Hiç şüphesiz her millet gibi amerikanlarında kendilerine özgüleşmiş kalıplaşmış düşünce şekli vardır:
Amerikalı'lar hiçbir zaman din, diktatörlük, darbeyle yönetilmemiştir. Bu yüzden sonuna kadar özgürlüğe, devletin küçüklüğüne, kendi kendini savunabilme(silahlanma) ve ifade edebilme hakkı (hukuk düzeni) ne yani demokrasiye inanırlar.
Mesela amerikan generallerine / ordu uzmanlarına göre ABD'nin savunması çok "zayıftır " savunma bütçesi dünya 1.siyken.
Mesela dünyanın hiçbir halkı Amerikalı'lar kadar elit zenginlere vergi indirimleri yapmaz amerikan halkı ise bunu içten içe destekler. 2008 krizinde borsanın %60'ı halkın vergisi çar çur edilerek kurtarılmışken 1 kişi hapse atılmamıştır. Zenginler de gidip vergi ödemek yerine o parayla daha fazla lüks araba yat, elmas, gibi şeyler alır Meksika'da Jamaika'da tatil yapıp parayı Amerika'nın dışına kaçırırlar. Ve bu da ABD'nin ulusal borcunu artırabilir.
Hiçbir ülkede olmadığı kadar halka açık alanda cinayet oranına sahiptirler ama hala çıkıp belinde silah taşıyan insanların suç oranını artırmadığına, bunun saf özgürlük olduğuna inanırlar.
Özüne dönersek;
ABD'nin imkanlarını hukukun dokunulmazlığı ve demokrasi için harcaması, yıllarca ABD'ye teknolojik devrimlerin ve buluşların, dev şirketlerin akmasına ve sonunda merkezi haline getirmesini sağlamıştır diyebiliriz.