Şu konuya gerçekten çok şey yazmak istiyorum. Özellikle sizin İran yolunda koşar adım gidiyoruz demenizle ilgili. Ama gençliğimi karartmak istemiyorum. Herkes neyin ne olduğunu görüyor zaten.
Eğer bir siyasetci 20bin TL'ye cumhurbaşkanı.
Bir siyasetcinin maaşınıda en fazla 10 bin TL olacak seviyeye indirmeyi zorlama olmadan kabul ederse işte senin cumhurbaşkanın olacak kişi odur.
Sence kim kabul eder bunu.
Konuşsam, mesaj karakter sınırı varsa, onu geçerim. Sebebi çok belli.
Aslında bakanımız stand-up gösterisi yapsa, diğer ülkelerden bile gelirler, ülkeye çok döviz katkısı olur.
Ekonominin düzelmesi için ilk önce ülkede döviz olması, ülkede döviz olması için de ihracat yapmamız lazım, ihracat yapmak için de teknolojiye ayrılan bütçeyi arttırmak (tabi ayrılan bir bütçe varsa ) bu sayede ülkedeki bir sürü çürük arasından iyileri bir şeyler yapmak istiyor ise bu ülke için, olanak sağlanmış olur. Fakat ilk başta cahil olmayan ve daha kültürlü nesil yetiştirmek lazım ve gene bunun için de eğitim sisteminin iyi olması lazım. Aslında eğitimi kötü olan iyi bir ülke de olmadığı için eğitim her şeyin başında diyebilirim. İşte hikâye bundan ibaret...
Bir şeyi düzeltmek için önce onun bozulduğuna ikna olmak gerekir. Bozuk olduğunu düşünmediğiniz şeyi niye düzeltmeye çalışasınız ki? Ekonomiyi idare etmekle görevlendirilen şahıslar ekonominin bozuk veya kötü olduğunu kabul etmedikleri için düzeltme çabasına da girmiyorlar. Bugüne kadar ekonomimiz kötü diyen bir yönetici gördün mü? Ekonomi kötü diyenleri vatan haini diye yaftalayanları sormuyorum bile.
Çok özür dilerim kimsenin hayallerini yıkmak istemem ama bu ülkeden kıyamete kadar hiç bir şey olmaz. İmkanı olan bu ülkeyi terketsin. Çok üzgünüm ama gerçek bu. Türkiye bir daha asla 1923-1938 arasındaki o güzel sisteme ve döneme dönmeyecek.