Melodivore Alexenan
Centipat
- Katılım
- 1 Mayıs 2020
- Mesajlar
- 32
- Çözümler
- 1
Mesleklerin tüm hayatımız boyunca bize yapışık olmayacağını biliyorum, hayatımızdan uzun bir vakit kaybetmiş olsak bile mesleklerimizi değiştirme ve karar verdiğimiz alanlara yönelme imkanlarımız mevcut. Özellikle zamanın şartlarında bu hiç olmadığı kadar kolay.
Ama benim iki birbiriyle yakından uzaktan ilgisi olmayan hayalim beni geri dönüşü olmayacak yollara göndermeye meyilli. Onuncu sınıf öğrencisi olarak bu yılın sonunda alan seçmem gerekiyor ve seçimime göre de eğitim alacağımdan ötürü dikkatli düşünmem gerekiyor. Zamanım kısa, kararım kritik, gerçek hayat hakkında hiçbir fikri olmayan zavallı bir çocuğum ve siz deneyimli insanların fikrine sığınıyorum.
Bir hayalim kendimi tamamen bilime adamak. Yapabildiğim ama nefret ettiğim matematiği göze alarak sevgi ve merakla incelediğim fen alanına yönelmek istiyorum. Bir genetik mühendisi olma fikri aklımdan çıkmıyor. Her alana yatkınlığım olduğu için dersleri kavrama açısından kendi inatçılığım ve geçmiş olaylardan ötürü olan matematik nefretimden ötürü hiçbir şey karşımda duramaz.
Ama diğer bir hayalim de kendimi yaratıcı hayal gücüme teslim etmek ve bir yazar olarak hayal dünyamı insanlarla paylaşmak. Elbette bu çalışmalarımı Türkçe değil İngilizce yapacağım, dil alanına olan ilgim fen kadar iyi durumda olduğu için dil açısından bir sorun yaşamıyorum. Hatta şansımı denemek için İngilizce bir roman yazmaya bile başladım. COVID-19'un bana verdiği boş zaman ve evde vakit geçirme imkanlarıyla işlerimi hızlandırıyorum. Ayrıca Türkçe yazdığım ve internette yayımladığım, pek gurur duymasam da insanlar tarafından hatırı sayılır düzeyde sevilmiş kitaplarım mevcut. Yani bu işi yapabiliyorum. Ortaokuldan beri yazarlık üstünde uğraşıyorum. İnsanlara ve genel ilgilerine güvenmiyorum ama kurgu yeteneğime güveniyorum.
Eğer yazarlığı seçersem fen alanında kendimi geliştirmeyi bırakıp dile yöneleceğim. Bir şeyin ters gitmesi ihtimalinde kullanabilmek için tercümanlık mesleğini de arkama alıp bildiğim dil sayısını yükseltmeye ve yazarlığa vakit ayıracağım. Eğer 11. ve 12. sınıf tamamen dil üstüne odaklanmamla geçerse iki yıl sonunda Çin'de standart bir yaşam sürebilecek kadar kuvvetli Çince bile öğrenebilirim. Dil yatkınlığım bu kadar fazla. Şu an Almanca üstünde çalışmayı da düşünüyorum.
Fakat ailem bu kararıma kesinlikle destek vermeyecek. Babama tercüman olmak istediğimi söyledim, yazarlıkla ilgilenmek istediğimi söylesem alacağım tepkiyi düşünmek bile istemiyorum. O da haklı, özellikle Türkiye'de, şu zamanlarda şansa ve yeteneğe dayalı mesleklere güvenmemek gerekiyor. Genetik mühendisliği fikrimi onlar çok sevmiş olsa da ben gönlümün bir tarafının yazarlıktan yana kalacağını, uzun iş vakitlerimde yazarlığın hayallerini kuracağımı biliyorum.
İkisini de aynı anda yürütebileceğimi düşündüm ama gerek 2020'nin verdiği bunalımdan, gerek yaşadığımız şehirdeki yıkıcı deprem riskinden ötürü sürekli bir "Her an elimdeki her şeyi kaybedebilirim, hayatın tadını çıkartmalıyım." Fikrine takılı kaldım. Genetik mühendisliğine kesin bir karar vermediğim sürece bu işe ulaşabilmek için harıl harıl ders çalışmak yerine hayalim ve hobim olan yazarlığa vakit ayırmak istiyorum. Ama yazarlığın da yüksek ihtimalle bana bir gelir getirmeyeceğini düşünüyorum, ailemden destek alamayacağımı da biliyorum.
Sizce hangi alana yönelmem daha doğru bir hamle olur? Şu an dersleri tamamen salmış bir haldeyim, dediğim gibi, her an her şeyi kaybetme ihtimali aslında her zaman geçerli olsa da şu sıralar beni daha kötü etkiliyor. Özellikle bu faktör beni para kazanabileceğim, güvende olabileceğim bir iş için çalışmaktan hobilerime ve gençliğime bağlı abartılı gelecek hayallerime itiyor.
Gönlüm yazarlık ve birçoğu dilde tercümanlık diyor olsa da sizlerin de fikirlerini okumak isterim, saygılarımla, vaktiniz için şimdiden teşekkür ederim.
Ama benim iki birbiriyle yakından uzaktan ilgisi olmayan hayalim beni geri dönüşü olmayacak yollara göndermeye meyilli. Onuncu sınıf öğrencisi olarak bu yılın sonunda alan seçmem gerekiyor ve seçimime göre de eğitim alacağımdan ötürü dikkatli düşünmem gerekiyor. Zamanım kısa, kararım kritik, gerçek hayat hakkında hiçbir fikri olmayan zavallı bir çocuğum ve siz deneyimli insanların fikrine sığınıyorum.
Bir hayalim kendimi tamamen bilime adamak. Yapabildiğim ama nefret ettiğim matematiği göze alarak sevgi ve merakla incelediğim fen alanına yönelmek istiyorum. Bir genetik mühendisi olma fikri aklımdan çıkmıyor. Her alana yatkınlığım olduğu için dersleri kavrama açısından kendi inatçılığım ve geçmiş olaylardan ötürü olan matematik nefretimden ötürü hiçbir şey karşımda duramaz.
Ama diğer bir hayalim de kendimi yaratıcı hayal gücüme teslim etmek ve bir yazar olarak hayal dünyamı insanlarla paylaşmak. Elbette bu çalışmalarımı Türkçe değil İngilizce yapacağım, dil alanına olan ilgim fen kadar iyi durumda olduğu için dil açısından bir sorun yaşamıyorum. Hatta şansımı denemek için İngilizce bir roman yazmaya bile başladım. COVID-19'un bana verdiği boş zaman ve evde vakit geçirme imkanlarıyla işlerimi hızlandırıyorum. Ayrıca Türkçe yazdığım ve internette yayımladığım, pek gurur duymasam da insanlar tarafından hatırı sayılır düzeyde sevilmiş kitaplarım mevcut. Yani bu işi yapabiliyorum. Ortaokuldan beri yazarlık üstünde uğraşıyorum. İnsanlara ve genel ilgilerine güvenmiyorum ama kurgu yeteneğime güveniyorum.
Eğer yazarlığı seçersem fen alanında kendimi geliştirmeyi bırakıp dile yöneleceğim. Bir şeyin ters gitmesi ihtimalinde kullanabilmek için tercümanlık mesleğini de arkama alıp bildiğim dil sayısını yükseltmeye ve yazarlığa vakit ayıracağım. Eğer 11. ve 12. sınıf tamamen dil üstüne odaklanmamla geçerse iki yıl sonunda Çin'de standart bir yaşam sürebilecek kadar kuvvetli Çince bile öğrenebilirim. Dil yatkınlığım bu kadar fazla. Şu an Almanca üstünde çalışmayı da düşünüyorum.
Fakat ailem bu kararıma kesinlikle destek vermeyecek. Babama tercüman olmak istediğimi söyledim, yazarlıkla ilgilenmek istediğimi söylesem alacağım tepkiyi düşünmek bile istemiyorum. O da haklı, özellikle Türkiye'de, şu zamanlarda şansa ve yeteneğe dayalı mesleklere güvenmemek gerekiyor. Genetik mühendisliği fikrimi onlar çok sevmiş olsa da ben gönlümün bir tarafının yazarlıktan yana kalacağını, uzun iş vakitlerimde yazarlığın hayallerini kuracağımı biliyorum.
İkisini de aynı anda yürütebileceğimi düşündüm ama gerek 2020'nin verdiği bunalımdan, gerek yaşadığımız şehirdeki yıkıcı deprem riskinden ötürü sürekli bir "Her an elimdeki her şeyi kaybedebilirim, hayatın tadını çıkartmalıyım." Fikrine takılı kaldım. Genetik mühendisliğine kesin bir karar vermediğim sürece bu işe ulaşabilmek için harıl harıl ders çalışmak yerine hayalim ve hobim olan yazarlığa vakit ayırmak istiyorum. Ama yazarlığın da yüksek ihtimalle bana bir gelir getirmeyeceğini düşünüyorum, ailemden destek alamayacağımı da biliyorum.
Sizce hangi alana yönelmem daha doğru bir hamle olur? Şu an dersleri tamamen salmış bir haldeyim, dediğim gibi, her an her şeyi kaybetme ihtimali aslında her zaman geçerli olsa da şu sıralar beni daha kötü etkiliyor. Özellikle bu faktör beni para kazanabileceğim, güvende olabileceğim bir iş için çalışmaktan hobilerime ve gençliğime bağlı abartılı gelecek hayallerime itiyor.
Gönlüm yazarlık ve birçoğu dilde tercümanlık diyor olsa da sizlerin de fikirlerini okumak isterim, saygılarımla, vaktiniz için şimdiden teşekkür ederim.
