Coronanın ciddiyetini kavrayın

  • Konuyu başlatan GlorfindeI
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 26
  • Görüntüleme 3B
G

GlorfindeI

Ziyaretçi
Herkese merhaba öncelikle. Evet şu anda gündemdeki en önemli konuyla ilgili bu yazacaklarım. Bugün sadece İtalya'da bu hastalıktan ötürü 368 insan boğularak öldü. Önceki gün 250 kişi... Ondan önce 250. Gitgide artıyor ve önemli nokta bu adamlar Avrupa'nın göbeğinde. Bilinçliler, insanlar hastalığı bulaştırmamak için dışarı çıkmıyorlar hasta dahi olsalar! Türkiye içerisinde şu anda maalesef bu virüs var ve bilinen altı kişi. Peki ya bilinmeyen? Devlet görevlileri şu anda nerede olduğunu paylaşmadılar. Herkes "nasıl olsa şuradadır." kendi illerinde olmadığı konusunda kendisini ikna edip dışarı çıkıp gönlünce eğlenmeye devam ediyor. Belkide senin arka mahallendendi o kişi ve aynı markete gittiniz, aynı sokaklardan geçtiniz. Belki de bilinen sayı bu olmasına rağmen bu virüsü taşıyan daha niceleri sokaklarda gezip virüsü etrafa saçmakla meşgul. Bunların hiçbirisinin bir garantisi yok. Ben nasıl olsa gencim bana bir şey olmaz diyor çoğunluk. Gençlerde ölüyor evet. Hadi diyelim bünyen kuvvetli dahi olsa bu senin virüs taşıyıcısı olup etrafa virüs saçtığın gerçeğini değiştirmiyor. Anneleriniz, babalarınız diğer akrabalarınız, sevdikleriniz hiç değilse dışarıdaki o diğer yaşı ilerlemiş insanlara bulaştırma ihtimaliniz olabilir. İşte bütün bu sebeplerden ötürü bu işi ciddiye alın arkadaşlar. Hiç şakası yok. Temizliğinize özen gösterin ve mümkünse sosyalleşme, gezme, eğlenme gibi konular için dışarı çıkmayın. Hatta çok zorunlu olmadığınız sürece dışarı çıkmayın. Çevrenizdekileri durumun ciddiyetini anlatmaya çalışın. Bende "Ya ne olacak, nasıl olsa buralara gelmez. Gelse de ne kadar kötü olabilir ki." diyenlerdendim. Fakat durumun şu anda geldiği nokta gerçekten çok korkunç. Aşağıya şimdi İtalya'da bulunan ve işlerin içinde olan bir doktorun yazdıklarını bırakacağım.

Kod:
Büyük bir trajedi yasaniyor ülkemizde.
Yaşlı hastalar ölmeden önce aglayarak bize yalvariyorlar.
En yakinlari ile vedalaşmak istiyorlar.
Tek başina ölmek istemiyorlar.
Yakınları ile kamera araciliyla vedalaşiyorlar.
Ölmeden önce bilinçlerini kaybetmiyorlar.
Komaya girmiyorlar.
Can cekisiyorlar.
Boğuluyorlar.
Herseyin farkındalar.
Genelde karı koca aynı gün ölüyorlar.
Çocukları torunları uzaktalar.
Bu hastalik gripten cok cok daha agir geciyor.
Inanin cok cok daha farklı.
Lütfen ona grip demeyin.
Alakası yok.
Hastalar en az 7 gün 10 gün evde kalıyor...
Kimseye bulastirmak istemiyorlar.
Ateşleri çok yüksek...
Ağırlaşınca geliyorlar,
Çünkü artık dayanamiyorlar bogulma hissine.
Nefes alamıyorlar.
Oksijene ihtiyaclari var...
Bu virus icin ilaclar cok az.
Biz sadece yardım etmeye calisiyoruz.
Ama hersey hastaya bagli.
Erken ya da gec hastaneye gelmeleri hic bir sey degistirmiyor.
Son ayni son.
Yaşlılar dayanamiyor.
Hemsirelerin gözlerinden yaşlar akiyor.
Herkesi kurtaramiyoruz.
Farkındayız.
Hayati fonksiyonları düşük olanların sonu belli.
Makineler yalan söylemiyor.
Cok acil yeni yataklara ihtiyacımız var.
Agirlasanlar cok fazla.
Hastanelere akın akın geliyorlar...
En ağır hastalarin isimleri kırmızı ile yazılı.
Ki artik baska bir renk yok.
Herkese ayni prosedürler uygulaniyor.
Hastalık aynı...
Yaygın pnömoni.
Cift tarafli.
Lütfen söyleyin.
Hangi grip bunu bu trajediye sebep olur?
Grip bu kadar bulasici degildir.
Ve cok nadir pnomoniye dönüsür.
Bu virus ise cok farkli.
İnanılmaz bulaşıcı ve inanilmaz ağır seyrediyor belirli bir grup icin.
Genc insanlarda basit bir grip gibi gecen hastalik yaşlılarda degisiyor.
Bizim ülkemizde yasli insanlarimiz cok.
Ve 65 yas ustu neredeyse herkesin kronik hastaligi bulunur.
Diyabet. Yüksek tansiyon.
Ne yazik ki agir hasta olan gencler de var.
Onlari görurseniz genc oldugunuza sevinme sebebiniz kalmaz.
Hastanede artik cerrah.
Ortopedi uzmani.
Kadın dogum.
Göz.
Ya da cildiyeci artik yok.
Hepsi korona virus savascisi oldu.
Bütün bölümler bu hastalikla savaşıyor.
Hastalar saat başı çoğalıyor...
Test sonuçları arka arkaya geliyor...
Pozitif.
Pozitif...
Pozitif.
Bütün hastaların evrakları üzerinde aynı sikayetler yazılı.
Yüksek ateş...
Nefes darlığı...
Öksürük.
Boğulma hissi...
Cogu yogun bakimda...
Bazilari zor nefes aliyor oksijen maskeleri altinda.
Bazilari artik almiyor...
Yogun bakim uniteleri doldu.
Yenileri acildi.
Oksijen makineleri altindan degerli.
Artik hastanede ameliyatlar yapilmiyor.
Ameliyathaneler de yogun bakima dönüstüruldü...
Inanamiyorum.
Her sey o kadar cabuk gelisti ki.
Hepimiz cok yorgunuz.
Kimse durmak istemiyor.
Herkes gece yarılarına kadar hastanede.
Doktorlar hemsire gibi calisiyor.
Ben bir doktor olarak 2 haftadan beri evime gidemiyorum.
Ailem icin korkuyorum.
Bulaşırsa onlardan da yasli akrabalarimiza bulaşir.
Kamera ile cocugumla görüsüyorum.
Ara sira fotoğrafına bakıyorum.
Ağlıyorum.
Bizim sucumuz yok.
Sizin de sucunuz yok.
Bize bu hastaligin bu kadar tehlikeli oldugunu söylemeyenler suçlu.
Bizden sakladılar.
Basit bir grip gibi lanse ettiler.
Oysa durum farkliydi.
Önlem alinmadi.
Gec kalindi.
Lütfen evlerinizden cıkmayın.
Bizi dinleyin.
Sadece cok acil durumda çıkın.
Kesinlikle markete alisverise gitmeyin.
Bu en kötüsüdür.
Herkes ilk once oraya gider...
Hasta birisi ile orada görüşmeniz büyük olasiliktir.
Kapanmaya az kala gidin.
Az insan varken alis veris yapin.
Basit maskeler kullanin.
Ffp2 ffp3leri bize birakin.
Artik maske bulmak cok zorlasti.
Bizim de sagligimiz risk altinda.
Bazi doktorlarimiz artik virus tasiyicisi oldular.
Onlar da ne yazik ki en yakinlarina bulastirdi.
Bir cogunun akrabasi hayat ile ölüm arasinda.
Kaybedilmek üzere.
Lütfen kendinizi koruyun.
Önlem. Alin.
Yaşlilariniza söyleyin disari cikmasinlar.
Hastalariniza da yasaklayin.
Yiyeceklerini siz alin...
Bizim evde kalma secenegimiz yok.
Bu bizim isimiz.
Şu günlerde hic alışık olmadığımız isler yapıyoruz.
Ama yapmak zorundayiz...
Bizim görevimiz insanları kurtarmak.
Bunu bazen başaramasak da ağır hastalara yardim edemesek de son dakikalarina kadar yanlarindayiz.
Biz doktorlar surekli risk altindayiz.
Eskiden de oyleydik.
Hasta aıdsli ya da hepatitli olup olmadigini bilmeden kan testlerini yapiyorduk.
Bazen iğne bizim elimize de batiyordu?
Korkuyorduk.
Acaba bulasti mi diye kendimize de testler yapiyorduk.
Sonra da mide bulantilarina sebep olacak ilaclar almak zorundayiz.
Ve ne yazik ki her uzuntumuzu de evimize tasiyoruz...
Tamamen insanca davraniyoruz...
Eger agir hastayi tedavi edemesek bile acilarini en aza indirmeye calisiyoruz.
Simdi bize kahraman diyorlar.
Oysa daha dun bizi suçluyorlardı...
Yarin her sey gectikten sonra bizim yaptiklarimiz da unutulacak.
Herseyin unutuldugu gibi...

Simdi dusunelim hep birlikte...
Biz doktorlar hastanede bulunan insanlarin yasamlarina dokunabiliyoruz.
Onlari yasatmaya calisiyoruz.
Lutfen epidemiden uzak olsaniz da dikkat edin.
Kalabalik yerlerden uzak durun...
Sinemaya müzeye. Spora gitmeyin.
Lutfen yaşli insanlara acıyın...
Onların hayatı sızın elınızde...
Siz ise bizden cok daha fazla insanin hayatina dokunabilirsiniz...
Onlari koruyabilirsiniz...

Bunlari paylaşin...Tum ıtalya okusun.
Henüz cok gec olmadan...

Italya bergamo.
Humanitas gavatseni hastanesi.
Dr. Daniele machini.
 
Şu an corona değil panik zarar veriyor. Gündemlerden önce Ali Bey zaten haberini paylaşmıştı. İyileşen kişi oranı baya yüksek, ölüm oranı gördüğüm kaynaklara göre(yanlışsam düzeltin) %2-3 arası. Bunun için neden bu kadar panik yapılıyor?
 
Şu an corona değil panik zarar veriyor. Gündemlerden önce Ali Bey zaten haberini paylaşmıştı. İyileşen kişi oranı baya yüksek, ölüm oranı gördüğüm kaynaklara göre(yanlışsam düzeltin) %2-3 arası. Bunun için neden bu kadar panik yapılıyor?
Ölüm oranı %7-8 arası. 100 kişiden 8'i ölüyorsa panik yapmakta hakkımız var.

1584300434025.png
 
Şu an corona değil panik zarar veriyor. Gündemlerden önce Ali Bey zaten haberini paylaşmıştı. İyileşen kişi oranı baya yüksek, ölüm oranı gördüğüm kaynaklara göre(yanlışsam düzeltin) %2-3 arası. Bunun için neden bu kadar panik yapılıyor?
İşte İtalya ve İspanya'da panik yapmıyordu son durumları ortada. Panik yapmak farklı önlem almak farklı. Sokakta gezip tozmaya devam edildiği sürece hiçbir şey iyiye gitmeyecek. Başa gelmesen bilinmez inşallah başımıza gelmez. Geldiği taktirde ne olur biraz ön görülü olanlar az çok nasıl bir tablo oluşacağını biliyor. Hiçbir şey yapmamak veya panik yapmak arasında bir tercihiniz var ise panik yapın, yeter ki önlem alın.
 
Yeter artık! Her gün ölümü düşüneceğinize sevdiklerinize vakit geçirin!
Olur İspanya'da millet öyle yapıyordu, Amerika'da sahillerdeydi millet. Şimdi ikisinde de olağan üstü hal ilan edildi. Sokağa çıkma yasağı var İspanya'da. Önlem alıyorlar, sevdikleriyle daha fazla vakit geçirebilmek için.
 
Gördüğünüz şey sadece medyanın abartısı. Ben yine dışarı çıkıp gezeceğim, kültürümü genişleteceğim. Müzelere gideceğim, tiyatroya gideceğim. Yine korkmayacağım. Suçlu mu olacağım, sanmıyorum.

Anlamıyorum, ne bu telaş, ne bu tantana, yine söylüyorum virüsten değil ödünüz patladığı için öleceksiniz.
 
Suçlu mu olacağım, sanmıyorum.
Kültürünü genişletmek istiyorsan yabancı ülke gündemini, hiç olmuyorsa kendi haber bültenlerini takip ederek başlayabilirsin işe. Dünden önceki gün 250, dün 250, bugün tam 368 kişi boğularak öldü bu virüsten ötürü. Sadece 3 günde neredeyse 1000 kişi öldü Avrupa'nın göbeğinde.
Suçlu mu olacağım demişsin. Hayır tabii ki, gezmek istediğin için suçlu değilsin belkide. Fakat senin vücuduna alıp taşıdığın virüsler bir başkasına, mesela aile bireylerine bulaştığı ve onlar can çekiştiği zaman suçlu olacak mısın olmayacak mısın onun kararını sen ver. Yarın öbür gün sen gezerken virüs kapmayacağının garantisini verebiliyor musun? Virüs kapmayacağının garantisini verebilir misin? Ya da bulaştırmayacağının.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı