Megaton
Kilopat
Sözüm vardı biliyorum daha fazla bekletmeyeyim dedim. Kitap okuma rehberi olur mu demeyin, oluyormuş. Bu rehberi deniz temalı roman okurken kelimelerin anlamlarını ya da ne işe yaradigini anlatmak için yazdım. Aslında resim ekleyecektim ama üşendim kusura bakmayın. Ayrıca bu bilgiler sadece kitaplarda isinize yaramaz bilginiz olsun.
Iskotalar ve çarmıklar: Birçok insan bunların yelken olduklarını zanneder, ama aslında iskota da çarmık da bir tür halattr yelken direğinin tepesinden geminin yan tarafına doğru uzanan ve direğe destek olan kalın halatlara çarmık denir ıskotalar ise yelkeni kontrol etmek ya da trimlemek rüzgarın şiddeti ve yönüne bağlı olarak açıp kapamak amacıyla kullanılan halatlardır.
İstiralya: Yelken direğini destekleyen kalın bir halat. Kıç ve pruvadan direğin tepesine dek uzanan kalın halatlara kıç istiralyası veya pruva istiralyası denir.
Kafayı açmak: Orsalama işleminde yön değiştirmek için geminin burnu rüzgarın estiği tarafa doğru çevrilir. Açma işleminde ise, rüzgara geminin arkası verilerek şişen yelken sayesinde daha geniş bir yay çizilerek manevra yapılır.
Karina: Geminin her an su altında kalan kısmı.
Kemere: Germinin yan tarafı. Kemereden vuran rüzgar, gemiye yandan ve karinaya dik açı yapacak şekilde vurmaktadır.
Kerteriz almak: Yön tayini yapabilmek için sabit ve belirgin bir noktayı kendine referans almak.
Kıç: Geminin arka kısmı.
Kolombir: Yelken direğinin tepesi.
Küpeşte: Geminin pruvasından kıçına dek uzanan koruma kuşağı.
Lostromo: Ticaret gemilerinde tayfa başı.
Marsipet: Denizcilikte kullanılan bir tür bağ.
Orsalamak: Rüzgârın içinden geçerek yön değiştirmek.
Pruva: Geminin ön kısmı.
PUP'a yelken: Kıç tarafından rüzgâr esen bir geminin ilerleyişine PUP'a yelken denir.
Bağlama direkleri: Etraflarına halat sanlan tahta lobutlar.
Boca alabanda: Boca etme komutu.
Bodoslama: Gemi omurgasının bas ve kıç tarafindan yukarıya uzanan ağaç veya demir direklerden her biri.
Camadan vurma: Alan küçülmek için yelkenin bir kısmını serenin etrafına sarma işlemi. Kuvvetli rüzgárlarda yelken ve diregi korumak için uygulanır.
Dümen göstergesi: Rüzgarn yönünü işaret eden flama.
Dümen yekesi: İdare dümeninin kulpu.
Geri: Kıça doğru.
Gövde: Geminin omurgası.
Iskarmoz: Küreği yerinde tutan kazık.
Idare dümeni: Geminin kıçıma, sancak tarafına yerleştirilen ve geminin yönünü belirlemeye yarayan gereç.
İleri: Pruvaya doğru.
İskele ve sancak: Pruva önde kalacak sekilde, sırasıyla geminin sol ve sağ yanı.
Rota: Geminin hareketi. Gemi, normalde rotasında ilerier rizgarin karşıdan esmesi halinde ise rotasindan çıkar.
Rüzgar altı: Rüzgarın estiği yönün aksi.
Salya etmek: Bir şeyi bir taraftan bir tarafa aşırma suretiyle çekmek, itmek, konumunu değiştirmek.
Seren kaldırma halatı: Sereni direğin tepesine çekmek için kullanılan halat.
Seren ucu: Yelken direğinin ucuna takılı, yelkeni taşıyan tahta sırık.
Siya etmek: Geriye doğru kürek çekmek.
Tiramola etmek: Bir yelkenlinin rüzgârin geliş yönüne doğru teknenin kontrası değışene kadar dönmesine denir. Bu manevra ile rüzgarın yelkenliye geldiği yön ve yelkenin bulunduğu taraf zıt olarak degisir.
Trimleme: Yelkeni en elverişli açıya getirme.
Usturmaça: Birbirinin üzerine veya rhtıma yanaşan teknelerin bordalarının göçmemesi veya boyalarının bozulmaması için araya koydukları ağaç, lastik, plastik veya halatlardan yapılmış olan, balon, silindir biçimindeki yastık.
Vardavela: Küpeştenin üst kısmı.
Velena donanımı: Yelkenin geminin gövdesiyle aynı hiziaa oldugu bir yelken planı.
Volt'a seyri: Rüzgar gemiye yandan vururken gemi Volt'a seyrinde ilerler.
Iskotalar ve çarmıklar: Birçok insan bunların yelken olduklarını zanneder, ama aslında iskota da çarmık da bir tür halattr yelken direğinin tepesinden geminin yan tarafına doğru uzanan ve direğe destek olan kalın halatlara çarmık denir ıskotalar ise yelkeni kontrol etmek ya da trimlemek rüzgarın şiddeti ve yönüne bağlı olarak açıp kapamak amacıyla kullanılan halatlardır.
İstiralya: Yelken direğini destekleyen kalın bir halat. Kıç ve pruvadan direğin tepesine dek uzanan kalın halatlara kıç istiralyası veya pruva istiralyası denir.
Kafayı açmak: Orsalama işleminde yön değiştirmek için geminin burnu rüzgarın estiği tarafa doğru çevrilir. Açma işleminde ise, rüzgara geminin arkası verilerek şişen yelken sayesinde daha geniş bir yay çizilerek manevra yapılır.
Karina: Geminin her an su altında kalan kısmı.
Kemere: Germinin yan tarafı. Kemereden vuran rüzgar, gemiye yandan ve karinaya dik açı yapacak şekilde vurmaktadır.
Kerteriz almak: Yön tayini yapabilmek için sabit ve belirgin bir noktayı kendine referans almak.
Kıç: Geminin arka kısmı.
Kolombir: Yelken direğinin tepesi.
Küpeşte: Geminin pruvasından kıçına dek uzanan koruma kuşağı.
Lostromo: Ticaret gemilerinde tayfa başı.
Marsipet: Denizcilikte kullanılan bir tür bağ.
Orsalamak: Rüzgârın içinden geçerek yön değiştirmek.
Pruva: Geminin ön kısmı.
PUP'a yelken: Kıç tarafından rüzgâr esen bir geminin ilerleyişine PUP'a yelken denir.
Bağlama direkleri: Etraflarına halat sanlan tahta lobutlar.
Boca alabanda: Boca etme komutu.
Bodoslama: Gemi omurgasının bas ve kıç tarafindan yukarıya uzanan ağaç veya demir direklerden her biri.
Camadan vurma: Alan küçülmek için yelkenin bir kısmını serenin etrafına sarma işlemi. Kuvvetli rüzgárlarda yelken ve diregi korumak için uygulanır.
Dümen göstergesi: Rüzgarn yönünü işaret eden flama.
Dümen yekesi: İdare dümeninin kulpu.
Geri: Kıça doğru.
Gövde: Geminin omurgası.
Iskarmoz: Küreği yerinde tutan kazık.
Idare dümeni: Geminin kıçıma, sancak tarafına yerleştirilen ve geminin yönünü belirlemeye yarayan gereç.
İleri: Pruvaya doğru.
İskele ve sancak: Pruva önde kalacak sekilde, sırasıyla geminin sol ve sağ yanı.
Rota: Geminin hareketi. Gemi, normalde rotasında ilerier rizgarin karşıdan esmesi halinde ise rotasindan çıkar.
Rüzgar altı: Rüzgarın estiği yönün aksi.
Salya etmek: Bir şeyi bir taraftan bir tarafa aşırma suretiyle çekmek, itmek, konumunu değiştirmek.
Seren kaldırma halatı: Sereni direğin tepesine çekmek için kullanılan halat.
Seren ucu: Yelken direğinin ucuna takılı, yelkeni taşıyan tahta sırık.
Siya etmek: Geriye doğru kürek çekmek.
Tiramola etmek: Bir yelkenlinin rüzgârin geliş yönüne doğru teknenin kontrası değışene kadar dönmesine denir. Bu manevra ile rüzgarın yelkenliye geldiği yön ve yelkenin bulunduğu taraf zıt olarak degisir.
Trimleme: Yelkeni en elverişli açıya getirme.
Usturmaça: Birbirinin üzerine veya rhtıma yanaşan teknelerin bordalarının göçmemesi veya boyalarının bozulmaması için araya koydukları ağaç, lastik, plastik veya halatlardan yapılmış olan, balon, silindir biçimindeki yastık.
Vardavela: Küpeştenin üst kısmı.
Velena donanımı: Yelkenin geminin gövdesiyle aynı hiziaa oldugu bir yelken planı.
Volt'a seyri: Rüzgar gemiye yandan vururken gemi Volt'a seyrinde ilerler.
