Cumhurbaşkanı olsanız ilk ne yapardınız?

Cezalara düzenleme getirirdim. Kimse çalıp çırpmaya yaralamaya vs. tenezzül edemesin, suçun basit bir şey olmadığı, insanın insandan korkmadığı mutlu bir toplum geliştirirdim. Ülkede özel okul vs. olmayacak sadece devletin okulları olacak. Tüm okulların mimarisi vb aynı olacak. Tüm okuyanlar eşit şartlarda okuyacak. Okul servisleri ücretsiz olacak.
 
Hiçbir şey yapamazdım. Siz de yapamazdınız. Cumhurbaşkanlığı çok yanlış yerlere gitti tanım olarak son yıllarda. Cumhurbaşkanı öyle kafasına göre bir şeyler yapamaz. Meclise sunulur, ancak anayasaya uygunsa ve kabul edilirse yürürlüğe girer. Buradaki yazdıklarınızın çoğunu aslında siz değil, meclis yapıyor. Siz öneriyorsunuz sadece. Demokratik bir ülke olmak, özünde, bunu gerektirir.
Demokratik bir ülke olacağımızı kim söyledi ?
 
Eski hükümeti ve seçmenlerini mancınıkla Suriye ve Afganistan'a gönderirdim.
 
Yaklaşık 1,5 ay önce bir ütopya yazısı yazmıştım, orada şöyle deyişlerim var:

Türk milleti çalışkandır, Türk milleti zekidir!” diye devam etti sözlerine cumhuriyetin 10. yılını kutlarken 29 Ekim 1933 tarihinde, ama gel gör ki Türk milleti onun vefatıyla geriledi, zekasını kullanmamaya başladı özellikle son birkaç on yıldır. Doğru söylüyordu, Türk milleti zekidir. Türk milleti hala zeki, ama sadece kendi çıkarlarına zeki; veya aptal, başkalarının çıkarlarına göz göre göre yarayacak kadar aptal.

Türk milleti bu zamana kadar kendi milletinden olmayan, özellikle “din kardeşimiz” dedikleri milletlerden çok darbe ve hançer yemiştir. Bundan sonra yemeye niyeti yoktur ve gelecekte de olmayacaktır.

Türklerin 1700’lü yıllardan itibaren tökezlemeye başladığı ve o zamanlardan beri cumhuriyetin ilk yılları ve 2000’li yılların başından ortalarına kadar olan süre hariç hiçbir zaman tam anlamıyla güven veremediği konu/başlık. Para ile ilgili zeki olan bu millet, sadece kendisine zeki.

Spoiler 1: Bu millete zekasını gerçekten kullanabileceği eğitimler verirdim, dinden önce ahlak öğretilirdi.

Spoiler 2: Dini toplumdan ve devlet işlerinden ayırırdım, aksini yapmaya çalışanı(ları) çok sevdikleri "din kardeşlerinin yanında gönderirdim, din olabildiğince kişiye indirgenirdi.

Spoiler 3: Zekasını kullanabilen bu milletin üretim yapmasını sağlardım, bizim temel sorunumuz üretim değil tüketim toplumu olmamız.
 
Cinsiyet fark etmez yeter ki iyi yönetsin.
Malum kişinin karşısında 45 yaşlarında bir mature woman aday olsun onada oy veririm Sibel Kekilli bile olabiilr mesela. :D
Cinsiyet fark etmez yeter ki iyi yönetsin. Kesin bir şey diyemem yine de, ülkemiz de kadın siyasi örneği çok az ve bunlardan en bilineni olan Tansu Çiller ülkeyi berbat yönetti.
EvonMoss gelse daha iyi yönetir. :D
 
Linux ve benzeri işletim sistemi kullanmayanlara sorgusuz sualsiz idam(!)
Ciddiye almayınız. O kadar (!) işareti koydum bakın.


Öncelikle ülkede her suç, derecesine göre cezasını ağır ağır öderdi. Ki bu şekilde kimse suç işlemeye cesaret edemesin.

İdam kesinlikle olurdu.

Aile içi şiddetin önüne geçilmesi için tüm gerekli düzenlemeler yapılırdı.

Ahlaklı ve düzgün nesil yetiştirilmesi için gerekenler yapılırdı.

Ülkedeki mülteci sorunu net olarak çözülürdü.

Vergiler, kişinin gelirine bağlı olarak alınırdı.

Her şehirde esnaflara denetim yapılırdı düzenli olarak. Sigortasız çalıştırılan bir işçi bulunursa esnafa cezai işlemler uygulanırdı.

Ülkede kendinden başka diğer insanları ezmeye çalışan biri fark edilip şikayet edildiği an akıllanacağı bir ceza uygulanırdı. Akran zorbalığı önemli bir konu.

Şehirlerde sosyal faaliyetlerin düzenlenmesi için talimat verirdim. Malum sosyallik önemli. Ve bunun için teşvikler sağlanırdı.

Şu an aklıma gelenler bunlar.
 
Linux ve benzeri işletim sistemi kullanmayanlara sorgusuz sualsiz idam(!)
Ciddiye almayınız. O kadar (!) işareti koydum bakın.


Öncelikle ülkede her suç, derecesine göre cezasını ağır ağır öderdi. Ki bu şekilde kimse suç işlemeye cesaret edemesin.

İdam kesinlikle olurdu.

Aile içi şiddetin önüne geçilmesi için tüm gerekli düzenlemeler yapılırdı.

Ahlaklı ve düzgün nesil yetiştirilmesi için gerekenler yapılırdı.

Ülkedeki mülteci sorunu net olarak çözülürdü.

Vergiler, kişinin gelirine bağlı olarak alınırdı.

Her şehirde esnaflara denetim yapılırdı düzenli olarak. Sigortasız çalıştırılan bir işçi bulunursa esnafa cezai işlemler uygulanırdı.

Ülkede kendinden başka diğer insanları ezmeye çalışan biri fark edilip şikayet edildiği an akıllanacağı bir ceza uygulanırdı. Akran zorbalığı önemli bir konu.

Şehirlerde sosyal faaliyetlerin düzenlenmesi için talimat verirdim. Malum sosyallik önemli. Ve bunun için teşvikler sağlanırdı.

Şu an aklıma gelenler bunlar.
Akran Zorbalığı kısmı hoşuma gitti hocam.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı