Beklenen Half-Life 1 Hikayesi

NOT: Ara sıra hikayeye atlayacağım.
NOT 2 : Hikayeyi okumak istemiyorsanız en azından "SON"dan sonraki kısma bakınız...

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken Gordon Freeman, Gina Cross tarafından aldığı eğitim sonrası işe gitmek için trenine biner fakat geç kalmıştır. Durağına ulaşıp merkeze girdiğinde bilgisayar başında ne halt yediğini bilmediğimiz güvenlik görevlisi, tarafımıza bir mesaj geldiğini, diğer bilim adamlarının bizi deney odasında beklediğini ve sunucuların kilitlendiği söyler. Tam efsanevi tehlikeli madde giysimizi giydikten sonra deney odasının yoluna düşeriz. Bu yola düşmeden önce birilerinin yemeğini mikrodalga fırında uçurup, ihtiyacı olan bilim adamına tuvalet kağıdı vermişizdir.

Unforeseen Consequences [Öngörülemeyen Sonuçlar]

Deney odasına doğru giderken bizi bilgilendiren bilim adamları, üzerinde test yapacağımız Xen kristali örneğinin az önce deney odasına gönderdiklerini ve Anti-Kütle Tayfölçerini (deney makinesini) %105 gücüne çıkarıp kumar oynadıklarını söylerler (kısaca makineye hız aşırtma işlemi yapmışlar ve bizim can sağlığımızı hiçe saymışlardır.) [Aynı zamanda belirtelim, makinenin %105 güç seviyesine çıkarılmasından dolayı güvenlik sistemleri kapatılmıştır. Böylece daha kolay ölebileceğiz.] Deney odasına girmeden önce bizi karşılayan 2 bilim adamı içeride ne yapacağımız hakkında bizi bilgilendirmektedir. Biri bize endişelenecek bir şey olmadığına inandırmaya çalışıp, diğeri ise kristalin dengesiz olduğunu söylemektedir... İşte o an, Deney odasına girdik, bilim adamı bize merdivenlerden yukarıya doğru tırmanmamızı ve pervaneleri çalıştırdığımız durumda makinenin %80 güç seviyesinde stabil kalacağını söylüyor, dediğini yapıyoruz. Bize kıyasla daha güvenli bir bölgede olan bilim adamları makinenin gücünü %105 seviyesine getirip "Elini çabuk tut Gordon! Makine bu seviyede ne kadar kalabilir bilmiyoruz!" derler. Makinede bazı uyuşmazlıklar olsa da bizim canımızı tehlikeye atarlar ve numunenin bize ulaştığına dair haber verirler.

Tarihi An [Tarafımca Nakledilmiştir.]

Gordon kristali makineye çok korunaklı olmasa da iletir ve "Öngörülemeyen Sonuçlar" ile karşılaşır. O anda Dünya ile Xen arasında bir portal açılmıştır. Bilim adamları "Gordon ışından hemen uzaklaş! Makine kapanmıyor!" "Kısa bir süreliğine Xen'e ışınlanıp ardından tekrar deney laboratuvarına döner ve bayılırız..." Tehlikeli madde giysisi sayesinde hayatta kalan Gordon, deney odasından çıkar ve asansör aracılığıyla üst kata gider. Dr. Isaac Kleiner ve Eli Vance "onları uyardık ama bizi dinlemediler" şeklinde söyleniyorlardı ki Gordon'u gördüler. Eli Vance "Gordon koruyucu giysi için Tanrıya şükürler olsun, burada sıkışıp kaldık ve telefonlarımız kesildi, elinden geldiğince hızlı bir şekilde yüzeye çık ve burada zor durumda olduğumuzu haber ver" der. Kısaca Lambda Complexe gitmek için karar alırız. Eli Vance, Gordon'a kapıyı açar ve ilerlemeye devam ederiz. Giderken lazer ışınlarını yörüngede tutan cam kırılır ve ışınlar yolumuza denk gelir fakat Gordon çok yetenekli olduğundan soğukkanlı bir şekilde oradan geçer ve bir de ne ola! Levye, Vortiguantların bir koridordan kendilerine doğru koşan adamın elindeki o silah... Gordon levyeyi alır ve karşısında duran açılmayan kapının camını kırarak karşıya geçer. Asansöre çıkmak için düğmeye basar fakat asansör sistemleri de bozulmuştur. Asansör içinde kalanlar ile beraber aşağıya düşüp toz olur. Gordon merdivenleri kullanarak yukarıya çıkar. Bir de ne görsün! Güvenlik görevlisi bir canavarı, zombiyi öldürmeye çalışıyor. Görevli zombiyi öldürdükten sonra "Gordon, adamım seni gördüğüme sevindim. Bu şeylerde ne böyle ve neden bilim adamlarının üniformalarını giyiyorlar?!" şeklinde bir söylemde bulunur. Gordon hala soğukkanlıdır, tık çıkmaz. Güvelik görevlisiyle beraber merkeze giderler. Görevli yardım çağrısı yapmak için çabalar, Gordon ise yüzeye çıkmak için yoluna devam eder...

Lambda Complex [Lamda Kompleksi]

Gordon ilerlemektedir. Gittiği sırada bir güvenlik görevlisi ile karşılaşır. Görevli ona "Gordon aşağıda ne halt yiyorsun adamım! Yukarıya çık, askerlerin bizi kurtarmak için geldiğini duydum." der. Biz hala soğukkanlı bir şekilde devam ederiz. [Bazı bölümlerde çok detaylı olarak anlatım yapamayacağım ben de insanım arkadaşlar. Daha çok hikaye odaklı yazmak istiyorum. Arada yine bir şeyler katıyoruz.] [NOT : Buradaki Lambda kompleksi alt kısımda olandır.]

We've Got Hostiles [Düşmanlarımız Var]

Gordon yüksek güvenlikli depolama tesisine varır ve bir bilim adamının zombi tarafından havalandırma deliğine çekilen güvenlik görevlisine "Tanrı aşkına aç şu amber kapısını! Peşimizdeler. Tek çıkar yolumuz bu" der. Daha sonra Harvard üniversitesinden mezun olan çok zeki bilim adamımız koşmaya başlar fakat önündeki patlayıcı lazeri görmemiştir ve lazeri tetiklemesi sonucu hayatını kaybetmiştir, bu sırada Gordon hala çok soğukkanlıdır. Bu sıralarda belki de daha geçmişte Dr.Rosenberg ve arkadaşları askerlere yardım çağrısı göndermişlerdir. Mesajı alan askeri birlikler tehlikeli çevre savaş birimlerini (HECU) oradaki zeki mi zeki bilim adamlarını kurtarmak için değil, hepsini öldürüp haberi ört pas etmek için gönderdi. Elbette HECU birliklerinin arasında Gordon Freeman'dan daha büyük bir efsane [benim için bu böyle] olan, G-MAN'in kendisini bir gün Gordon'u öldürmesi için görevlendireceği Adrian Shepherd'da vardır. Gordon'un bulunduğu depolama tesisinde bir çok taret ve bu taretleri etkinleştirecek tetikleyici lazerler bulunmaktadır. Gordon hepsini biz beşiğimizde tıngır mıngır uyuyorken geçmiştir. Yoluna devam ederken Gordon, bir bilim adamının askere doğru "Sonunda kurtulduk! Tanrıya şükürler olsun geldiniz." diyerek koştuğunu fark eder fakat asker onu kurtarmak yerine silahını doğrultur. O anda ise Gordon süper refleksleri sayesinde askeri hemen öldürür [Ben öldürmesine izin vermiyorum, bilim adamı ne kadar zeki olursa olsun...]. Gordon askerlerin amaçlarını anlamıştır ve hala soğukkanlıdır. Uzun ince yoluna devam eden Gordon ambar kapısını açar ve bilim adamından bu faciayı sonlandırabilecek olanların üssün diğer tarafında bulunan Lambda tesisindeki bilim insanları olduğuna dair nasihatini alır. Bilim adamı aynı zamanda yolu ulaşım sistemleri çalışmadığından dolayı tarif edemeyeceğini, depo bölümünün ötesinde bir yerde kullanılmayan ray sistemi olduğunu ve roket deneme laboratuvarına ulaşabilirsek bilim ekibinin diğer kısmına tünelleri takip ederek onları bulabileceğimizi söyler. Gordon bu sırada çok soğukkanlı bir şekilde yoluna devam eder...

BLAST PIT [Patlama Çukuru]

Gordon uzun ince yoluna devam ederken yaralı bir bilim adamı ile karşılaşır. Bilim adamı son nefesini vermeden önce ona "Roket motorunu... Ateşle... Bu lanetlenmiş şeyi daha fazla büyümeden yok et!" der ve çığlık sesiyle hayatını kaybeder. Gordon devam ederken roket ateşleme odasına gider ve bilim adamının uzun bir yaratık tarafından çekildiğini görür. Devam ederken karşına çıkan görevli ona "Şşşt, sessiz ol" der. O sırada başka bir güvenlik görevlisi "Buradayım seni aptal yaratık" diyerek silahıyla yaratığa ateş etmeye başlar ki, yaratık onu öldürür. Gordon burada anlar ki, yaratık sadece sese duyarlı. Gordon roketi ateşlemek için gereksinimleri tamamlar ve 3 başlı yeşil yaratığı öldürür. Gordon soğukkanlı bir şekilde yoluna devam eder.

POWER UP [Güç Ver]

Aradan çok geçmeden yine zorlu bir rakip ile karşılaşır, bu rakibi robot canavar olarak da bilinen Gargantua'dır. Gordon bu yaratıkla savaşan askerlerden faydalanarak oradan kaçar. Tren sistemi odasına girer ve yaralı bir güvenlik görevlisi görür. Görevli ona ne yapması gerektiğini söyler. Aynı 3 başlı yaratığı yok etmeyi başardığı gibi bu yaratığı da alt eder ve yoluna tren ile devam eder.

ON A RAIL [Rayların Üzerinde]

Gordon uzun mu uzun tren yolculuğundan sonra roket ateşleme tesisine gelir. Burada bir çok askeri birlik vardık fakat bu Gordon'u durduracak değildir. Gordon roketi ateşlemeyi başarır ve hala soğukkanlıdır. Yoluna devam eder.

APPREHENSION [Yakalanma]

Gordon yoluna devam etmek için başka bir trene binmek zorunda kalır. Trene biner fakat tren kısa süre sonra arıza yapar ve rayların dışına çıkarak uçar. Gordon bu durumdan başarıyla kurtulur. Gordon uzun ince yoluna devam ederken bir asansöre biner, asansör üst kata çıktıktan sonra Gordon bir güvenlik görevlisi onu karşılar. Görevli ona "Sen Freeman'sın, değil mi? Sana bir iletim var Sakın diyeyim Ahh *hayata gözlerini yumar*". Gordon soğukkanlıdır, hiç panik yapmadan ilerler ve Black Ops timi ile karşılaşır. Bu timin askerleri çok hızlı ve seri hareket ederler, aynı zamanda susturuculu silah kullanırlar. Gordon hepsini haklar ve devam etmesi için açması gereken kapının kolunu çevirir. Kapıdan girdikten sonra bir oda ile karşılaşır, oda boş görünüyordur. Gordon içeri girer girmez ışıklar kapatılır ve ardından "Yakalayın" diye bir ses gelir. Bu askeri birliklerin, HECU ekibinden askerlerin sesidir. Gordon tuzağa düşer. Gordon'a tekme tokat dalan askerlerden biri daha sonra "Ha ha, ne güzel vurdun" der. Ekip Gordon'u yakaladıklarını telsizden anons geçerler ve Gordon'u götürürler. Gordon daha sonra ayılır ve şu konuşmaları duyar "-Bu Freeman denen elemanı nereye götürüyoruz? +Yukarıya, sorgulamaya... - Niye yahu? Herif elimizde... Hemen öldürelim. +Ah... peki ya cesedi bulurlarsa? -Ceset mi? Ne cesedi? - *güler*" Gordon tekrar uykuya dalar ve gözlerini bir çöp öğütücünün içerisinde açar. Neyse ki yukarıda boşluk vardır ve oradan kaçar. Tabii levyesi onu bırakmamıştır, hemen karşısındadır. Gordon soğukkanlı bir şekilde levyesini alır ve uzun ince yoluna koyulur.

RESIDUE PROCESSING [Tortu İşlemi]

Gordon öğütücüden eski bir tesise gitmiştir. Tesis tam anlamıyla parkur bölgesidir ve karma karışıktır. Neyse ki Gordon doğru yolu bulmuştur.

QUESTIONABLE ETHICS [Şüpheli Ahlaklar]

Gordon tesisten kurtulduktan sonra Black Mesa'nın bir bölümüne gitmiştir. Karşısında ki kapıyı açmak için Robo Grunt'u serbest bırakması gerekiyordur. Daha doğrusu acil durum etkisi oluşturmak için onu hapseden camı kırması. Gordon bunu yapar ve neyse ki yaratıktan kaçmayı başarmıştır. Gordon uzun mu uzun yoluna devam ederken bir güvenlik görevlisi ile karşılaşır. Görevli ona "Hey, burada durum pek iyi değil. Her yer kapalı. Dışarı çıkmanın tek yolu, ön kapıyı açabilecek tarayıcı yetkisine sahip birini bulmak. Laboratuvarlarda bir yerlerde saklanan bilim insanı olduğuna adım gibi eminim, belki ikimiz beraber ararsak, yerlerini bulabilir ve bizi dışarı çıkarmalarını sağlayabiliriz. Gordon ve görevli zeki mi zeki, akıllı mı akıllı bilim adamlarını aramaya başlarlar. Tabii etraflarını askerler ve bir takım yaratıklar sarmış olsa da hepsini öldürüp bilim adamlarını bulurlar ve bilim adamları kapıyı açar. Açtıktan sonra "Pekala seni dışarıya çıkartacağım, ama uyarıyorum, dışarı cehenneme dönmüş. Tamamen ordunun denetimi altında. Sessizce ilerlemen ve bir uçtan diğerine savaşarak yolunu açman gerekecek, ayrıca yol boyunca pek bizden birine rastlayacağını sanmıyorum. Ama hayatta kalır da bir şekilde üssü geçersen, kendini geriye kalan bilim ekibinin de sığındığı Lambda tesisinde bulacaksın. Ben kendimi riske atmazdım, ama senin yolda olduğunu onlara bildireceğim." der ve Gordon dışarıya çıkar. Dışarıda bulunan askeri ve gizlenmiş taretleri etkisiz hale getiren Gordon, yolunu kapatmış patlayıcı kutuları patlatır ve ilerler.

SURFACE TENSION [Yüzey Gerilimi]
Gordon devam ederken bir çok tehditle karşılaşır. Bu bazen bir helikopter, bazen de uçurum kenarıdır. Yoluna tünellerden dere tepe düz devam eden Gordon askerlerin etrafı sarmış olduğu bir bölge ile karşılaşır. Ayrıca bu bölgede konuk oyuncu olarak tank da vardır. Neyse ki bunlar Gordon'u durdurabilecek nitelikte değillerdir. Tesise doğru ilerleyen Gordon atladığı binanın içerisinde saklanan bir bilim adamı ile karşılaşır. Bilim adamı her zaman ki gibi zeki ve cesurdur (!) Bilim adamı Gordon'a "Lambda tesisine doğru gidiyorsun, değil mi? Ben de oraya gidiyordum. Sonra yaralandım ve, eh, cesaretimi yitirdim. Şu kapıdan içeri bir göz at. O zaman ne demek istediğimi anlarsın. Facianın bitmesini bekleyeceğim burada. Devam etmeye niyetliysen, sana yalvarıyorum, çok dikkatli bir şekilde ilerle!" Gordon devam eder. Gittiği yer patlayıcı lazerler ile döşenmiştir. Bir tanesi, hepsini tetiklemeye yetecek şekildedir. Neyse ki Gordon soğukkanlı bir şekilde burayı atlatır. Gordon devam ederken eski düşmanı Gargantua ile de tekrar karşılaşır. Gargantua askerler ile ilgilenirken Gordon bu fırsattan yararlanıp oradan uzaklaşır. Askeri birliklerin taktiksel haritasına ulaşan Gordon, kapalı kapıyı yok ederek açar. Ayrıca telsizden de HECU birliklerinin komutanı "Cevap ver, Cooper. Duyuyor musun? Freeman'ı unut. Üssü terk ediyoruz. Bombalanması gereken son hedefin varsa, taktiksel haritada işaretle. Yoksa, hemen terk et orayı. Tekrar ediyorum, geri çekiliyoruz ve hava saldırısına başlıyoruz. Ya bize hedefleri göster ya da bir yere sığın." diye komuta eder. Komutan bunları söylediği sırada Shepherd'da havalandırma deliğinden kendilerine ait olan küçük üsse gitmiştir. Komutanın Cooper'a geçtiği anonsu da duymuştur. Diğer ekip arkadaşlarıyla birlikte helikoptere binecekken takım elbiseli gizemli adam ona engel olmuştur. Shepherd yoluna farklı şekilde devam etmek zorunda kalmıştır. Gordon açtığı kapıdan ilerler ve bomba sesleri duyar. Neyse ki zarar görmeden bölgeyi terk etmiştir.

FORGET ABOUT FREEMAN! [Freeman'ı Boş Verin!]
Gordon hava saldırısını atlattıktan sonra, bu saldırıdan etkilenen bir binaya girer. Binanın üst katı dayanamaz ve Gordon'un olduğu alt kata düşer. Neyse ki Gordon sağ salim buradan çıkar. Gittiği yerde bulunan telsizden "Freeman'ı boş verin! Pılımızı pırtımızı topluyoruz ve geri çekiliyoruz! Aşağıda kalan varsa tek başınadır. Tekrar ediyorum, eskiden öyle olmasa bile, artık öylesiniz!" şeklinde anons geçilir. Gordon orayı çabucak terk eder.

LAMBDA CORE [Lambda Çekirdeği]

Gordon devam ederken bir kaç Robo Grunt ile karşılaşır. Hepsini hakladıktan sonra bir kapı açılır. Kapıyı açan bilim adamı "Özür dilerim, Bay Freeman, ama siz bölgenizin güvenliğini sağlamadan bu kapıyı açma riskine giremezdim. Bu kapı Lambda tesisine açılan tek giriş, diğerleri istilayı bastırmak için kapatıldı. Buraya sağ salim varabileceğinizi fark ettiğimizde, kimin arkada kalıp sizi içeri alması için çöp çektik. Anlaşıldığı üzere, kısa olanı ben çektim... Meslektaşlarım Lambda tepkimecinin tepesinde bekliyorlar. Yani, sizi bekliyorlar... Tepkimeç şu anda kapalı, ama yukarı çıkarken devreye sokabilirsiniz. Işınlanma laboratuvarlarına girebilmek için çekirdeği suyla doldurmanız gerekecek zaten. Bunları bilmeniz için yetkiniz yok... ama gördüğüm kadarıyla bir insanın bilmesi gerekenden çok daha fazla şeyi biliyorsunuz zaten..." der ve diğer kapıyı da açar. Gordon giderken bir odaya girer. Odadaki bilim adamı "Sen de mi silah araştırmaları bölümündeydin? Gluon silahını ben yaptım, ama silahı canlı bir yaratığın üzerinde kullanmaya ikna edemiyorum kendimi. Bir şeyleri öldürmekte sorunun yokmuş gibi görünüyor. Gordon silahı alır ve test etmek için kafa yengeçlerini serbest bırakır. Silahı ateşler ve bütün kafa yengeçleri moleküllerine ayrılır. Gordon hayrete düşmemiştir, hala soğukkanlıdır ve yoluna devam eder. Asansör aracılığıyla alt kata inen Gordon devam ederken bir bilim adamı ile karşılaşır. Bilim adamı Gordon'a "Freeman, değil mi? Tepkimeci suyla doldurmak için her iki pompayı da devreye sokmalısın... Sonra da aşağıdaki erişim borusu seni çekirdeğe götürecek. Süremiz sınırlı! Gordon denileni yapar. Uzun ince yolunun bir bölümü biten Gordon, Core B odasına girer ve doğru ışınlama portlarını kullanarak tesisin "Lambda Reactor" kısmına ulaşır. Karşılaştığı bilim adamı "Gordon Freeman! Sonunda bizi buldun!" Güvenlik görevlisi ekler "Demek adamımız bu. Hiç gelemeyeceksin diye düşünmüştük." Daha sonra bilim adamı "Burası ilk araştırma ekibimiz için malzeme deposu. Dünya ötesi yerlerden pek çok örnek toplanıp buraya getirildi... şey, yani dünya ötesi varlıkların araştırma ekibi üyelerini toplamasından önce. Orada saf ve güçlü bir şeyin kuvvetli yoğunlaşmasından meydana gelmiş çok büyük bir geçit olduğunu düşünüyoruz. Gördüğünde anlayacaksın zaten... Bunu söylemekten nefret ediyorum, Gordon... ama eğer yapabiliyorsan, o şeyi öldürmelisin." der ve bölgeyi çok iyi koruyup kollamış olan görevli "Evet, öldürsen iyi edersin." diye ekler. Bilim adamı "Tabii ki bize hiçbir şey borçlu değilsiniz Bay Freeman. Ama buraya kadar geldiniz. Bu yaratıklar hakkında diğer herkesin bildiği kadar şey biliyorsunuz." der ve görevli "Eğer işini halletmezsen, geriye dönmek için pek bir sebep kalmayacağını biliyorsun." diye ekler. Bilim adamı "Evet... Yani... gitmeye niyetliyseniz, meslektaşım sizi ana geçit denetimlerinin orada bekliyor. Sizin için bir geçit açacak, Bay Freeman. Acele edin!" der ve görevli bizi koruyacağına dair sözde bulunur. [Dialoğu var fakat yoruldum yeter da] Bilim adamı daha sonra bir düğmeye basar ve "Bu, Bay Freeman, bir uzun zıplama modülü. Sırf öteki dünyada daha rahat hareket edilsin diye tasarlandı. Umarım uzun zıplama eğitimi almışsınızdır, çünkü Xen'e vardığınızda ihtiyacınız olacak! Size tavsiyem gitmeden önce alıştırma yapmanız. Gordon bu modülü giyer ve aktifleştirir. Gordon ışınlanma odasına girer ve bilim adamı ona yukarıda olduğuna dair bilgi verir. Oda büyük olduğundan rahatça alıştırmalarını yapan Gordon görev için artık hazırdır. Bilim adamı makineyi açmak için gerekli kontrolleri yapar ve ekler "Pekala, artık geçidi açabilirim. İşlem karışık, ve bi'kere başladımı durdurulmamalı yoksa en baştan başlamak zorunda kalırım. Ben sana söylene kadar ışına girme. Anlaşıldı mı? Başlıyorum." Bu sırada Gordon hala soğukkanlılığını korumaktadır. Bilim adamı makineyi ışınlama işlemi için hazırlarken odaya uzaylı varlıklar ışınlanır. Gordon uzaylılarla savaşırken bilim adamı ona işlemin neredeyse bittiğini ve konumunu alması için bilgi verir. Gordon savaşmaya devam eder. Geçit hazırdır, bilim adamı "Geçit hazır, git artık. Hadi!" diyerek işaret verir. Bu sırada odaya gerçek anlamda uzun yol kat etmiş, bir çok tehlikeyi atlatmış Onbaşı Adrian Shepherd girer fakat Gordon'u sadece portala girerken görebilir. Portal Gordon girdikten sonra kapanmıştır. Shepherd ise odada açılan farklı bir portala girer ve zorlu yoluna devam eder.

XEN

Gordon artık Xen gezegenindedir. Uzun zıplama modülünü kullanarak bulunduğu konumdan aşağıya inen Gordon bulduğu bir uzaylı geçitini aktif eder ve farklı bir bölgeye ışınlanır.

GONARCH'S LAIR [Gonarch'ın İni]
Gordon ışınlandığı bölgede Gonarch adlı örümceğe benzer bir yaratıkla karşılaşır. Bu yaratık aynı zamanda mini kafa yengeci sanılan ama aslında kendisinin mini versiyonu olan bebekleri doğurur. Onlar da aynı kafa yengeçleri gibi atlayıp zıplarlar. Gordon yaratığı öldürmeye çalışır, yaratık yara aldıkça inine doğru gider. O inine giderken Gordon'da onu takip eder ama birden kaygan zemine denk gelir ve Gonarch'ın inine düşü verir. Neyse ki bu zor durumu da soğukkanlı bir şekilde atlatan Gordon, öldürdüğü yaratığın zemine verdiği hasar sebebiyle zemin parçalanır ve bir portal görünür. Gordon portala atlar.

INTERLOPER [Karışgan]
Gordon portal sebebiyle ulaştığı konumda bir ses duyar "Ne... ne yaptın sen...". Gordon yoluna devam eder ve başka bir portal aracılığı ile farklı bir konuma ışınlanır. Portaldan geçen Gordon yine bir ses duyar "Geber... öleceksiniz... Hepiniz...". Gordon devam ederken yine eski dostu olan Gargantua ile karşılaşır. Gargantua'yı patlarak olduğu bölgeden uzaklaşan Gordon, yine başka bir portala girer. Gordon bu sefer de Vortiguant denilen yaratıkların daha çok bulunduğu bir bölgeye ışınlanmıştır. Yine de soğukkanlı bir şekilde yoluna devam etmekten hiç ödün vermemiştir. Karşısına çıkan yaratıkları öldürerek yoluna dere tepe düz devam eden Gordon kendisinin bulunduğu konuma kıyasla çok yüksekte bulunan başka bir portala daha girer. Bu sefer bulunduğu konumda herhangi bir yaratık yoktur. Sadece şeytani görünümlü diğerlerine kıyasla daha korkutucu ve ürkünç olan büyük bir portal vardır. Aynı zamanda yine bir ses ona "Sonuncu... Sonuncuyum..." diyordur. Gordon geçite her yaklaştığında geçmişte duyduğu sesleri ve cümleleri tekrar duyar. Gordon geçite girer ve türünün tek örneği olan yaratığın bulunduğu konuma ışınlanır.

NIHILANTH

Yaratık ona "Freeman" diye çağırımda bulunur. Gordon etrafına göz atar. Turuncu enerji kristalleri görmektedir. Bu kristallerin hepsini yok eder. Yaratığın gücünü yitirdiğini fark etmiştir. Hala çok soğukkanlıdır. Yaratık Gordon'u takip eden portallar atmaya başlar. Bu portallardan geçtiğinde Gordon sesler duyar. Gordon elinde ki tüm cephaneyi yaratığı öldürmek için kullanır. Yaratık daha fazla dayanamaz ve kafatasında bulunan portal benzeri enerji nesnesine ateş Gordon yaratığı öldürür. Daha sonra Gordon Xen'den bir konuma ışınlanır. Karşısında sürekli olarak kendisini izlerken gördüğü fakat karne almadığı takım elbiseli adam vardır.

G-MAN [Yok ama ben koyuyorum]

Takım elbiseli adam konuşmaya başlar "Gordon Freeman, kanlı canlı karşımda. Daha doğrusu Hazard Suit’in içinde. Sizi, elinizdeki silahlardan arındırdım- zira çoğu devlet malıydı. Giysiye(Hazard Suit) gelince, sanırım onu hak ettiniz. Sınır dünyası, Xen, artık bizim kontrolümüzde; bir süredir… sizin sayenizde. İnanılmaz bir iş başardınız orada, etkilendim. Burada olmamın sebebi de bu, Bay Freeman. Hizmetlerinizi işverenlerime tavsiye ettim ve onlar da size bir iş vermeme izin verdiler. Sizin sınırsız bir potansiyele sahip olduğunuz konusunda benimle hemfikirler. Kararlı bir insan olduğunuzu kanıtladınız, yani ne yapacağınıza karar verme konusunda bir zorluk çekeceğinizi beklemiyorum. Eğer ilgileniyorsanız, portala doğru ilerleyin, bunu bir evet olarak kabul edeceğim. Eğer ilgilenmiyorsanız… kazanma ihtimaliniz olmadığı bir mücadele sunabilirim –ki az önce kazandığınız, bunun yanında ciddi bile değil. Seçim zamanı... Artık seçim zamanı… " Gordon soğukkanlı bir şekilde portala ilerler ve zaman boşluğu içerisinde kendisine gelecek olan görevi bekler...

Son
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Evet... Biliyorum çok iyi anlatmamış olabilirim... Sonuçta ben de Mark Laidlaw değilim... Hikayeyi olabildiğince uzatmadan ve anlaşılabilecek şekilde yazmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz.

Sizden bir ricam olacak ; Konuyu bu gün boyunca ön planda tutup herkesin görmesini, Half-Life adlı eserin hikayesini öğrenmesini ve oyuncuyum diye geçinen kimselerin bu başyapıtı bilmesini sağlamanız.

İlgiye, yorumlara ve görülen rağbete göre diğer oyunları da bu şekilde yazabilirim. Belki de sizi Valve şirketinin bizi beklettiği gibi senelerce bekletebilirim. Time to choose... Now... Time to choose.

Forumda ki yazarlardan, oyun severlerden ve bu tarz konuları beğenenlerden bir isteğim daha var. Beğendiğiniz veya başyapıt olarak düşündüğünüz oyunların hikayesini benim yazdığım gibi yazarsanız forumda bir yenilik ve refah yükselmesi olacağını düşünmekteyim. İlgilenen olursa sevinirim.

Neden bu konu açıldı? : Forumda bir kişinin grafikleri berbat deyip oyunu oynamaması üzerine hikayeyi yazdım, zaten kafamda böyle bir şey vardı bu da tetiklemiş oldu. Bu arada arkadaş daha sonra oynadı. Söylene söylene...

Yorumlarınız için şimdiden teşekkür ederim...

Ekleme : @Perceival adlı Half-Life severin yorumda bahsettiği üzere bunu eklememek ayıp olurdu. Kendisine teşekkür ederiz...

Half-Life Zaman Çizelgesi
 
Son düzenleme:
Ellerine sağlık, tabii bu evrenin %10'u falan, başka bir yazıda Gordon Freeman'in doğumundan itibaren anlatıyordu. Bu kadarını bile bilmeyenler var, üzücü.
Gerçekten evrenin çok küçük bir kısmı anlatılıyor bu hikayede. Half-Life oyun tarihinin en esrarengiz hikayesi benim için. Gerçekten her yapımı ayrı bir devrim ve mükemmellik.
 
Bu yazıyı okuduktan sonra, evrene daha fazla hakim olmak isterseniz şu yazıyı;


Okuyabilirsiniz, hayran olmamak elde değil. Dostum sen de çok güzel yazmışsın gerçekten, tekrardan ellerine sağlık.
 
Bu yazıyı okuduktan sonra, evrene daha fazla hakim olmak isterseniz şu yazıyı;


Okuyabilirsiniz, hayran olmamak elde değil.
Aslında hikayenin tamamına veya %98 ine hakimim diyebilirim ama Aperture Science kısmını da katınca çok uzun oluyordu. Tabii ben de çok yorulacaktım. Belki bu kısmı da eklerim...

İlgin için ayrı eten teşekkürler. Böyle Half-Life severleri görmek beni mutlu ediyor açıkcası...
 
Hikayeyi okuduktan sonra Valve'a bir daha sövdüm devamı nerede diye.
Elinize sağlık güzel anlatmışsınız :)
Sabrı Master Yi'den, Soğukkanlılığı Gordon Freeman'dan, Gizemi G-MAN'dan, İlerlemeyi ve güçlü olmayı Adrian Shepherd'dan, Mizahı Barney'den, Güzelliği Alyx'ten öğrendim...

Bunlar olunca HL3 için çok düşünmüyorum çıkmayacak mı diye. Çıkacak, gerekirse yıllar sonra ben yapacağım veya başka birisi.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı