Ben anladim ki binam kesinlikle çökecek.
Binanın taşıyıcı elemanlarından karot aldırıp beton sertliği ve bina dayanımı gibi şeyleri kesin olarak öğrenmenizi öneririm. Düzgün projelendirilip ona göre yapılıp yapılmadığını da söyler gelen ekip. Binayı görmeden, taşıyıcı/kiriş bağlantılarına ve faylara göre olan doğrultularına bakmadan, beton dayanımını ölçmeden bunu bilemeyiz. Fakat şunu söylemek lazım, bir betonarme bina 50 yıl önce iyi yapılmış olsa bile beton dayanımı olarak çok düşük çıkacaktır. Başvuru yapın, binanızın dayanımına baksınlar ama deprem için güvensiz denilirse (ki büyük ihtimal) şartları zorlayıp yıktırıp yenisini yaptırın. Nakit paranız yoksa bile arabanız varsa onu satıp bunu karşılamanızı ya da biraz daha küçük bir daireye onay vermenizi öneririm. Sırf daha küçük daireyi reddettiği için sonraki depremde yıkılacak binalarda oturan binlerce insan var şu anda İzmir'de.
Binanın nasıl yıkılacağını da bilemeyiz. Bazen zayıf bir kat olur, o kata çöker ama binanın üst katları kalabilir. Bazen iskambil kağıdı gibi devrilir, bu durumda üstüne kat düşmeyen tarafta bulunma şansına sahip olanların önemli bir kısmı yaşar. Bina hiçbir belirti vermeden direkt olduğu gibi çökebilir ki bu en kötüsü, beton/demir çok dayanıksız durumdaysa yetişkin birini çoğu zaman kurtarmayacak olsa bile oluşacak hayat üçgenlerinin sayısı çok azalır. Bazı binalar da kolonlardan ve kirişlerden yavaş yavaş patlar, deprem sonrasında birkaç dakika daha ayakta kalabilecek durumda olur ve bu durumda içindekilerin çıkmasına yardım eder.
Adana, Gölcük, Düzce, İzmir depremlerinde bunların hepsi oldu. Binaya göre değişiyor, her zaman en iyi seçenek 2007 yılı yönetmeliğine göre yapılmış çok daha güvenilir binalarda oturmak.
Yaşam üçgenine yatmak mı doğru?
Yaşam üçgeni deprem sırasında güvenilecek en son şey, tamamen şansa bağlı. Ağır bir kirişin oraya devrilmeyeceğini bilemezsin, üstündeki katın komple kolonun kırılması sonucu blok halinde kat başına "en az" 10-15 tonluk basınçla üstüne inmeyeceğini bilemezsin. Her şey şansına göre gitse bile yaşam üçgenleri yetişkin boyutlardaki biri için çok küçük oluyor çok yüksek ihtimalle. Denk gelsen bile ezilecek yerlerin olacak. Susuzluğu ayrı bir dert, ezilecek yerlerdeki yaraların ayrı bir dert, artçılarla o boşluğun çökme ihtimali ayrı bir dert, kapanacak bir hava yolu olursa boğulmak da ayrı bir dert. Ayrıca deprem sırasında yere
uzanılmaz, cenin pozisyonunda olabilecek en küçük alana sığacak şekilde
kıvrılman gerekiyor.
Büyük bir deprem anında koşmak daha da büyük bir hata. Karşı koyamayacağın bir momentumla olan salınım var ayağının altında, olası bir düşüşte ilk temas edecek yerinin komple kırılacağı garanti. Bina deprem sonrasında birkaç dakika daha dayanacak durumda olsa bile sırf bu yüzden çıkamayabilirsin.