Cyberpunk 2077 10 saatin ardından mini inceleme

Artizan

Hectopat
Katılım
26 Ağustos 2020
Mesajlar
577
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
10 saati geride bıraktım bu inanılmaz tartışmaların döndüğü oyunda. Geriye dönüp baktığımda gördüğüm şeyler aslında hayal kırıklığından çok eğlenceli geçirdiğim bir 10 saat oldu. Evet, oyunda gerçekten çok fazla bug var. Bazıları insanın o şehire bağlanmasına engel olabilecek bir seviyede buglar. Gerçekten çok fazlalar buna lafım yok. PlayStation 4 ve Xbox sahiplerine gerçekten çok üzüldüm. Keşke CD PROJEKT RED biraz daha bekleseydi de güzel bir oyun sunsaydı o platformalara da. Örnek vermek gerekirse Red Dead Redemption 2 PC için 1 yıl sonra çıkmıştı. Geç çıkmıştı fakat oyun yağ gibi akıyordu. Ondada vardı ufak tefek buglar ancak can sıkacak seviyede değillerdi.

Tekrar Cyberpunk'a dönecek olursak eğer samimi bir şekilde söylüyorum gerçekten çok eğlenceli olmuş. Oyuna ilk girdiğimde karakterimin ağırlığının neredeyse 0 olması beni rahatsız etmişti. Göçebe sınıfını seçmiştim ve ilk kullandığımız arabanın kontrolleri de aynı şekilde çok rahatsız etmişti beni. Düz yolda gidemiyordum resmen. Yani inanın oyunun ilk birkaç saatinde silesim geldi o kadar rahatsız olmuştum yani. Aradan 2 gün geçti ve ben oynamaya devam ederken bir şey fark ettim, ben bu oyunun başından kalkamıyordum. Şu an bu incelemeyi yazarken arkada Cyberpunk'ta çalan bir müzik çalıyor ve inanın yazıyı direkt gönderip hemen oyuna giresim geliyor. Gerçekten değişik bir şekilde beni inanılmaz bağladı kendine. Sanırım oyunun buglarını bir kenara bırakıp kendinizi gerçekten oyunun içine sokmaya çalıştığınızda inanılmaz bir dünyada buluyorsunuz. Oyunu hem Ultra ayarlarda hem düşük ayarlarda test ettim. 1060 ekran kartı ile oynuyorum Ultra ayarlarda oyun istediğim performansı vermiyor ancak düşük ayarlarda da oyun hiç sırıtmıyor. Bu durum beni inanılmaz şaşırttı. Yani düşük ayarlarda FPS inanılmaz artıyor ancak kaliteden çok fazla ödün vermiyor oyun. Bu olayı çok taktir ettim.
Yazıyı bu kısımdan sonra ikiye ayırıcağım ve önce oyunun bana göre kötü yönlerini söyleyeceğim sonrasında iyi yönlerini hadi başlayalım.

Öncelikle bu oyunun optimizasyonunda sıkıntılar mevcut. 1060 ekran kartı ile oynuyorum düşük ayarlardayım FPS 60 değil sanırım tam onu hissedemedim ve bazı yerlerde NPC'lerin ve arabaların kaplamaları çok geç yüklenebiliyor. Silahları çıkarıp "gelin ulan" dediğim vakit oyunun FPS'inin daha da düşmesi biraz can sıkıcı olabiliyor. NPC'ler savaş anında gerçekten çok saçmalayabiliyorlar. Bazen bazı NPC'ler savaşmıyor sadece öyle duruyorlar. Yanlarına gidip öldürmediğiniz sürece o alanı tamamen temizlemiş sayılmıyorsunuz ve aksiyon müziği hiç durmuyor. Şehir içerisindeki NPC'ler ise kafalarının üstünde dans etseniz daha size bir şey demiyor. Sanırım aşırı misafirperverler. Upps övdük sanırım. Bazı eşyalar alınmıyor. Bu durum oyunun başında birkaç kez başıma geldi ve "olsun, sonuçta bunu da alınca zengin olacak değilim ya" deyip yoluma devam etmiştim. Ancak bu olay git gide artmaya başladı. Tabii ki o eşyalar çok önemli değiller. Zaten var olan 500 tane eşyamdan birisi sadece. Varlığıyla yokluğunun pek de bir değeri yok ancak alınabilecek bir eşyayı görüp de alamamak bir tık can sıkmıyor değil. Bugün oynarken bir terörist grubunun içinden geçmiş bulundum. Pompalı ile kafalarını mı dağıtmadım, tabancıyı ağızlarına sokup mu patlatmadım. Her şey güzel istediğim gibi gitti ve hallettim. Her şeyi de lootladım ve giderken sağıma bir baktım kırmızı renkli gıcır mı gıcır bir araba duruyor. Az önce ahirete gönderdiğim kişilerin arabası. "Sanırım artık bunlara lazım olmaz" diyerek arabaya atladım. İçine girer girmez büyülendim. Çok güzel dizayn edilmiş. (Pardon istemsiz övmeye başlamışım :D Lütfen fanboy demeyin hemen oyunu dövmeye devam ediyorum). Bu lanet arabayı aldım ve :D Şaka şaka. Tamam toparlayayım. Arabayı aldım ve dolanmaya başladım. Sonra göreve gitmeye karar verdim ve arabadan inmem gerekti. O an düşündüm ki "bu araba ben döndüğümde burada olmayacak değil mi? "Evet" dedi beynim. Eee ne yapacağım o zaman? "Garaja koy geri zekalı" dedi beynim. Hee tamam dedim. Arabaya atladım ve evimi işaretledim. Evime doğru güzel bir müzik(güzel dedim pardon). Lanet olası kötü bir müzikler ve iğrenç bir sürüş deneyimiyle evime doğru gittim. Pislik dolu evimin önüne geldiğimde bir şey fark ettim. Evet. Garajım yoktu. Benim niye garajım yoktu? Ben bu arabayı nereye koyacaktım? Hemen internete baktım ve bir şey bulamadım. Arabamı kaldırıma park ettim. (Böylesi bir şehirde kaldırımdaki araç daha ben inmeden çalınırdı ama şansımı denemek istedim) evime çıktım. Uyudum ve geri geldim ve eveeett. Arabam tabii ki yoktu. Güzelim arabam gitmişti. (Eğer bunun bir yolu varsa ve yorumda bana bu konuyla alakalı söverseniz şunu diyeyim. Oyun bana arabayı nasıl kaydedeceğimi söylemedi. Benim suçum değil.) benim külüstürü çağırıp devam ettim görevlere. Aklıma gelen son 1 kötü özellikse oyun 1 kez topu dikti. Evet, topu dikti. Bu ne demek bilmiyorum ama cidden topu dikti. Yetmezmiş gibi bir de eyvallah kanka dedi. Ulan sen benimle taş... Evet oyunu övme vakti.

Ağzımdan akan suyu temizliyim bir saniye. Abartmayı bir kenara koyarsak eğer. Ben bu oyunun büyüsüne bayıldım. Şehir inanılmaz güzel dizayn edilmiş. Gerçekten 2077'de yaşıyormuşsunuz gibi hissettiriyor. (2077'de çok fazla yaşadığım için biliyorum) bu oyunun müzikleri inanılmaz güzel. (Yorumlarda beğendiğiniz müzikleri etiketlerseniz sevinirim. Duymadığım ama güzel müzikleri dinlemek isterim) aksiyon anında giren müzikten hiç sıkılmadım 10 saat boyunca. Şunu da söylemem lazım, 10 saatin ardından oyunun sadece %7'sini bitirmişim. Evet arkadaşlar sadece %7. "ulan eşek herif hiç mi oyun görmedin bu nasıl oynayış?" Derseniz eğer, arkadaşlar oyun gerçekten çok dolu ve inanılmaz çekiyor içine sizi. Yan görevlerden, çatışmalardan, loot toplamaktan kendimi alamıyorum. 10 saatte inanın kaç kez üstümü ve silahlarımı değiştirdim ben bile bilmiyorum. Oyun size aynı şeyleri ya 1 kez ya 2 kez oynatıyor. Aksiyon anları inanılmaz eğlenceli etrafımdaki tüm aksiyonlara koşarak gidiyorum. Witcher 3 oynamış biri olarak ve 30 saatin ardından sıkılıp düşmanlardan kaçan ben bu oyunda böyle bir şey yaşayacağımı pek sanmıyorum. Ciddi söylüyorum gördüğüm en iyi aksiyonlardan birisi olabilir bu oyunun çatışma anları. İnanılmaz güzel. Oyunun gecesi apayrı güzel arkadaşlar. Arabadan inip yürüyerek (oyunda yürümek yok sanırım. Ayarlarda yürü diye bir seçenek var ama Shift tuşu gösteriyor ve basınca koşuyor karakter. Yürüme özelliği varsa onu da söylerseniz sevinirim.) night City'nin o gizemli büyüsüne kapılmanız yaklaşık olarak göz kırpmanız kadar kısa sürüyor. Kadınlar ayrı güzel erkekler ayrı güzel dizayn edilmiş. Binalar ve ışıklandırmalar mükemmel. Harita dopdolu ve kocaman. Ağzına kadar loot dolu. Skyrim gibi kendinize çeyiz takımı dizemiyosunuz ancak baba evinden çıkmaya yetecek kadar alabiliyorsunuz.
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar ve oynadığım kadarı ile de bu kadar. 10 saatin ardından beni neler bekliyor bilmiyorum ancak ben bu oyuna biraz haksızlık etmişim en başında. Kendimi affettirmek için yeterli saatimi bu oyuna gömeceğim. Eğer sizde zevk almak istiyorsanız kanalıma abone olup videoya layk? Pardon burası Technopat'tı değil mi? Özür dilerim. Arkadaşlar eğer siz de bu oyunun büyüsüne kapılmak istiyorsanız bence buglarını falan bir kenara koyun ve eğlenmenize bakın. Temin ederim inanılmaz eğlenceli bir oyun sizi bekliyor. Buraya kadar okuyan babayiğitler varsa teşekkürler efenim, Night City'de görüşmek dileğiyle :)
 
10 saati geride bıraktım bu inanılmaz tartışmaların döndüğü oyunda. Geriye dönüp baktığımda gördüğüm şeyler aslında hayal kırıklığından çok eğlenceli geçirdiğim bir 10 saat oldu. Evet, oyunda gerçekten çok fazla bug var. Bazıları insanın o şehire bağlanmasına engel olabilecek bir seviyede buglar. Gerçekten çok fazlalar buna lafım yok. PlayStation 4 ve Xbox sahiplerine gerçekten çok üzüldüm. Keşke CD PROJEKT RED biraz daha bekleseydi de güzel bir oyun sunsaydı o platformalara da. Örnek vermek gerekirse Red Dead Redemption 2 PC için 1 yıl sonra çıkmıştı. Geç çıkmıştı fakat oyun yağ gibi akıyordu. Ondada vardı ufak tefek buglar ancak can sıkacak seviyede değillerdi.

Tekrar Cyberpunk'a dönecek olursak eğer samimi bir şekilde söylüyorum gerçekten çok eğlenceli olmuş. Oyuna ilk girdiğimde karakterimin ağırlığının neredeyse 0 olması beni rahatsız etmişti. Göçebe sınıfını seçmiştim ve ilk kullandığımız arabanın kontrolleri de aynı şekilde çok rahatsız etmişti beni. Düz yolda gidemiyordum resmen. Yani inanın oyunun ilk birkaç saatinde silesim geldi o kadar rahatsız olmuştum yani. Aradan 2 gün geçti ve ben oynamaya devam ederken bir şey fark ettim, ben bu oyunun başından kalkamıyordum. Şu an bu incelemeyi yazarken arkada Cyberpunk'ta çalan bir müzik çalıyor ve inanın yazıyı direkt gönderip hemen oyuna giresim geliyor. Gerçekten değişik bir şekilde beni inanılmaz bağladı kendine. Sanırım oyunun buglarını bir kenara bırakıp kendinizi gerçekten oyunun içine sokmaya çalıştığınızda inanılmaz bir dünyada buluyorsunuz. Oyunu hem Ultra ayarlarda hem düşük ayarlarda test ettim. 1060 ekran kartı ile oynuyorum Ultra ayarlarda oyun istediğim performansı vermiyor ancak düşük ayarlarda da oyun hiç sırıtmıyor. Bu durum beni inanılmaz şaşırttı. Yani düşük ayarlarda FPS inanılmaz artıyor ancak kaliteden çok fazla ödün vermiyor oyun. Bu olayı çok taktir ettim.
Yazıyı bu kısımdan sonra ikiye ayırıcağım ve önce oyunun bana göre kötü yönlerini söyleyeceğim sonrasında iyi yönlerini hadi başlayalım.

Öncelikle bu oyunun optimizasyonunda sıkıntılar mevcut. 1060 ekran kartı ile oynuyorum düşük ayarlardayım FPS 60 değil sanırım tam onu hissedemedim ve bazı yerlerde NPC'lerin ve arabaların kaplamaları çok geç yüklenebiliyor. Silahları çıkarıp "gelin ulan" dediğim vakit oyunun FPS'inin daha da düşmesi biraz can sıkıcı olabiliyor. NPC'ler savaş anında gerçekten çok saçmalayabiliyorlar. Bazen bazı NPC'ler savaşmıyor sadece öyle duruyorlar. Yanlarına gidip öldürmediğiniz sürece o alanı tamamen temizlemiş sayılmıyorsunuz ve aksiyon müziği hiç durmuyor. Şehir içerisindeki NPC'ler ise kafalarının üstünde dans etseniz daha size bir şey demiyor. Sanırım aşırı misafirperverler. Upps övdük sanırım. Bazı eşyalar alınmıyor. Bu durum oyunun başında birkaç kez başıma geldi ve "olsun, sonuçta bunu da alınca zengin olacak değilim ya" deyip yoluma devam etmiştim. Ancak bu olay git gide artmaya başladı. Tabii ki o eşyalar çok önemli değiller. Zaten var olan 500 tane eşyamdan birisi sadece. Varlığıyla yokluğunun pek de bir değeri yok ancak alınabilecek bir eşyayı görüp de alamamak bir tık can sıkmıyor değil. Bugün oynarken bir terörist grubunun içinden geçmiş bulundum. Pompalı ile kafalarını mı dağıtmadım, tabancıyı ağızlarına sokup mu patlatmadım. Her şey güzel istediğim gibi gitti ve hallettim. Her şeyi de lootladım ve giderken sağıma bir baktım kırmızı renkli gıcır mı gıcır bir araba duruyor. Az önce ahirete gönderdiğim kişilerin arabası. "Sanırım artık bunlara lazım olmaz" diyerek arabaya atladım. İçine girer girmez büyülendim. Çok güzel dizayn edilmiş. (Pardon istemsiz övmeye başlamışım :D lütfen fanboy demeyin hemen oyunu dövmeye devam ediyorum). Bu lanet arabayı aldım ve :D şaka şaka. Tamam toparlayayım. Arabayı aldım ve dolanmaya başladım. Sonra göreve gitmeye karar verdim ve arabadan inmem gerekti. O an düşündüm ki "bu araba ben döndüğümde burada olmayacak değil mi? "Evet" dedi beynim. Eee ne yapacağım o zaman? "Garaja koy geri zekalı" dedi beynim. Hee tamam dedim. Arabaya atladım ve evimi işaretledim. Evime doğru güzel bir müzik(güzel dedim pardon). Lanet olası kötü bir müzikler ve iğrenç bir sürüş deneyimiyle evime doğru gittim. Pislik dolu evimin önüne geldiğimde bir şey fark ettim. Evet. Garajım yoktu. Benim niye garajım yoktu? Ben bu arabayı nereye koyacaktım? Hemen internete baktım ve bir şey bulamadım. Arabamı kaldırıma park ettim. (Böylesi bir şehirde kaldırımdaki araç daha ben inmeden çalınırdı ama şansımı denemek istedim) evime çıktım. Uyudum ve geri geldim ve eveeett. Arabam tabii ki yoktu. Güzelim arabam gitmişti. (Eğer bunun bir yolu varsa ve yorumda bana bu konuyla alakalı söverseniz şunu diyeyim. Oyun bana arabayı nasıl kaydedeceğimi söylemedi. Benim suçum değil.) benim külüstürü çağırıp devam ettim görevlere. Aklıma gelen son 1 kötü özellikse oyun 1 kez topu dikti. Evet, topu dikti. Bu ne demek bilmiyorum ama cidden topu dikti. Yetmezmiş gibi bir de eyvallah kanka dedi. Ulan sen benimle taş... Evet oyunu övme vakti.

Ağzımdan akan suyu temizliyim bir saniye. Abartmayı bir kenara koyarsak eğer. Ben bu oyunun büyüsüne bayıldım. Şehir inanılmaz güzel dizayn edilmiş. Gerçekten 2077'de yaşıyormuşsunuz gibi hissettiriyor. (2077'de çok fazla yaşadığım için biliyorum) bu oyunun müzikleri inanılmaz güzel. (Yorumlarda beğendiğiniz müzikleri etiketlerseniz sevinirim. Duymadığım ama güzel müzikleri dinlemek isterim) aksiyon anında giren müzikten hiç sıkılmadım 10 saat boyunca. Şunu da söylemem lazım, 10 saatin ardından oyunun sadece %7'sini bitirmişim. Evet arkadaşlar sadece %7. "ulan eşek herif hiç mi oyun görmedin bu nasıl oynayış?" Derseniz eğer, arkadaşlar oyun gerçekten çok dolu ve inanılmaz çekiyor içine sizi. Yan görevlerden, çatışmalardan, loot toplamaktan kendimi alamıyorum. 10 saatte inanın kaç kez üstümü ve silahlarımı değiştirdim ben bile bilmiyorum. Oyun size aynı şeyleri ya 1 kez ya 2 kez oynatıyor. Aksiyon anları inanılmaz eğlenceli etrafımdaki tüm aksiyonlara koşarak gidiyorum. Witcher 3 oynamış biri olarak ve 30 saatin ardından sıkılıp düşmanlardan kaçan ben bu oyunda böyle bir şey yaşayacağımı pek sanmıyorum. Ciddi söylüyorum gördüğüm en iyi aksiyonlardan birisi olabilir bu oyunun çatışma anları. İnanılmaz güzel. Oyunun gecesi apayrı güzel arkadaşlar. Arabadan inip yürüyerek (oyunda yürümek yok sanırım. Ayarlarda yürü diye bir seçenek var ama Shift tuşu gösteriyor ve basınca koşuyor karakter. Yürüme özelliği varsa onu da söylerseniz sevinirim.) night City'nin o gizemli büyüsüne kapılmanız yaklaşık olarak göz kırpmanız kadar kısa sürüyor. Kadınlar ayrı güzel erkekler ayrı güzel dizayn edilmiş. Binalar ve ışıklandırmalar mükemmel. Harita dopdolu ve kocaman. Ağzına kadar loot dolu. Skyrim gibi kendinize çeyiz takımı dizemiyosunuz ancak baba evinden çıkmaya yetecek kadar alabiliyorsunuz.
Şimdilik aklıma gelenler bu kadar ve oynadığım kadarı ile de bu kadar. 10 saatin ardından beni neler bekliyor bilmiyorum ancak ben bu oyuna biraz haksızlık etmişim en başında. Kendimi affettirmek için yeterli saatimi bu oyuna gömeceğim. Eğer sizde zevk almak istiyorsanız kanalıma abone olup videoya layk? Pardon burası Technopat'Ti değil mi? Özür dilerim. Arkadaşlar eğer siz de bu oyunun büyüsüne kapılmak istiyorsanız bence buglarını falan bir kenara koyun ve eğlenmenize bakın. Temin ederim inanılmaz eğlenceli bir oyun sizi bekliyor. Buraya kadar okuyan babayiğitler varsa teşekkürler efenim, night City'de görüşmek dileğiyle :)

Dostum güzel ekran görüntüleri vars atsana biraz da gözümüz bayram etsin 😏.
 
Oyunu oynayasım geldi ama ne sistem var ne oyun😌

Ge for Now'da var diye biliyorum.
Dostum güzel ekran görüntüleri vars atsana biraz da gözümüz bayram etsin 😏.

Direk kendimden değil ama bu sahnede şöyle olmuştu. Birşey sormuştu bu kız ve ben kıza bakmaktan cevabı vermemiştim. Kız uyarmıştı beni sonra "hee cevap verecektim değil mi" deyip basmıştım. Bir de buraya güzel bir müzik koyayım bir bakın bence beğenirsiniz.
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 

Dosya Ekleri

  • Char_Profile_Judy_2077.jpg
    Char_Profile_Judy_2077.jpg
    75,7 KB · Görüntüleme: 37
Son düzenleme:

Geri
Yukarı