Bir Oyuncunun Görüşleri : The Last Of Us

MrBruiser

Hectopat
Katılım
20 Haziran 2013
Mesajlar
2
Yer
Fatih, İstanbul, Turkey
Bildiğiniz üzere geçen günlerde Technopat bir çekiliş yapmıştı The Last Of Us için ve bana çıkmıştı.
Sadece görüşlerimi, sıkıldığım ve hoşlandığım noktaları anlatmak için bir yazı hazırlamak istedim almak isteyen veya almayı düşünen arkadaşlarımız için.
Uncharted'ın yapımcısından gelen bu oyun gerçekten PS3 dünyasını oldukça sallamıştı ilk çıktığı zamanlarda haklı olarak ve umduğum gibide çıktı açıkçası. Yavaş yavaş konuya giriş yapalım.:)

Singleplayer
Aslında bakarsanız ben singleplayer oyuncusu değilim hiçbir zaman da olmadım, rahat 12 yaşından beri multiplayer oyun oynuyorum desek yeridir ama The Last Of Us elime geçtiğinde ilk Singleplayerını açtım haliyle..

Konusu oldukça etkileyici ve sürükleyici. Oyunun içersinde olmuşları değil olacakları anlatıyor diyebilirim. Hoşuma giden nokta ara film koyup olmuşları anlatmak yerine olayların nasıl geliştiğini anı anına görmemiz, en azından kısa bir film verilip de ne olduğunu anlamadan bilmediğimiz olayın ortasına düşüp elimize silah alıp onu bunu öldürmekle yetinmiyoruz oyun boyunca.

Bu arada gittiğimiz ve rastladığımız yerlerde crafting üzerine malzemeler çıkıyor ve bu malzemelerle kombinasyon yaparak molotof, sağlık kiti, sis bombası ve yakın dövüş silahı gibi şeyler yapabiliyoruz. Ayrıca topladığımız bu malzemeler ile silahlarımızı güçlendirip onlara kılıflar yapabiliyoruz. Oldukça geniş kapsamlı desem yeridir açıkçası. Sadece beni boğan ve sıkan bazı şeyler oldu bunlar ise bazı yerlerin haddinden fazla karanlık olması içimi boğdu ve o karanlık içersinde çıkış noktasını birkaç dakika boyunca bulamadığımda aşırı derecede sıkıldım..

Söylediğim üzere sadece birkaç saat hikaye modunu oynamış bulunmaktayım ve çok bölüm geçemedim sadece hoşuma giden-gitmeyen şeyleri anlatmak istedim.

Multiplayer
3-4 saat kadar singleplayer oynadıktan sonra multiplayera geçiş yaptım ve daha da çıkamadım açıkçası.
Multiplayer kısmında 6 çeşit haritamız var. Oyuna seviye 0'dan başlıyoruz ve bize 4 hazır class veriyor. İlerde kendimize özel yapıp hazırlayabiliceğimiz 4 adet class mevcut.

Oyunda gizlilik oldukça önemli, ömrümüz çömelerek geçiyor. Koştuğumuz zaman düşmanlarımızın radarına takılabiliyoruz ve düşmanlarımız rahat görüş sağlayıp bizi öldürebilir. Oyunda Dinleyici Modu diye bir şey var, duvarların ötesini görüp duymamızı sağlıyor ses çıkarmış ve koşmuş rakiplerimizi duvarların arkasından nereye gittiğini ve ne yapacağını kestirmemiz için oldukça güzel bir özellik olmuş bu. Yani gizlilik ve sessizlik=her şey demek... Ve siz siz olun kurşunlarınızı har vurup harman savurmayın. Oyunda 1 kurşun bile öyle değerli ki... Koca bir oyun veya round sizin ellerinize bakabiliyor arkadaşlarınız öldüğünde.

Gelelim silahlara..
Küçük Ateşli Silah kategorisinde 3 adet silah var ve bunlar: Altıpatlar,9MM Tabanca ve Fişekli Tabanca.
Büyük Ateşli Silah kategorisinde 4 adet silah var ve bunlar: Yarı Otomatik Tüfek (favorim), İnfilak Tüfeği, Av Tüfeği (Bildiğimiz Sniper) ve Yay.

Oyunda classımıza koyabileceğimiz 13 farklı özellik bulunuyor. Örneğin bazısı patlayıcıların menzilini %25 oranında arttırıyorsa bazısıda %15 daha uzun süre koşup ve nefesimizin %15 daha hızlı yenilenmesini sağlıyor. İlerde seviyemiz arttıkça bu özelliklerinde seviyesi artıp patlayıcıların menzili %25 oranında artıyorsa %50 artıyor ama classımıza koymak için daha fazla puan istiyor..

Puan demişken oyunda classımız için bize 11 puan veriyor ve bir silah koymak 3 puan, bir özellik 1-2-3 puan olarak değişiklik gösterebiliyor. Yani maksimum 11 puanlık bir class yapabiliyoruz. Oyunda çatışmanın ortasındayken In Game Shop dediğimiz olayda mevcut, sona kalan adam biziz ve kurşunlarımız bitti. Select tuşumuza basıyoruz dükkan kısmına gelip kendimize topladığımız parçalarla zırh, büyük veya küçük silahımıza kurşun alabiliyoruz. Bu arada parça demişken adam öldürdüğümüzde veya özel infaz hareketimizi yaptığımızda puan yerine parça geliyor. Bu parçalarla kendimize zırhımızı kurşunumuzu alabiliyoruz.

Hoşuma giden bir nokta da adamı ölümcül yerinden vurmadıktan sonra canı sıfırlandığında yere düşüp ''I'm down!'' diye bağırıyor. Yanına gidip Üçgen tuşuna bastığımızda elimizde o an ne varsa onla özel infazımızı gerçekleştirip daha fazla parça toplayabiliyoruz mesela 100 parça adam öldürme için + 75 parça özel infazı uyguladığımız için.

Hikaye modunda crafting olayından bahsetmiştik bu arada çok kişili oyun modumuzdada bu crafting olayı mevcut, haritada noktalarla gösterilen küçük sandıklar var bu sandıkların içinden malzemeler çıkıyor ve bunları molotof, bomba, sis bombası, can kiti, yakın silah dövüşü gibi şeylere kombinasyon yaparak ulaşabiliyoruz bunun için sadece yapmak istediğimiz şeyin üzerine gelip X tuşuna basılı tutmak yeterli olacaktır. Özel teçhizatlarımızı hazırlarken en alt kısımda Satın Alınabilir kısmı var burdada tam olarak 6 farklı silahımız mevcut.

Burda ise:
El Diablo diye bir dürbünlü altıpatlar, Piyade Tüfeği, Pompalı Tüfek, Askeri Keskin Nişancı, Alev Silahı ve Pala mevcut. Dediğim gibi satın alınabilir, yani bu demek oluyorki topladığımız parçalarla nasıl kendimize zırh veya kurşun alabiliyorsak, o oyunluk oynayabiliceğimiz silahlar satın alıyoruz ve oyunu kazanmak için oyun sonunda alacağımız puandan feragat ediyoruz.

Bazen de bir hikaye uydurup bizden bir görev yapmamızı istiyor ve bu görevin sonunda bize bazı oyuna girmeden önce seçebiliceğimiz güçlendirmeler ve kolaylıklar veriyor. Örneğin 3 gün yani 3 oyun içersinde Yarı Otomatik Tüfek ile 3-6-9 adam indir gibi. Bu görevleri tamamlayıpta ödülü alırsak ödüller arasında %25 zırh parasında azalma, 1 oyun boyunca %10 daha fazla parça bonus gibi ödüller veriyor. Aslında silah açısından çok çeşitlilik yok ve bu biraz benim canımı sıktı , hatta oldukça canımı sıktı diyebilirim. Neden bu kadar az silah koydular diye kendime sormadım değil açıkçası.. Arkadaşla bunu tartışırken yaptığımız espri '' Multiplayer aceleye gelmiş '' oldu.

Oyunun Multiplayer kısmında 2 farklı oyun modumuz var bunlar ise:
Erzak Baskını ve Sağ Kalanlar...
Erzak Baskınını tamamen Team Deathmatch gibi düşünelim, bir puana ulaşana kadar adam öldürmek.
Sağ Kalanlar ise bir devreyi(roundu) kazanana kadar düşmanlarımızı öldürüyoruz. Ama devre ortasında ölürsek diğer devreye kadar canlanamıyoruz devrenin bitmesini beklemeliyiz.

Aslında bu kadarda derine girmek istemezdim, bazı şeyleri oynamayıp erkenden okuyunca insanın bazen zevki kaçabiliyor açıkçası ama multiplayer kısmında kendimi tutamadım. Söylediğim gibi hikaye modunu çok oynamamış bulunmaktayım tamamiyle 3-4 saatlik bir tecrübedir.

Bu arada söylemeden edemeyeceğim bu çekilişi yaptığı için Ali GÜNGÖR'e ve Recep BALTAŞ'a teşekkür ediyorum.:)


 
Son düzenleyen: Moderatör:
Sanırım bir de multiplayer incelemesi yapmam gerekmeyecek. :) Singleplayer incelememden sonra Multiplayer incelemesi yapmayı planlıyordum ama, bu yazı sanırım yeterli. :)

İncelememi merak edersen eğer, imzam da mevcut. :)
 
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı