Dünya'nın En Farklı Hikayesi

Alitasbasi67

Decapat
Katılım
22 Ağustos 2018
Mesajlar
463
Çözümler
1
Merhaba arkadaşlar yine merhaba size kendi hikayemi tanıtacağım gerçekten farklı hikayeler yazıyorum. Mesela Joe Saramago farklı yazar ya ben onun 1000 katı farklı yazarım sadece bunu açıklasam yeterli sanırım :D Hikayelerim iyi yada kötü bunlar benim için önemli değil ama sizin eleştirilerinizi duymak istiyorum hikayelerimi okuyup yorum yapar mısınız? En güzel hikayemi kopyalayacağım, 12 sayfa. Umarım birileri okur. Bir şans verirseniz bana hikayelerimin farklı olduğunu anlayacaksınız.


YAŞAMAK
Gecenin de etkisiyle odasında karanlık korkusunu yenmeye çalışan K yatağında zor zamanlar geçiriyordu başını bir sağa bir sola atıyor bazen ise önünde bir canavar olduğunu hayal ediyordu ansızın balığına yem vermediği aklına geldi ve çalışma masasındaki gece lambasını çalıştırıp balığına yemi verdi.

Bu zamana kadar yazmış olduğu eserlere baktı yaşadığı gururla lambayı söndürdü ve yatağına döndü. Çok geçmeden uyuya kaldı ve rüyasında; hayalindeki güzellikteki bir kadın, çocuk ve kendisinin bulunduğunu gördü. Çocukla uçurtma uçuruyorlardı. Kadında örtüde oturmuş onu seyrediyordu. Çocukluğunda etrafındaki insanların yaptığı gibi uçurtma yapmak isterdi ama yapamazdı el becerisi yoktu. Rüyadan uyanınca neden böyle bir rüya gördüğünü kendi içinde düşündü ve mutlu bir halde Hayat Bilgisini izlemeye başladı bölüm bittiğinde masasında hazırda bulunan bardaktaki suyu içti. Her zaman masasında su bulundururdu neden böyle bir alışkanlık edindiğini hatırlamıyordu Telefonundan saatin kaç olduğuna baktı ve saatin 11 olduğunu fark etti umursamadı çünkü işte çalışmıyordu. Kendisi bir yazardı onun için işe gitmek yoktu. Ünlüydü K çoğu kitabı satış rekoru yapmıştı. Nobel Edebiyat Ödülünü 4.romanında almıştı. Yakında 8. Romanını yazacaktı ve o son eseri olacaktı.

Lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı sonra kendisini kokladı kıyafetleri kötü kokuyordu. Kıyafetlerini değiştirmeye üşendiği için odasına gitti Cem Karaca Tişörtünü ve siyah eşofmanı çamaşır makinesinin üstüne koyup soyundu ve bornozuna telefonunu koyup banyoya girdi. Son zamanlarda edindiği alışkanlık ile banyoda şarkı dinlerdi bornozundaki telefonu çıkardı ve Mirkelam’ın Asuman şarkısını açtı ve iyice keselendikten sonra tertemiz sayılacak şekilde banyodan çıktı. Kıyafetlerini giydi ve mutfağa gidip yumurtalı ekmek yaptı annesi çocukken ona pişmiş şekilde yapardı fakat K annesinden farklı olarak hafif pişmiş şekilde yapmayı tercih ederdi. Tekrar odasına gitti artık hikâyesine başlama zamanının geldiğini anladı ve bilgisayarından Word dosyasını açıp hikâye için neler yapacağını düşünmeye başladı. Başlığa Mavi Aynalar yazıp hikâyesini yazmaya başladı.



Bankada çalışan L Hayattan zevk almadan rutin bir şekilde yaşıyordu. Hayatı ilgi çekici değildi bundan kurtulmak adına yapamayacağı şeyleri düşünüyordu kendince bu çözüm yoluydu. Genel olarak eğer 10 gün sonra da hayatımda ilgi çekici bir şey olmazsa intihar edeceğim gibi kendisine saçma şeyler söylüyordu 10.Gün geldiğinde ise bu durum hakkında düşünmemeye çalışıyordu düşünürse korkaklığını kabul etmek zorunda kalacaktı onun için bu epey zordu.

Sıradan iş gününden sonra evine doğru yol alan L. Evinin oralarında eski arkadaşıyla ailesini fark etti onunla konuşmak istemiyordu samimi değillerdi. Onlarla konuşmamak adına yolun ortasından gitmeye çalışacakken arabaların yolu tıkadığını fark etti mecburen eski arkadaşına merhaba demek zorunda kalacaktı. İlk önce arkadaşı selamı verdi.

P

(Elini cebinden çıkardıktan sonra):

- Selam L. Seni gördüğüme sevindim.

L

(arkadaşıyla kafa tokuşturduktan sonra):

- Aynen bende öyle nasılsın?





P:

- İdare eder de biz benim kızı hastaneye götüreceğiz randevu saati geçmeden en iyisi biz gidelim haydi kendine iyi bak kardeşim.

L:

- Kendine iyi bak kardeşim geçmiş olsun.

P:

- Teşekkürler.

L Evine doğru tekrar yola çıkar.

K hikâyesindeki cümleyi bitirdi biraz ara vermesi gerektiğini anladı. Aklına bir şey gelmemesinden dolayı ağlamak istiyordu ama ağlayamazdı eski bir arkadaşına söz vermişti niye söz verdiğini hatırlamıyordu.

Telefonuna bildirim geldiğini fark etti gelen mesaja baktı. F mesaj atmıştı mesajın içeriğinde: Eski sınıf arkadaşlarının Pazar günü buluşacaklarını belirtiyordu.

K

(Neden olmasın ki diye düşünerek) :

- Olur geliyorum. Nerede bulaşacaksınız bu arada?

F:

- 90lar cafede buluşacağız sana konum attım öyle gelirsin. Pazar saat 12 de olacak unutma. Benim mola bitti çalışmam gerek hadi kendine iyi bak.

K:

- Görüşürüz kolay gelsin.

4 gün boyunca hikâye yazmadı. Sadece roman okudu. Okuduğu romanlar ise Joe Saramagonun Kabil ve William Shakespearenin Romeo ve Julietiydi. Az sayfalı kitaplardı fakat anlama güçlüğü yaşıyordu bir cümleyi 10 kez okuduğu zamanlar oluyordu.

Nihayet Pazar günü geldi siyah palto ve kahverengi pantolon giydi. 15 dakika sonra içinde gitmeme isteği belirdi fakat bu hissi yenerek dışarı çıktı ve arabasına binerek cafe’ye doğru yola çıktı.

Cafe de sadece kendilerinin olmasını istedikleri için cafe’yi kapattırmışlardı. K cafenin kapısını açıp adımını attıktan sonra arkadaşları tarafından sevinçle karşılandı eskiden samimi olmadığı insanlar bile onu kucakladığını fark etti onlara da mutlulukla aynı muameleyi yaptı. Arkadaşları ve K toplam 10 kişiydi topluca masaya oturup pastalar kekler ve börekleri yemeye koyuldular. K fazla iştahlı değildi ama patatesli börekten 3-4 parça yedi. K gününü güzelce arkadaşlarıyla geçirdikten sonra evine doğru yola koyuldu ve eve doğru giderken ilham gelmişti eve varır varmaz ilk işi bilgisayarını açıp Word dosyasına kaldığı yerden devam etmek oldu.



L Evine doğru giderken anket yapmak isteyen bir kız önünde belirdi anket teklifini kabul etti. Kızın ismi C’ydi. Ve anket için soruları sormaya başladı.

1.Soru En son izlediğiniz film hangisidir?

L:

- En son Fight Club’u izledim seninki nedir? (Aptallık yaptığını anladı)

C:

- İnanır mısın bende şaşırtıcı bir biçimde onu izledim.

L:

- Evet, öyle başka soracağın soru var mıydı?

C:

- Mesleğiniz nedir?



L:

- Ben Bankacılık Meslek Elemanı olarak çalışıyorum. Sen ne iş yaparsın? (Yine aptallık yaptığını anladı fakat kendisini durduramıyordu)

C:

- Ben edebiyat öğrencisiyim son sınıfım bu ay param yetmedi mecburen Yarı Zamanlı işte çalışıyorum.

L:

- Anladım. Başka soracağın soru var mıydı.(Keşke bu kızla konuşabilsem dertlerimi anlatabilsem diye düşündü)

C:

- Hayır, anketi burada kesmek bana daha mantıklı geliyor ama istersen sohbeti kesmeyelim tanışabilir miyiz? Ne diyebileceğimi bilemedim sohbeti devam ettirmek istiyorum.

L

(Beyninden vurulmuşa döndü. Tüyleri diken diken oldu. Gülümseyerek):

-Olur, tabi çok sevinirim. Mutsuz günümü mutlu yaptığın için teşekkür ederim yarın eskiden gittiğim bir müzeye gidelim. Telefon numaranı verir misin? Oranın konumunu atayım. Bana gayet uygun göründü belki ilk karşılaşmada böyle sorulmaz bilmiyorum özür dilerim kusura bakma.

C:

- (Gülerek):

Ne için özür diliyorsun? Tabii ki gidebiliriz telefon numaramı söylüyorum telefonuna kaydet. Mesaj at rehbere kaydedeyim.

L:

- Tamamdır. (Gülümseyerek) : Çok erken bir buluşma kararı aldık. Eve gidince bol bol güleceğim bu konu hakkında.

C:

- Sanırım ikiz olmalıyız. Aklımdan bunlar geçti benimde en iyisi biz yolları ayıralım. Gülmek istiyorum çünkü.

L:

- ( Gülümseyerek ): Olur görüşürüz kendine iyi bak.



İkili evine doğru yol aldı ve evlerinde bolca konu hakkında düşünüp güldüler.

L uyumadan şarkı ve müzik dinlemeyi severdi o yüzden Ludwig van Beethovenın Ayışı Sonatının 1 saatlik versiyonunu açtı ve çok geçmeden uyuya kaldı. L’nin rüyası bir hayli korkutucuydu. Rüyasını kontrol ettiği rüyalardan biriydi. Rüyasında iki aynanın hareketlerini taklit ettiğini gördü. Aynalar gülerek zıplıyorlardı L aynaların o an efendisi olduğunu anladı ve yerde yuvarlandı zıplayıp koşmaya başladı aynaların kendisinin hareketlerini taklit etmek zorunda gibi hissetmişti aynaların görevini gittikçe zorlaştırmış olması ona komik geliyordu. Fakat çabucak sıkıldı.

L:

- Aynalar durun diyorum artık beni taklit etmeyin!

Aynalar:

- Emrin bizim için bir görevdir! (Kendilerini parçalayarak):

Seni taklidi bırakmamız için emir verdiğin için teşekkür ederiz artık seni öldürmemiz serbesttir.

(Aynalar parçalarını L’ye atarak): Ha ha ha ha…



L bu saçma rüyadan uyandığında üzülmekten başka bir şey yapamadı. Gerçekten mutlu olduğu zamanda mutluluğunu yok edecek bir şey olması L’yi çok üzdü ve ağlamaya başladı.



Yaklaşık 4-5 dakika ağladıktan sonra saatin kaç olduğuna bakmak için telefonunu açtı ve buluşmaya 30 dakika kaldığını gördü hemen hazırlanmaya başladı C’yi bekletmek istemiyordu hem de ilk buluşmada bekletmek ne ayıp olurdu!

Hazırlandıktan sonra siyah paltosunu giydi hızlı adımlarla yürüyerek buluşma yerine gitti C’nin 5 dakika önceden geldiğini gördü sevindi buluşmaya hevesli olduğunu anlamıştı içinden mutluluğunu kendisine belirtiyordu.

L:

. Günaydın, nasılsın?

C:

- Günaydın, mutluyum açım hem de kurt gibi midemin seni yiyeceğinden endişeliyim. (Gülümser)

L

(Gülümseyerek):

- Beni o bile beğenmez merak etme. Bol soğanlı menemen yemeye ne dersin? Buralarda kıyak bir yer biliyorum oraya gidelim benimle gel C hızlı ol beni de acıktırdın.

L ve C hızlı adımlarla menemenciye gittiler ve yemeklerini bir güzel yediler sonra ağızlarının kokmasını engellemek için yol ağzında bakkalcıya gidip şekerli sakız aldılar ve ağızlarının kokusunu arındırdılar.

L ve C müzede 3-4 fotoğraf birlikte çekindiler onun dışında L fazlaca heykellerin resmini çekti ve içini dökmeye başladı.

L:

- Ne güzel oldu tanışmamız bir bilsen ne kadar mutlu olduğumu seni kaybetmek istemiyorum o yüzden şimdiden söyleyeceğim benim sevgilim olur musun C belki çok acele oldu fakat ben ben bekleyemem bu zamana kadar bekledim bir gün daha bekleyemem biliyor musun senin gibi biri karşıma çıkmasaydı intihar edecektim. Seninle karşılaşana dek yaşadığımı hissetmiyordum C lütfen lütfen bırakma beni yalvarırım seni seviyorum.

C:

- Bunlar çok çok güzel cümleler L. Sana ne diyebilirim bilmiyorum. Kaderimde seninle arkadaş olmak varsa neden daha ileri götürmeyeyim ki? Bende bundan sonra seni seveceğim seni koruyacağım sana güveneceğim seni seviyorum.

L ve C hayatlarının bundan sonra mutlu olacağını sanıyorlardı. Fakat mutlulukları uzun sürmedi L tekrar aynı rüyayı gördü. Bu 4-5 gün devam etti rüyalarının ne anlama geldiğini bilmiyordu her gün uyandığında ağlıyordu rüyalarını kontrol edemiyordu artık sadece rüyasında ölüyordu aynalar onu öldürüyordu nasıl kaçabilirdi ki onlar çok güçlülerdi.

L C ye evlilik teklifini çok sevdiği Değirmen kitabının Bir Delikanlının Hikâyesi kısmına not yazarak bıraktı notun içeriği şöyleydi: Bu kitap en sevdiğim kitap evlilik telifini yüzüne karşı söylersem çok sade olacağını düşündüm bu yüzden böyle bir karar aldım. Bir Delikanlının Hikâyesi beni anlatıyor diyebilirim sanırım evet beni anlatıyor. Aslında hikâyedeki sevişme veya konuşmalar ilgimi çekmedi. Peki, niye bu kadar sevdim bilmiyorum işte sevdim be bir şekilde anlatamam! Seni çok seviyorum ve kaybetmek istemiyorum benimle evlenir misin? Diye bitirdi ve kitabı C ye hediye etti.

C bu güzel eseri okurken nota rastladı ve notu okumayı bitirdikten sonra koşarak L’nin yanına gitti evlilik teklifini kabul ettiğini söyledi. Ve L’nin kucağına zıpladı L kucağında C’yi ve kendisini 360 derece döndürürken yere düştüler ve birbirleriyle seviştiler.

İkisinin de pek fazla arkadaşı olmadığı için düğün yapmaya gerek olduğunu düşünmediler sevdiklerini nikâha çağırdılar ve yıldırım nikâhıyla evlendiler 5-6 ay sonra C hamile kalmıştı. Bunlar olurken L’nin rüyaları gittikçe kötüleşiyordu. Artık halüsinasyon görmeye başlamıştı. Evindeki aynalara bakmaya korkuyordu. C’ye bu durumu anlattı bu durumu anlattıktan sonra C’de aynı rüyayı gördü fakat bu sefer aynalar ikiliye işkence yapmaya başladı! Evet, evet işkence! L ve C ortak kararla evlerindeki aynaları kaldırdılar ve artık aynasız evde yaşıyorlardı ama bu rüyaları durdurmadı. Aksine rüyadaki aynalar çoğalmıştı artık bir ordu boyutundaydılar!

L evde C’ye bugün için karnıyarık yapmasını rica etti. C teklifi kabul etti ve karnıyarık yapmaya koyuldu. C yemeği hazırlarken L C’nin omzuna bir buse kondurdu ve oracıkta seviştiler. C çocuğunu doğururken çok zorlanmıştı doktor ter içindeydi. Hayatı boyunca hiç kötü ameliyat geçirmemişti eğer bu ameliyatı kötü geçerse olacaklardan korkuyordu. Hayır, korkmuyordu sadece başarı oranı azalacağı için üzülüyordu! C’nin çocuğu her şeye rağmen sapasağlam doğdu. L ve C çocuklarının isminin ortak kararla M olacağına karar verdi.

L’nin işleri artık iyi gitmiyordu rüyalardan dolayı kafası bunalmıştı ve işinde genel olarak başarısızdı patronu bu durumdan sıkıldığı için L’yi yanına çağırdı eğer 2 günde düzelmezsen seni işten atacağım dedi. L onura inanıyordu o yüzden istifa etti. Yeni çocuğu doğmuştu onları geçindirmek zorundaydı. M ve C onun her şeyiydi bırakamazdı onları çalışmak zorundaydı.



K hikâyesinin artık mükemmel olduğuna karar verdi aklına binlerce şey geliyordu sevindi ve yatağına geçerek uyudu 4 gün önce gördüğü rüyayı tekrar görmek istiyordu fakat göremedi. Uyandığında güzelce kahvaltısını hazırlayarak yemeğini yedi ve hikâyesini Word dosyasından tekrar devam ettirdi.



L nakit paraya ihtiyacı olduğu için aylıklı işlerde çalışamazdı. Seyyar simit satıcılığı yaptı. Güzel para kazanıyordu en azından ailesini geçindirecek kadar bankadaki kasvetli işinden çok daha iyiydi o iş çok kötüydü. L akşam eve gittiğinde karısına sürpriz yapmak için kuyumcuya gidip bir yüzük aldı ona evlilik teklifinde yüzük vermemişti şimdi yüzük verip karısını daha fazla mutlu etmeyi düşündü. C’ye yüzüğü verdiğine C elindekileri bırakıp L’nin üzerine zıpladı ve teşekkür etti. Beraber uyudukları zaman bu sefer rüyasını kontrol edebildiler. Şimdi rüyalarında iki kişiydiler ve ne yapacaklarını birbirlerine söylüyorlardı.



C:

- Hayatım, bence silah bulup aynaları yok etmeliyiz.

L:

- Doğru söylüyorsun ben etrafı kolaçan edeceğim sen burada bekle.

L etraftan minigun bulur (Acaba birisi savaşmamızdan zevk mi alıyor diye düşünerek)aynalara doğru ateş eder 2 dakika sonra cephanesi bitmiştir ama karşısındaki ordunun birçoğunu yok etmiştir. Aynalardan ikisi gizlice L ve C’nin arkasından gelip ikisinin de boğazını kesmiştir. L ve C rüyadan uyandığında bedeninde yaralar oluştuğunu fark ederler ve korkuyla birbirleriyle konuşmaktadırlar.

L:

- Bize neler olduğu belli artık her uyandığımızda bedenimizdeki yaraların boyutu artacak böyle giderse ölümümüz yakındır. Ölmek istemiyorum C M ve sen yaşarken ölmem imkânsız. Ben bu rüyaların gizemini çözmek için arayışa koyulacağım. Eski sınıf arkadaşım olan rüya bilimcisi J’nin yanına gideceğim o bana yardım eder sen kızım M ile kal onu koru kendine iyi bak hayatım.

C:

- Kızımı çok iyi koruyacağım sakın onun adına endişelenme. Kendine iyi bak.



L eski arkadaşının evini iyi biliyordu lise zamanında ilişkileri vardı. Onun evinin önüne güller koyduğu zamanlar olmuştu. Ama trajik bir şekilde ayrılmışlardı. Yine de J’ye saygı duyuyordu anlaşarak ayrılmışlardı en iyi çözümün bu olacağına karar vermişlerdi. Eve gitmeden önce bakkala uğrayıp gofret aldı ve yolculuğunda gofreti yedi sonunda eve vardığında zile bastı ve balkondan J’nin mutluluğunu görünce içindeki korku sona erdi J kapıyı açar açmaz L’ye sarıldı ve merdivenlerden koşarak dairesine girdi L’ye terlik verdi ve gelmesini söyledi.

J:

- Hoş geldin L senin gelmeni ne kadardır beklediğimi bilemezsin çok uzun zamandır bekliyorum. Fakat şaşkın değilim bir gün buraya geleceğini biliyordum. Gelmek zorundaydın bana ihtiyacın olacağını biliyordum rüyalarını bana açıklayacaktın! Nereden bildiğimi sakın sorma cevap vermeye korkuyorum o her zaman beni takip ediyor herkesi takip ediyor. Neyse boş ver şimdi bunları hoş geldin tekrardan şimdi bana rüyalarını anlat dinliyorum.

L:

- Rüyamda eşimle bana aynalar saldırıyor. İlk rüyamdan bu yana hep böyle oldu bir kez onları özgür bıraktım artık kontrolü şansıma göre elime alsamda çok güçlüler. (Ara sıra rüyalarını kontrol edebildiğini fark edince gerçekten bu işten birisinin zevk aldığını fark etti ve tekrar J ile konuşmaya başladı.)

Aynalar kendilerini parçalıyor o derece öldürme istekleri var. Bu sabah rüyadan uyandığımızda bedenimizde yaralar olduğunu gördük. Ben olayı anlamıştım her rüya geçirdiğimde bunun daha kötüsü başıma gelecekti o yüzden senin yanına geldim ne olur yardım et bana kızım var M daha yeni doğdu annesiz ve babasız kalmasını istemiyorum ne olur yardım et.



J:

- Sakin ol L yardım et demene gerek yok bir daha yardım et dersen bunu hakaret olarak algılarım. Sana yardım edeceğimi biliyorsun. Rüyalar sadece senle eşine değil gittikçe herkese bulaşacak tüm dünya insanları bu rüyaların esiri olacak. Onları yok etmenin sağlayacağım. Bunu nasıl yapacağımı biliyorum tekrar efendime başvurmalıyım. Yarın bu saatte yeniden buraya gel efendimden aldığım bilgileri sana aktaracağım.

L:

- Tamam, yarın bu saatte görüşmek üzere.



K yorulmuştu ama hikâyesinin mükemmel olduğuna karar verdi. Paltosunu giydi ve parka gitti. Parkta banka oturduktan sonra etrafını seyretmeye koyuldu. Uzunca süre etrafına bakındı ve beyninden vurulmuşa döndü. Rüyasında ki meleğin önüne geldiğini gördü. Hayatındaki en büyük şansın bu olduğunu düşündü ve kadına doğru yavaş adımlarla ilerledi.

K:

- Merhaba, delice gelecek biliyorum ama siz benim kaderimsiniz. Sizinle tanışmak benim kaderim lütfen hayatımda bir kez olsun bir kadın beni itibarıma göre kabul etmesin. Sadece biri beni ben olduğum için kabul etsin diye bekliyordum sonunda sizi buldum sizin beni kabul edeceğini düşündüm. Lütfen tanışalım.

- Ş:

- Şaşkınlık içerisindeyim. Evet! Dış görünüşümden dolayı buraya benimle konuşmaya gelmediğini biliyorum. Nasıl bildiğimi bile bilmiyorum! Ama evet ne olursa olsun teklifinizi kabul ediyorum.

- K:

- Senin kaderim olduğunu biliyordum hadi gel yürüyelim biraz olur dimi?

Ş:

- Tabi ki bundan onur duyarım yürüyelim zamanım bol.



K:

- Konu bulamıyorum hâlâ şaşkınlık içerisindeyim bugün büyük ihtimalle konu bulamayacağım istersen teklifimden korkmaz ve bana güvenirsen evime gel şuan yazmak üzere bulunduğum hikâyeyi tamamlamak zorundayım. Ondan sonra konu bulurum (beyaz dişlerini göstererek gülümsedi)

Ş:

- Günümü inanılmaz yaptın. Teşekkür ederim yürüyelim o halde.

K ve Ş eve gidene kadar sohbet ettiler ve eve vardılar Ş K’nın odasının derli toplu olduğunu görünce sevindi.



K:

- Şuan senle konuşmayı isterdim fakat hikâyemi yazmak zorundayım wifi ismi Enver paşa şifresi de Cemkaraca büyük C ile sen biraz takıl ara verdiğimde gezmeye gideriz.

Ş:

Hoş gelişler ola, kahraman Enver Paşa! Cem Karaca yâda bayılırım.

K şaşırdı ve gülümsedi. Odasında Ş'yi düşünürken mutluluktan zıpladı Ş bunu farketti ve fakat çaktırmadı gülümsedi odadaki televizyonu çalıştırdı ve Yalancı Yârim izlemeye koyuldu.

K yatak odasında zıplarken çalışma masasına geçti ve hikâyesini yazmaya koyuldu.



L Sabah uyandığında ayağının mosmor olduğunu farketti karısının ise tüm bedeni mosmordu. L anlam veremiyordu bir günde bunların olduğuna bugün bu işe son vermesi gerektiğini anladı. Koşarak J’nin yanına gitti. Zile bastı ve J anahtarı aşağıya attı. Anahtarı alıp içeri girdi daireye doğru gitti içeri girdiğinde yarasını J’ye gösterdi.

J (elini ağzına götürerek) :

- Biliyordum efendimin dedikleri doğru çıktı! Onun dedikleri zaten hep doğrudur. Her neyse çözümü buldum ben ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Bir ayna var. Aynaların efendisi olarak geçiyor eğer onu yok edersek tüm aynalar yok olacaktır. Onun yerini de biliyorum yeraltında saklanıyor. Günden güne güçleniyor. Kendisine orada bir ordu oluşturuyor enerji kaynakları ise rüyalarımızdan kazandığı bedensel ve ruhsal acı. Onları kontrol ediyorlar nasıl yaptığını bilmiyorum ama bunun benim efendimin yaptığını biliyorum! O böyle eğlenceyi seviyor. Şimdi efendim beni cezalandıracaktır ah lanet olsun! Korkuyorum ama bana yardım edemezsin! O çok güçlü lanet olsun ki o çok güçlü. Sen git buradan mahallendeki kanalizasyona in onu orada bulacaksın onu onu acımadan yok et.

L:

- Ailem ve senin için görevimi başarıyla tamamlayacağım. Senin adına üzülüyorum görüşmek üzere arkadaşım. Özür dilerim.



L evine doğru tekrar koştu. Kızını ve eşine buse kondurdu ve veda ettikten sonra alışveriş merkezine gitti ve balta satın aldı tekrar mahallesine döndü ve gece vakti kanalizasyona doğru indi. Sandığı kadar kötü kokmuyordu. Kanalizasyonda rahattı. Baltayla savunma moduna geçerek kanalizasyonda ilerledi. Etrafında ölmüş fareler vardı ama korkmuyordu yolun sonuna geldiğini hissediyordu.

Kanalizasyonun sonunda tahtında oturmuş Aynaların efendisini gördü.

L:

- Sana ikide bir aynaların efendisi demek istemiyorum! İsmin nedir? L aynalarının efendisinin ML olduğunu öğrenince şaşırdı şaşırmaktan ziyade korktu evet çok büyük korkuydu. Elleri titriyor tırnaklarını yiyordu.

ML:

- Hahahah alçak insan! Sen ne haddine benim karşıma çıkmak! Ben efendimin en sevdiği kişiyim sen ne cüretle benim karşıma çıkarsın? Gerçi neden karşıma çıktığını biliyorum. Beni öldüreceksin ha. Hahahahahah çok komik bu.

L:

- Seninle konuşmaya gelmedim ben ML. Seni öldüreceğim ve ailemin yanına gideceğim. Savun kendini silahsız birisine saldırmam ben!



ML yanındaki şahsi korumasının kolunu parçalayarak kendine silah yaptı ve ardından korumasının kolsuz olmasına dayanamadı ve kafasını parçalayarak öldürdü ve L’ye doğru hücum etti. İlk vuruşta L’nin kolunu ıskaladı fakat L’nin sağ bacağına tekme attı L acıyla haykırdı yere düştü ve gücünü toplamaya çalıştı kızını düşünmeye başladı onun için ayağa kalkmaya çalışıyordu. ML L ile alay etmeye başladı ve L’nin hareketlenmeye başladığını farkedince vakit kaybetmeden ikinci vuruşunu yapmaya çalıştı fakat L saldırı moduna geçerek ayağa kalktı darbeden kurtulmak için sola yattı ve baltayla ML’nin kafasını parçaladı. Aynalar yok olduktan sonra kanalizasyondan çıkarak anayola çıkmaya çalıştı. Yol üstündeki alışveriş merkezine giderek kendine yeni kıyafetler aldı onları orada giyerek evine doğru yola koyuldu.

L:

- C neredesin hayatım? Olayları sana anlatmalıyım. Hah buradasın işte o aynaların efendisi denilen alçağı öldürdüm. Bir daha o rüyaları görmeyeceğiz. Neyse ben uyumalıyım iyi geceler hayatım.

C:

- Uyuma gel otur yanıma biraz konuşalım.





C uzun bir sohbet yapmak istiyordu masaya çay getirdi ve birlikte sohbetlerinde içtiler. Tanıştıkları ilk günden buraya kadar ki anılarını konuşmuşlardı. İkisi de bundan sonra hayatının sonuna kadar mutluluk içinde yaşadılar. Fakat J hariç o acılarla dolu hayatı seçti ama efendisine karşı gelmenin sonucunu biliyordu pişman olmuştu fakat yine mutluydu efendisine karşı zafer kazandığı için gururlu hissediyordu. Efendisi sinirlendiğinde acımasızdı affetmedi. Efendisi onu sonsuza dek cezalandırmayı seçti. Hayatı bu olaydan sonra mutsuzlukta geçti ve çok geçmeden intihar etti. Cehennemde de işkencelere maruz kaldı. Ama yinede efendisinin anlamadığı bir şey vardı J mutluydu!



K romanını bitirdiğinde kendini gururlu hissetti. Tüyleri diken diken olmuştu. Gururla Ş’nin yanına gitti.

K:

- Hikâyeyi kâğıda çıkaracağım sonra sen okursun hikâyeyi gel benimle internet cafe ye gidelim.

Ş:

- Okumak için sabırsızlanıyorum geliyorum.



İkisi de evden çıkarak yola koyuldular hikâyesini kâğıda döktüler eve vardıklarında K Ş’ye limonatayla birlikte hikâyesini verdi ve hikâyesini okumasının bitirmesini bekledi. Beklediği eleştirileri almıştı sevindi ve Ş’ye yaklaşarak yüzüne buse kondurdu ardından seviştiler. 2 ay sonra Ş hamile olduğunu öğrendi. K evde zıplayarak Ş’ye sarıldı

K:

- Ş belki erken ama doğacak çocuğumuzun ismi V olsun.

Ş:

- Olur, tabi hayatım güzel isim sevindim.



7 yıl sonra K ve Ş hala ilk günkü gibi aşkları büyüktü K’nın saçı hafif beyazlamıştı fakat eşine güzel gözükmek için saçını boyatmıştı.

Çocuğunun da rüyasındakine benzemesi onun için mutluluk vericiydi ansızın aklına piknik fikri geldi ve eşine bahsetti.

K:

- Hadi piknik yapalım hayatım piknik yerine gidelim. V için uçurtma yapalım V’den gizli olsun sürpriz olmuş olur ona da eğlenir ufaklık. Ben internetten nasıl yapacağım hakkında videolar izleyeceğim sen de malzemeleri getirirsin.



Ş:

- Çok sevindim canım. Çok güzel bir hatıra olacak çocuğumuz için ve tabii ki uçurtma malzemelerini getiririm.

K ve Ş uçurtmayı bitirdikten sonra V’ye verdiklerinde bekledikleri tepkiden daha fazlasını aldılar ve mutlu bir şekilde. Hazırlıklarını bitirdikten sonra piknik yerine doğru yola çıktılar. Vardıklarında güzel bir mangal yaptılar ve K ve V koşarak uçurtmayı havalandırdılar. K 6 yıl önce gördüğü rüyayı anımsadı ve gülümsedi. Ş onları uzaktan tebessümle seyretti ve ölene dek mutlu yaşadılar.
YAŞAMAK
Gecenin de etkisiyle odasında karanlık korkusunu yenmeye çalışan K yatağında zor zamanlar geçiriyordu başını bir sağa bir sola atıyor bazen ise önünde bir canavar olduğunu hayal ediyordu ansızın balığına yem vermediği aklına geldi ve çalışma masasındaki gece lambasını çalıştırıp balığına yemi verdi.

Bu zamana kadar yazmış olduğu eserlere baktı yaşadığı gururla lambayı söndürdü ve yatağına döndü. Çok geçmeden uyuya kaldı ve rüyasında; hayalindeki güzellikteki bir kadın, çocuk ve kendisinin bulunduğunu gördü. Çocukla uçurtma uçuruyorlardı. Kadında örtüde oturmuş onu seyrediyordu. Çocukluğunda etrafındaki insanların yaptığı gibi uçurtma yapmak isterdi ama yapamazdı el becerisi yoktu. Rüyadan uyanınca neden böyle bir rüya gördüğünü kendi içinde düşündü ve mutlu bir halde Hayat Bilgisini izlemeye başladı bölüm bittiğinde masasında hazırda bulunan bardaktaki suyu içti. Her zaman masasında su bulundururdu neden böyle bir alışkanlık edindiğini hatırlamıyordu Telefonundan saatin kaç olduğuna baktı ve saatin 11 olduğunu fark etti umursamadı çünkü işte çalışmıyordu. Kendisi bir yazardı onun için işe gitmek yoktu. Ünlüydü K çoğu kitabı satış rekoru yapmıştı. Nobel Edebiyat Ödülünü 4.romanında almıştı. Yakında 8. Romanını yazacaktı ve o son eseri olacaktı.

Lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadı sonra kendisini kokladı kıyafetleri kötü kokuyordu. Kıyafetlerini değiştirmeye üşendiği için odasına gitti Cem Karaca Tişörtünü ve siyah eşofmanı çamaşır makinesinin üstüne koyup soyundu ve bornozuna telefonunu koyup banyoya girdi. Son zamanlarda edindiği alışkanlık ile banyoda şarkı dinlerdi bornozundaki telefonu çıkardı ve Mirkelam’ın Asuman şarkısını açtı ve iyice keselendikten sonra tertemiz sayılacak şekilde banyodan çıktı. Kıyafetlerini giydi ve mutfağa gidip yumurtalı ekmek yaptı annesi çocukken ona pişmiş şekilde yapardı fakat K annesinden farklı olarak hafif pişmiş şekilde yapmayı tercih ederdi. Tekrar odasına gitti artık hikâyesine başlama zamanının geldiğini anladı ve bilgisayarından Word dosyasını açıp hikâye için neler yapacağını düşünmeye başladı. Başlığa Mavi Aynalar yazıp hikâyesini yazmaya başladı.



Bankada çalışan L Hayattan zevk almadan rutin bir şekilde yaşıyordu. Hayatı ilgi çekici değildi bundan kurtulmak adına yapamayacağı şeyleri düşünüyordu kendince bu çözüm yoluydu. Genel olarak eğer 10 gün sonra da hayatımda ilgi çekici bir şey olmazsa intihar edeceğim gibi kendisine saçma şeyler söylüyordu 10.Gün geldiğinde ise bu durum hakkında düşünmemeye çalışıyordu düşünürse korkaklığını kabul etmek zorunda kalacaktı onun için bu epey zordu.

Sıradan iş gününden sonra evine doğru yol alan L. Evinin oralarında eski arkadaşıyla ailesini fark etti onunla konuşmak istemiyordu samimi değillerdi. Onlarla konuşmamak adına yolun ortasından gitmeye çalışacakken arabaların yolu tıkadığını fark etti mecburen eski arkadaşına merhaba demek zorunda kalacaktı. İlk önce arkadaşı selamı verdi.

P

(Elini cebinden çıkardıktan sonra):

- Selam L. Seni gördüğüme sevindim.

L

(arkadaşıyla kafa tokuşturduktan sonra):

- Aynen bende öyle nasılsın?





P:

- İdare eder de biz benim kızı hastaneye götüreceğiz randevu saati geçmeden en iyisi biz gidelim haydi kendine iyi bak kardeşim.

L:

- Kendine iyi bak kardeşim geçmiş olsun.

P:

- Teşekkürler.

L Evine doğru tekrar yola çıkar.

K hikâyesindeki cümleyi bitirdi biraz ara vermesi gerektiğini anladı. Aklına bir şey gelmemesinden dolayı ağlamak istiyordu ama ağlayamazdı eski bir arkadaşına söz vermişti niye söz verdiğini hatırlamıyordu.

Telefonuna bildirim geldiğini fark etti gelen mesaja baktı. F mesaj atmıştı mesajın içeriğinde: Eski sınıf arkadaşlarının Pazar günü buluşacaklarını belirtiyordu.

K

(Neden olmasın ki diye düşünerek) :

- Olur geliyorum. Nerede bulaşacaksınız bu arada?

F:

- 90lar cafede buluşacağız sana konum attım öyle gelirsin. Pazar saat 12 de olacak unutma. Benim mola bitti çalışmam gerek hadi kendine iyi bak.

K:

- Görüşürüz kolay gelsin.

4 gün boyunca hikâye yazmadı. Sadece roman okudu. Okuduğu romanlar ise Joe Saramagonun Kabil ve William Shakespearenin Romeo ve Julietiydi. Az sayfalı kitaplardı fakat anlama güçlüğü yaşıyordu bir cümleyi 10 kez okuduğu zamanlar oluyordu.

Nihayet Pazar günü geldi siyah palto ve kahverengi pantolon giydi. 15 dakika sonra içinde gitmeme isteği belirdi fakat bu hissi yenerek dışarı çıktı ve arabasına binerek cafe’ye doğru yola çıktı.

Cafe de sadece kendilerinin olmasını istedikleri için cafe’yi kapattırmışlardı. K cafenin kapısını açıp adımını attıktan sonra arkadaşları tarafından sevinçle karşılandı eskiden samimi olmadığı insanlar bile onu kucakladığını fark etti onlara da mutlulukla aynı muameleyi yaptı. Arkadaşları ve K toplam 10 kişiydi topluca masaya oturup pastalar kekler ve börekleri yemeye koyuldular. K fazla iştahlı değildi ama patatesli börekten 3-4 parça yedi. K gününü güzelce arkadaşlarıyla geçirdikten sonra evine doğru yola koyuldu ve eve doğru giderken ilham gelmişti eve varır varmaz ilk işi bilgisayarını açıp Word dosyasına kaldığı yerden devam etmek oldu.



L Evine doğru giderken anket yapmak isteyen bir kız önünde belirdi anket teklifini kabul etti. Kızın ismi C’ydi. Ve anket için soruları sormaya başladı.

1.Soru En son izlediğiniz film hangisidir?

L:

- En son Fight Club’u izledim seninki nedir? (Aptallık yaptığını anladı)

C:

- İnanır mısın bende şaşırtıcı bir biçimde onu izledim.

L:

- Evet, öyle başka soracağın soru var mıydı?

C:

- Mesleğiniz nedir?



L:

- Ben Bankacılık Meslek Elemanı olarak çalışıyorum. Sen ne iş yaparsın? (Yine aptallık yaptığını anladı fakat kendisini durduramıyordu)

C:

- Ben edebiyat öğrencisiyim son sınıfım bu ay param yetmedi mecburen Yarı Zamanlı işte çalışıyorum.

L:

- Anladım. Başka soracağın soru var mıydı.(Keşke bu kızla konuşabilsem dertlerimi anlatabilsem diye düşündü)

C:

- Hayır, anketi burada kesmek bana daha mantıklı geliyor ama istersen sohbeti kesmeyelim tanışabilir miyiz? Ne diyebileceğimi bilemedim sohbeti devam ettirmek istiyorum.

L

(Beyninden vurulmuşa döndü. Tüyleri diken diken oldu. Gülümseyerek):

-Olur, tabi çok sevinirim. Mutsuz günümü mutlu yaptığın için teşekkür ederim yarın eskiden gittiğim bir müzeye gidelim. Telefon numaranı verir misin? Oranın konumunu atayım. Bana gayet uygun göründü belki ilk karşılaşmada böyle sorulmaz bilmiyorum özür dilerim kusura bakma.

C:

- (Gülerek):

Ne için özür diliyorsun? Tabii ki gidebiliriz telefon numaramı söylüyorum telefonuna kaydet. Mesaj at rehbere kaydedeyim.

L:

- Tamamdır. (Gülümseyerek) : Çok erken bir buluşma kararı aldık. Eve gidince bol bol güleceğim bu konu hakkında.

C:

- Sanırım ikiz olmalıyız. Aklımdan bunlar geçti benimde en iyisi biz yolları ayıralım. Gülmek istiyorum çünkü.

L:

- ( Gülümseyerek ): Olur görüşürüz kendine iyi bak.



İkili evine doğru yol aldı ve evlerinde bolca konu hakkında düşünüp güldüler.

L uyumadan şarkı ve müzik dinlemeyi severdi o yüzden Ludwig van Beethovenın Ayışı Sonatının 1 saatlik versiyonunu açtı ve çok geçmeden uyuya kaldı. L’nin rüyası bir hayli korkutucuydu. Rüyasını kontrol ettiği rüyalardan biriydi. Rüyasında iki aynanın hareketlerini taklit ettiğini gördü. Aynalar gülerek zıplıyorlardı L aynaların o an efendisi olduğunu anladı ve yerde yuvarlandı zıplayıp koşmaya başladı aynaların kendisinin hareketlerini taklit etmek zorunda gibi hissetmişti aynaların görevini gittikçe zorlaştırmış olması ona komik geliyordu. Fakat çabucak sıkıldı.

L:

- Aynalar durun diyorum artık beni taklit etmeyin!

Aynalar:

- Emrin bizim için bir görevdir! (Kendilerini parçalayarak):

Seni taklidi bırakmamız için emir verdiğin için teşekkür ederiz artık seni öldürmemiz serbesttir.

(Aynalar parçalarını L’ye atarak): Ha ha ha ha…



L bu saçma rüyadan uyandığında üzülmekten başka bir şey yapamadı. Gerçekten mutlu olduğu zamanda mutluluğunu yok edecek bir şey olması L’yi çok üzdü ve ağlamaya başladı.



Yaklaşık 4-5 dakika ağladıktan sonra saatin kaç olduğuna bakmak için telefonunu açtı ve buluşmaya 30 dakika kaldığını gördü hemen hazırlanmaya başladı C’yi bekletmek istemiyordu hem de ilk buluşmada bekletmek ne ayıp olurdu!

Hazırlandıktan sonra siyah paltosunu giydi hızlı adımlarla yürüyerek buluşma yerine gitti C’nin 5 dakika önceden geldiğini gördü sevindi buluşmaya hevesli olduğunu anlamıştı içinden mutluluğunu kendisine belirtiyordu.

L:

. Günaydın, nasılsın?

C:

- Günaydın, mutluyum açım hem de kurt gibi midemin seni yiyeceğinden endişeliyim. (Gülümser)

L

(Gülümseyerek):

- Beni o bile beğenmez merak etme. Bol soğanlı menemen yemeye ne dersin? Buralarda kıyak bir yer biliyorum oraya gidelim benimle gel C hızlı ol beni de acıktırdın.

L ve C hızlı adımlarla menemenciye gittiler ve yemeklerini bir güzel yediler sonra ağızlarının kokmasını engellemek için yol ağzında bakkalcıya gidip şekerli sakız aldılar ve ağızlarının kokusunu arındırdılar.

L ve C müzede 3-4 fotoğraf birlikte çekindiler onun dışında L fazlaca heykellerin resmini çekti ve içini dökmeye başladı.

L:

- Ne güzel oldu tanışmamız bir bilsen ne kadar mutlu olduğumu seni kaybetmek istemiyorum o yüzden şimdiden söyleyeceğim benim sevgilim olur musun C belki çok acele oldu fakat ben ben bekleyemem bu zamana kadar bekledim bir gün daha bekleyemem biliyor musun senin gibi biri karşıma çıkmasaydı intihar edecektim. Seninle karşılaşana dek yaşadığımı hissetmiyordum C lütfen lütfen bırakma beni yalvarırım seni seviyorum.

C:

- Bunlar çok çok güzel cümleler L. Sana ne diyebilirim bilmiyorum. Kaderimde seninle arkadaş olmak varsa neden daha ileri götürmeyeyim ki? Bende bundan sonra seni seveceğim seni koruyacağım sana güveneceğim seni seviyorum.

L ve C hayatlarının bundan sonra mutlu olacağını sanıyorlardı. Fakat mutlulukları uzun sürmedi L tekrar aynı rüyayı gördü. Bu 4-5 gün devam etti rüyalarının ne anlama geldiğini bilmiyordu her gün uyandığında ağlıyordu rüyalarını kontrol edemiyordu artık sadece rüyasında ölüyordu aynalar onu öldürüyordu nasıl kaçabilirdi ki onlar çok güçlülerdi.

L C ye evlilik teklifini çok sevdiği Değirmen kitabının Bir Delikanlının Hikâyesi kısmına not yazarak bıraktı notun içeriği şöyleydi: Bu kitap en sevdiğim kitap evlilik telifini yüzüne karşı söylersem çok sade olacağını düşündüm bu yüzden böyle bir karar aldım. Bir Delikanlının Hikâyesi beni anlatıyor diyebilirim sanırım evet beni anlatıyor. Aslında hikâyedeki sevişme veya konuşmalar ilgimi çekmedi. Peki, niye bu kadar sevdim bilmiyorum işte sevdim be bir şekilde anlatamam! Seni çok seviyorum ve kaybetmek istemiyorum benimle evlenir misin? Diye bitirdi ve kitabı C ye hediye etti.

C bu güzel eseri okurken nota rastladı ve notu okumayı bitirdikten sonra koşarak L’nin yanına gitti evlilik teklifini kabul ettiğini söyledi. Ve L’nin kucağına zıpladı L kucağında C’yi ve kendisini 360 derece döndürürken yere düştüler ve birbirleriyle seviştiler.

İkisinin de pek fazla arkadaşı olmadığı için düğün yapmaya gerek olduğunu düşünmediler sevdiklerini nikâha çağırdılar ve yıldırım nikâhıyla evlendiler 5-6 ay sonra C hamile kalmıştı. Bunlar olurken L’nin rüyaları gittikçe kötüleşiyordu. Artık halüsinasyon görmeye başlamıştı. Evindeki aynalara bakmaya korkuyordu. C’ye bu durumu anlattı bu durumu anlattıktan sonra C’de aynı rüyayı gördü fakat bu sefer aynalar ikiliye işkence yapmaya başladı! Evet, evet işkence! L ve C ortak kararla evlerindeki aynaları kaldırdılar ve artık aynasız evde yaşıyorlardı ama bu rüyaları durdurmadı. Aksine rüyadaki aynalar çoğalmıştı artık bir ordu boyutundaydılar!

L evde C’ye bugün için karnıyarık yapmasını rica etti. C teklifi kabul etti ve karnıyarık yapmaya koyuldu. C yemeği hazırlarken L C’nin omzuna bir buse kondurdu ve oracıkta seviştiler. C çocuğunu doğururken çok zorlanmıştı doktor ter içindeydi. Hayatı boyunca hiç kötü ameliyat geçirmemişti eğer bu ameliyatı kötü geçerse olacaklardan korkuyordu. Hayır, korkmuyordu sadece başarı oranı azalacağı için üzülüyordu! C’nin çocuğu her şeye rağmen sapasağlam doğdu. L ve C çocuklarının isminin ortak kararla M olacağına karar verdi.

L’nin işleri artık iyi gitmiyordu rüyalardan dolayı kafası bunalmıştı ve işinde genel olarak başarısızdı patronu bu durumdan sıkıldığı için L’yi yanına çağırdı eğer 2 günde düzelmezsen seni işten atacağım dedi. L onura inanıyordu o yüzden istifa etti. Yeni çocuğu doğmuştu onları geçindirmek zorundaydı. M ve C onun her şeyiydi bırakamazdı onları çalışmak zorundaydı.



K hikâyesinin artık mükemmel olduğuna karar verdi aklına binlerce şey geliyordu sevindi ve yatağına geçerek uyudu 4 gün önce gördüğü rüyayı tekrar görmek istiyordu fakat göremedi. Uyandığında güzelce kahvaltısını hazırlayarak yemeğini yedi ve hikâyesini Word dosyasından tekrar devam ettirdi.



L nakit paraya ihtiyacı olduğu için aylıklı işlerde çalışamazdı. Seyyar simit satıcılığı yaptı. Güzel para kazanıyordu en azından ailesini geçindirecek kadar bankadaki kasvetli işinden çok daha iyiydi o iş çok kötüydü. L akşam eve gittiğinde karısına sürpriz yapmak için kuyumcuya gidip bir yüzük aldı ona evlilik teklifinde yüzük vermemişti şimdi yüzük verip karısını daha fazla mutlu etmeyi düşündü. C’ye yüzüğü verdiğine C elindekileri bırakıp L’nin üzerine zıpladı ve teşekkür etti. Beraber uyudukları zaman bu sefer rüyasını kontrol edebildiler. Şimdi rüyalarında iki kişiydiler ve ne yapacaklarını birbirlerine söylüyorlardı.



C:

- Hayatım, bence silah bulup aynaları yok etmeliyiz.

L:

- Doğru söylüyorsun ben etrafı kolaçan edeceğim sen burada bekle.

L etraftan minigun bulur (Acaba birisi savaşmamızdan zevk mi alıyor diye düşünerek)aynalara doğru ateş eder 2 dakika sonra cephanesi bitmiştir ama karşısındaki ordunun birçoğunu yok etmiştir. Aynalardan ikisi gizlice L ve C’nin arkasından gelip ikisinin de boğazını kesmiştir. L ve C rüyadan uyandığında bedeninde yaralar oluştuğunu fark ederler ve korkuyla birbirleriyle konuşmaktadırlar.

L:

- Bize neler olduğu belli artık her uyandığımızda bedenimizdeki yaraların boyutu artacak böyle giderse ölümümüz yakındır. Ölmek istemiyorum C M ve sen yaşarken ölmem imkânsız. Ben bu rüyaların gizemini çözmek için arayışa koyulacağım. Eski sınıf arkadaşım olan rüya bilimcisi J’nin yanına gideceğim o bana yardım eder sen kızım M ile kal onu koru kendine iyi bak hayatım.

C:

- Kızımı çok iyi koruyacağım sakın onun adına endişelenme. Kendine iyi bak.



L eski arkadaşının evini iyi biliyordu lise zamanında ilişkileri vardı. Onun evinin önüne güller koyduğu zamanlar olmuştu. Ama trajik bir şekilde ayrılmışlardı. Yine de J’ye saygı duyuyordu anlaşarak ayrılmışlardı en iyi çözümün bu olacağına karar vermişlerdi. Eve gitmeden önce bakkala uğrayıp gofret aldı ve yolculuğunda gofreti yedi sonunda eve vardığında zile bastı ve balkondan J’nin mutluluğunu görünce içindeki korku sona erdi J kapıyı açar açmaz L’ye sarıldı ve merdivenlerden koşarak dairesine girdi L’ye terlik verdi ve gelmesini söyledi.

J:

- Hoş geldin L senin gelmeni ne kadardır beklediğimi bilemezsin çok uzun zamandır bekliyorum. Fakat şaşkın değilim bir gün buraya geleceğini biliyordum. Gelmek zorundaydın bana ihtiyacın olacağını biliyordum rüyalarını bana açıklayacaktın! Nereden bildiğimi sakın sorma cevap vermeye korkuyorum o her zaman beni takip ediyor herkesi takip ediyor. Neyse boş ver şimdi bunları hoş geldin tekrardan şimdi bana rüyalarını anlat dinliyorum.

L:

- Rüyamda eşimle bana aynalar saldırıyor. İlk rüyamdan bu yana hep böyle oldu bir kez onları özgür bıraktım artık kontrolü şansıma göre elime alsamda çok güçlüler. (Ara sıra rüyalarını kontrol edebildiğini fark edince gerçekten bu işten birisinin zevk aldığını fark etti ve tekrar J ile konuşmaya başladı.)

Aynalar kendilerini parçalıyor o derece öldürme istekleri var. Bu sabah rüyadan uyandığımızda bedenimizde yaralar olduğunu gördük. Ben olayı anlamıştım her rüya geçirdiğimde bunun daha kötüsü başıma gelecekti o yüzden senin yanına geldim ne olur yardım et bana kızım var M daha yeni doğdu annesiz ve babasız kalmasını istemiyorum ne olur yardım et.



J:

- Sakin ol L yardım et demene gerek yok bir daha yardım et dersen bunu hakaret olarak algılarım. Sana yardım edeceğimi biliyorsun. Rüyalar sadece senle eşine değil gittikçe herkese bulaşacak tüm dünya insanları bu rüyaların esiri olacak. Onları yok etmenin sağlayacağım. Bunu nasıl yapacağımı biliyorum tekrar efendime başvurmalıyım. Yarın bu saatte yeniden buraya gel efendimden aldığım bilgileri sana aktaracağım.

L:

- Tamam, yarın bu saatte görüşmek üzere.



K yorulmuştu ama hikâyesinin mükemmel olduğuna karar verdi. Paltosunu giydi ve parka gitti. Parkta banka oturduktan sonra etrafını seyretmeye koyuldu. Uzunca süre etrafına bakındı ve beyninden vurulmuşa döndü. Rüyasında ki meleğin önüne geldiğini gördü. Hayatındaki en büyük şansın bu olduğunu düşündü ve kadına doğru yavaş adımlarla ilerledi.

K:

- Merhaba, delice gelecek biliyorum ama siz benim kaderimsiniz. Sizinle tanışmak benim kaderim lütfen hayatımda bir kez olsun bir kadın beni itibarıma göre kabul etmesin. Sadece biri beni ben olduğum için kabul etsin diye bekliyordum sonunda sizi buldum sizin beni kabul edeceğini düşündüm. Lütfen tanışalım.

- Ş:

- Şaşkınlık içerisindeyim. Evet! Dış görünüşümden dolayı buraya benimle konuşmaya gelmediğini biliyorum. Nasıl bildiğimi bile bilmiyorum! Ama evet ne olursa olsun teklifinizi kabul ediyorum.

- K:

- Senin kaderim olduğunu biliyordum hadi gel yürüyelim biraz olur dimi?

Ş:

- Tabi ki bundan onur duyarım yürüyelim zamanım bol.



K:

- Konu bulamıyorum hâlâ şaşkınlık içerisindeyim bugün büyük ihtimalle konu bulamayacağım istersen teklifimden korkmaz ve bana güvenirsen evime gel şuan yazmak üzere bulunduğum hikâyeyi tamamlamak zorundayım. Ondan sonra konu bulurum (beyaz dişlerini göstererek gülümsedi)

Ş:

- Günümü inanılmaz yaptın. Teşekkür ederim yürüyelim o halde.

K ve Ş eve gidene kadar sohbet ettiler ve eve vardılar Ş K’nın odasının derli toplu olduğunu görünce sevindi.



K:

- Şuan senle konuşmayı isterdim fakat hikâyemi yazmak zorundayım wifi ismi Enver paşa şifresi de Cemkaraca büyük C ile sen biraz takıl ara verdiğimde gezmeye gideriz.

Ş:

Hoş gelişler ola, kahraman Enver Paşa! Cem Karaca yâda bayılırım.

K şaşırdı ve gülümsedi. Odasında Ş'yi düşünürken mutluluktan zıpladı Ş bunu farketti ve fakat çaktırmadı gülümsedi odadaki televizyonu çalıştırdı ve Yalancı Yârim izlemeye koyuldu.

K yatak odasında zıplarken çalışma masasına geçti ve hikâyesini yazmaya koyuldu.



L Sabah uyandığında ayağının mosmor olduğunu farketti karısının ise tüm bedeni mosmordu. L anlam veremiyordu bir günde bunların olduğuna bugün bu işe son vermesi gerektiğini anladı. Koşarak J’nin yanına gitti. Zile bastı ve J anahtarı aşağıya attı. Anahtarı alıp içeri girdi daireye doğru gitti içeri girdiğinde yarasını J’ye gösterdi.

J (elini ağzına götürerek) :

- Biliyordum efendimin dedikleri doğru çıktı! Onun dedikleri zaten hep doğrudur. Her neyse çözümü buldum ben ne yapmamız gerektiğini biliyorum. Bir ayna var. Aynaların efendisi olarak geçiyor eğer onu yok edersek tüm aynalar yok olacaktır. Onun yerini de biliyorum yeraltında saklanıyor. Günden güne güçleniyor. Kendisine orada bir ordu oluşturuyor enerji kaynakları ise rüyalarımızdan kazandığı bedensel ve ruhsal acı. Onları kontrol ediyorlar nasıl yaptığını bilmiyorum ama bunun benim efendimin yaptığını biliyorum! O böyle eğlenceyi seviyor. Şimdi efendim beni cezalandıracaktır ah lanet olsun! Korkuyorum ama bana yardım edemezsin! O çok güçlü lanet olsun ki o çok güçlü. Sen git buradan mahallendeki kanalizasyona in onu orada bulacaksın onu onu acımadan yok et.

L:

- Ailem ve senin için görevimi başarıyla tamamlayacağım. Senin adına üzülüyorum görüşmek üzere arkadaşım. Özür dilerim.



L evine doğru tekrar koştu. Kızını ve eşine buse kondurdu ve veda ettikten sonra alışveriş merkezine gitti ve balta satın aldı tekrar mahallesine döndü ve gece vakti kanalizasyona doğru indi. Sandığı kadar kötü kokmuyordu. Kanalizasyonda rahattı. Baltayla savunma moduna geçerek kanalizasyonda ilerledi. Etrafında ölmüş fareler vardı ama korkmuyordu yolun sonuna geldiğini hissediyordu.

Kanalizasyonun sonunda tahtında oturmuş Aynaların efendisini gördü.

L:

- Sana ikide bir aynaların efendisi demek istemiyorum! İsmin nedir? L aynalarının efendisinin ML olduğunu öğrenince şaşırdı şaşırmaktan ziyade korktu evet çok büyük korkuydu. Elleri titriyor tırnaklarını yiyordu.

ML:

- Hahahah alçak insan! Sen ne haddine benim karşıma çıkmak! Ben efendimin en sevdiği kişiyim sen ne cüretle benim karşıma çıkarsın? Gerçi neden karşıma çıktığını biliyorum. Beni öldüreceksin ha. Hahahahahah çok komik bu.

L:

- Seninle konuşmaya gelmedim ben ML. Seni öldüreceğim ve ailemin yanına gideceğim. Savun kendini silahsız birisine saldırmam ben!



ML yanındaki şahsi korumasının kolunu parçalayarak kendine silah yaptı ve ardından korumasının kolsuz olmasına dayanamadı ve kafasını parçalayarak öldürdü ve L’ye doğru hücum etti. İlk vuruşta L’nin kolunu ıskaladı fakat L’nin sağ bacağına tekme attı L acıyla haykırdı yere düştü ve gücünü toplamaya çalıştı kızını düşünmeye başladı onun için ayağa kalkmaya çalışıyordu. ML L ile alay etmeye başladı ve L’nin hareketlenmeye başladığını farkedince vakit kaybetmeden ikinci vuruşunu yapmaya çalıştı fakat L saldırı moduna geçerek ayağa kalktı darbeden kurtulmak için sola yattı ve baltayla ML’nin kafasını parçaladı. Aynalar yok olduktan sonra kanalizasyondan çıkarak anayola çıkmaya çalıştı. Yol üstündeki alışveriş merkezine giderek kendine yeni kıyafetler aldı onları orada giyerek evine doğru yola koyuldu.

L:

- C neredesin hayatım? Olayları sana anlatmalıyım. Hah buradasın işte o aynaların efendisi denilen alçağı öldürdüm. Bir daha o rüyaları görmeyeceğiz. Neyse ben uyumalıyım iyi geceler hayatım.

C:

- Uyuma gel otur yanıma biraz konuşalım.





C uzun bir sohbet yapmak istiyordu masaya çay getirdi ve birlikte sohbetlerinde içtiler. Tanıştıkları ilk günden buraya kadar ki anılarını konuşmuşlardı. İkisi de bundan sonra hayatının sonuna kadar mutluluk içinde yaşadılar. Fakat J hariç o acılarla dolu hayatı seçti ama efendisine karşı gelmenin sonucunu biliyordu pişman olmuştu fakat yine mutluydu efendisine karşı zafer kazandığı için gururlu hissediyordu. Efendisi sinirlendiğinde acımasızdı affetmedi. Efendisi onu sonsuza dek cezalandırmayı seçti. Hayatı bu olaydan sonra mutsuzlukta geçti ve çok geçmeden intihar etti. Cehennemde de işkencelere maruz kaldı. Ama yinede efendisinin anlamadığı bir şey vardı J mutluydu!



K romanını bitirdiğinde kendini gururlu hissetti. Tüyleri diken diken olmuştu. Gururla Ş’nin yanına gitti.

K:

- Hikâyeyi kâğıda çıkaracağım sonra sen okursun hikâyeyi gel benimle internet cafe ye gidelim.

Ş:

- Okumak için sabırsızlanıyorum geliyorum.



İkisi de evden çıkarak yola koyuldular hikâyesini kâğıda döktüler eve vardıklarında K Ş’ye limonatayla birlikte hikâyesini verdi ve hikâyesini okumasının bitirmesini bekledi. Beklediği eleştirileri almıştı sevindi ve Ş’ye yaklaşarak yüzüne buse kondurdu ardından seviştiler. 2 ay sonra Ş hamile olduğunu öğrendi. K evde zıplayarak Ş’ye sarıldı

K:

- Ş belki erken ama doğacak çocuğumuzun ismi V olsun.

Ş:

- Olur, tabi hayatım güzel isim sevindim.



7 yıl sonra K ve Ş hala ilk günkü gibi aşkları büyüktü K’nın saçı hafif beyazlamıştı fakat eşine güzel gözükmek için saçını boyatmıştı.

Çocuğunun da rüyasındakine benzemesi onun için mutluluk vericiydi ansızın aklına piknik fikri geldi ve eşine bahsetti.

K:

- Hadi piknik yapalım hayatım piknik yerine gidelim. V için uçurtma yapalım V’den gizli olsun sürpriz olmuş olur ona da eğlenir ufaklık. Ben internetten nasıl yapacağım hakkında videolar izleyeceğim sen de malzemeleri getirirsin.



Ş:

- Çok sevindim canım. Çok güzel bir hatıra olacak çocuğumuz için ve tabii ki uçurtma malzemelerini getiririm.

K ve Ş uçurtmayı bitirdikten sonra V’ye verdiklerinde bekledikleri tepkiden daha fazlasını aldılar ve mutlu bir şekilde. Hazırlıklarını bitirdikten sonra piknik yerine doğru yola çıktılar. Vardıklarında güzel bir mangal yaptılar ve K ve V koşarak uçurtmayı havalandırdılar. K 6 yıl önce gördüğü rüyayı anımsadı ve gülümsedi. Ş onları uzaktan tebessümle seyretti ve ölene dek mutlu yaşadılar.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Çok ilginç bir şey göremedim. Ben ilgincim herhalde.
İlginç değil farklı hikaye okudunuz mu bilmiyorum 12 sayfayı okumanız imkansız bence şimdiye kadar yaşım 16 ve bu hikayenin farklı olduğuna inanıyorum diğer bir hikayemde kapılarla çilingirleri savaştırdım felan buradan sadece konu söyleniyor farklı hikayeler bence işte
 
Son düzenleme:
Özet geçebilecek var mı okumaya üşeniyorum.

NOT:Tamamen okuyan bordoberelidir.
Bir şans ver bana! Ah
Bunu okumak en ilginci bence.
Siz ön yargılı insanlar! Ah en azından bir iki insanın okuyacağını düşünmüştüm olsun bir şey olmaz 27-28 yaşımda kitabımı çıkardığımda kitaptan okursunuz artık :) (düzenlenmiş bir şekilde)
Yazmaktan vazgeçme güzel insan. Kalemin keskin olsun.
Her zaman karamsar oldum son dönemlerimde karamsar değilim ama bilmiyorum komik geliyor ama başarılı olacağıma inanıyorum olmasam da en azından bilmiyorum işte :D
 

Yeni konular

Geri
Yukarı