Çözüm Oyuncu bilgisayarı aldıktan sonra oyun oynamak istememek

Bu konu bir çözümü açıklamaktadır. Herhangi bir çözüm açıklanmadığını düşünüyorsanız konuyu rapor edebilirsiniz.
Konuşmanın üstünden 1 ay geçmiş ama bende bu konu hakkında duygularımı sizinle paylaşmak isterim;
Yaşım 28 ve 2002'den beri PC oyunlarının içerisindeyim. O zamanlarda elime geçen parayı internet kafeye yatırır, CS, Red Alert 2, FIFA, Wolfenstein vs oyunları oynardım. Bu oyunlarla büyüdüm ve 2008'e kadar bilgisayarım olmadı hiç ve dayım kendi bilgisayarını yenileyince bana eskisini verdi o zamanlar AMD'nin Athlon tek çekirdek 2GHz işlemcili 2 GB RAM'li bir bilgisayarı vardı ve CoD Modern Warfare'ı bile açmazdı ama eski oyunları oynardım.
PES bağımlısıydım aynı zamanda. En son PES 11 çıktığında (pixel shader 3.0) istediği için oyunu yükleyememiştim çünkü DX10 ve üssü sürümler gelmeye başlamıştı. Düşünün ekran kartım Max DX9 destekliyor ben 10 kurmak ve oyunları açmak için çabalıyorum (azime bak 😁).
2010'da liseyi bitirdim üniversite olmayınca dedim ki kendi kendime "çalışıp memleketin en iyi bilgisayarını alacağım bütün oyunları oynayacağım !" Ve dediğimi yaptım da :) çağrı merkezinde işe başladım ve ilk i7 2600 işlemcili bilgisayarımı aldım bütün oyunları açıyordu zevkle oynuyordum ve param olduğu için artık crackli değil lisanslı kutulu oyunlar alıyordum ilk satın aldığım oyun CoD MW3'dü.
Zaman böyle geçti yeni oyunlar çıktı PC zayıflamaya başladı gün geçtikçe artık sağ tık yenile yapıyordum bilgisayarda yazılımla uğraşıyordum arada oyunlara giriyordum ama oyun tutkum yine de devam ediyordu.
Seneler devam etti 2020'ye ulaştık ve PC'yi tekrar yeniledim. Şimdi kasada AMD Ryzen 5 3600- 16 GB RAM-NVIDIA RTX 2080 var. Bütün oyunları açabiliyorum ama deyin ki ne kadar oynuyorsun? Şimdi konunun başına dönecek olursak o 2003'de kaçıp internet kafeye gittiğim yıllarda oyunlardan aldığım zevki artık almıyorum.
Hatta bu sistemle geri dönüp Red Alert 2, CS oynadığım oluyor. O zamanlar elde yokken tutkumuz tavandı şimdi elde en güzeli var ama tutku yok. Yaş ilerledikçe başka dertleri düşünüyorsunuz ve hayatın oyundan PC'den ibaret olmadığını anlıyorsunuz konuyu olabildiğince kısa tutmak istediğim çünkü bu süreçte çok fazla detay vardı.
Okuyanlara şimdiden teşekkürler :)
 
Mesele hedefe ulaşmış olmakla alakalıdır. Zamanında internet kafelerde oynanan oyunlarda zaman su gibi akıp geçerken şimdi istediğin kadar PC'ye vakit ayırabiliyor olmanın getirdiği rahatlık, planlananı erteleme lüksü insanda rehavete sebep oluyor. Aynı şeyi bir süre bende yaşadım gittim. 144 Hz monitör aldım kafelerde 500 ₺'lik 60 Hz monitörde oynadığım kadar FPS tarzı oyun oynamadım. 5 yıl boyunca aldığım monitörün hakkını veremedim. Hala da hakkını vermek içimden gelmiyor.
 
Mesele hedefe ulaşmış olmakla alakalıdır. Zamanında internet kafelerde oynanan oyunlarda zaman su gibi akıp geçerken şimdi istediğin kadar PC'ye vakit ayırabiliyor olmanın getirdiği rahatlık, planlananı erteleme lüksü insanda rehavete sebep oluyor. Aynı şeyi bir süre bende yaşadım gittim. 144 Hz monitör aldım kafelerde 500 ₺'lik 60 Hz monitörde oynadığım kadar FPS tarzı oyun oynamadım. 5 yıl boyunca aldığım monitörün hakkını veremedim. Hala da hakkını vermek içimden gelmiyor.
Kesinlikle size katılıyorum. İnsan elde ettiği şeylerden çabuk vazgeçiyor nedense .
 
Yaşım 30'a dayandı. Oyuncu bilgisayarı gibi bir şey almadım ben hiçbir zaman ama 2011 yılında satın aldığım kasayı daha yeni yeni yükseltebildim. O da malum ekonomik durumlardan dolayı birkaç ayda bir parça alarak maalesef. Bu konunun huzurla alakası olduğunu düşünüyorum ben şahsi deneyimlerime dayanarak. Tabi ki sevip sevmemek bir etkendir, ancak yaşadığınız ortamda huzur yoksa kendi zevkinize ayırdığınız her dakika zorunuza gidiyor. Şahsen 2, 5 yıldır işsizim diyebilirim. Aralıklarla gelen freelance işleri yaparak kendimi ayakta tutabiliyorum. İşsizlik, borçlar vs. gibi bir durumun içindeyseniz ve gelecek konusunda kaygılarınız varsa oyun için ayırdığınız bütün enerjiyi çok kısa sürede sömürüyor bu sorunlar. Son zamanlarda çeşit çeşit kaliteli yapım var piyasada yerini alan, ama bir oyunun başında yarım saatten fazla kalamıyorum. İçim rahat değil arkadaş. Kendimi sorumsuz hissettiriyor. Yazın başlarında yakın arkadaşımın hediye ettiği RDR2'yi bile aylardır 2-3 saatten fazla oynayamadım. Kafanız boş değilse sadece oyun oynamak değil her şey zor.
 
Bu sorun sadece ben de var zannediyordum meğersem birçok insan bu durumdan muzdaripmiş, bilgisayar kargoyla eve gelince direkt oynamak istediğim oyunları indirdim her şeyi Ultra'ya çektim ama keyif almıyordum. Moralim bozulmuştu peki sorun neydi? Sorun açıkça belli birçok insanın hayatında belirli problemler var, aslında o sorunları çözmek istiyorsunuz ama yapamıyorsunuz, erteliyorsunuz ve çözümü bilgisayar gibi farklı şeylere odaklanmakta arıyorsunuz. Belki gerçekten oyun sevmiyor da olabilirsiniz bu da bir ihtimal. Yani demem şu ki bilgisayardan ve oyunlardan keyif alacaksınız ama siz ne kadar farkında olmasanız da bünyeniz tamamen yaşadığınız sorunlar üzerine kurulmuş. İlk önce onlarla yüzleşip çözüme kavuşursanız deli gibi oyun oynamaya devam edebilirsiniz, çünkü artık oyun oynarken sadece oyunu düşüneceksiniz başka şeyleri değil.

Kral bunun kaçmakla veya bekleyen işlerle bir ilgisi yok. Sen grafik konusunda tatmin olmuşsun ve artık senin için bir anlamı kalmamış.
Kesinlikle size katılıyorum. İnsan elde ettiği şeylerden çabuk vazgeçiyor nedense .
Çünkü beyin tatmin oluyor.
 
Hayattaki amacımız nefsimizin her istediğini yapmak, oyun oynamak değildir. Başta rabbimizin rızasını kazanmaya çalışmak üzere; vatanımıza, milletimize hayırlı bir insan olmaya çalışmalıyız.

Bu konuya daha önce yorum yaptım mı bilmiyorum ancak son fikrim yukarıda yazdığımdır. Bilgisayar almayı kendine tek amaç edinen bir tek siz değilsiniz. Uzun süre bende aynı fikirde oldum. Fakat ne kadar yanlış bir düşünceymiş değil mi? Bu arada bilgisayar almadım.

Yaşadığınız sıkıntılara gelince, bir insanın sıkıntısı yoksa orada sorun var demektir. Benim sıkıntım yok diyen kişinin aklı yoktur. Her gün o kadar kötü olay oluyor. Vicdanı olan her insan bunlardan rahatsızlık duyar. Hayatımızın her anında sıkıntılar olacaktır ama bazen -sanırım sizde de şu an olduğu gibi- bu sorunlar normale göre fazlalaşır. Ben umuyorum ki sizin sıkıntınız neyse o çözülecektir. Unutmayın ki sıkıntılarınız sonsuza dek peşinizden gelmeyecek. Yarın bir gün bu olanları unutacaksınız belki de.
 
32 yaşındayım ve çocukken bütün paramı atari salonlarına verirdim. Halen öyleyim. Oyun oynamak ve anime izlemek benim için yemek, içmek ve uyumak gibi bir şey. Bu 2 si olmadan yaşamak haram gibi bana...
 
Özet: Oyunlarla ne kadar erken tanışırsanız o kadar çabuk sıkılırsınız. Çoğumuzun ortak özelliği bu sanırım. Oyunlarla erken tanışmamız.

Ben 3 yaşımda başlamışım oynamaya. Halen daha oynuyorum. Ama tabii kişiden kişiye göre değişir. Bu arada konuyu açan kardeşim, mümkün olduğunca arkadaşlarınla oynamaya çalış. Başlarda CS:GO'yu çok severdim. Ama arkadaşım şu sıralar giremediği için tek başıma girmek zorunda kalıyorum. Ve sonucunda çok sıkılıyorum. Bence sizin sorununuz da bu. Discord gruplarına katılın derim. Kafanızın uyuştuğu birisini bulursunuz (yabancı-Türk fark etmez.). Online oyunlara bakmıyorum derseniz Mafia 2, Hitman: Absolution, Max Payne gibi sürükleyici hikayeye sahip oyunları oynayabilirsiniz. Şahsen bu söylediğim 3 oyunu sonuna kadar oynadım. Ve hiç sıkılmadım. İyi günler dilerim. Umarım aradığınız cevabı bulursunuz.
 
Kişiden kişiye göre değişir. Abartmamak lazım bence. Benim 2gb ramli bilgisayarım olmuştu. Hep hayalini kurardım iyi bir bilgisayarın. Tabi babam da memur olduğu için üniversiteyi kazanırsan alırım gibi bir durum olmuştu ve genelde memur ailelerinde de emek ile elde etme gibi durum olur. Velhasıl ucuza iyi bir oyuncu laptopu aldık Teknosa'dan. Halla kullanıyorum. İlk aldığımda da gece gündüz oynamıştım. Hala bu laptopum benim için çok kıymetli. SSD ve RAM yükseltmesi yapıp devam da edeceğim. Sadece oyun da oynamıyorum. Tasarım yapıyorum. Video editi yapıyorum. Müzik ile uğraştığım için müzik de yapıyorum. Bence pek bir alakası yok dediklerinizin. Oyunlar benim için tam tersine güncel sorunlardan bir nebze olsun uzaklaşıp kafa dinlemek için müthiş bir evren. Önemli olan kıymetini bilmek.
 
Son düzenleme:
Aynı tür kitapları arka arkaya okursanız, her gün sinemaya giderseniz, her gün aynı tür oyunları oynarsanız sıkılırsınız. Ara verin bir süre içinizden gelmeye başlayacak tekrar. Çocukluluğunuzun, gençliğinizin oyunlarına dönün. Ayrıca rekabetçi tarz oyunlara hırsla da, bir amaç belirleyerek başlayabilirsiniz. Ek olarak sonunu bildiğiniz kitaptan, filmden ve oyundan da zevk almazsınız değil mi? Başka sulara yelken açın.
 

Geri
Yukarı