Sana bir anımı anlatayım, izbandut dedikleri vücut tipinin en alasına sahibim, kaç kez dövüştüm hatırlamıyorum, ancak kendime olan öz güvenim girdiğim her kavgadan sonra artmaya başlamasıyla daha da celallenmeye başlamıştım, artık sporumu ring dışına da taşımaya, haklı olduğum her olayda işi kavgaya götürmeye çalışıyordum.
Kadıköy bostancı, saat gece 1.5 suları, bardan çıktım ve yanımda gittiğim barda tanıştığım kadın da vardı, testosteron tavan, şekil, vücut fit, sporumda gittiğim salonun en iyisiydim, babam da eski dövüşçü, kendimden müthiş eminim.
Yolda yanımda ki kıza omuz atan 1,62 boylarında, nereden baksan 50-55 kilo olan, tek yumrukta yerle bir edeceğim bir haşere, yanına gidip tek yumrukta amel defterine kaşe basmaya gidiyordum ki, zargana yere düştü bana doğru gelirken, montundan yere düşmesiyle beraber silahı da kaldırıma doğru yuvarlandı, kurşun yuvaya da verilmiş şekildeydi. Silahı yerden aldım, esnaf geldi ve polis arandı, her şey bitti şikayet dilekçeleri yazıldı derken;
Üstüme gelen o çocuğun 12 suçtan dosyası olduğu, adam vurmasına rağmen şartlı tahliyeden salındığı ortaya çıktı, silah ruhsatsız ve bu kişi gözünü kırpmadan adam vuran birisi, üstelik o anda da uyuşturucu etkisinde olduğunu öğrendim.
Ben başarılı bir insanım, hamdolsun tipim iyi, hayatım güzel, ancak bir anlık artislik uğruna o çocuğun ayağı kaymasaydı ben hayatta olmayacaktım, belki de sakat kalacaktım, istediğin kadar kaslı ol, dövüşte iyi ol, mermi veya bıçak geçirmez değilsin, daha çok küçüksün, aklını başına topla çok kötü ezilirsin.
Ve şunu unutma, etki her zaman tepkiden daha hızlıdır, hayatında kaç kez ölümle burun buruna geldin sen? Yersin bıçağı, mermiyi, annen arkandan ağlar senin artisliğin yüzünden.