emreozturk233
Centipat
- Katılım
- 16 Ekim 2019
- Mesajlar
- 277
- Çözümler
- 3
Herkese selamlar. Havacılığa çok meraklı biriyim. Bu jet motoru belkide jet motoru tarihinin kilometre taşlarından biri olmuştur. Size bu şaheser olarak gördüğüm motoru anlatmak istiyorum. Hazırsanız başlayalım .
SR-71 havadayken
U2 havadayken
F117 havadayken
MiG-25 havadayken
Soğuk savaş yıllarında A.B.D. Rus hava sahasından bilgi edinebilmek için birçok çılgın fikire onay verdi. U2 uçakları ile 80 bin feet irtifade giderek Rus hava sahasında bilgi topluyordu. Rusların o zamanki füze sistemleri 80 bin feet irtifaya ulaşamıyordu. U2 ilerki yıllarda düşürülünce Amerika Rusya'ya karşı hava üstünlüğünü kaybetmemek için radarlarda görünmeyen uçak projelerine yatırım yapmaya başladı. Bunun sonucunda ortaya F117 Nighthawk çıktı. Bu uçak Rus hava sahasına gizlice girip radarlara yakalanmadan bilgi toplayabiliyor hatta 2 adet hava-kara bombası taşıyarak önemli hedefleri sessizce vurabiliyordu. Uzun süre Ruslar bu uçağa karşı hiçbir şey yapamadı. Amerikan Ordusu gizli bir operasyon sırasında pilotlardan biri bombayı bırakmak için yanlış zamanda mühimmatların olduğu bölmenin kapaklarını açtığı için uçağın radar görünmezliği bozulmuş ve radarlara açık hale gelmiştir. Bu hata yüzünden F117 Nighthawk vurulmuştur. Amerika hava üstünlüğü kozunu kaybedince daha çılgın projelere yönelmiştir. Bunun sonucunda SR-71 ortaya çıkmıştır. SR-71 Mach 3.2(3500 km/saat) hızı ile ve 80 bin feet yükseklikte uçabiliyordu. Bunun yanında kompozit malzemeden üretildiği için radar görünürlüğü düşüktü. Bu sayede uçak kolay kolay fark edilemiyordu. Fark edilse bile hızı nedeniyle oradan çok çabuk uzaklaşabiliyordu ve Rusların SAM sistemleri kilitlenemiyordu. Ruslar SR-71 için MiG-25'i geliştirmişlerdir. MiG-25 Mach 3+ üstü hızlara çıkabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bunun yanında çok uzun menzilli özel füzeler geliştirilmiştir bu uçak için. Bir gün SR-71 Sibirya bölgesinde operasyon yaparken bir MiG-25'e yakalanmıştır. MiG-25 radar kilidi atıp SR-71'e füze atmıştır. SR-71 pilotu tehlikeli bir manevra ile vurulmaktan son anda kurtulmuştur. O günden sonra hiçbir SR-71 Rus hava sahasına girememiştir. Bu uçak sonradan NASA tarafından astronot eğitimleri için bir süre daha kullanılmıştır.
J58 motoru havacılık müzesinde sergilenirken
Bugün Dünya'nın en hızlı uçağı olan SR-71'in motoru olan Pratt&Whitney J58'i anlatacağım. Yukarda bahsettiğim gibi SR-71 Amerika'nın en çılgın projelerinden biri olmuştur. Böyle bir uçak yapabilmek için çok özel bir motora ihtiyaç vardı. Turbojet motorlar Mach 2 ve üstü hızlarda verimliliklerini kaybedip ciddi yakıt tüketmekteydi. Bunun yanında Turbojet motorlar çok yüksek irtifalardaki hava yoğunluğunun azlığı nedeniyle çalışamamaktadır. Amerika bazı füze sistemlerinde kullandığı Ramjet motorlarını projeye dahil etti. Ramjet motorlar Mach 5 hıza kadar sorunsuz çalışmaktaydılar ve çok yüksek irtifalarda çalışabilmekteydiler. Bunun yanında çok yüksek hızlarda bile motor verimliliğini koruyabiliyordu. Ancak Mach 2 altı hızlarda çalışamamaktadır. Turbojet motorlarda olduğu gibi bir kompresyon sistemi bulunmadığı için uçağı hareketsiz halden hareketli hale geçirememektedir. Amerika bu iki motorun avantajlarını birleştirerek yeni bir motor tipi oluşturdurlar. Bu motora Turboramjet ismini verdiler. Ortaya J58 motoru çıktı.
F16 ve F14'de kullanılan P&W yapımı F110 Turbojet motoru bakımı yapılırken
Örnek turbojet motor şeması
Turbojet motorlar ön kısımdan aldığı havayı çekip, sıkıştırıp, yakıtla buluşturup, egzozdan atarak itki kuvveti üretir. Newton'un ikinci hareket yasası sayesinde geriye doğru oluşan itki ileriye doğru aynı miktarda kuvvet oluşturarak uçağın ileri yönlü hareketini sağlamaktadır. Turbojet motorlar sesaltı hızlarda verimli olsalarda sesüstü hızlarda verimlilikleri azalmaktadır. Çok daha fazla yakıt harcamaya başlarlar. Bunun yanında çok yüksek irtifalarda çalışamamaktadır. Turbojet motorlar günümüzdeki çoğu savaş uçağında kullanımaktadır.
Ramjet motor şeması
Ramjet motorlar Turbojet motorlar ile hemen hemen aynı yapıdadır. En önemli fark kompresyon için dişlileri kullanmamasıdır. çalışmasıdır. Motorun içine giren hava motorun şekli sayesinde dişliler olmadan sıkışır, yakıtla karıştırılır ve yakılır. Bu motorlar çok yüksek hızlara çıkabilir ve çok yüksek irtifalarda bile görev yapabilir. Bunun yanında çok yüksek hızlarda bile turbojet motorlara göre çok çok az yakıt harcamaktadır. Ancak sıkıştırma dişlileri bulunmadığı için uçağı durağan halden hareketli hale geçiremez. Bu motor tipi genellikle füzelerde kullanılmıştır. SR-71 hariç hiçbir uçakta kullanılmamıştır.
J58 motoru müzede sergilenirken
J58 motorunun farklı hızlara göre çalışma şeklini gösteren şema
MiG-25'de kullanılan turbojet motoru
Amerikanlar bu iki motor çeşidini birleştirip Turboramjet motoru geliştirmişlerdir. Motor Mach 2 hıza kadar turbojet modunda çalışmaktadır. Mach 2 ve üstü hızlarda motor Ramjet moduna geçer. Motor havayı sıkıştırma dişlilerinden geçirmek yerine motorun yan kısımlarındaki borular vasıtasıyla sıkıştırma dişlilerinden geçirmeden direk yakıtla buluşturulur ve yakılır. Öndeki asimetrik koni içeri ve dışarı hareket ederek her durumda ideal hava akışını ayarlar. Düşük hızlarda koni en dış kısımdadır. Uçak hızlandıkça koni içeri doğru girer ve hava akışı artar. J58 çok yüksek hızlarda saatlerce ve çok uzun menzillerde görev yapabiliyordu. SR-71'i avlaması için tasarlanan MiG-25'te Turbojet motoru kullanılmıştır. Uçak Mach 3 hıza çıkabilmekteydi fakat yakıtı çok çabuk tüketiyordu ve motorun yanma riski oluşuyordu. Mach 3 hızda çok uzun süre kalamıyordu. Motorun üretiminde çoğunlukla titanyum kullanıldı. Amerika'da bu motoru üretebilecek titanyum bulunmuyordu. O zamanlarda titanyumu elde edilebilecek en güvenilir ülke Amerika'nın baş düşmanı Rusya idi. Amerika bazı paravan şirketlerle farkettirmeden gerekli olan titanyumu elde etmeyi başardı. Bu arada bu motorun kullanıldığı uçak meşhur Area 51'de geliştirildi ve test edildi.
Bu motor bence jet motoru tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir. Bu motora çok ciddi mühendislik ve zamanında olmayan teknolojiler kullanılmıştır. Bu motor bir sanat eseridir. Bugünlük benden bukadar . İyi okumalar.
Bilgi ve görseller en.wikipedia.org sitesinden derlenmiştir.
SR-71 havadayken
U2 havadayken
F117 havadayken
MiG-25 havadayken
Soğuk savaş yıllarında A.B.D. Rus hava sahasından bilgi edinebilmek için birçok çılgın fikire onay verdi. U2 uçakları ile 80 bin feet irtifade giderek Rus hava sahasında bilgi topluyordu. Rusların o zamanki füze sistemleri 80 bin feet irtifaya ulaşamıyordu. U2 ilerki yıllarda düşürülünce Amerika Rusya'ya karşı hava üstünlüğünü kaybetmemek için radarlarda görünmeyen uçak projelerine yatırım yapmaya başladı. Bunun sonucunda ortaya F117 Nighthawk çıktı. Bu uçak Rus hava sahasına gizlice girip radarlara yakalanmadan bilgi toplayabiliyor hatta 2 adet hava-kara bombası taşıyarak önemli hedefleri sessizce vurabiliyordu. Uzun süre Ruslar bu uçağa karşı hiçbir şey yapamadı. Amerikan Ordusu gizli bir operasyon sırasında pilotlardan biri bombayı bırakmak için yanlış zamanda mühimmatların olduğu bölmenin kapaklarını açtığı için uçağın radar görünmezliği bozulmuş ve radarlara açık hale gelmiştir. Bu hata yüzünden F117 Nighthawk vurulmuştur. Amerika hava üstünlüğü kozunu kaybedince daha çılgın projelere yönelmiştir. Bunun sonucunda SR-71 ortaya çıkmıştır. SR-71 Mach 3.2(3500 km/saat) hızı ile ve 80 bin feet yükseklikte uçabiliyordu. Bunun yanında kompozit malzemeden üretildiği için radar görünürlüğü düşüktü. Bu sayede uçak kolay kolay fark edilemiyordu. Fark edilse bile hızı nedeniyle oradan çok çabuk uzaklaşabiliyordu ve Rusların SAM sistemleri kilitlenemiyordu. Ruslar SR-71 için MiG-25'i geliştirmişlerdir. MiG-25 Mach 3+ üstü hızlara çıkabilecek şekilde tasarlanmıştır. Bunun yanında çok uzun menzilli özel füzeler geliştirilmiştir bu uçak için. Bir gün SR-71 Sibirya bölgesinde operasyon yaparken bir MiG-25'e yakalanmıştır. MiG-25 radar kilidi atıp SR-71'e füze atmıştır. SR-71 pilotu tehlikeli bir manevra ile vurulmaktan son anda kurtulmuştur. O günden sonra hiçbir SR-71 Rus hava sahasına girememiştir. Bu uçak sonradan NASA tarafından astronot eğitimleri için bir süre daha kullanılmıştır.
J58 motoru havacılık müzesinde sergilenirken
Bugün Dünya'nın en hızlı uçağı olan SR-71'in motoru olan Pratt&Whitney J58'i anlatacağım. Yukarda bahsettiğim gibi SR-71 Amerika'nın en çılgın projelerinden biri olmuştur. Böyle bir uçak yapabilmek için çok özel bir motora ihtiyaç vardı. Turbojet motorlar Mach 2 ve üstü hızlarda verimliliklerini kaybedip ciddi yakıt tüketmekteydi. Bunun yanında Turbojet motorlar çok yüksek irtifalardaki hava yoğunluğunun azlığı nedeniyle çalışamamaktadır. Amerika bazı füze sistemlerinde kullandığı Ramjet motorlarını projeye dahil etti. Ramjet motorlar Mach 5 hıza kadar sorunsuz çalışmaktaydılar ve çok yüksek irtifalarda çalışabilmekteydiler. Bunun yanında çok yüksek hızlarda bile motor verimliliğini koruyabiliyordu. Ancak Mach 2 altı hızlarda çalışamamaktadır. Turbojet motorlarda olduğu gibi bir kompresyon sistemi bulunmadığı için uçağı hareketsiz halden hareketli hale geçirememektedir. Amerika bu iki motorun avantajlarını birleştirerek yeni bir motor tipi oluşturdurlar. Bu motora Turboramjet ismini verdiler. Ortaya J58 motoru çıktı.
F16 ve F14'de kullanılan P&W yapımı F110 Turbojet motoru bakımı yapılırken
Örnek turbojet motor şeması
Turbojet motorlar ön kısımdan aldığı havayı çekip, sıkıştırıp, yakıtla buluşturup, egzozdan atarak itki kuvveti üretir. Newton'un ikinci hareket yasası sayesinde geriye doğru oluşan itki ileriye doğru aynı miktarda kuvvet oluşturarak uçağın ileri yönlü hareketini sağlamaktadır. Turbojet motorlar sesaltı hızlarda verimli olsalarda sesüstü hızlarda verimlilikleri azalmaktadır. Çok daha fazla yakıt harcamaya başlarlar. Bunun yanında çok yüksek irtifalarda çalışamamaktadır. Turbojet motorlar günümüzdeki çoğu savaş uçağında kullanımaktadır.
Ramjet motor şeması
Ramjet motorlar Turbojet motorlar ile hemen hemen aynı yapıdadır. En önemli fark kompresyon için dişlileri kullanmamasıdır. çalışmasıdır. Motorun içine giren hava motorun şekli sayesinde dişliler olmadan sıkışır, yakıtla karıştırılır ve yakılır. Bu motorlar çok yüksek hızlara çıkabilir ve çok yüksek irtifalarda bile görev yapabilir. Bunun yanında çok yüksek hızlarda bile turbojet motorlara göre çok çok az yakıt harcamaktadır. Ancak sıkıştırma dişlileri bulunmadığı için uçağı durağan halden hareketli hale geçiremez. Bu motor tipi genellikle füzelerde kullanılmıştır. SR-71 hariç hiçbir uçakta kullanılmamıştır.
J58 motoru müzede sergilenirken
J58 motorunun farklı hızlara göre çalışma şeklini gösteren şema
MiG-25'de kullanılan turbojet motoru
Amerikanlar bu iki motor çeşidini birleştirip Turboramjet motoru geliştirmişlerdir. Motor Mach 2 hıza kadar turbojet modunda çalışmaktadır. Mach 2 ve üstü hızlarda motor Ramjet moduna geçer. Motor havayı sıkıştırma dişlilerinden geçirmek yerine motorun yan kısımlarındaki borular vasıtasıyla sıkıştırma dişlilerinden geçirmeden direk yakıtla buluşturulur ve yakılır. Öndeki asimetrik koni içeri ve dışarı hareket ederek her durumda ideal hava akışını ayarlar. Düşük hızlarda koni en dış kısımdadır. Uçak hızlandıkça koni içeri doğru girer ve hava akışı artar. J58 çok yüksek hızlarda saatlerce ve çok uzun menzillerde görev yapabiliyordu. SR-71'i avlaması için tasarlanan MiG-25'te Turbojet motoru kullanılmıştır. Uçak Mach 3 hıza çıkabilmekteydi fakat yakıtı çok çabuk tüketiyordu ve motorun yanma riski oluşuyordu. Mach 3 hızda çok uzun süre kalamıyordu. Motorun üretiminde çoğunlukla titanyum kullanıldı. Amerika'da bu motoru üretebilecek titanyum bulunmuyordu. O zamanlarda titanyumu elde edilebilecek en güvenilir ülke Amerika'nın baş düşmanı Rusya idi. Amerika bazı paravan şirketlerle farkettirmeden gerekli olan titanyumu elde etmeyi başardı. Bu arada bu motorun kullanıldığı uçak meşhur Area 51'de geliştirildi ve test edildi.
Bu motor bence jet motoru tarihinin önemli kilometre taşlarından biridir. Bu motora çok ciddi mühendislik ve zamanında olmayan teknolojiler kullanılmıştır. Bu motor bir sanat eseridir. Bugünlük benden bukadar . İyi okumalar.
Bilgi ve görseller en.wikipedia.org sitesinden derlenmiştir.