Sürprizbozan Breaking Bad incelemesi

Bu konuda spoiler olduğundan sürprizbozan olarak işaretlenmiştir. Spoiler olmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.

Dinozoflar

Hectopat
Katılım
25 Şubat 2021
Mesajlar
349
Selamlar, yaklaşık 2 saat önce Breaking Bad'i bitirmiş bulunmaktayım. Evet, 5 sezonu birden izledim (Genelde diziyi kötüleyenler diziye dayanamayıp ilk sezonlarda kapatan kitleden oluştuğu için özellikle bunu üstüne basa basa söylemek istiyorum, diziyi bitirdim). Öncelikle bu konunun altına rica edeceğim ama yalnızca film/dizi kültürüne güvenen, hayatında en az bir kere kamera arkası, veya film çekim teknikleri gibi konularla ilgili video izlemiş veya bir şeyler okumuş insanlar gelsin. Bir de tabii BB sevsin, çünkü bana bu dizinin gerçekten niye bu kadar arşa çıkarıldığını anlatmasını isteyeceğim... Şunu da eklemek isterim ki, bana da hak verirsiniz, dizi bu kadar çok övüldüğü için çok büyük beklentiye başladım. Ama bayağı bir şekilde hüsrana uğradım. Benim sevmeme demeyeceğim fakat kesinlikle neden bu kadar övüldüğünü anlamadığım (IMDb'de 9.5 puan gerçekten akıl dışı bir puan, IMDb en iyi filmlere bile 7-8 verirken bu puan gerçekten bana kalırsa mantık dışı), ve neden bu diziyi ortalama üstü bir kartel/uyuşturucu dizisinden fazlası olmadığını düşünmemle ilgili maddelere gelirsek;

-Başta, dizinin en çok övgü aldığını gördüğüm taraflarından biriyle başlayayım; dizideki renk paleti/kullanımı, karakterlerin sezon ilerledikçe değişen giyim tarzları vs. gibi ufak detaylar. Şimdi bunlar bir diziye veya filme, renk ve derinlik katan şeyler bunu kesinlikle inkar edemeyiz. Ama bunlar yan elementler. Yani vasat (Vasat, genel kanının aksine, kötü veya berbat demek değil, ortalama demektir) bir kekin üzerine dökülmüş bir çikolata sosundan farksız. Bir diziyi veya filmi, sırf yan detayları, genel kitlenin ve dizinin tiryakilerinin bile çoğunun yakalayamayacağı (Bu arada diziyi izleyen herkesin bu detayları sanki izlerken fark ediyormuş gibi konuşması çok gülünç. He yedik kardeşim aynen diziyi bitirdikten sonra internetten okuyup fark etmedin kesinlikle hepsini gözünle seçtin :D bu ufak detaylar yüzünden arşa çıkarmak, gerçekten sadece cahil ve popülist insanlara yakışır bir tutum.
-Senaryo... Genel senaryo tamam fena değil, ben tam olarak ondan bahsetmiyorum. Daha çok kastettiğim şey, senaryo formülünün genelde dizide hep aynı şekilde kullanılması. Ve ne yazık ki (fanboy arkadaşlar için trigger alarmı veriyorum) bu senaryo yapısı Türk dizilerini andırıyor. Çünkü benim gözlemlediğim kadarıyla BB'de genelde her şey olması gerektiği gibi gidiyor (ters köşe vs. sahneleri kastetmiyorum). Yani mesela biri bir plan yapıyor diyelim, ki bu plan yapan kişi genelde dizideki aşırı zeki baş karakterimiz Walter White oluyor, planın kesinlikle tıkırında işlemesi lazım diziye göre. Çünkü yapılan plan "ya hep, ya hiç" kafasında. Genelde bir yedek plan olmuyor ve her şey tıkırında gidiyor (tren soygununda son anda gelen yardımsever arkadaş gibi örnekler, istisnalar hariç).
**Spoiler** Misal son bölümde bu kastettiğim şekilde yaklaşık 3 tane olay yaşanıyor. Biri Walter'ın artık dizide son kalan düşmanları olan motorcu çetesi tipli Todd ve onun "patronu" olan kadının yanına oturmasıyla başlıyor (kadının ismini unuttum kusura bakmayın). Yahu sen her yerde didik didik aranıyorsun, hadi yakalanmıyorsun onu geçtim, kafenin ortasına gidip baş düşmanlarının masasına oturuyorsun, ve oradan canlı şekilde çıkıyorsun öyle mi? Bu nasıl bir mantık. Orada seni kafeden kalktığın andan itibaren takip edip öldürmeleri gerek çünkü geri gelmişsin. Ondan birkaç bölüm önce Hank'in öldürüldüğü sahnede de zaten adamın sana bir varil paranı bırakıp seni öldürmemesi cabası, o daha büyük saçmalık zaten. Eğer bu dizi yüzde yüz mantıklı, tutarlı, veya gerçekçi bir dizi olsaydı, Walter White 5.Sezona gelemeden ilk iki sezonda ölürdü. Ama dediğim gibi, hep son anda planın tıkırında gitmesiyle akışında gidiyor her şey. Misal finaldeki makineli tüfek planı. Yahu adam sana şuraya şuraya park edeceksin diye talimat vermiş, sen buna uymuyorsun, adam da uymadığın için sana bir şey söylemeden "neyse" deyip yoluna devam ediyor... Yahu diyelim ki arabayı oraya park ettiremedin, adam senin kafana silahı tutup "şuraya park edeceksin" dedi ve makineli tüfeğin menzili tamamen yanlış yere konuşlandı. E o zaman ne olacak? Ben size söyleyeyim, plan foş suya düşecek :D Yani bu kadar zeki (!) bir adamın böyle "ya herro ya merro" kafasında, B planı olmadan yola çıkması, bana çok mantıksız geliyor. Dizide böyle çok sahne var emin olun, ama en son yeni izlediğim için aklımda kalan bu oldu. **Spoiler Bitti**
-Senaryonun akışı, zaten diziyi seven düzgün fanından tut, toksik fanboy'larına/girl'lerine kadar herkesin kabul ettiği bir mevzu. Dizi çok yavaş. Dizinin genel akışını Max Payne oyunlarındaki bullet time olayına benzetebiliriz. Normal bir dizi akışının yarısı kadar yavaş ilerliyor. Temponun arttığı araya sıkıştırılmış bölümler var, ama cidden izlemesi sabır istiyor oraya gelene kadar. Normalde bir diziyi otururum ve atıyorum, birkaç gün veya bir hafta içinde bitirmeye çalışırım. Breaking Bad'in bu aşırı yavaş temposu beni o kadar sarmadı ki atıyorum bir bölüm izlemek istedim diyelim, anında vazgeçip başka bir şey yaparken buldum kendimi. Dizi kendine devam ettirme isteği uyandırma konusunda eksilerde. --her dizi bunu yapmak zorunda değil, yani sizi hep diken üstünde tutmak, hep meraklandırıp sonraki bölümü açtırmak zorunda değil, ona bakarsanız Netflix dizileri tamamen bundan ibaret ama çoğunun senaryoları vasatın altında. Fakat bir yere kadar seyirciyi içine çekmeli diye düşünüyorum. Bir merak unsuru hep olmalı.--

Neyse son olarak şöyle diziyi kendimce tanımlayayım, Breaking Bad, sosyal mesaj kaygısı gütmeyen, fazla bir numarası olmayan ortalama üstü bir dizi. Ben şahsen 7 buçuk veririm. Anlatmak istediği şeyi (genel olarak) iyi anlatan, yeterli derecede iyi anlatan, bir dizi. Anlatmak istediği şeyden kastım bu bir kartel ve uyuşturucu dizisi. Matah bir yanı yok. Tamam, bir dizide görebileceğiniz en iyi karakter gelişimlerini sunuyor (Walt'tan bahsetmiyorum, çoğu insan Walt'ın karakter değişimi geçirdiğini söyler ama walt başından beri kimse oydu. Sadece kılıf örtüyordu. Karakter gelişimi en iyi olan kişi bana kalırsa jesse Pinkman). Ama fazlasını beklemeyin. Dizinin bana göre en başarılı olduğu yönleri karakterleri (kesinlikle her biri çok iyi, gerçekten varlıklarını hissettiriyorlar), oyunculuklar, karakter gelişimleri, ve yönetmenliği. Onun dışında bana kalırsa Breaking Bad, türü sevenlere tavsiye edeceğim, fakat asla "efsane de şöyle böyle" deyip yere göğe sığdıramayacağım bir dizi değil.

Bu arada Walter'a ve Skyler'a karşı takınılan genel tavrın gerçekten anlamsız olduğunu düşünüyorum. Walter, bana göre dengesizliğiyle, açgözlülüğüyle, hırsıyla, dizinin baş kötüsü. Gerçekten malum "baş kötü" öldükten sonra bunu daha iyi anladım. Walter ondan bile daha kötü. Skyler'a gelirsek, hiç öyle genel kanıdaki gibi "Eyşan" benzetmelerine vs. katılmıyorum, bana kalırsa dizideki en aklı başında ve en mantıklı kararları veren karakter. Sırf yaptığı bir hatadan dolayı (Ki o psikolojideki biri için çok anormal karşılayamıyorum, kadının kocası uyuşturucu baronu...) bu kadını bu kadar yargılamak ve hakaretler yağdırmak, neresinden baksanız mantıksız ve tamamen fanboy'luk. Sırf en sevdiğiniz baş karaktere zıt gidiyor diye aklı başında bir karakteri nasıl bu kadar yerer insanlar ben gerçekten anlamıyorum.

Herneyse, siz de sevdiğiniz yanlarıyla diziyi anlatın, veya en önemlisi benim tezlerimi haksız buluyorsanız çürütün ki, ben de bu dizinin gerçekten IMDB'de 9.5 puanı hak eden bir dizi olduğuna inanayım... (Bu arada yapmak zorundasınız diye söylemiyorum yanlış anlamayın, elbette ki beni ikna etmek zorunda değilsiniz. Sadece goygoy olsun işte, ben mantıksız bulduğum yanlarını anlattım, siz de neden "efsane" buldunuz, onu anlatabilirsiniz"
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Selamlar, yaklaşık 2 saat önce Breaking Bad'i bitirmiş bulunmaktayım. Evet, 5 sezonu birden izledim (Genelde diziyi kötüleyenler diziye dayanamayıp ilk sezonlarda kapatan kitleden oluştuğu için özellikle bunu üstüne basa basa söylemek istiyorum, diziyi bitirdim). Öncelikle bu konunun altına rica edeceğim ama yalnızca film/dizi kültürüne güvenen, hayatında en az bir kere kamera arkası, veya film çekim teknikleri gibi konularla ilgili video izlemiş veya bir şeyler okumuş insanlar gelsin. Bir de tabii BB sevsin, çünkü bana bu dizinin gerçekten niye bu kadar arşa çıkarıldığını anlatmasını isteyeceğim... Şunu da eklemek isterim ki, bana da hak verirsiniz, dizi bu kadar çok övüldüğü için çok büyük beklentiye başladım. Ama bayağı bir şekilde hüsrana uğradım. Benim sevmeme demeyeceğim fakat kesinlikle neden bu kadar övüldüğünü anlamadığım (IMDb'de 9.5 puan gerçekten akıl dışı bir puan, IMDb en iyi filmlere bile 7-8 verirken bu puan gerçekten bana kalırsa mantık dışı), ve neden bu diziyi ortalama üstü bir kartel/uyuşturucu dizisinden fazlası olmadığını düşünmemle ilgili maddelere gelirsek;

-Başta, dizinin en çok övgü aldığını gördüğüm taraflarından biriyle başlayayım; dizideki renk paleti/kullanımı, karakterlerin sezon ilerledikçe değişen giyim tarzları vs. gibi ufak detaylar. Şimdi bunlar bir diziye veya filme, renk ve derinlik katan şeyler bunu kesinlikle inkar edemeyiz. Ama bunlar yan elementler. Yani vasat (Vasat, genel kanının aksine, kötü veya berbat demek değil, ortalama demektir) bir kekin üzerine dökülmüş bir çikolata sosundan farksız. Bir diziyi veya filmi, sırf yan detayları, genel kitlenin ve dizinin tiryakilerinin bile çoğunun yakalayamayacağı (Bu arada diziyi izleyen herkesin bu detayları sanki izlerken fark ediyormuş gibi konuşması çok gülünç. He yedik kardeşim aynen diziyi bitirdikten sonra internetten okuyup fark etmedin kesinlikle hepsini gözünle seçtin :D bu ufak detaylar yüzünden arşa çıkarmak, gerçekten sadece cahil ve popülist insanlara yakışır bir tutum.
-Senaryo... Genel senaryo tamam fena değil, ben tam olarak ondan bahsetmiyorum. Daha çok kastettiğim şey, senaryo formülünün genelde dizide hep aynı şekilde kullanılması. Ve ne yazık ki (fanboy arkadaşlar için trigger alarmı veriyorum) bu senaryo yapısı Türk dizilerini andırıyor. Çünkü benim gözlemlediğim kadarıyla BB'de genelde her şey olması gerektiği gibi gidiyor (ters köşe vs. sahneleri kastetmiyorum). Yani mesela biri bir plan yapıyor diyelim, ki bu plan yapan kişi genelde dizideki aşırı zeki baş karakterimiz Walter White oluyor, planın kesinlikle tıkırında işlemesi lazım diziye göre. Çünkü yapılan plan "ya hep, ya hiç" kafasında. Genelde bir yedek plan olmuyor ve her şey tıkırında gidiyor (tren soygununda son anda gelen yardımsever arkadaş gibi örnekler, istisnalar hariç).
**Spoiler** Misal son bölümde bu kastettiğim şekilde yaklaşık 3 tane olay yaşanıyor. Biri Walter'ın artık dizide son kalan düşmanları olan motorcu çetesi tipli Todd ve onun "patronu" olan kadının yanına oturmasıyla başlıyor (kadının ismini unuttum kusura bakmayın). Yahu sen her yerde didik didik aranıyorsun, hadi yakalanmıyorsun onu geçtim, kafenin ortasına gidip baş düşmanlarının masasına oturuyorsun, ve oradan canlı şekilde çıkıyorsun öyle mi? Bu nasıl bir mantık. Orada seni kafeden kalktığın andan itibaren takip edip öldürmeleri gerek çünkü geri gelmişsin. Ondan birkaç bölüm önce Hank'in öldürüldüğü sahnede de zaten adamın sana bir varil paranı bırakıp seni öldürmemesi cabası, o daha büyük saçmalık zaten. Eğer bu dizi yüzde yüz mantıklı, tutarlı, veya gerçekçi bir dizi olsaydı, Walter White 5.Sezona gelemeden ilk iki sezonda ölürdü. Ama dediğim gibi, hep son anda planın tıkırında gitmesiyle akışında gidiyor her şey. Misal finaldeki makineli tüfek planı. Yahu adam sana şuraya şuraya park edeceksin diye talimat vermiş, sen buna uymuyorsun, adam da uymadığın için sana bir şey söylemeden "neyse" deyip yoluna devam ediyor... Yahu diyelim ki arabayı oraya park ettiremedin, adam senin kafana silahı tutup "şuraya park edeceksin" dedi ve makineli tüfeğin menzili tamamen yanlış yere konuşlandı. E o zaman ne olacak? Ben size söyleyeyim, plan foş suya düşecek :D Yani bu kadar zeki (!) bir adamın böyle "ya herro ya merro" kafasında, B planı olmadan yola çıkması, bana çok mantıksız geliyor. Dizide böyle çok sahne var emin olun, ama en son yeni izlediğim için aklımda kalan bu oldu. **Spoiler Bitti**
-Senaryonun akışı, zaten diziyi seven düzgün fanından tut, toksik fanboy'larına/girl'lerine kadar herkesin kabul ettiği bir mevzu. Dizi çok yavaş. Dizinin genel akışını Max Payne oyunlarındaki bullet time olayına benzetebiliriz. Normal bir dizi akışının yarısı kadar yavaş ilerliyor. Temponun arttığı araya sıkıştırılmış bölümler var, ama cidden izlemesi sabır istiyor oraya gelene kadar. Normalde bir diziyi otururum ve atıyorum, birkaç gün veya bir hafta içinde bitirmeye çalışırım. Breaking Bad'in bu aşırı yavaş temposu beni o kadar sarmadı ki atıyorum bir bölüm izlemek istedim diyelim, anında vazgeçip başka bir şey yaparken buldum kendimi. Dizi kendine devam ettirme isteği uyandırma konusunda eksilerde. --her dizi bunu yapmak zorunda değil, yani sizi hep diken üstünde tutmak, hep meraklandırıp sonraki bölümü açtırmak zorunda değil, ona bakarsanız Netflix dizileri tamamen bundan ibaret ama çoğunun senaryoları vasatın altında. Fakat bir yere kadar seyirciyi içine çekmeli diye düşünüyorum. Bir merak unsuru hep olmalı.--

Neyse son olarak şöyle diziyi kendimce tanımlayayım, Breaking Bad, sosyal mesaj kaygısı gütmeyen, fazla bir numarası olmayan ortalama üstü bir dizi. Ben şahsen 7 buçuk veririm. Anlatmak istediği şeyi (genel olarak) iyi anlatan, yeterli derecede iyi anlatan, bir dizi. Anlatmak istediği şeyden kastım bu bir kartel ve uyuşturucu dizisi. Matah bir yanı yok. Tamam, bir dizide görebileceğiniz en iyi karakter gelişimlerini sunuyor (Walt'tan bahsetmiyorum, çoğu insan Walt'ın karakter değişimi geçirdiğini söyler ama walt başından beri kimse oydu. Sadece kılıf örtüyordu. Karakter gelişimi en iyi olan kişi bana kalırsa jesse Pinkman). Ama fazlasını beklemeyin. Dizinin bana göre en başarılı olduğu yönleri karakterleri (kesinlikle her biri çok iyi, gerçekten varlıklarını hissettiriyorlar), oyunculuklar, karakter gelişimleri, ve yönetmenliği. Onun dışında bana kalırsa Breaking Bad, türü sevenlere tavsiye edeceğim, fakat asla "efsane de şöyle böyle" deyip yere göğe sığdıramayacağım bir dizi değil.

Bu arada Walter'a ve Skyler'a karşı takınılan genel tavrın gerçekten anlamsız olduğunu düşünüyorum. Walter, bana göre dengesizliğiyle, açgözlülüğüyle, hırsıyla, dizinin baş kötüsü. Gerçekten malum "baş kötü" öldükten sonra bunu daha iyi anladım. Walter ondan bile daha kötü. Skyler'a gelirsek, hiç öyle genel kanıdaki gibi "Eyşan" benzetmelerine vs. katılmıyorum, bana kalırsa dizideki en aklı başında ve en mantıklı kararları veren karakter. Sırf yaptığı bir hatadan dolayı (Ki o psikolojideki biri için çok anormal karşılayamıyorum, kadının kocası uyuşturucu baronu...) Bu kadını bu kadar yargılamak ve hakaretler yağdırmak, neresinden baksanız mantıksız ve tamamen Fanboy'luk. Sırf en sevdiğiniz baş karaktere zıt gidiyor diye aklı başında bir karakteri nasıl bu kadar yerer insanlar ben gerçekten anlamıyorum.

Her neyse, siz de sevdiğiniz yanlarıyla diziyi anlatın, veya en önemlisi benim tezlerimi haksız buluyorsanız çürütün ki, ben de bu dizinin gerçekten IMDb'de 9.5 puanı hak eden bir dizi olduğuna inanayım... (Bu arada yapmak zorundasınız diye söylemiyorum yanlış anlamayın, elbette ki beni ikna etmek zorunda değilsiniz. Sadece goygoy olsun işte, ben mantıksız bulduğum yanlarını anlattım, siz de neden "efsane" buldunuz, onu anlatabilirsiniz"

Hocam 2 kere bitirmiş olarak söylüyorum ki efsane bir dizi.
 
Sırf kendini bir şey sandığın için izlemişin kanki. Yazından onu anladım.
Dizi bana hitap etmiyorum.

Ben gerçeğe yakın kurgu sanat eserlerinden nefret ederim.
Gerçeğe yakın kurgu olarak tarihi kurgu sanat eserlerini severim.
Onunda sınırı 1900 yılları ve öncesi yıl olsa güzel olur.
 
Sırf kendini bir şey sandığın için izlemişin kanki. Yazından onu anladım.
Dizi bana hitap etmiyorum.

Ben gerçeğe yakın kurgu sanat eserlerinden nefret ederim.
Gerçeğe yakın kurgu olarak tarihi kurgu sanat eserlerini severim.
Onunda sınırı 1900 yılları ve daha öncesi yıl olsa güzel olur.
Üslubundan ve alakasız savunmandan kimin kendini bir şey sandığı belli oluyor sanki.
 
Şahsen dizinin ortalarında bende sıkılmıştım ama sonra doğru ve Walter in ilk icraatlerini beğenmiştim . Ama şuana kadar en sevdiğim dizilerden biri olan Dexter kadar beğendiğimi söyleyemem . Ancak New Mexico havasını güzel yansıtan bir dizi . Şahsen ters köşe olmak istiyorum arkadaşlara Dexter i öneririm .
 
Şahsen dizinin ortalarında bende sıkılmıştım ama sonra doğru ve Walter in ilk icraatlerini beğenmiştim . Ama şuana kadar en sevdiğim dizilerden biri olan Dexter kadar beğendiğimi söyleyemem . Ancak New Mexico havasını güzel yansıtan bir dizi . Şahsen ters köşe olmak istiyorum arkadaşlara Dexter i öneririm .
Dexter'a başlayıp devam etmemiştim. Ama sevmediğimden değil, dönemle alakalı. Muhtemelen meşgul bir dönemimdi ve dizi aklımdan uçtu gitti. Bu arada New Mexico/Cartel havasını en iyi yansıtan işlerden biri, katılıyorum.
 
Dexter'a başlayıp devam etmemiştim. Ama sevmediğimden değil, dönemle alakalı. Muhtemelen meşgul bir dönemimdi ve dizi aklımdan uçtu gitti. Bu arada New Mexico/Cartel havasını en iyi yansıtan işlerden biri, katılıyorum.
Dexter son sezon çıktı yeni . 9. sezon . Dexter in zeka kavramı ile Walter in zeka kavramları farklı olduğu için böyle düşünmüş olabilirim . Çünkü Walter kaybedecek birşeyi olmayan birisi. Ancak her iki dizinin de güzel olduğunu düşünüyorum .
 

Geri
Yukarı