Dying Light 2: Stay Human inceleme

Oyunu 39 saatte bitirdim. Elimden geldiğince çoğu yan görevi yapmaya çalıştım. Gördüğüm her mekanın içerisine girip lootlamaya çalıştım. Karakteri overrated olana kadar da kastım. Oyunun sonunda önüme gelene tek atıyordum diyebilirim. Yavaştan incelemeye geçmek istiyorum.

Vuruş hissi

Bana göre bu oyunun yaptığı en iyi şey vuruş hissi. Her silahın kendine göre bi' hissiyatı var. Örneğin oyunda en çok kullandığım silah olan katil pençeleri, harikalar. Düşmanlara her vurduğum darbeyi hissetmekle beraber onları parçalara ayırıyordum. Ardından muşta satın alıp onunla oynamaya başladım. Katil pençeleri gibi parçalamasa da her darbesinde düşmanlara ağır hasar veriyordu, vurduğunuzu hissediyordunuz. Yani oyunun vuruş hissi parçalamadan ibaret değil. Genel olarak da iyi bir vuruş hissine sahip.

Parkur​

İlk başta gram zevk almadığım parkur, oyunun ilerleyen zamanlarında olmazsa olmazım oldu. Oyunun başında ilk oyunda parkur yapmanın daha zevkli olduğunu düşünüyordum. Fakat ilerledikçe yeni yeni özellikler kazanmaya başladım. Hele ki oyunun sonlarına doğru verdiği grappling hook... Efsane bir şey, adeta first person bir Spider-Man oyunu oynuyordum. Kısaca ilk başta kötü gelen parkur, ilerleyen zamanlarda çok güzel bir hal alıyor.

Hikaye​

Oyunun hikayesi ilk oyuna göre çok daha iyi. İlk oyunun hikayesinde bana göre gram merak unsuru yoktu. Bu oyunda bol bol var. Spoiler vermek istemiyorum bu yüzden fazla derine inemeyeceğim. Fakat oyunda ana karakterimiz, en son 5 yaşında gördüğü. Hayal meyal hatırladığı mia isimli kız kardeşini arıyor. Oyunun ana kötüsü olan waltz tarafından 5 yaşındayken denek olarak kullanılan ana karakterimiz hem intikamını alacaktır, hem de kız kardeşini bulacaktır.

Yan görevler​

Oyundaki yan görevler çok fazla, gerçekten çok fazlalar. Her yerde yan görev var. Harita ağzına kadar yan görev dolu. Bu yan görevlerin hiçbiri neredeyse uzun değil, hepsi çok kısa yan görevler. A noktasından b noktasına git, b noktasındaki kişi ile konuşup. A noktasına geri dön. Kafasında ilerleyen yan görevler. Şahsen ben yan görevlerin böyle fazla olup, kısa olmasındansa az olup, uzun olmalarını tercih ederdim. Yan görevler güzeller. İçerisinde barındırdıkları küçük hikayeler içine çekiyor sizi. Ama üzücü olan yanı ise çok kısa sürmesi. Yan görevi aldığınızda "buradan çok güzel hikaye çıkar" diyorsunuz ama bir bakmışsınız yan görev hemen bitmiş. Oyunda en çok beğendiğim yan görev bir adama baba olduğunun haberini vermemizdi. Gerçekten güzel kurgulanmış, ayrıca şu sevgili olduğu bütün erkeklerin parasını sömürüp, ardından onları zehirleyip öldüren kadın hikayeside güzeldi. Ama işte çok kısalar sorunda bu. Ama genel olarak baktığımızda güzel kurgulanmışlar.

RPG tarafı​

Oyunun RPG tarafı beklentimin üstünde. Fakat genel olarak baktığımda bir tık yetersiz gibi geldi bana. Oyunun bi' bölümünde sanırım bir seçimimizde hikayenin 30 dakikalık bir kısmı değişiyormuş. Beni en çok düşündüren seçimde hikayenin 30 dakikalık kısmını değiştiren seçimmiş. Hangisini seçsem diye çok kararsız kalmıştım. Ama bu 30 dakikalık kısımda şöyle değişiyormuş. Örneğin a tarafını seçersen farklı bir kişi ile farklı diyaloglara gireceksin. B tarafını seçersen farklı bir kişi ile farklı diyaloglara gireceksin. İki seçimde sizi farklı diyaloglara sürüklüyor yani. RPG tarafı gerçekten yetersiz. Mesela oyunun bir sahnesinde bir seçim yaptım. Örneğin oyun bana gelipte git - gitme diye iki tane seçenek sunuyor. Ben git seçeneğini seçiyorum, oyun bana bir şekilde gitme seçeneğini yaptırıyor. Yani ne yaparsam yapayım. Git desemde aynı sahneyi oynuyorum, gitme desemde. Bu durum bir tık canımı sıktı. Madem seçim etki etmeyecek neden koyuyorsun? Büyük ihtimal sanki hikaye değişiyormuş hissi vermek için. Kısaca RPG tarafı yetersiz.

Silahların dengesizliği​

Oyunda yay aşırı dengesiz. Bir kısımdan sonra yay ile oynamayı bıraktım. Gerçekten çok overrated. Yakın dövüş silahları da dengeli değil. Fakat bi' yay kadar da dengesiz değil. İlk oynadığımda "herhalde ben çok güçlüyüm" falan dedim. Çünkü karakteri bayağı geliştirmiştim yay oynamaya başladığımda, yetenek ağacından yay geliştirmeleri falan yapmıştım. Bu yüzden sanmıştım ama alakası yokmuş yay cidden çok overrated. Oyunu sadece yay ile oynayıp bitirebilirsiniz. Hatta yakın dövüş silahlarından daha kolay ve daha güçlü.

Seçimlerin şehre etkisi​

Oyunda şehrin değişimi hissediliyor. Örneğin şehirde rahat rahat parkur yapmak istiyorsanız şehrin kontrolünü afetzedelere verip onları geliştireceksiniz. Tabii barış muhafızlarını da geliştirebiliyorsunuz fakat ben afetzedeleri geliştirdim, şehirde daha rahat parkur yapıyordum. Eğer barış muhafızlarını geliştirirseniz şehirde daha rahat parkur yapmak yerine daha rahat savaşıyorsunuz. Şehre tuzaklar ekleniyor, bu tuzaklar sayesinde zombileri rahat öldürebiliyorsunuz. Kısaca afetzedeleri geliştirirseniz şehrin parkur kısmı çeşitlenirken barış muhafızlarını güçlendirirseniz savaş kısmı çeşitleniyor. Şehir değişimi çok güzel kurtarılmış. Yapıların daha iyi olması, tuzaklar sayesinde zombilerin azalması falanda görsel olarak güzelleştiriyor şehri.

Yetenek ağacı​

Oyundaki yetenek ağacı çok büyük. İlk oyun kadar da çeşitli, hatta ondanda çeşitli diyebilirim. Hem savaş kısmında, hem de parkur kısmında açtığınız özelliklerin oyuna çok büyük etkisi oluyor. Örneğin yukarıda bahsettiğim parkurun oyunun başında hantal olup, sonunda çok hızlı olmasının sebebi yetenek ağacı. Çok büyük ve hem savaş, hem de parkur kısmında çok çeşitli.

Geliştirmeler​

Oyunda hem silahlarınızı, hem de ileride verilen hook gibi özelliklerinizi geliştirebiliyorsunuz. Örneğin yakın dövüş silahlarınız ile düşmanları yaka biliyorsunuz, ya da onlara elektrik verebiliyorsunuz. Hook ya da UV ışık gibi özelliklerinizi geliştirirsenizde oyunda değişim hissediyorsunuz. Örneğin hook özelliğini geliştirirseniz karakter artık duvarlara hook ile daha rahat çıkabiliyor. Geliştirmelerde olabildiğince çeşitli tutulmuş.

Çeşitlilik​

Oyundaki ok çeşitliliğinden bahsetmezsem olmazdı. Oyunda yakıcı ok, patlayıcı ok, kesici ok, zehirli ok, elektrikli ok, marazlı ok. Gibi birçok ok var. Keza yakın dövüş silahlarında da çok çeşitlilik var. Yukarıda bahsettiğim gibi, ateş ile düşmanları yakabiliyorsunuz. Ya da elektrik verebiliyorsunuz. Ok çeşitliliğinde benim en sevdiğim marazlı ok. Çok güzel düşünülmüş bir ok kendisi. İnsan düşmanlara fırlattığınızda bir süre sonra onları zombiye dönüştürüyor, ve günüşte yanmaya, UV ışıktan etkilenmeye başlıyorlar. Ayrıca oyunda en zor üretilen okta marazlı ok. Güya güçlü diye üretimi zor ama diğer oklarda çok güçlü. Normal ok bile overrated oyunda.

Buglar​

Oyunda gerçekten çok bug var, oyunun sonlarına doğru oyunumu kıran bir bug oldu. 2-3 saatlik bir uğraşın sonucunda düzeltmeyi başardım. Ama az kalsın sıfırdan başlayıp saatlerce emeğimi çöpe atacaktım. Oyunda hem görüntü, hem de oynanış konusunda çok bug var. Umarım yakın zamanda gelecek güncellemeler ile düzeltirler.

Keşif​

Oyunda keşif yapmak aslında güzel olsa da keşif ettiğimiz binalar genelde tekrara yol açıyor. Hepsinin dizaynı aynı. Bunu eksi olarak görsem mi görmesem mi bilemedim. Hepsinin içerisini ayrı tasarlasalar çoğu sistem bu oyunu açmayabilirdi diye düşünüyorum. Sanırım bunu eksi olarak sayacağım keşif ne kadar ödüllendirici ve güzel olsa da mekanların iç tasarımı tıpatıp aynı. Biraz daha farklı olabilirmiş. Mesela 4 inhibitor veren binaların hepsinin iç tasarımı aynı. Hepsinde aynı şeyleri yapıyoruz, inhibitorleri bile aynı yere koymuşlar.

Boss savaşları​

Boss savaşları çok basite kaçırılmış. Boss mu diyeyim, mini bossmu diyeyim. Öylesine can barı yüksek olan düşmanlar mı diyeyim bilemedim. Fakat oyunda spoiler olmasın ismini vermeyeceğim bir bossta, bossu tutup yere fırlattım. Ardından kafasına atlayıp tek hamlede bitirdim işini. Hiç hasar vermemiştim, sadece yere fırlattım kafasına atladım. Çok basit şekilde bitirdim işini, hiç çekişmeli değiller.

Artılar
+ Mükemmel bir vuruş hissi.
+ Parkur yapması eğlenceli.
+ Çeşitlilik ve geliştirmeler güzel.
+ Seçimlerin şehre etkisi var.
+ Yan görevler kısa olsa da güzeller.

Eksiler
- Boss savaşları çok basit ve gereksiz.
- Oyunda gözle görülür buglar mevcut.
- Silahlar çok dengesiz.
- RPG tarafında kandırmalar var.
- Mekanların iç tasarımları aynı.

Ne kadar eksikleri olsa da şu anlık bu yılın oyunu gibi görünüyor.

Puanım 10/7

Spoilerlı kısım​

Oyunun sonunda Mia'nın Waltz'un kızı çıkması gerçekten şaşırtıcıydı. Aiden sırf her şeyi yarım yamalak hatırlıyor diye kardeşimiz olmayan bir kızın peşinden koşmuştuk oyun boyu. Bu benim bir tık canımı sıktı, ama şaşırdımda. Oyunu hem lawanı kurtarıp, hem de Mia'yı kurtarıp bitirdim. Şehir yok oldu yani. Ama amacıma ulaştım. Kız kardeşim dediğim ama aslında kardeşim olmayan Mia'yı, hem de lawanı kurtardım. Benim için iyi son olsa da şehir için kötü sondu. Fakat şehri kurtarsam bu sefer lawan ve mia ölecekti. Bu yüzden bu sonu iyi son olarak görüyorum. O kadar Mia'yı bulmaya çalışıp bulup ardından ölüme terk edemezdim. Oyunun final bossu çok sığ geldi bana. Durmadan aynı şekil kapışıp duruyorduk waltz ile, sonda onunla zombiye dönüşüp kapışmayı bekledim. Evet dönüştük ve kapıştık ama çok kısa sürdü o zombiye dönüşme kısmı. Son boss beklentilerimi karşılamasada hikayesi güzeldi.
 
Son düzenleme:
Hiç şüphesiz bu yılın oyunu God of War ragnarok olacak o yüzden şimdilik bunlar çıtır çerez gibi :D

Aynı düşüncedeyim. Ertelenmezse net yılın oyunu zaten. Botw 2 beklendiği gibi çıkarsa, elden ring patlamazsa rakibi olmaz gibi görünüyor.
waltz aslında kötü değil neyin peşinde olduğunu en son kısımda söylemesi sövdürdü. Daha iyi yazılabilirmiş hikaye.

Katılıyorum. Ama bununda yeterli olduğunu düşünüyorum. Sırf oynanışı için aldığım oyunun hikayesinin beklentimin üstünde olması benim için güzel bir şey.
 
Hocam oyunun 3 tane sonunu maalesef öğrendim. Sizce yine de almaya değer mi?

Oynanışı için bile alırdım ben. Oyundaki çoğu şeyi yaptım ve bıraktım. Hikayeyi 39 saatte bitirmiştim, ekstradan bir 30 saat kadar daha oynayıp 73 saatte bıraktım oyunu. Yeterliydi benim için. Bi' ara tekrardan başlayacağım, ikinci defa bitirip seçimler etkili mi değil mi emin olacağım. O zamanda büyük ihtimal bir 100 saatti bulurum.
 
Oyunu 39 saatte bitirdim. Elimden geldiğince çoğu yan görevi yapmaya çalıştım. Gördüğüm her mekanın içerisine girip lootlamaya çalıştım. Karakteri overrated olana kadar da kastım. Oyunun sonunda önüme gelene tek atıyordum diyebilirim. Yavaştan incelemeye geçmek istiyorum.

Vuruş hissi

Bana göre bu oyunun yaptığı en iyi şey vuruş hissi. Her silahın kendine göre bi' hissiyatı var. Örneğin oyunda en çok kullandığım silah olan katil pençeleri, harikalar. Düşmanlara her vurduğum darbeyi hissetmekle beraber onları parçalara ayırıyordum. Ardından muşta satın alıp onunla oynamaya başladım. Katil pençeleri gibi parçalamasa da her darbesinde düşmanlara ağır hasar veriyordu, vurduğunuzu hissediyordunuz. Yani oyunun vuruş hissi parçalamadan ibaret değil. Genel olarak da iyi bir vuruş hissine sahip.

Parkur​

İlk başta gram zevk almadığım parkur, oyunun ilerleyen zamanlarında olmazsa olmazım oldu. Oyunun başında ilk oyunda parkur yapmanın daha zevkli olduğunu düşünüyordum. Fakat ilerledikçe yeni yeni özellikler kazanmaya başladım. Hele ki oyunun sonlarına doğru verdiği grappling hook... Efsane bir şey, adeta first person bir Spider-Man oyunu oynuyordum. Kısaca ilk başta kötü gelen parkur, ilerleyen zamanlarda çok güzel bir hal alıyor.

Hikaye​

Oyunun hikayesi ilk oyuna göre çok daha iyi. İlk oyunun hikayesinde bana göre gram merak unsuru yoktu. Bu oyunda bol bol var. Spoiler vermek istemiyorum bu yüzden fazla derine inemeyeceğim. Fakat oyunda ana karakterimiz, en son 5 yaşında gördüğü. Hayal meyal hatırladığı mia isimli kız kardeşini arıyor. Oyunun ana kötüsü olan waltz tarafından 5 yaşındayken denek olarak kullanılan ana karakterimiz hem intikamını alacaktır, hem de kız kardeşini bulacaktır.

Yan görevler​

Oyundaki yan görevler çok fazla, gerçekten çok fazlalar. Her yerde yan görev var. Harita ağzına kadar yan görev dolu. Bu yan görevlerin hiçbiri neredeyse uzun değil, hepsi çok kısa yan görevler. A noktasından b noktasına git, b noktasındaki kişi ile konuşup. A noktasına geri dön. Kafasında ilerleyen yan görevler. Şahsen ben yan görevlerin böyle fazla olup, kısa olmasındansa az olup, uzun olmalarını tercih ederdim. Yan görevler güzeller. İçerisinde barındırdıkları küçük hikayeler içine çekiyor sizi. Ama üzücü olan yanı ise çok kısa sürmesi. Yan görevi aldığınızda "buradan çok güzel hikaye çıkar" diyorsunuz ama bir bakmışsınız yan görev hemen bitmiş. Oyunda en çok beğendiğim yan görev bir adama baba olduğunun haberini vermemizdi. Gerçekten güzel kurgulanmış, ayrıca şu sevgili olduğu bütün erkeklerin parasını sömürüp, ardından onları zehirleyip öldüren kadın hikayeside güzeldi. Ama işte çok kısalar sorunda bu. Ama genel olarak baktığımızda güzel kurgulanmışlar.

RPG tarafı​

Oyunun RPG tarafı beklentimin üstünde. Fakat genel olarak baktığımda bir tık yetersiz gibi geldi bana. Oyunun bi' bölümünde sanırım bir seçimimizde hikayenin 30 dakikalık bir kısmı değişiyormuş. Beni en çok düşündüren seçimde hikayenin 30 dakikalık kısmını değiştiren seçimmiş. Hangisini seçsem diye çok kararsız kalmıştım. Ama bu 30 dakikalık kısımda şöyle değişiyormuş. Örneğin a tarafını seçersen farklı bir kişi ile farklı diyaloglara gireceksin. B tarafını seçersen farklı bir kişi ile farklı diyaloglara gireceksin. İki seçimde sizi farklı diyaloglara sürüklüyor yani. RPG tarafı gerçekten yetersiz. Mesela oyunun bir sahnesinde bir seçim yaptım. Örneğin oyun bana gelipte git - gitme diye iki tane seçenek sunuyor. Ben git seçeneğini seçiyorum, oyun bana bir şekilde gitme seçeneğini yaptırıyor. Yani ne yaparsam yapayım. Git desemde aynı sahneyi oynuyorum, gitme desemde. Bu durum bir tık canımı sıktı. Madem seçim etki etmeyecek neden koyuyorsun? Büyük ihtimal sanki hikaye değişiyormuş hissi vermek için. Kısaca RPG tarafı yetersiz.

Silahların dengesizliği​

Oyunda yay aşırı dengesiz. Bir kısımdan sonra yay ile oynamayı bıraktım. Gerçekten çok overrated. Yakın dövüş silahları da dengeli değil. Fakat bi' yay kadar da dengesiz değil. İlk oynadığımda "herhalde ben çok güçlüyüm" falan dedim. Çünkü karakteri bayağı geliştirmiştim yay oynamaya başladığımda, yetenek ağacından yay geliştirmeleri falan yapmıştım. Bu yüzden sanmıştım ama alakası yokmuş yay cidden çok overrated. Oyunu sadece yay ile oynayıp bitirebilirsiniz. Hatta yakın dövüş silahlarından daha kolay ve daha güçlü.

Seçimlerin şehre etkisi​

Oyunda şehrin değişimi hissediliyor. Örneğin şehirde rahat rahat parkur yapmak istiyorsanız şehrin kontrolünü afetzedelere verip onları geliştireceksiniz. Tabii barış muhafızlarını da geliştirebiliyorsunuz fakat ben afetzedeleri geliştirdim, şehirde daha rahat parkur yapıyordum. Eğer barış muhafızlarını geliştirirseniz şehirde daha rahat parkur yapmak yerine daha rahat savaşıyorsunuz. Şehre tuzaklar ekleniyor, bu tuzaklar sayesinde zombileri rahat öldürebiliyorsunuz. Kısaca afetzedeleri geliştirirseniz şehrin parkur kısmı çeşitlenirken barış muhafızlarını güçlendirirseniz savaş kısmı çeşitleniyor. Şehir değişimi çok güzel kurtarılmış. Yapıların daha iyi olması, tuzaklar sayesinde zombilerin azalması falanda görsel olarak güzelleştiriyor şehri.

Yetenek ağacı​

Oyundaki yetenek ağacı çok büyük. İlk oyun kadar da çeşitli, hatta ondanda çeşitli diyebilirim. Hem savaş kısmında, hem de parkur kısmında açtığınız özelliklerin oyuna çok büyük etkisi oluyor. Örneğin yukarıda bahsettiğim parkurun oyunun başında hantal olup, sonunda çok hızlı olmasının sebebi yetenek ağacı. Çok büyük ve hem savaş, hem de parkur kısmında çok çeşitli.

Geliştirmeler​

Oyunda hem silahlarınızı, hem de ileride verilen hook gibi özelliklerinizi geliştirebiliyorsunuz. Örneğin yakın dövüş silahlarınız ile düşmanları yaka biliyorsunuz, ya da onlara elektrik verebiliyorsunuz. Hook ya da UV ışık gibi özelliklerinizi geliştirirsenizde oyunda değişim hissediyorsunuz. Örneğin hook özelliğini geliştirirseniz karakter artık duvarlara hook ile daha rahat çıkabiliyor. Geliştirmelerde olabildiğince çeşitli tutulmuş.

Çeşitlilik​

Oyundaki ok çeşitliliğinden bahsetmezsem olmazdı. Oyunda yakıcı ok, patlayıcı ok, kesici ok, zehirli ok, elektrikli ok, marazlı ok. Gibi birçok ok var. Keza yakın dövüş silahlarında da çok çeşitlilik var. Yukarıda bahsettiğim gibi, ateş ile düşmanları yakabiliyorsunuz. Ya da elektrik verebiliyorsunuz. Ok çeşitliliğinde benim en sevdiğim marazlı ok. Çok güzel düşünülmüş bir ok kendisi. İnsan düşmanlara fırlattığınızda bir süre sonra onları zombiye dönüştürüyor, ve günüşte yanmaya, UV ışıktan etkilenmeye başlıyorlar. Ayrıca oyunda en zor üretilen okta marazlı ok. Güya güçlü diye üretimi zor ama diğer oklarda çok güçlü. Normal ok bile overrated oyunda.

Buglar​

Oyunda gerçekten çok bug var, oyunun sonlarına doğru oyunumu kıran bir bug oldu. 2-3 saatlik bir uğraşın sonucunda düzeltmeyi başardım. Ama az kalsın sıfırdan başlayıp saatlerce emeğimi çöpe atacaktım. Oyunda hem görüntü, hem de oynanış konusunda çok bug var. Umarım yakın zamanda gelecek güncellemeler ile düzeltirler.

Keşif​

Oyunda keşif yapmak aslında güzel olsa da keşif ettiğimiz binalar genelde tekrara yol açıyor. Hepsinin dizaynı aynı. Bunu eksi olarak görsem mi görmesem mi bilemedim. Hepsinin içerisini ayrı tasarlasalar çoğu sistem bu oyunu açmayabilirdi diye düşünüyorum. Sanırım bunu eksi olarak sayacağım keşif ne kadar ödüllendirici ve güzel olsa da mekanların iç tasarımı tıpatıp aynı. Biraz daha farklı olabilirmiş. Mesela 4 inhibitor veren binaların hepsinin iç tasarımı aynı. Hepsinde aynı şeyleri yapıyoruz, inhibitorleri bile aynı yere koymuşlar.

Boss savaşları​

Boss savaşları çok basite kaçırılmış. Boss mu diyeyim, mini bossmu diyeyim. Öylesine can barı yüksek olan düşmanlar mı diyeyim bilemedim. Fakat oyunda spoiler olmasın ismini vermeyeceğim bir bossta, bossu tutup yere fırlattım. Ardından kafasına atlayıp tek hamlede bitirdim işini. Hiç hasar vermemiştim, sadece yere fırlattım kafasına atladım. Çok basit şekilde bitirdim işini, hiç çekişmeli değiller.

Artılar
+ Mükemmel bir vuruş hissi.
+ Parkur yapması eğlenceli.
+ Çeşitlilik ve geliştirmeler güzel.
+ Seçimlerin şehre etkisi var.
+ Yan görevler kısa olsa da güzeller.

Eksiler
- Boss savaşları çok basit ve gereksiz.
- Oyunda gözle görülür buglar mevcut.
- Silahlar çok dengesiz.
- RPG tarafında kandırmalar var.
- Mekanların iç tasarımları aynı.

Ne kadar eksikleri olsa da şu anlık bu yılın oyunu gibi görünüyor.

Puanım 10/7

Spoilerlı kısım​

Oyunun sonunda Mia'nın Waltz'un kızı çıkması gerçekten şaşırtıcıydı. Aiden sırf her şeyi yarım yamalak hatırlıyor diye kardeşimiz olmayan bir kızın peşinden koşmuştuk oyun boyu. Bu benim bir tık canımı sıktı, ama şaşırdımda. Oyunu hem lawanı kurtarıp, hem de Mia'yı kurtarıp bitirdim. Şehir yok oldu yani. Ama amacıma ulaştım. Kız kardeşim dediğim ama aslında kardeşim olmayan Mia'yı, hem de lawanı kurtardım. Benim için iyi son olsa da şehir için kötü sondu. Fakat şehri kurtarsam bu sefer lawan ve mia ölecekti. Bu yüzden bu sonu iyi son olarak görüyorum. O kadar Mia'yı bulmaya çalışıp bulup ardından ölüme terk edemezdim. Oyunun final bossu çok sığ geldi bana. Durmadan aynı şekil kapışıp duruyorduk waltz ile, sonda onunla zombiye dönüşüp kapışmayı bekledim. Evet dönüştük ve kapıştık ama çok kısa sürdü o zombiye dönüşme kısmı. Son boss beklentilerimi karşılamasada hikayesi güzeldi.

Dostum
mia yı ve lawanı kurtardım demişsin ya ben de kurtardım ama hikayenin sonunda öldügünü gördüm senin dediğin yerin Türkçe altyazılısı var mı yani mia hayatta mı kalıyor yoksa kurtarıyoruz ama daha sonra ölüyor mu kafam çok karıştı
 
Waltz ile savaşmamızı pek beğenmedim. Boss fightlar biraz sorunlu. Hakonu parmak silahıyla tekte yenmiştim. Oyun sonu olarak hem kötü hem de en iyi sonu yaptım(Lawanla şehirden ayrıldığımız)
 

Geri
Yukarı