Detroit Become Human Mini İnceleme

Bir Matmazel

Hectopat
Katılım
10 Ağustos 2020
Mesajlar
4.519
Makaleler
1
Çözümler
6
Yer
İzmir
Bu oyunu incelemeye başlamadan önce bir şeyin altını çizmem gerekiyor. Arkadaşlar bu oyun iyi hatta bu oyun çok çok iyi. Aldığınız kararların kaderinizi baştan yazdığı, attığınız her adımın önemli olduğu ve atmosferi ile sizi oraya götüren bir oyun Detroit.

Hikaye: Detroit temelde 3 ana karakterin hikayesine odaklanıyor. Oyun 2038 yılında artık androidlerin (insanlaşmış robot) dünyada insanlarla beraber yaşadığı bir evrende geçiyor. Fakat insanlar androidlere yapmak istemedikleri pis, kirli, yorucu işleri yüklüyorlar. Androidleri bir eşya olarak kullanıyor, onlara verilen zararlara küçük cezalar veriyorlar. İşte oyunun temel hikayesi de burada ortaya çıkıyor, gerisi artık size kalmış : Androidlerin yanında yer almak ya da androidleri meydana getiren insanlara sadık kalmak. Hikaye ilk baktığınızda çok sıradanmış gibi görünse de içerisinde girdiğinizde ve karakterlerle buluşup onlar hakkında kararlar aldığınızda inanılmaz bir haz ve korku veriyor insana.

Oynanış/Mekanikler : Oyun klasik Quantic Dream mekaniklerine sahip. Aksiyon sahnelerinde reflekslerinizi kullanmanız gerekiyor, karakterinizle bir yere ulaşırken de yürüme hissini gerçekten hissediyorsunuz. Oyunda ilerledikçe bağ kurduğunuz, birlikte hareket ettiğiniz karakterler hakkında karatlar almak, onları olumsuz etkileyebileceğinizi düşünmek sizi kararsızlığa itiyor. Çok dikkatli hareket etmeliyim Alice üzülmemeli, North benden soğumamalı, Hank bana kızmamalı gibi. Ben özellikle Kara, ile oynarken Alice'i üzmekten çok korktum. Karar alırken kısa sürede hep 2 kere düşündüm. Çünkü iki karakter arasındaki bağ benim için çok değerli bir hal almıştı kıyamazdım onlara. Bunların dışında oyun size gerçekten kaderinizi belirleyecek seçenekler sunuyor. Hangi karakterle oynarsanız oynayın aldığınız kararlar kesinlikle sizi etkileyecek. Bu oyunun en başından sonuna kadar devam ediyor.

Grafikler : Detroit Become Human, son dönemlerin en güzel kar atmosferini sunuyor bizlere. Kara bastığınızda oluşan iz gerçekten güzel. Ancak karakterler yürürken hafif hissettiriyor sanki üflesen yıkılacakmış gibi. Ama altını kalın bir kalemle çizmekte fayda var, bu oyunun grafikleri, görselleri, renk paleti, bizlere gösterdikleri evren ve atmosfer gerçekten çok güzel. Abi bazen oyunlarda durup sadece ekrana bakmak istersiniz ya bu oyun o oyunlardan.

Karakterler : Oyunda bulunan 3 ana karakter de bütünleşebileceğiniz karakterler. Üçünde de kendinizden birşeyler bulacak ve seveceksiniz. Ben sevdim. Üçünü de mi ? Evet. Ancak bir tanesi benim için çok daha öne çıktı. Aynısını sizler de hissedeceksiniz.
Bu arada oyunun en önemli anlarından biri olan 'Ya özgürlük ya ölüm!' Nidaları,Markus'un izlediği yol ve özgürlüğünün peşinde olan bir halk sizlere ne hissettirdi? Sizi bilmem ama ben sanki Kurtuluş Savaşındaki Mustafa Kemal Atatürk'ü hissettim. Ya istiklal ya ölüm, oyun içerisinde ya özgürlük ya ölüm şeklinde değerlendirilmiş. Ayrıca benim şizofrenliğim mi bilmiyorum ama Markus'un bir gözünün sağlıksız olması detayı hatta oyunun 10 kasım civarında geçmesi ve ayrıca 2038'de geçmesi bana hep Atatürk'ü ve bizi anımsattı. Bende bu yüzden daima androidlerin yanında yer aldım.
Oyundaki diğer karakterler de sizlere çok yakın gelecektir en sevmediğiniz karakterde bile bir şeyler bulacaksınız. Çünkü aldığınız her kararda onlarla daha da bütünleşiyorsunuz.

Sesler : Oyunda ki sesler güzel. Çevre sesleri oyunda çok etkili değil fakat doğal sesler güzel verilmiş. Karakter seslendirmeleri bence mükemmel olmuş. Her karaktere 'cuk' oturan sesler seçilmiş. Oyun seslendirme ve çevre sesleri konusunda da geçer not almayı başarıyor.

Müzikler : Oyun müzik anlamında da çok etkileyici ve yerinde müzikler sunuyor. Sahneleri izlerken 'evet ben film izliyorum' diyorsunuz. Müzikler güzel.

Sonuç :
Hikaye : 94
Atmosfer : 95
Grafikler : 95
Sesler : 91
Müzikler : 91
Oynanış/Mekanikler : 94
Tekrar Oynanabilirlik : 96
Karakterler : 96
Oyun Finali : 93

Genel puan : 95


Oyun notu: Quantic Dream daha iyisini yapana kadar türün en iyisi bu.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Bu oyunu incelemeye başlamadan önce bir şeyin altını çizmem gerekiyor. Arkadaşlar bu oyun iyi hatta bu oyun çok çok iyi. Aldığınız kararların kaderinizi baştan yazdığı, attığınız her adımın önemli olduğu ve atmosferi ile sizi oraya götüren bir oyun Detroit.

Hikaye: Detroit temelde 3 ana karakterin hikayesine odaklanıyor. Oyun 2038 yılında artık androidlerin (insanlaşmış robot) dünyada insanlarla beraber yaşadığı bir evrende geçiyor. Fakat insanlar androidlere yapmak istemedikleri pis, kirli, yorucu işleri yüklüyorlar. Androidleri bir eşya olarak kullanıyor, onlara verilen zararlara küçük cezalar veriyorlar. İşte oyunun temel hikayesi de burada ortaya çıkıyor, gerisi artık size kalmış : Androidlerin yanında yer almak ya da androidleri meydana getiren insanlara sadık kalmak. Hikaye ilk baktığınızda çok sıradanmış gibi görünse de içerisinde girdiğinizde ve karakterlerle buluşup onlar hakkında kararlar aldığınızda inanılmaz bir haz ve korku veriyor insana.

Oynanış/Mekanikler : Oyun klasik Quantic Dream mekaniklerine sahip. Aksiyon sahnelerinde reflekslerinizi kullanmanız gerekiyor, karakterinizle bir yere ulaşırken de yürüme hissini gerçekten hissediyorsunuz. Oyunda ilerledikçe bağ kurduğunuz, birlikte hareket ettiğiniz karakterler hakkında karatlar almak, onları olumsuz etkileyebileceğinizi düşünmek sizi kararsızlığa itiyor. Çok dikkatli hareket etmeliyim Alice üzülmemeli, North benden soğumamalı, Hank bana kızmamalı gibi. Ben özellikle Kara, ile oynarken Alice'i üzmekten çok korktum. Karar alırken kısa sürede hep 2 kere düşündüm. Çünkü iki karakter arasındaki bağ benim için çok değerli bir hal almıştı kıyamazdım onlara. Bunların dışında oyun size gerçekten kaderinizi belirleyecek seçenekler sunuyor. Hangi karakterle oynarsanız oynayın aldığınız kararlar kesinlikle sizi etkileyecek. Bu oyunun en başından sonuna kadar devam ediyor.

Grafikler : Detroit Become Human, son dönemlerin en güzel kar atmosferini sunuyor bizlere. Kara bastığınızda oluşan iz gerçekten güzel. Ancak karakterler yürürken hafif hissettiriyor sanki üflesen yıkılacakmış gibi. Ama altını kalın bir kalemle çizmekte fayda var, bu oyunun grafikleri, görselleri, renk paleti, bizlere gösterdikleri evren ve atmosfer gerçekten çok güzel. Abi bazen oyunlarda durup sadece ekrana bakmak istersiniz ya bu oyun o oyunlardan.

Karakterler : Oyunda bulunan 3 ana karakter de bütünleşebileceğiniz karakterler. Üçünde de kendinizden birşeyler bulacak ve seveceksiniz. Ben sevdim. Üçünü de mi ? Evet. Ancak bir tanesi benim için çok daha öne çıktı. Aynısını sizler de hissedeceksiniz.
Bu arada oyunun en önemli anlarından biri olan 'Ya özgürlük ya ölüm!' Nidaları,Markus'un izlediği yol ve özgürlüğünün peşinde olan bir halk sizlere ne hissettirdi? Sizi bilmem ama ben sanki Kurtuluş Savaşındaki Mustafa Kemal Atatürk'ü hissettim. Ya istiklal ya ölüm, oyun içerisinde ya özgürlük ya ölüm şeklinde değerlendirilmiş. Ayrıca benim şizofrenliğim mi bilmiyorum ama Markus'un bir gözünün sağlıksız olması detayı hatta oyunun 10 kasım civarında geçmesi ve ayrıca 2038'de geçmesi bana hep Atatürk'ü ve bizi anımsattı. Bende bu yüzden daima androidlerin yanında yer aldım.
Oyundaki diğer karakterler de sizlere çok yakın gelecektir en sevmediğiniz karakterde bile bir şeyler bulacaksınız. Çünkü aldığınız her kararda onlarla daha da bütünleşiyorsunuz.

Sesler : Oyunda ki sesler güzel. Çevre sesleri oyunda çok etkili değil fakat doğal sesler güzel verilmiş. Karakter seslendirmeleri bence mükemmel olmuş. Her karaktere 'cuk' oturan sesler seçilmiş. Oyun seslendirme ve çevre sesleri konusunda da geçer not almayı başarıyor.

Müzikler : Oyun müzik anlamında da çok etkileyici ve yerinde müzikler sunuyor. Sahneleri izlerken 'evet ben film izliyorum' diyorsunuz. Müzikler güzel.

Sonuç :
Hikaye : 94
Atmosfer : 95
Grafikler : 95
Sesler : 91
Müzikler : 91
Oynanış/Mekanikler : 94
Tekrar Oynanabilirlik : 96
Karakterler : 96
Oyun Finali : 93

Genel puan : 95


Oyun notu: Quantic Dream daha iyisini yapana kadar türün en iyisi bu.
Pek sevgili Quantic Dream keşke oyunun pc sürümünü daha optimize yapsaydı. Yine de benim gözümde dünyanın en iyi oyunu.
 

Geri
Yukarı