Parti Şapkası
Kilopat
- Katılım
- 16 Ocak 2019
- Mesajlar
- 3.558
- Çözümler
- 7
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- Öğrenci
Benim hayatımın büyük kısmını kaplayan bisikleti şimdiye kadar "uç" diyebileceğim birkaç farklı hava koşulunda kullanmıştım. Bisiklet kullandığım en sıcak hava 45 dereceydi. Hayatım boyunca bayılmadım ama o derecede öğlen sıcağında 20 kilometre bisiklet sürünce bayılmaya yaklaştığımı hissetmiştim. Yine de artık alıştım sayılır bu ısılara. O kadar kötü duruma gelmiyorum neyse ki. Bunun dışında bisiklet sürdüğüm en soğuk hava -10 derece civarıydı. Soğuğun kuvvetli şekilde eldivenlerin içine nüfuz ettiğini hissedebiliyordum. Hızlı sürmek zaten mümkün değil çünkü yerde çamura bulanmış kar vardı. Fren yapınca tekerleğin kayması her ne kadar keyifli olsa da tehlikeli bir deneyim değildi diyemem.
Bu ikisinin dışında bir de çok rüzgarlı havalar tam bir baş belası. Normalde bisiklet sürenler bilir, yokuş aşağı gitmek gibisi yoktur. Ancak güçlü bir rüzgar önden esiyorsa işler biraz zorlaşıyor. Bir keresinde rüzgar o kadar kuvvetliydi ki dik sayılabilecek bir yokuşu bırakın rahat inmeyi, yüksek viteste yoğun bir pedallamayla bile zar zor indim. Bunun tam tersi durum varsa, mesela yokuş yukarı tırmanırken kuvvetli bir rüzgar arkadan esiyorsa son viteste bile hiç yorulmadan yardırabiliyorsunuz en yukarı kadar.
Bu ikisinin dışında bir de çok rüzgarlı havalar tam bir baş belası. Normalde bisiklet sürenler bilir, yokuş aşağı gitmek gibisi yoktur. Ancak güçlü bir rüzgar önden esiyorsa işler biraz zorlaşıyor. Bir keresinde rüzgar o kadar kuvvetliydi ki dik sayılabilecek bir yokuşu bırakın rahat inmeyi, yüksek viteste yoğun bir pedallamayla bile zar zor indim. Bunun tam tersi durum varsa, mesela yokuş yukarı tırmanırken kuvvetli bir rüzgar arkadan esiyorsa son viteste bile hiç yorulmadan yardırabiliyorsunuz en yukarı kadar.