DSÖ COVID-19 Hakkındaki Efsaneleri Ele Alıyor

Alpha Centauri

Megapat
Katılım
25 Şubat 2016
Mesajlar
3.554
Makaleler
4
Çözümler
89
Merhaba arkadaşlar. Belki biliyorsunuzdur, Dünya Sağlık Örgütü'nün sitesinde güzel bir kategori mevcut: COVID-19 ile ilgili efsaneler.

Birçok yanlış bilgilendirmenin yayıldığı bu günlerde neyin yanlış neyin doğru olduğunu ayırt etmemiz gerekiyor. Açıkçası paylaşımları ve paylaşım şekilleri oldukça hoşuma gitti, birçok insanın uzun makaleleri okumaya üşendiğini de göz önünde bulundurduğumuzda oldukça faydalı buldum.

Uzatmadan bağlantıyı paylaşayım:
Dünya Sağlık Örgütü: Efsaneler ve Gerçekler


Örnek bir içerik:

1585306075912.png


Örneğin burada soğuk havanın veya karın koronavirüsü öldürebileceğine dair bir efsaneden bahsedilmiş. Ancak soğuk havanın yeni koronavirüsü ya da diğerlerini öldürebileceğine inanmak için ortada bir neden olmadığı belirtiliyor. Sağlıklı bir insanın vücut sıcaklığının, dış ortamın sıcaklığı ne olursa olsun 36,5 ile 37 derece arasında sabit kaldığı belirtilmiş. Bu virüse karşı kendimizi korumanın en etkili ellerimizi dezenfektan ile sık sık temizlemek ya da sabun ve su ile yıkamak olarak belirtilmiş.




Maalesef içerikler İngilizce. Ancak şöyle bir fikrim var, zaman buldukça burada Türkçeye çevirip daha fazla insana ulaşmasına yardımcı olabiliriz.
 
Onun yerine Google Çeviri var. :D
Pek düzgün çeviremiyor ama tabii ki hiç yoktan iyidir. 🙂
Devam ediyorum.

Nefesinizi 10 saniye veya daha fazla süre öksürmeden veya rahatsız hissetmeden tutabiliyor olmak, COVID-19 veya başka bir akciğer hastalığına sahip olmadığınız anlamına gelmez.

1585686397478.png


COVID-19’un en yaygın semptomları kuru öksürük, halsizlik ve ateştir. Bazı insanlar zatürre gibi şiddetli rahatsızlıklar geçirebilir. COVID-19’a sebep olan virüse sahip olup olmadığını anlamanın en iyi yolu laboratuvar testidir. Hastalığın varlığını bu nefes testi ile anlayamazsınız, hatta bu test tehlikeli bile olabilir.
Yine çok yaygın bir yanlış bilgiden bahsedilmiş:

Güneş altında kalmak ya da sıcaklığın 25 dereceden yüksek olduğu ortamlarda bulunmak sizi koronavirüs hastalığından (COVID-19) korumaz.

1585766696026.png


Hava ne kadar güneşli veya sıcak olsa bile COVID-19’a yakalanabilirsiniz. Havanın sıcak olduğu ülkeler COVID-19 vakaları bildirmiştir. Kendinizi korumak için, ellerinizi sık sık temizlediğinizden emin olun ve gözlerinize, ağzınızda ve burnunuza dokunmaktan kaçının.

Bu arada yasal yükümlülük olarak belirtmek zorundayım;

Konuda paylaşılan çevirileri DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) değil, ben yapıyorum. Dolayısıyla DSÖ bu konuda yazdığım önceki mesajların, bu mesajın ve sonraki yazacağım mesajların içerdiği çevirilerin içeriğinden ve doğruluğundan sorumlu değildir. Orijinal içeriklerin bulunduğu bağlantı, konu başındaki ilk mesajımda mevcuttur. Lisans: CC BY-NC-SA 3.0 IGO
Ek olarak, içerikleri elimden geldiğince doğru ve anlaşılır bir şekilde tercüme etmeye çalışıyorum. Buna rağmen hatalarım olabilir. Dolayısıyla, paylaştığım içerikler için doğruluk garantisi veremiyorum.
 
Son düzenleme:
Bunlara ek olarak bir sürü boş komplo teorisi anlatılıyor. Yok üst akıl yok ABD'nin oyunu yok biyolojik silah, tamam hepsinin olma ihtimali var da hani kanıt? Nerde abicim kanıt? Bazı insanlar işte ekonomist kapağını inceleyip kendine göre hikaye kuruyor. Kendi fikirleridir saygı duyarım ancak bunların kanıtı yok.
Başta Türkiye Bilim Kurulu olmak üzere, diğer tüm bilim insanları insan yapımı değil doğal olarak mutasyona uğramış virüs diyor. İşin uzmanları aptal bir sen mi akıllısın kardeşim, demeli böyle komplo teorileri kuranlara.
 
@Nieagerams
Sonuna kadar haklısınız ancak o insanlara laf anlatmak da mümkün değil maalesef. Ayhan Tarakcı bir videosunda güzel açıklamıştı virüsün neden bu virüsün bir silah olamayacağını.

Hadi o video da eskide kaldı biraz, bugün şu yorumu yapmak da mümkün. Hazırlayan ülke, işlerin ters gitme olasılığına karşı aşıyı ve ilacı elinde hazır tutmaz mı? Bu virüsü hazırlayabilecek güçte olan ülkeler şimdi ciddi kayıplar yaşamıyor mu? ABD hazırladıysa, elinde böyle bir ilaç tutacak kadar akıllı olmalı. Ama günde kaç insan ölüyor ABD'de görüyoruz. Durum şu an çok kötü orada.

Ortada daha saçma şeyler de var. İki yıl falan önce yayınlanmış bir diziden koronavirüs ile alakalı bir bölümü alıp işte biliyorlarmış önceden burada söylemişler gibi düşüncelere sahip bazıları.

Koronavirüs bir virüs ailesi çok daha önceden bildiğimiz bir aile, hatta SARS ve MERS salgınları da geçmişte iyi bilinen örnekleri zaten; bu virüsün asıl adı SARS-CoV-2 diyoruz; önceden ortada olan bir virüsü mutasyon geçirmiş gibi gösterip dizi hazırlamak zaten gayet olağan diyoruz; adam yok işte şöyle böyle deyip lafı geveleyip bir şeyler uyduruyor, dinlemiyor bile.
 
Plazma tedavisi de riskli, eğer bu hastalar bir süre sonra yeniden pozitif oluyorlarsa bunlardan alınan plazmalar, bunların verildiği diğer hastalardaki virüs yükünü de artırabilir, dikkatli hareket etmek lazım.
 
WHO salgın ilk ortaya çıktığında virusu hafife aldı ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda ülkeleri uyarmadı. Bu örgüte ve yaptığı açıklamalara şüphe ile yaklaşmak insanların yararına olacaktır.
 
WHO salgın ilk ortaya çıktığında virusu hafife aldı ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda ülkeleri uyarmadı. Bu örgüte ve yaptığı açıklamalara şüphe ile yaklaşmak insanların yararına olacaktır.
Evet başlangıçta geç kaldılar. Ancak yine de bugün için birçok kaynaktan daha güvenilir en azından.
 
Bu virüsün bilinçli olarak imal edilmesi şart değil Çin'e batılı ülkelerin ve diğer devletlerin tazminat davaları açmaları için şundan dolayı, Wuhan'daki viroloji laboratuvarlarında çok riskli şartlar altında koronavirüs deneyleri (Sars ve Mers örnekleri hakkında) yapmışlar, salgın patlak vermeden bir süre önce. Ve bu viroloji enstitüsü Wuhan'daki hayvan pazarına çok yakın bir enstitü. Şuraya geleceğim, bu bir biyosilah üretiminden ziyade Çin'in Çernobil'i olabilir yani doğaya yapılmış bir asist, bir laboratuvar kazası olabilir çünkü bu laboratuvarlardaki hijyen şartları standartların çok altındaymış ve salgının enstitü atıklarının bulunduğu çöp konteynırları ile temasa geçmiş kimselerden (bu bir çöpçü olabilir, herhangi bir sivil olabilir) bulaştığı tahmin ediliyor. Bir de Çin hükümetinden henüz salgın patlak vermeden bir süre önce Wuhan'a yakın bu viroloji enstitüsüne bir yazı gönderiliyor sonra bu yazı geri çekiliyor, yazıda viroloji laboratuvarlarındaki çalışma etiğine dikkat edilmesi gerektiği, her an bir kaza ortaya çıkabileceği şeklinde uyarılar var yani komplo teorilerine kredi vermek istemem çünkü genelde içi boş çıkar fakat böyle peş peşe gerçekleşen birbiri ile ilişkili dikkat uyandıran birkaç olay söz konusu olduğunu söyleyebilirim.
 
Son düzenleme:

Geri
Yukarı