebiliyor.
3.000₺ bütçe ayırdıysanız, paranızın eski teknolojide ya da uzun süre kullanım ömrü olmayan düşük kaliteli markalarda heba etmeden en verimli kullanmanız; biraz daha bütçeyi arttırarak LG gibi Samsung gibi markaların 4k ekranları için kullanmak olacağını düşünüyorum. Aksi halde hem 49"-50" hem de paranın en verimli şekilde kullanımı mümkün değil. Sonrasında sizi mutlu etmeyen ya da sorun çıkartacak ürünlerle karşılaşmanız muhtemel.