Zaten anlamayacağınızı tahmin ederek örnekleri uzatmak istemiyorum fakat hala bilmediğiniz yerden girmeye çalışıyorsunuz. Adli tabip ataması bulunmayan bir hastanede bile, dosyayı bilirkişi olarak adli tıp uzmanı olmayan pratisyen hekimlerin devralması çok nadir görülüyorken "kardeşim biz o raporları yazıyoruz" saçmalığını hastanede gördüğünüz, şahit olduğunuz olaylardan mı üstleniyorsunuz? Büyük ihtimal yumruk yumruğa gerçekleşen kavgalardan attığınız 3-5 dikişle biliyorsunuz bu işleri.
Yazdıklarımı anlamayıp, verdiğiniz örneklerle neden çeliştiğini 7 yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatıyorum dinleyin.
Aynı küçümseyici üsluba birebir devam ediyorsunuz, harika gerçekten. Olayı o kadar farklı yerlere çektiniz ki inanamıyorum.
Benim tek söylediğim, kişinin cinayete teşebbüs falan gibi bir şekilde yargılanamayacağı, kimsenin hayatını tehlikeye atacak bir pozisyonda olmadığıydı. Siz verdiniz "ehliyetsiz araba kullanan kaza yaparsa, silahı olan havaya sıkarsa cinayete teşebbüsten yargılanır" diye örneği, ben aksine bu kişinin yaptığının bu durumlarla alakasız olduğunu, benzete benzete ruhsatsız silah bulunduran ama ateş etmeyen kişiye benzetebileceğinizi belirttim. Ben hiçbir zaman yargılanmasın, ceza almasın demedim. Özel koşulları değerlendirmeden 19 yaşında birine çat diye 12 yıl hapis cezası verilmesini saçma bulduğumu belirttim sadece.
Zaten 8 yıl hapis almış kendisi haberlere göre: özel belgede sahtecilik, resmi belgede sahtecilik ve yetkisiz hekimlik suçlarından. Farkındaysanız hiçbiri cinayete teşebbüs falan değil zaten, ben de onu söylemeye çalışıyorum. Cinayete teşebbüs gibi ciddi bir suçla yargılanacak bir durumu yoktu kendisinin. Siz ehliyetsiz kaza yapmak, silahla havaya ateş açmak falan gibi alakasız örnekler eklediniz olaya. Herhalde benim kızın tamamen suçsuz bulunması gerektiğini düşündüğümü falan sandınız ama durum öyle değil.
Olayın en başından beri bu kız sanki toplum sağlığını tehlikeye atmış, doktorluk yaparak insanları tedavi etmiş gibi anlatılıyor. "Sahte diplomayla doktorluk yaparken yakalandı" falan diye aktarılıyor haberlerde. Oysa olayın bununla alakası yok. Kızın kimsenin hayatını tehlikeye atabileceği bir pozisyonu yok. Sadece dikiş atmış 1 kere, onun da zaten ne kadar basit bir işlem olduğunu, birden fazla kişi tarafından gözetlenerek yapıldığını size söyledim. Dolayısıyla da zaten cinayete teşebbüs gibi ağır suçlardan değil, evrakta sahtecilik, hasta gizliliğinin ihlali, devlet memuru/doktor numarası yapma gibi suçlardan yargılanabilirdi, onlardan yargılanmış. Yaşını, pişmanlığını, ilk vakası olmasını, ortada bir zarar olmamasını vs de göz önünde bulundurarak tam da benim mantıklı bulduğum gibi cezasını verip geri bırakmışlar, hemen hapse atmamışlar. Bu yaklaşımın sebebi de hukukun kesinlikle insanları topluma kazandırma amacı olması zaten. Hukukun amacının insanları topluma kazandırmak olduğunu düşünmeyen biri kadar dandik bir hukukçu olamaz. Çok ciddi suçlular hariç herkes suçuna oranla makul cezalar almayı ve ikinci bir şansı hak eder. Bu kızı da kimsenin hayatını tehlikeye atmamışken cinayete teşebbüsten falan yargılayıp 10+ yıl hapse atmak, 19 yaşındaki birinin hayatını orantısız bir şekilde kaydırmak olurdu. Yoksa tabii ki evrakta sahtecilik vs suçlardan hak ettiği neyse alsın, ona bir lafım yok. Tabii ki yetkisiz hekimlikten ceza alsın uygun şekilde. Ama adam yaralama, cinayete teşebbüs vs olarak değerlendirilecek, 10-15 yıl hapislik bir suç yok ortada. Düşüncem mantıklıymış ki 8 yıl almış zaten.
2 yılın üstündeki cezası nasıl geri bırakılıp tahliye edilebilmiş orası kafamı karıştırdı gerçi, haberler de pek ayrıntılı değil, ama doğrudan hapse atılmamasına sevindim ben, ceza almamasına değil. O konuda bir türlü anlaşamadık sizinle.