Dershanelerin Kapatılması Hakkında Ne Düşünüyorsunuz ?

  • Konuyu başlatan Soner Gül
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 18
  • Görüntüleme 2B
Ben de 5. sınıftan son sınıfa her yıl dershaneye gitmiş biri olarak (Pişman mıyım? Hayır :D) ve orada çalışanları düşünerek dershanelerin kapatılmasını yanlış buluyorum. Ancak şöyle düşünün ki, özel dersler olmasa ve dershaneler kapalı olsa sonuçta hiçbir şey değişmeyecek çocuklar açısından. Belki her şey daha güzel olacak, çocuklar hafta sonlarını sporla ya da sanatla hiç olmadı stres atarak geçirecekler. Dershane gibi herkesin gitmesi gereken bir zorunluluk ortadan kalkacak. Sonuç olarak bu sınav bir sıralama sınavı. O yüzden hiçbir şeyin değişmeyeceğine eminim. Fakat bu alandaki istihdam çok fazla, dershaneler bir anda kapanırsa ne olacağını görür gibiyim, işsizler ordusuna on binlerce yeni elemanın katılacağını bu hükümet dışında herkes görür. Tabi hala buradaki amacın siyasi olduğunu anlamadıysanız boş verin daha iyi. :D
 
Birçok atamanayan öğretmen var. Dersaneler kapatılırsa bu sorun daha da büyür. Dersaneler sadece öğretmenlere değil temizlik ve kantin görevlilerine de iş imkanı sağlıyor. Bunlara rağmen dersaneler kapatılacaksa, yerine yeni okullar açılsın. Hem atamanayan öğretmen sayısı ve diğer hizmetlilerin iş bulma sorunu azalır, hem de sınıfların mevcudu azalır ve böylece daha verimli dersler işlenir.
 
Abi yorum troll amaçlı mı yoksa şaka mı yapıyorsun?
Ayrıca şu anda müthiş bir gündem var cemaatçilerin malum partinin oyunlarını ortaya çıkarmasını izliyorum. Muhtemelen cemaatçiler üstün çıkacak ve kapatamayacaklar.

İt iti ısırmaz. Bence bu kavga fazla sürmez.
 
Dershane konusu, arz talep konusudur. Talep oldukca kapatmak demokratik olmaz. Alternatifleri uygulamaya sokarsın kullanmak isteyen kullanır. Kapattım gitti işi yapılamaz.

Aradaki kavga da tatlıya bağlanır. Elleri mecbur. Aksi durumda onlar için hesap gününün başlayacağını bilirler.
 
Okuldaki öğretmenlerimizin bir çoğu yıllar yılı dershanenin sunduğu imkanlar altında düpedüz ezildiler öyle ki bizim öğretmenlerimiz onlara bir soru sorduğumuzda işi şu noktaya kadar getirmişlerdi: '' Dershanedeki hocalarınız daha iyi bilir.'' Evet bunu kinaye olarak değil soruların içinden çıkamadıkları için söylediklerini yüzlerinden okudum ve bir çok sınav konusunu ''siz zaten dershanede bunu göreceksiniz.'' diye es geçtiklerini unutamıyorum. Şimdi söyler misiniz, dershaneye gidemeyen öğrencinin suçu ne? Öncelikle kalifiyeli öğretmenler gerek okullara. Az değil her devlet okulunda görebileceğimiz öğretmenlerimiz bunlar. Ayrıca sınav sistemleri bu hale gelene kadar mecbur duyulan dershane ihtiyacı değil midir devlet okullarındaki öğretmenleri bu şekilde kolaycı bir yapıya getiren? Önce sınav sistemi ve M.E.B okulları-öğretmenleri reform görmeli sonra dershanelere ne isterseniz yapın. Bu konu Türkiye'nin geleceğidir ve bir anda binlerce kişiye yol göstermek, üstelik tatmin edici bir çözüm bulunmadan, sadece birilerinin sonunu getirmez bir çok kişinin sonu beraberinde gelir. Yazık eğitim sistemi bu kadar çabuk ve zamansız harcanmamalı.
 
Dersanelerin yerine okulların kapatılması gerek. Aradaki hizmet kalitesi farkını biliyorsunuz. Doğu'daki insanlar ne olacak, 900 TL yerine 15.000 TL' mi verecekler? Bu mu adalet?
 
Bu ülkede hiçbir devlet kurumundan adam gibi hizmet alamazsınız, alamayacaksınız da çünkü devlet kurumlarına girmek isteyen insanların ana düşünce teması devlete kapağı atmaktır. Gezi parkı için şarkı yapan İsmail Türüt (!) devletin malı deniz yemeyen keriz şarkısı yapıyorsa bence bir nevi kendi düşüncesini açığa vuruyordur. Yani ülke genelinde zihniyet bu. Hal böyle olunca okuldaki hoca ile dershanedeki hoca arasında dağlar kadar fark oluyor. Okulun size tek faydası size hayatı öğretmesidir. Okuldaki veletler sayesinde hayat gerçeği ile tanışırsınız :)

O yüzden dershaneler şu anda kapatılamaz. Okulun kalitesi artar ve sınav sistemi daha anlamlı bir hale gelirse bu düşünebilir. Öte yandan çok rezil ve düşük seviyeli dershaneler var, zaten bunlarda verilen eğitim kalitesi ve içeriği denetlenmeli.

Öte yandan öğrencilerin bir de yarış atı durumunda olması var ki bundan hiç bahsetmeyeyim. Bizim evde bile ablam ile benim üzerimde bir tek bahis oynanmadığı kalmıştı yani kim daha yüksek puan alacak diye. Zihniyetinize...

Ablam şimdi ücretli sınıf öğretmeni. Sınıfta soruyor, "Çocuklar neden tasarruf etmeliyiz?" Gelen cevap "Hocam fatura yüksek gelmesin diye." Bir çocuk da çıkıp demiyor ki bizden sonraki nesillere daha iyi bir çevre bırakmalıyız hocam. Çevreyi korumalıyız hocam... Kısacası Türk zihniyeti var her şeyin içinde.

Şunu da okuyun bi hele:

yorumum gözüksün diye 1 yıldız
 
Dersime giren hocaların ne kadarı bir dershanede öğretmenlik yapabilir diye düşünüyorum da neredeyse yarısı yapamaz. Onların çoğu hakkında bu düşüncem dersi anlatamadıklarından dolayı değil, dersi sınırsız zamanları varmışçasına anlatmalarından dolayı. Dershanede haftada 2 saat gördüğümüz dersin konusunu işleyip, testlerini bitiriyoruz diğer konuya geçiyoruz, okulda haftada 3 saat gördüğümüz halde hâlâ (dershanede bitirdiğimiz) konuya yeni geçmişiz. 9. sınıfta müdür yardımcılığı yapan bir kimya hocamız vardı, adam ikinci dönem derslerin abartısız yarısına gelmedi. Geldiğinde de fotosentez denklemi yazıp durdu, Erdal Özyağcılar'ın kimya okuduğundan, iş bulamadığı zaman sabun yapıp sattığından filan bahsetti. Sınavları 2 ay sonra okudu (yasal zorunluluk 15 gün). Bunun gibi örnekler daha var. Bunu koy bakalım dershaneye ne olacak... (Hava atmak amaçlı söylemiyorum) Bir de bu İzmir'in taban puanı en yüksek devlet anadolu lisesinde. Ama bazı hocalar da var adam gibi dersini işliyor, öğrencisine değer veriyor, onlar ayrı...
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Uyarı! Bu konu 11 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı