Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
@333365, hayır. Saçma duygularım yüzünden onun da incinmesini istemedim. Hayatı kötüydü zaten, daha da kötü olmasından korktum, hiçbir şey söylemedim.
 
@Atamyolundayız, aslında aşk kast etmemiştim. Aşktan ziyade dostluk ilişkilerine de dikkat edilmeli.
 
@333365 hocam bari dert dökme yeri oldu ben de ortaya konu atayım;
Dedikleriniz ve başlık kesinlikle doğru, hiçbir kimseye ölümüne bağlanmamak gerekiyor. 12. sınıfım ve ders konusunda iyi gidiyorum ama kafamı karıştıran biri var. Kısaca geçmişimizden bahsedeyim;
İlk okuldan beri tanışıklığımız var, öyle böyle ortaokula kadar vakit geçirdik. 8. sınıfta hafif bir hoşlanma belirtisi sezdim ve onun da benim de sınav senemiz olduğu için ona dolaylı olsa da kötülük yapmamak için yanıt vermedim. Aslında bende de hafif bir kelebek uçuşması vardı ve başka zaman olsa kesinlikle pozitif yönlü davranırdım. Kalbi kırılmasın diye yine her zaman espirisi komik bile olmasa gülmeler, muhabbet etmeler gibi yönelim şeklim oldu. Kısacası umudunu kırmadım ama şu an olmaz ibaresini vurguladım.

İşte mezun olduk, yollar ayrıldı falan 4 sene böyle geçti, yine aklına gelince insan bir değişik oluyor. Tabii bu 4 senede farklı kişilerin üstümde flört denemeleri oldu, ben genel olarak negatif yönlü davrandım, çünkü çorap değiştirir gibi sevgili değiştirmek benlik bir tutum değil. Birini seversem onunla bir ömür geçirmeyi tercih ederim. İşte 4 sene sonunda kader yine aynı lisede bizi bir araya getirdi. Okulun ilk günleri ben ona ılıman davranıyorum, hafif flört çaktırması yapıyorum vs (Peki neden 8. sınıfta tekrarladığın şeyi 12'de yapamadın diye sorarsanız ben de bilmiyorum, duygularım mantığıma ağır basmış gibi hissediyorum.).

Baktım o da bana karşı böyle takılıyor, nazlanma oluyor. Biraz dikkat çeken biriyim, benimle konuşan (karşı taraf şansını deniyor desem yeridir) birisini görse hafif yüz düşmesi gibi belirtiler sezdim. İçimden dedim ki olur bu iş :)Sonra 1-2 hafta böyle devam ettik, ben ılımandan sıcak evresine geçiş yapmışım ama içime bir taş oturdu, mantıklı düşündüğümde "hep ben bir adım atıyorum, utangaç birisi sayılsa bile ben o kadar adım atmama rağmen istediğimi alamıyorum" diye bir fikir oluştu. Bu sefer onun tavırlarını izlemeye başladım (etki-tepki). Baktım böyle olmuyor ben de biraz frenledim, sanki benimle oyun oynuyormuş gibi bir hisse kapıldım.

Öyle böyle 1 hafta daha geçirdik ve tavırlarını kısaca özetlersem; bir tenefüs sıcak yaklaşırken diğer tenefüs veya gün kas katı kesilmiş gibiydi. Bir an gülüşürken diğer an yüzüme bakmayacak bir tavır. Bu beni aşırı rahatsız etti ve ben de (belki ruh halim kafamı dağıtmaktı, onu silmekti) zaten dikkat çeken biriyim ve konuşmak dertleşmek vs. için yeni arayışlara girdim (arkadaş gözüyle bakıyorum). Sonra takılıyoruz, muhabbet ediyoruz, baktım o kişi kıskandırma gibi çabalara girişiyor ya da flört arayışında. Ben tabii umursama evrelerini geçmişim, önüme bakıyorum. En basitinden etrafımla takılmamdan rahatsız oluyor, ilgi çekmek istiyor fakat sorun ben ona sıcak yaklaştığım dönemde eğer bir adım atsaydı bu işler olmazdı.

Kısacası gereksiz yere bu duruma soktu. Anladım ki fazla verilen ilgi, karşıyı ilgi bağımlısı yapıyor. En iyisi senin sevdiğin ile değil, seni sevenle beraber olmak bence.
İşin özeti hak etmeyen kişilere yakınlaşsın diye fazla değer vermeyin. Benim ona düşündüğüm incelik ve onun girdiği saçma tripler...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Kalbi kırılmasın
Artık işin bu boyutunu düşünmüyorum. Düşününce hep ben zararlı çıkıyorum.

Aslında bende de hafif bir kelebek uçuşması vardı
İnsanlık hali, olabilir.

çünkü çorap değiştirir gibi sevgili değiştirmek benlik bir tutum değil.
Kesinlikle, doğru olan.

Anladım ki fazla verilen ilgi, karşıyı ilgi bağımlısı yapıyor.
Aslında konuda bunu belirtmek istedim, aylardır güncel tuttum. Ancak ona rağmen aşk acısı mı çekiyorsun falan diyen oldu :D Bu aynı şey arkadaş ortamı için de geçerlidir, bir seviyeniz olsun. Seviyenizi her zaman koruyun.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Technopat Haberler

Geri
Yukarı