Yeni Teknik Sembol
Megapat
- Katılım
- 7 Şubat 2017
- Mesajlar
- 3.004
- Makaleler
- 4
- Çözümler
- 64
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
- Meslek
- müh.
Merhaba, değerli arkadaşlar. Bugün artırılmış güvenliklerle çalışan bazı uçakların özel iç sistemleri üzerinde durmaya çalışacağım.
Bir otomobille havada uçan bir uçağın ani bir iç arıza oluşması durumlarında karşılaştıkları riskleri eşit değildir. Arabanızdan istenmeyen bazı iç arıza seslerini duyduğunuzda, onu durdurup bir sığınma cebine çekip bu arızasına çok yakından bakma ve otomobilden yeterli ölçüde de anlıyorsanız basit arızaları o anda giderebilme şansınız her zaman bulunur.
Ancak bir uçağın herhangi bir sistemi havada iken bu kritik arızayı yaptığında, bu uçağı bir kenara çekip kaputunu açıp havada iken ona bakma şansınız hiçbir şekilde bulunmuyor. O zaman tek yapacağımız işlem uçak iç sistemlerindeki güvenliğini daha fazla artırabilmek veya en üst seviyeye çıkarabilmektir.
Uçak sistemlerinde kullanılan elektroniğe “aviyonik sistemler” deniliyor. Normal elektronik sistemlerden devre yapılarında güvenliği aşırı artırılmış lehimleme teknikleri kullanıldığı ve işçilik kalitesi de her zaman en üst seviyede tutulabildiği için uçak elektroniği normal elektronik sistemlerden çok daha hassas işçilik, kontrol, ölçme ve test işlemlerinden sonra uçuş güvenliği % 100 sağlandığı görülerek onaylanırsa ancak o zaman bu uçak elektronik sistemi (aviyonik sistemi) olmaya hak kazanabilir.
THK’nin envanterinde bulunan C-160 Transall (türboprob) ve C-130H Hercules (türboprob) ağır nakliye uçaklarındaki motor ve hidrolik sistemlerindeki artrılmış güvenlikli sistemlerinden bir ölçüde bahsedeyim.
Bu uçaklarda kullanılan hidrolik sistemler tek bir hidrolik sistemi değil, 4 ayrı sistem olarak kullanılmaya sürekli hazır olan sistemlerdir. Mavi, kırmızı, yeşil ve sarı sistemler olarak 4 ayrı hidrolik sistemi vardır. Örneğin mavi (1.) hidrolik sisteminde arıza olduğunda kırmızı (2.) , o arızalanırsa yeşil (3.) ve en son olarak o da arızalanıp çalışmadığında sarı (4.) bir hidrolik sistemi, bu uçağın örneğin iniş takımlarının sadece bir el pompasıyla elle pompalanarak uçağın güvenle yere indirilmesini sağlayabilir. Bir veya 2 hidrolik sistemine güvenilmeyip bu ağır nakliye uçaklarının güvenliği için 4 ayrı sistem standby’da çalışır durumda uçakta bekletilmekte.
Hidrolik sistemlerden sonra en krtik motor parçalarından birisi de hava soğutmalı türboprob yıldız tip motorlarda kullanılan yakıtı (uçak benzinini) ateşleme bujileridir. Hava soğutmalı araç veya motosiklet motorlarında sadece bir adet olarak kullanılan bujiler bu uçaklarda ise 4 adet kullanılır. Bu sayıda kullanılmasının asıl sebebi, yine kolayca tahmin edebileceğiniz üzere uçaktaki türboprob motorlarını en üst güvenlikle çalıştırma şartı veya üst güvenlikli şeklidir. Çünkü sadece bir adet bujisinin tutukluk yapıp çalışmaması ihtimalini, o anda çalışamayan 3 adet bujiye kadar çıkarıp, bu üçünün çalışmayıp (çakmayarak) sadece birinin (4.sünün) kıvılcım üretebilmesiyle, türboprob yıldız tipli motorun yine hiçbir tekleme (güç düşümü) yapmadan bu uçağı başarıyla uçurabilecek ve çok güvenle yere indirebilecek olabilmesi beklenir ve istenir.
Uçak hidrolik sistemiyle birlikte, iniş esnasında iniş takımlarındaki en kritik parçalardan biri otomobillerde de olduğu gibi uçak lastik ve jantlarıdır. Çünkü iniş esnasında çok daha büyük ağırlıklara ve açısal darbelere, bazı ağır şoklara maruz kalarak bunu iyi kompanse (bloke) edebilmesi için otomobil lastik ve janlarından daha farklı yapıda veya daha güvenlikli çalışması istenir.
Prima yetkilisi, uçak lastiklerindeki jantların otomobilde kullanılanlara göre büyük farklar olduğuna da işaret ederek, ''Uçak jantı üzerinde emniyet aksesuar parçaları ve 180 veya 300 derece ısıda bile devreye girebilen termik tapalar var. Bu tapalar yüksek ısıda devreye girip lastiğin içindeki basıncı dışarıya doğru vererek, azaltıyor. Bu aynı zamanda lastikleri yüksek ısıdan dolayı patlamasını, yarılmasını engellemiş oluyor.
Uçak lastik ve jantlarında böyle bir güvenlik sistemi bulunuyor.'' diye konuştu. İlgili şirket, havayolu şirketlerinden gelen yıpranmış lastikler önce jantlarından ayrılarak en küçük parçalarıyla birlikte son derece teknik işlemlerle tekrar kullanılır hale getiriyor. Kendilerine gelen lastik ve jantı özel makine ile birbirinden ayırdıklarını dile getiren Aşık, jant ve parçalarını kirlerinden ayrıldıktan sonra metal yorgunluğu ve çatlaklara karşı hassas cihazlarla kontrol edildiğini bildirdi. Aşık, ''Uçakta kullanılan jantlar belirli zamanda periyodik bakıma gelir. Fren blokları ve jantlar 'floresan penetran' tekniğiyle üzerinde çatlak, malzeme yorulması var mı yok mu diye kontrol edilir. Sıfır çatlak istenir. İniş takımlarındaki bu tip kompenentler belirli periyotlarla mutlaka bu işlemlerden geçirilir. Olumlu sonuç çıktıktan sonra uçaklarda kullanılır. Aksi halde hurda haline gelip çöpe atılır.'' dedi.
Son paragraflar (Uçak jant ve lastikleri) alıntıdır. Uçak Lastikleri, Yanmaması İçin Nitrojen Gazıyla Dolduruluyor (Özel)
Kolay gelsin. Saygılarımla.
Bir otomobille havada uçan bir uçağın ani bir iç arıza oluşması durumlarında karşılaştıkları riskleri eşit değildir. Arabanızdan istenmeyen bazı iç arıza seslerini duyduğunuzda, onu durdurup bir sığınma cebine çekip bu arızasına çok yakından bakma ve otomobilden yeterli ölçüde de anlıyorsanız basit arızaları o anda giderebilme şansınız her zaman bulunur.
Ancak bir uçağın herhangi bir sistemi havada iken bu kritik arızayı yaptığında, bu uçağı bir kenara çekip kaputunu açıp havada iken ona bakma şansınız hiçbir şekilde bulunmuyor. O zaman tek yapacağımız işlem uçak iç sistemlerindeki güvenliğini daha fazla artırabilmek veya en üst seviyeye çıkarabilmektir.
Uçak sistemlerinde kullanılan elektroniğe “aviyonik sistemler” deniliyor. Normal elektronik sistemlerden devre yapılarında güvenliği aşırı artırılmış lehimleme teknikleri kullanıldığı ve işçilik kalitesi de her zaman en üst seviyede tutulabildiği için uçak elektroniği normal elektronik sistemlerden çok daha hassas işçilik, kontrol, ölçme ve test işlemlerinden sonra uçuş güvenliği % 100 sağlandığı görülerek onaylanırsa ancak o zaman bu uçak elektronik sistemi (aviyonik sistemi) olmaya hak kazanabilir.
THK’nin envanterinde bulunan C-160 Transall (türboprob) ve C-130H Hercules (türboprob) ağır nakliye uçaklarındaki motor ve hidrolik sistemlerindeki artrılmış güvenlikli sistemlerinden bir ölçüde bahsedeyim.
Bu uçaklarda kullanılan hidrolik sistemler tek bir hidrolik sistemi değil, 4 ayrı sistem olarak kullanılmaya sürekli hazır olan sistemlerdir. Mavi, kırmızı, yeşil ve sarı sistemler olarak 4 ayrı hidrolik sistemi vardır. Örneğin mavi (1.) hidrolik sisteminde arıza olduğunda kırmızı (2.) , o arızalanırsa yeşil (3.) ve en son olarak o da arızalanıp çalışmadığında sarı (4.) bir hidrolik sistemi, bu uçağın örneğin iniş takımlarının sadece bir el pompasıyla elle pompalanarak uçağın güvenle yere indirilmesini sağlayabilir. Bir veya 2 hidrolik sistemine güvenilmeyip bu ağır nakliye uçaklarının güvenliği için 4 ayrı sistem standby’da çalışır durumda uçakta bekletilmekte.
Hidrolik sistemlerden sonra en krtik motor parçalarından birisi de hava soğutmalı türboprob yıldız tip motorlarda kullanılan yakıtı (uçak benzinini) ateşleme bujileridir. Hava soğutmalı araç veya motosiklet motorlarında sadece bir adet olarak kullanılan bujiler bu uçaklarda ise 4 adet kullanılır. Bu sayıda kullanılmasının asıl sebebi, yine kolayca tahmin edebileceğiniz üzere uçaktaki türboprob motorlarını en üst güvenlikle çalıştırma şartı veya üst güvenlikli şeklidir. Çünkü sadece bir adet bujisinin tutukluk yapıp çalışmaması ihtimalini, o anda çalışamayan 3 adet bujiye kadar çıkarıp, bu üçünün çalışmayıp (çakmayarak) sadece birinin (4.sünün) kıvılcım üretebilmesiyle, türboprob yıldız tipli motorun yine hiçbir tekleme (güç düşümü) yapmadan bu uçağı başarıyla uçurabilecek ve çok güvenle yere indirebilecek olabilmesi beklenir ve istenir.
Uçak hidrolik sistemiyle birlikte, iniş esnasında iniş takımlarındaki en kritik parçalardan biri otomobillerde de olduğu gibi uçak lastik ve jantlarıdır. Çünkü iniş esnasında çok daha büyük ağırlıklara ve açısal darbelere, bazı ağır şoklara maruz kalarak bunu iyi kompanse (bloke) edebilmesi için otomobil lastik ve janlarından daha farklı yapıda veya daha güvenlikli çalışması istenir.
Prima yetkilisi, uçak lastiklerindeki jantların otomobilde kullanılanlara göre büyük farklar olduğuna da işaret ederek, ''Uçak jantı üzerinde emniyet aksesuar parçaları ve 180 veya 300 derece ısıda bile devreye girebilen termik tapalar var. Bu tapalar yüksek ısıda devreye girip lastiğin içindeki basıncı dışarıya doğru vererek, azaltıyor. Bu aynı zamanda lastikleri yüksek ısıdan dolayı patlamasını, yarılmasını engellemiş oluyor.
Uçak lastik ve jantlarında böyle bir güvenlik sistemi bulunuyor.'' diye konuştu. İlgili şirket, havayolu şirketlerinden gelen yıpranmış lastikler önce jantlarından ayrılarak en küçük parçalarıyla birlikte son derece teknik işlemlerle tekrar kullanılır hale getiriyor. Kendilerine gelen lastik ve jantı özel makine ile birbirinden ayırdıklarını dile getiren Aşık, jant ve parçalarını kirlerinden ayrıldıktan sonra metal yorgunluğu ve çatlaklara karşı hassas cihazlarla kontrol edildiğini bildirdi. Aşık, ''Uçakta kullanılan jantlar belirli zamanda periyodik bakıma gelir. Fren blokları ve jantlar 'floresan penetran' tekniğiyle üzerinde çatlak, malzeme yorulması var mı yok mu diye kontrol edilir. Sıfır çatlak istenir. İniş takımlarındaki bu tip kompenentler belirli periyotlarla mutlaka bu işlemlerden geçirilir. Olumlu sonuç çıktıktan sonra uçaklarda kullanılır. Aksi halde hurda haline gelip çöpe atılır.'' dedi.
Son paragraflar (Uçak jant ve lastikleri) alıntıdır. Uçak Lastikleri, Yanmaması İçin Nitrojen Gazıyla Dolduruluyor (Özel)
Kolay gelsin. Saygılarımla.
Son düzenleme: