Aslında Türkiye'de ekonomik kriz yok mu?

Belki ben sefillik çekmiyorum, sen çekmiyorsun, o çekmiyor ama çekenlerin olmadığı gerçeği değişmez.
Bir zamanlar hepsi sıfırdı belki ama muhtemelen o araç ya kredi çekilerek, ya da 2. el alındı. Bir zamanlar benim bilgisayarım 5 bin liraydı şu an 10 bin eğer bu açıdan bakarsak.
Ayrıca ekonomik durumu da araçlarla ölçmek o kadar mantıklı değil sanki.

Tabii ki sizin fikrinize saygı duyuyorum lakin doğru bulmuyorum.
 
242720341_396122835251146_5356136879173456179_n.jpg
242720341_396122835251146_5356136879173456179_n.jpg
 
Bizim halkın lüks kavramı hala 50'lerde kalmış. Telefon lüks değildir, araba lüks değildir, ev ya da et yemek dışarıda bir kahve içmek lüks değildir. Bunları lüks sayıyorsan senin Afganistan'dan farkın yoktur, geri kalmış bir ülke olduğunu kabul ediyorsun demektir.
 
Ülkenin birçoğu toprak zengini denilebilir. Sürekli dededen kalma ev, tarla gibi şeylerle geçiniyorlar, al sat yapa yapa alıyorlar.
Bir de görmemişlik var tabii. Asgari ile çalışıp 10bin liraya telefon almak gibi. Gösterişi seven bir milletiz, imkanı az olsa bile ömür boyu ödiyeceği bir borcun altına yatıp gidip her türlü şeyi alıyorlar.
Ayrıca başkentte yaşayan biri olarak dediğinize pek katılmıyorum benim burada gördüğüm 10 arabadan 8i en kötü 2014 model aşağısı , hep eski model arabalar.
 
Harbiden... Bugün kütüphaneye gittim herkeste dizüstü... Temel ihtiyaçlar barınma, beslenme değil mi ne bu lüks hayatlar...

Bazen Starbucks'a da gidiyorum insanlar kahve falan içiyor! Hadi bazen insanın kahve içesi geliyor doğrudur. Oturup evinde yapamıyor musun arkadaş?

Domatese 5 lira veriyormuş. Ne olacak kardeşim yine verebileceğin beş liran var:)
 
Harbiden... Bugün kütüphaneye gittim herkeste dizüstü... Temel ihtiyaçlar barınma, beslenme değil mi ne bu lüks hayatlar...

Bazen Starbucks'a da gidiyorum insanlar kahve falan içiyor! Hadi bazen insanın kahve içesi geliyor doğrudur. Oturup evinde yapamıyor musun arkadaş?

Domatese 5 lira veriyormuş. Ne olacak kardeşim yine verebileceğin beş liran var:)

Ağızlarında diş var hala konuşuyorlar işte ekonomi kötüymüş...
 
Araba sayısı ekonomiyi ölçmede bir etken değildir.
Milli gelir, cari açık, alım gücü, faiz oranı, enflasyon oranı gibi etkenler göz önüne alınmalıdır.
Artan dolar kuru ile Türkiye'nin milli geliri son yıllarda azalmaktadır. 2013'de 950 Milyar Dolar civarı iken 2021 itibariyle 720 Milyar Dolar civarına gerilemiştir.
2020 yılı cari açığı ise 36 Milyar Dolar civarı.
Alım gücüne de değinelim. Türkiye'de asgari ücret anlık olarak 320 dolar civarı yapıyor. Asgari ücretle çalışan insan sayısı ise %40'dan yüksek. En düşük araç vergisi %45 ardından %18 olarak belirlenmiş, %50 ardından %18, %80 ardından %18 şeklinde artarak devam etmektedir.
Faiz oranımız bugün %19'dan %18'e düşürülmüştür, yüksek faiz ülkemizde mevcuttur.
Tüik verilerine göre ağustos ayı sonuyla enflasyon oranı TÜFE için %15,78 , ÜFE için 31,34. İkisinin arasındaki farkın bu kadar fazla olması da ilerleyen zamanlarda TÜFE'nin de yukarıya gideceğinin habercisidir.
Son olarak alım gücünü hesaplamada bir başka değişken olan ürünlerin menşesi ve ikamesi olup olmamasına değinirsek. Ülkemizde teknoloji alanında ürünlerin çoğu ithal. Türkiye'de monte edilmesi bu durumu değiştirmiyor. Bundan dolayı asgari ücreti dolar bazında hesaplamak zorundayız zira ürünlerin ikamesini ülkemiz sınırları içerisinde dolardan bağımsız olarak üretemiyoruz. Bu aşamada Türk lirası birim önemini kaybediyor, dolar bazındaki değeri önem kazanıyor.
Sonuç olarak sizin belirli arabaları görmeniz, bu arabaların yeni model olması ekonomik zorluk olmadığı anlamına gelmez. İnsanların nasıl aldığını bilmiyorum ama ne şartlarda aldığını yukarıda anlatmaya çalıştım. Ne şekilde para denkleştirip aldıkları beni ilgilendirmez lakin matematik ortada. Hesaplayın, bakın. Sadece çalışarak elde etmek için ne kadar çalışmanız gerekiyor. Cevap ortaya çıkacaktır zaten.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı