Anksiyete sebebi ile 8 aydır kendimi hasta hissediyorum

Sağlık sigortanız varsa hastahaneye git, check-up yaptır. Kafanda soru işareti kalmaz.
Sorun sadece kafam değil. Vücudum da herhangi bir şey görsem acaba kanser miyim? Acaba neden böyle oldu ? gibisinden çok açma sorular geliyor aklıma.
Ya cevap vermeyeyim diyorum, yine dayanamıyorum.

Bunlara "hastalık" demiyoruz, ama "bozukluk" diyoruz. Beyinde moleküler ve anatomik düzeyde geçici değişikliklere sebep olduklarını, terapiyle, ilaçlarla, veya ilaç + terapi ile atlatılabildiklerini biliyoruz. Reseptör sayı değişiklikleri, nöron bağlantılarında değişiklikler, bazı beyin bölgelerinde küçülme ve inaktivasyon gibi sebep ve sonuçları olduklarını biliyoruz. Kimi hafif terapiyle, kimi kısa kimi uzun süre ilaç tedavisiyle, kimisi daha uzun süreli terapilerle atlatıyor bu bozuklukları.

Kimseye hasta muamelesi yapmadım, ama dünya üzerinde depresyon, OKB, anksiyete, panik atak gibi bozukluklarla savaşan milyonlarca insan var. Siz gelip "sizde bir sorun yok her şey kafanızda düşünmeyin" diyorsunuz ama, bu kadar hafif bir düşünce değişikliği ve YouTube üzerinden veya kitaplar aracılığıyla terapi alıp iyileşebilen kişi sayısı kısıtlı. Bazı insanların profesyonel yardıma ihtiyacı oluyor, ve bu çok normal. Siz ortada bir problem yokmuş gibi davrandığınızda, yaşadığı sorunun boyutu küçük olanlara yardımcı olabilirsiniz, ama sorunu büyük olan kişilerin yardım alamayıp intihar etmesine yol açıyor olabileceğiniz konusunda ne düşünüyorsunuz? Sorumluluğunu, vicdansal yükümlülüğünü alabilecek misiniz bu kişilerin? Mutsuzluk ve ölüm saçıyorsunuz haberiniz yok.

Önerilerinizi yaparken bilimsel olarak kanıtlanmış gerçeklere sahtekarlık, yalan gibi iftiralar atamazsınız. Terapinizi, kanallarınızı, kitaplarınızı yine önerin elbette faydası var, elbette sadece onlarla iyileşecek, veya ilaç yerine bu tip bir yaklaşımdan fayda görecek insanlar var.

Benim engellemeye çalıştığım, sizin "ilaçlar işe yaramaz, doktorlar sahtekar" iddialarınız ile, gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanları kandırıp o insanlara zarar vermenizi engellemek.
Şuan psikolojik olarak bir kaç ay öncesine göre çok daha iyiyim. Fakat hala vücudumun herhangi bir yerinde ağrı, sızı olsa acaba neden oldu, ne yaptım, hasta mıyım gibi sorular geliyor aklıma. 9 ay öncesinde fistül ameliyatı olduğum sıralar, kendimi crohn zannediyordum. Karnımın sağ alt bölgesinde ağrı vb. semptomlarımın olduğuna inanmıştım. ve o semptomları da yaşamaya başlamıştım gerçekten kafayı yemek üzereydim o sıralar. Nasıl olsa bir kaç ay sonra ölürüm diyerek, odamdan dışarı çıkmıyordum. Zamanla unutmaya başladım, başka işlere yoğunlaştım. Ne ağrı kaldı ne sızı :) Şimdi düşünüp düşünüp gülüyorum açıkcası. Fakat hala aklıma deli sorular gelmiyor değil. En küçük bir dizim ağrısa neden oldu acaba düştüm mü ? hasta mı oldum ? gibi sorular gelmeye devam ediyor. Tam olarak yenebilmiş değilim. Babamda da aynı sorunlar mevcut idi. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladığından beri rahat olduğunu söylüyor. Ben herhangi bir ilaç kullanmıyorum, Dediğim gibi arada bir kafama saçma sorular gelse de takmamaya çalışıyorum. Ne kadar başarılı oluyorum orası meçhul.
 
Son düzenleme:
Sorun sadece kafam değil. Vücudum da herhangi bir şey görsem acaba kanser miyim? Acaba neden böyle oldu ? gibisinden çok açma sorular geliyor aklıma.

Şuan psikolojik olarak bir kaç ay öncesine göre çok daha iyiyim. Fakat hala vücudumun herhangi bir yerinde ağrı, sızı olsa acaba neden oldu, ne yaptım, hasta mıyım gibi sorular geliyor aklıma. 9 ay öncesinde fistül ameliyatı olduğum sıralar, kendimi crohn zannediyordum. Karnımın sağ alt bölgesinde ağrı vb. semptomlarımın olduğuna inanmıştım. ve o semptomları da yaşamaya başlamıştım gerçekten kafayı yemek üzereydim o sıralar. Nasıl olsa bir kaç ay sonra ölürüm diyerek, odamdan dışarı çıkmıyordum. Zamanla unutmaya başladım, başka işlere yoğunlaştım. Ne ağrı kaldı ne sızı :) Şimdi düşünüp düşünüp gülüyorum açıkcası. Fakat hala aklıma deli sorular gelmiyor değil. En küçük bir dizim ağrısa neden oldu acaba düştüm mü ? hasta mı oldum ? gibi sorular gelmeye devam ediyor. Tam olarak yenebilmiş değilim. Babamda da aynı sorunlar mevcut idi. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladığından beri rahat olduğunu söylüyor. Ben herhangi bir ilaç kullanmıyorum, Dediğim gibi arada bir kafama saçma sorular gelse de takmamaya çalışıyorum. Ne kadar başarılı oluyorum orası meçhul.
Sizin adınıza da, babanızın adına da çok sevindim. İnşallah o da ilaçlara ihtiyaç duymadığı normal hayatına döner en kısa sürede. Siz de zaman geçtikçe daha da iyiye gidersiniz, endişelerinizden tamamen kurtulursunuz.
 
Ya cevap vermeyeyim diyorum, yine dayanamıyorum.

Bunlara "hastalık" demiyoruz, ama "bozukluk" diyoruz. Beyinde moleküler ve anatomik düzeyde geçici değişikliklere sebep olduklarını, terapiyle, ilaçlarla, veya ilaç + terapi ile atlatılabildiklerini biliyoruz. Reseptör sayı değişiklikleri, nöron bağlantılarında değişiklikler, bazı beyin bölgelerinde küçülme ve inaktivasyon gibi sebep ve sonuçları olduklarını biliyoruz. Kimi hafif terapiyle, kimi kısa kimi uzun süre ilaç tedavisiyle, kimisi daha uzun süreli terapilerle atlatıyor bu bozuklukları.

Kimseye hasta muamelesi yapmadım, ama dünya üzerinde depresyon, OKB, anksiyete, panik atak gibi bozukluklarla savaşan milyonlarca insan var. Siz gelip "sizde bir sorun yok her şey kafanızda düşünmeyin" diyorsunuz ama, bu kadar hafif bir düşünce değişikliği ve YouTube üzerinden veya kitaplar aracılığıyla terapi alıp iyileşebilen kişi sayısı kısıtlı. Bazı insanların profesyonel yardıma ihtiyacı oluyor, ve bu çok normal. Siz ortada bir problem yokmuş gibi davrandığınızda, yaşadığı sorunun boyutu küçük olanlara yardımcı olabilirsiniz, ama sorunu büyük olan kişilerin yardım alamayıp intihar etmesine yol açıyor olabileceğiniz konusunda ne düşünüyorsunuz? Sorumluluğunu, vicdansal yükümlülüğünü alabilecek misiniz bu kişilerin? Mutsuzluk ve ölüm saçıyorsunuz haberiniz yok.

Önerilerinizi yaparken bilimsel olarak kanıtlanmış gerçeklere sahtekarlık, yalan gibi iftiralar atamazsınız. Terapinizi, kanallarınızı, kitaplarınızı yine önerin elbette faydası var, elbette sadece onlarla iyileşecek, veya ilaç yerine bu tip bir yaklaşımdan fayda görecek insanlar var.

Benim engellemeye çalıştığım, sizin "ilaçlar işe yaramaz, doktorlar sahtekar" iddialarınız ile, gerçekten yardıma ihtiyacı olan insanları kandırıp o insanlara zarar vermenizi engellemek.
Dostum beyinde anomali varsa ne terapisi ya ne diyorsun sen nerde senin diploman. Anomali varsa yallah nörolojiye mr çektirmeye gitmek lazım. Konuşarak reseptörleri mi düzelticez. İşte burada bile patlıyor hastalık yalanı. Siz bozukluk deseniz ne olacak, yandal meslektaşlarınız kliniklerine gelen adamlara hala "bu hastalık ömrü boyu geçmez ömür boyu ilaç içeceksin" diyip milleti esas intihara sürükleyenler onlar ben değilim. Ben kimim? Ben bir hiçim hiç. Ben sadece insanların tedavilerinin yılan hikayesine dönmesini o ilaç iyi gelmedi bu geldi dozu arttırdık dozu düşürdük seninki dirençli çıktı ömür boyu bununla yaşıycan başka bir uzmana git muameleleriyle insanların hem ruhlarının hem ceplerinin boşaltılmasına sessiz kalamıyorum. Gördünüz mü arkadaş bir süre ilgilenmeyince sorunu puf diye ortadan yok oluyor. Sizin meslektaşlarınız ise sorun varsa önemse, mazallah intihar riski var, kliniğe gel diyerek sorununun üzerinde oturmasını sağlıyor insanlarınızın.

Ayrıyetten ben sizde bir sorun yok her şey kafanızda düşünmeyin diyecek kadar psikolojiye uzak biri değilim. Bizzat okb yi de anksiyeteyi de sonuna kadar yaşadım ve derdi hastaya sor derler. Hiçbir lafımda kafanızda düşünmeyin dediğimi göremezsiniz çünkü düşüncelerin kontrolü bizde değildir gelip giderler zihni durduramazsınız (beyne ilaç vermezseniz.) Hayret bu sefer serotonin düşüklüğü yazmamışsınız. E tabi insanlar uyanmaya başlayınca artık serotonin yalanı ifşa olmaya başladı ve antidepresanların etkinliğine olan inanç azalınca (plasebo) antidepresanlar yerine şimdi ortaya yeni bir yalan atılmaya başlandı. Travma da travma. Yakında ilaç şirketlerinin yeni fonladığı makalelerde serotonin yerine travmaları görüp bu yönde bi inanç inşa edeceğiniz için söylem değiştirmeniz çok mümkün çünkü siz bilimsel olan her şeye eğilim göstermek zorundasınız tıpçı olduğunuz için. Bu çok normal çünkü ben de bilimin arkasındayım. Lakin bir bilimi kimin ürettiğine bakmazsanız o bilim sizi gül bahçesi yerine çöplüğe götürebilir seçici olmaya davet ediyorum sizi. Dünyada her sektörde bir sömürü vardır fakat bunun bariz açığı 20 senedir tedavi altında devam eden insanlara ilaç içtirip sorunlarıyla başbaşa bırakan psikiyatri sektörüdür. Alınacak ilaç yardımı 2. kol olması gerekirken 1. kol yardım ilaç tedavisi düzenlenerek zihnen hatalı öğrenmeler yok sayılıyor ve beyne sürekli kimyasal müdahaleyle hiçbir sonuç alınamıyor. İlaca karşı değilim. Sorunların çözümü zihinsel süreçlerden geçiyor. Diyeceksiniz ki zihinsel olan her şey kimyasaldır.

Bir mahallede sizi bir köpek ısırdığında bir daha o mahalleye yaklaştığınızda içinize ürperti gelir. Bazen köpeğin orda olabileceği ihtimalini bilinç düzeyinde algılarsınız bazen köpeğin orda olma ihtimali aklınıza gelmese bile korkarsınız. Ne oldu o mahalleden geçerken serotonin mi düştü, transmitterler mi yamuldu? Hayır. Bir koşullanma oluştu bilinçaltı tehlikeyi zihne kaydetti ve koruma amacıyla korku ve kaygı duygusu üretti. Beyinde yeni bir bağlantı kuruldu lakin bunun başlangıcı da bitişi de zihinsel koşullanmalara bağlı ordan geçerken xanax içmeye değil. Sağlıcakla kalın zihin eleğinizden her türlü bilginin geçmesine engel olun. Seçici olun. İyi günler
Sorun sadece kafam değil. Vücudum da herhangi bir şey görsem acaba kanser miyim? Acaba neden böyle oldu ? gibisinden çok açma sorular geliyor aklıma.

Şuan psikolojik olarak bir kaç ay öncesine göre çok daha iyiyim. Fakat hala vücudumun herhangi bir yerinde ağrı, sızı olsa acaba neden oldu, ne yaptım, hasta mıyım gibi sorular geliyor aklıma. 9 ay öncesinde fistül ameliyatı olduğum sıralar, kendimi crohn zannediyordum. Karnımın sağ alt bölgesinde ağrı vb. semptomlarımın olduğuna inanmıştım. ve o semptomları da yaşamaya başlamıştım gerçekten kafayı yemek üzereydim o sıralar. Nasıl olsa bir kaç ay sonra ölürüm diyerek, odamdan dışarı çıkmıyordum. Zamanla unutmaya başladım, başka işlere yoğunlaştım. Ne ağrı kaldı ne sızı :) Şimdi düşünüp düşünüp gülüyorum açıkcası. Fakat hala aklıma deli sorular gelmiyor değil. En küçük bir dizim ağrısa neden oldu acaba düştüm mü ? hasta mı oldum ? gibi sorular gelmeye devam ediyor. Tam olarak yenebilmiş değilim. Babamda da aynı sorunlar mevcut idi. Psikolojik ilaçlar kullanmaya başladığından beri rahat olduğunu söylüyor. Ben herhangi bir ilaç kullanmıyorum, Dediğim gibi arada bir kafama saçma sorular gelse de takmamaya çalışıyorum. Ne kadar başarılı oluyorum orası meçhul.
Dostum aynı sorunlar babanda varsa izzet güllünün takıntı videolarını izlemesini öneririm. Sen de halen aklına gelen kaygılı düşüncelere anormal baktığın için beynin onlara karşı seni daha duyarlı hale getiriyor. Bir sürü tanıdığım insan bu videolarla zıpkın gibi oldu.
 
Dostum beyinde anomali varsa ne terapisi ya ne diyorsun sen nerde senin diploman. Anomali varsa yallah nörolojiye mr çektirmeye gitmek lazım. Konuşarak reseptörleri mi düzelticez. İşte burada bile patlıyor hastalık yalanı.
Alenen yalan yanlış bilgi yayıyorsunuz. Ben daha fazla baş edemiyorum sizinle ne laftan anlıyorsunuz ne de dışarıdan fikir almaya açıksınız.

Önerdiğiniz terapi videoları da zaten aynı bilimin parçası. Bir kısmını reddedip yalanlayıp bir kısmını kabul edemezsiniz. Psikiyatriyle psikoloji iç içedir, sürekli birbirleriyle çalışma ve yardım içerisindedir.
 
Merhabalar. Son güncellemenin 3 hafta ardından bir güncelleme daha yapmak istiyorum. Bu süreçte aklınıza gelen düşüncelere önem vermediğiniz taktirde kaybolup gittiklerinin farkına vardım. Bu sıkıntıları yaşayan birisine ''takma kafaya geçer'' demek ne kadar doğru olur bilmiyorum ama kafaya takmayınca gerçekten de geçiyormuş. Hastalık korkusuyla geçirdiğim onca vakite üzülüyorum. 6 haftadır hiçbir problemim yok. Bir meşguliyet bulmak acınızı büyük oranda unutturuyor. Kafaya takmama sanatı da böyle yapılıyor. Belli bir alanı tek bir cisimle doldurursanız diğer nesnelere yer kalmaz. Aynı olayı düşüncelerimize yansıtmamız gerekiyor. Umarım tüm bu ve bu tür sıkıntıları çeken arkadaşlarımız sıkıntılarının üstesinden gelebilir. Sağlıcakla kalın. Selametle
 
Dostlar merhabalar. İsmim Burak 16 yaşındayım. Bundan 8 ay önce 2 tane fistül ameliyatı geçirdim. Çok şükür atlatmış bulunmaktayım. Ameliyattan sonra crohn veya ülseraktif kolit olabileceğimi düşünerek internetten araştırma yapmaya başlamıştım. Karının sağ alt bölgesinde ağrı, tuvaletten sonra rahatlamama hissi gibi semptomlar yazıyordu. Bu semptomları okuduktan sonra acaba bende de var mı diye düşüncelere kapıldım. Aradan 1 gün geçtikten sonra karnımın sağ alt tarafları ağrımaya başlamıştı. 1 ay boyunca bu ağrıyı çekmiştim. Sonrada düşünmemeye başladım ve kafamı başka işlere yordum ve 8 aydır herhangi bir ağrı söz konusu değil. Ameliyat olduğum günün, ertesi günü vücudumu araştırmaya başlamıştım acaba başka bir hastalığım var mı diye. Elimi kafama attım ve kafamın tepe noktasının biraz sağınad bir kemik çıkıntısı fark ettim. Bu beni epey korkutmuştu. Beyin tümörü olabileceği şüphesiyle internetten araştırma yapmaya başladım. Beyin tümörü semptomlarında kafanın o bölgesinde ağrı yürüyüş bozukluğu hızlı yorulma gibi şeyler yazıyordu. O günden sonra, günde 1-2 defa olmaya mahsus 10-15 saniye süren ağrılarım olmaya başladı.

Bu ağrılar kafamdaki kemik çıkıntısının olduğu bölgelerde oluyordu. Ayriyeten çabuk yorulmaya başladığımı hissetmiştim. Ailemin deyişine göre doğuştan olan bir çıkıntıydı, ve zayıf olduğum için vücudumdaki herhangi bir küsur hemen belli oluyordu. Kafamdaki çıkıntıyı fark edeli 8 ay oldu ve birkaç gün sadece ders çalışmaya odaklansam herhangi bir ağrı olmuyor. Fakat arada bir kafamı düşününce düşündüğüm gibi 10 saniye süren hafif ağrılar hissediyorum. Onun dışında herhangi bir sağlık problemim yok yürüyüş bozukluğu, baş dönmesi vb. Kafamdaki çıkıntının boyutu da 8 aydır aynı. Herhangi bir büyüme vb. durum meydana gelmedi. 3-4 gün akrabalarım ile zaman geçirince kafam aklıma gelmiyor ve herhangi bir ağrı olmuyor. Fakat evde, odam da boş boş dururken kafam aklıma geldiği sıralar ağrılarım olabiliyor. Sizce tüm bu anlattıklarım ne olabilir? Anksiyete yüzünden olduğunu düşünüyorum. Babamda da anksiyete mevcut. Aynı benim çektiğim dertleri oda çekiyor. Sizlerin de görüşlerini almak isterim. Şimdiden çok teşekkür ediyorum.
 
@tütün hocam kafamızda kemik çıkıntılar bulunması çok doğal. Bahsettiğiniz şeyler anksiyeteyi doğrudan çağrıştırıyor, zaten kemiğinizi itecek kadar büyük bir tümörün siz fark etmeden oluşması, hiç semptom vermemesi hiç olası değil. İçinizin kesin rahatlaması için doktora gidiverin derim. Net bir cevap aldığınızda içiniz rahatlar, kendinizi daha rahat sakinleştirirsiniz.

Bu arada, genel tavsiyemdir. İnternetten bir hastalık araştırdıysanız ve bu sizi şüphelendirdiyse, her zaman doğrudan doktora gidin, şüphelerinizi, korkularınızı güzelce dile getirin. Doktor size o hastalık hakkında ayrıntılı bilgi versin, uyup uymadığınızı incelesin, görüntüleme yapsın vs. Hiçbir zaman internetten baktığınız bir şeyi, doktorlara sormadan kafanıza yerleştirmeyin. Araştırmak, öğrenmek çok iyi bir alışkanlık ama hastalıklar öyle internetten 1-2 semptom bularak tanı konuluyor olsaydı, uzman hekimler en az 10 sene eğitim görmezdi. Sizin haklı olduğunuz endişeler kadar, gözden kaçırdığınız oldukça basit tarafları da olabilir. O yüzden uzmanına danışmadan hiçbir zaman kendi kendinize bu şekilde endişelenmeyin.
 

Geri
Yukarı