Bilgisayar Topladıktan Sonra İlişiğin Kesilmesi

theFaceless

Kilopat
Katılım
23 Kasım 2017
Mesajlar
1.227
Makaleler
3
Çözümler
5
Yer
Budapeşte
Cevap gelse de gelmese de öylesine yazıyorum. Bilgisayarla 4 yaşında tanıştım (ortalama 2001 yılı). Tanıştığım vakitten şu ana kadar hiç kopmadım. Asıl meselem oyunlar konusunda. 4 yaşından 22-23 yaşlarına kadar, yani gerçekten oyun oynatabilecek bir bilgisayar toplayana kadar, aklım fikrim oyunlardı. İlk başladığımda tabii şu oyunu kaldırır mı kaldırmaz mı gibi durumlar yoktu, yaşım çok çok küçük olduğundan ve oyun için sistem gerekmediğinden her oyunu oynuyordum. Zaman ilerledi ve bu defa bir laptop sahibi oldum, Aidata marka. Çeşit çeşit oyunlar deniyorum ve artık okula da gittiğimden okuma yazma da öğrendiğimden, internetli browser oyunlarını da oynamaya başladım.

Harika zamanlar geçiniyorum ancak bir problem vardı. 3 ya da 4. sınıftaydım, 10 yaşlarında diyebilirim sanırım, karnem ilk dönem iyi gelmemişti. Teşekkür belgesi seviyesindeydi. Laptop elimden alınmıştı ve geri verilmesinin tek şartı takdir belgesi getirmemdi. Şafak sayar gibi karneyi bekliyordum. Günler geçmiyordu ancak yapacak bir şey yoktu. Sınıftaki diğer arkadaşım babasının iş yerinde browser tabanlı oyunu oynuyordu ve her gün okulda onu dinliyordum. Hesabı şöyle yaptım, böyle yaptım, şunlar oldu diye. Günler geçti ve nihayet karneler verildi. Takdir belgesi ve onur belgesini alıp yaz tatilinde o Laptop'ın anasını ağlatacaktım. Birkaç yıl sonra artık oyun hayatımı mahveden zamanlar başlıyordu.

"Bilgisayarın gücü yetmiyor ki!"
Piyasaya yeni yeni oyunlar çıkmaya başladı, bir şekilde korsan CD alıyoruz bilgisayara yüklüyoruz crack işlemini vs. yapamıyoruz, kimi zaman yapıyoruz günler öyle geçiyor. Ancak her geçen zamanda oyunların boyutu ve sistem gereksinimleri artıyor, dona dona da olsa oynamaya çalışıyoruz. Baktım ki bu yeni oyunlara bilgisayarın gücü yetmiyor o halde yeni bir laptop daha almam gerekiyor dedim. Tabii ki bu isteğim gerçek olmadı. O sıralar düşük sistem gereksinimi olan Online oyunlara da başladım, bir süre idare ettikten sonra artık yeni bir laptop almak kaçınılmaz olmuştu. Neyse ki yeni bir laptop daha aldık. Ancak bu laptopta ofis laptopı tarzındaydı. Yine de eski cihazımdan çok daha iyiydi. Tabi hala o hayretler içerisinde izlediğimiz oyunları oynamamız mümkün değildi. Giriş, orta seviye oyunları zar zor oynuyorduk.

2011 yıllarında artık Online oyunlar özellikle MMORPG oyunlar çok çok öne çıkmıştı. Tabi biz düşük seviyeli MMORPG oyunları oynadığımızdan onlardan bahsetmiyorum. Artık gerçekten o zamanların en harika MMORPG'leri oynama zamanı gelmişti. Ancak 4 Mbps hıza sahip sık sık kopan bir internet ve ofis laptopı ile bu işler nasıl olacaktı? Tera Online denilen o zamanlar için harika grafiklere ve koca bir dünyaya sahip bir MMORPG oyun vardı. Berbat internetimle şaka değil, 3 günde oyunu indirmeyi başardım. Ancak umut fakirin ekmeği denir ya umutlu bir şekilde oyunu oynayabileceğimi düşünmüştüm. Oyuna kayıt olup giriş yaptığımda "aman Allah'ım bu bir oyun değil gerçek hayat gibi" demiştim. İnanılmaz bir grafik, harika yeşil bir ortam ve çok gerçekçi! Tabi acı gerçeklerle yüzleşmem uzun sürmedi. Oyunun başında bulunan birkaç ağaçtan yaratığı kesmem bile çok zor olmuştu. O zaman "kasma" kelimesinin tam karşılığını öğrenmiş olmuştum.

Yine basit oyunlara dönmüştüm ancak aklımdan bu oyunlar çıkmıyordu. Sürekli yeni oyunlar çıkıyordu Guild Wars 2 vardı bir de oynamak istediğim... Hayatıma YouTube girince en azından o oyunların videolarını, Gameplay'lerini izleyebilme fırsatım olmuştu. Ancak bu videoları izlemek beni daha da olumsuz olarak etkiliyordu. Oyun oynama isteğim artıyordu ancak oynayabilecek bir cihaza sahip değildim. Bir süre sonra yeni bir laptop daha alabileceğim söylendi. Tabi o zamanlar oyun bilgisayarı ıvır zıvır lafları çok popüler değildi, zaten forum vs. gibi platformlarda yokum bile. Sadece nicel değerleri biliyoruz. 4 GB RAM 8 GB RAM, 2 GB Ekran kartı, i5 işlemci falan...

Kalkıp bir laptop daha aldık, yine bilgili olmadığımızdan ofis laptoplarından hallice bir cihaz almıştık. Neyse beklentileri karşılamasa da en azından bazı oyunları düşük ayarlarda oynatabiliyordu cihaz. 1-2 yılı eh işte diyerek geçirdim. Tabi yine o üst düzey oyunlara gücü yetmiyordu. İşin kötü yanı bu bahsettiğim dönemlerde oyun sektörü, oyun motorları, grafikler o kadar çabuk gelişip değişiyordu ki alınan cihazlar kısa sürede iş görmez konumuna geliyordu. O cihazdan sonra maalesef yeni bir cihaz alabilme şansım olmadı. Harika muazzam oyunlar çıkıyordu. Resmen bir devrim gibiydi.

Muazzam grafikler, kocaman oyunlar, Black Desert'lar, GTA V gibi resmen devrim yapan oyunlar çıkıyordu ancak yapabileceğim bir şey yoktu. Yıllarca YouTube'dan oyunları izliyordum, kendi cihazımda ise en düşük ayarlara getirip oyunları oynamaya çalışıyordum. İçimdeki oyun oynama isteği o kadar fazlaydı ki anlatamam. Hayatımda ilk defa o dönemde internet kafeye gitmiştim. Birkaç gidişten sonra güzel bir fırça yediğim için o sayfa tamamen kapandı, iyi ki de kapanmış bence çok mantıklı ortamlar değildi.

Neyse artık 20'li yaşlara gelince kendi bilgisayarımı toplama zamanım gelmişti. Ben de o koca harika MMORPG'leri oynayabilecektim. Cihazı topladım ve sanki bir büyü oldu, bir rüya mıydı?..

Cihazı topladıktan sonra belki 1 ay ancak oyun oynamışımdır. Oyun oynama isteğimin olmasına rağmen her gün yeni çıkan oyunlar, yeni çıkan MMORPG'ler ıvır zıvır yazmama rağmen hiçbir oyun beni heyecanlandırmıyor.

Oyun oynamak istiyorum ancak hevesle indirdiğim her oyunu 20-30 dakika sonra siliyorum.

Eksik olan şey ne acaba? Elde edemediğimiz şeyler mi bize güzel geliyor? Elde edince tüm büyüsü mü kayboluyor...
 
Bende de aynı şekilde, bilgisayarı aldıktan sonra bir sürü oyun yükledim ama oynadığım oyunlar bir elin parmağını geçmez. Yine de sürekli bilgisayara güncelleme yapıyorum, bu daha zevkli geliyor nedense. Oynadığım oyunlara yetiyor bilgisayarım ama parça alıp satma olayı niyeyse çok eğlenceli geliyor bana.
 
Bende de böyle oluyordu, bilgisayarı alana kadar başından kalkmam diyordum, çalıştım aldım ama hiç de öyle olmadı. Zamanla 3D grafik işlerine merak sardım, gerçekten çok keyifli. Oyunu oynamak yerine üretiyorsun.
 
Belki oyun yapmayı öğrenebilirsin, oyun oynamak istememenin sebebi eksik bulduğun şeyler veya büyüdüğün için olabilir. Arkadaşlarınla oynamanı tavsiye ederim, en kötü oyun bile eğlenceli gelmeye başlar.
 
20'li yaşlar biraz artık ne yapacağım yaşlarıdır. Hayat koşuşturması başlar, artık o hiçbir şeyden haberi olmayan çocuk yoktur.
 
Belki oyun yapmayı öğrenebilirsin, oyun oynamak istememenin sebebi eksik bulduğun şeyler veya büyüdüğün için olabilir. Arkadaşlarınla oynamanı tavsiye ederim, en kötü oyun bile eğlenceli gelmeye başlar.
Büyümemle alakalı bir durum yok çünkü oyunlarla ilişkim tamamen kesik değil. En azından takip ediyorum araştırıyorum büyümemden dolayı olsaydı tamamen alakasız olurdum. Oyun yapmak gerçekten benim için çok keyifli bir durum, bir aralar Unity 3D üzerinden sadece bir harita yapmaya çalışırken bile baya eğlenmiştim ancak çok çok zor bir durum. Arkadaşım olmadığından beraber oynayabileceğim bir oyun yok. Aslında bir oyuna tutulabilsem zaten oyundan arkadaş edinip zaman geçirebilirim ancak hayretle izlediğim bilgisayar topladığımda kesin oynarım dediğim Black Desert'ı bile 2 saate yakın bir süre ancak oynadım.
 

Geri
Yukarı