Elaleme göre yaşamak

Herkesin takıldığı ve içinden geçemediği konular olabilir sonuçta elalem diye bahsettiğimiz kişilerin gerçekten umurunda mıyız ki, başkalarının mutluluğunu kaldıramayan ve üzüntüsüne mutlu olan kişilerdir bunlar.
Ayrı olarak aile içerisinde kırgınlıklar ve yükselmeler olabilir, gerçek ailelerde bile anlaşamadığın kişiler olur işte o an bunu yapmalıydım o vakit bunu söylemeliydim... İşte böyle bir şeyleri anlamaya başlıyoruz. Kaygılarını anlayacak insanların olmaması zordur. Her insanın bulması gereken bir yol vardır.
 
Kendi ailem ve çevremde gördüğüm kadarı ile birçok insan kendinde kişilik bozukluğu olduğunu bilmeden yaşıyor hayatı. Bunun derdini de diğer insanlar çekiyor. 27 yaş civarı öyle bir yaş ki artık hiçbir saçmalığa tahammül edememe durumuna geliyor insan. Bu saçmalıklar en sevdiklerinden bile gelse. Bu kişiler asla değişemez. Aslında hepimiz biraz başkalarına göre yaşıyoruz hayatı fakat bazılarımız bunun dozunu aşırı kaçırıyor maalesef. Beyhan budak isimli bir beyin YouTube'da bu tarz durumlardan nasıl kaçınırsınız ile ilgili güzel videoları mevcut, izlemeni tavsiye ederim. Bunun dışında takma evet de geç demekten başka bir şey gelmez elimden çünkü ben de böyle yapmaktan başka bir şey yapamıyorum bu tarz kişilere karşı. Evet deyip konuyu bitiriyorum.

(O an bitiriyorsun) ya sonra? Bambaşka boyut alıyor daha kötü oluyor bu sefer yani bunu çözmemiz gerek veya çözülmesi gereken bir konu bu ama nasıl ne şekilde bilmiyorum bende inanın.
Herkesin takıldığı ve içinden geçemediği konular olabilir sonuçta elalem diye bahsettiğimiz kişilerin gerçekten umurunda mıyız ki, başkalarının mutluluğunu kaldıramayan ve üzüntüsüne mutlu olan kişilerdir bunlar.
Ayrı olarak aile içerisinde kırgınlıklar ve yükselmeler olabilir, gerçek ailelerde bile anlaşamadığın kişiler olur işte o an bunu yapmalıydım o vakit bunu söylemeliydim... İşte böyle bir şeyleri anlamaya başlıyoruz. Kaygılarını anlayacak insanların olmaması zordur. Her insanın bulması gereken bir yol vardır.

Elalem diye bahsettiğimiz kişilerin gerçekten umurunda mıyız ki, ne güzel bir söz bunu aileme göstereyim bune der geçer :) bu kadar basite alıyorlar artık her şeyi.
 
(O an bitiriyorsun) ya sonra? Bambaşka boyut alıyor daha kötü oluyor bu sefer yani bunu çözmemiz gerek veya çözülmesi gereken bir konu bu ama nasıl ne şekilde bilmiyorum bende inanın.

Elalem diye bahsettiğimiz kişilerin gerçekten umurunda mıyız ki, ne güzel bir söz bunu aileme göstereyim bune der geçer :) bu kadar basite alıyorlar artık her şeyi.

Bunun çözülebilecek bir konu olduğunu düşünmüyorum çünkü başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü bu derece takan insanlarda genelde kişilik bozukluğu olur. Bunun tedavisi gerekir ki bu tarz kişiler asla ama asla hasta olduklarını kabul etmezler ve tedavi olmak için çaba göstermezler. Bu sebeple bu konu kolay kolay çözülmez, herkes hayatına devam eder. O kişileri ciddiye almayı bırakmadığınız sürece sizi de hasta ederler. Sonunda siz kendinizi bir anda psikolog randevusunda bulursunuz.
 
Hocam bu biraz kritik konu. Elbette elaleme göre yaşanmamalı ama vurdum duymaz da olunmamalı. Zira bazen de insanlar haklı olabilir. Bazı doğru sandığımız davranışlar kötüye yol açabilir bazen de korktuğumuz davranışları uygulamak güzel sonuçlara yol açabilir. Aradaki dengeyi iyi tutturmak lazım.
 
Sık boğaz edilmeyen bir ailede büyüdüm. Erken yaşta annemi kaybettim ama annem elalem ne der zihniyetinde birisi değildi. Peder ise tersiydi çevrenin ne dediğine önem verirdi. Esnaf olduğumuz için harekeletlerimize dikkat etmemiz gerektiğini söylerdi. Ailelerin genel sorunu yetiştirilme tarzlarının kötü olması, empati kuramaması, çağa ayak uyduramaması, çocuklarının onlardan daha zeki olacağını düşünmemesi. Bir nevi yedirememesi.
 
Yaşıtız, ben de 27 yaşındayım. Ben ailemle çok bir problem yaşamadım ama sinir bozucu oluyor, haklısınız. Bir de millet ne der olayı falan var, bırakın yahu. Ne derlerse desinler işte :D İnsanın yaşamını onlara göre şekillendirmesi bana çok saçma geliyor.
 
Ben 21 yaşındayım ve bu yıl yaşadığım bir olayı paylaşmak istiyorum. Konuşmadığım ve karakterini sevmediğim bir akrabamın nişanına aile zoruyla zoraki gitmek zorunda kaldım, biz kız tarafıyız ve yarım altın takmıştım. Yarım altın takma sebebim damadın ailesine, herkese rezil oluruz, ayıp, geleneğimiz böyle demeleriydi. Nişan olduğu için karşı ailenin akrabaları ve bazı aile üyeleri gelenekleri dolayısıyla bırak yarım altını çoğunluğu para bile takmadı... Verdikleri destek buymuş diye düşünüp içten içe aptal yerine konulduğumu düşündüm. Hani konuştuğum, sevdiğim kişi olsa neyse param, emeğim feda olsun fakat bağnazlık ve psikolojik olarak manipüle edici konuşmaları kendi ailemden bu konuda soğumama vesile oldu ve bunu kendime bir ders olarak aldım. Evet gelelim rezil olma kısmına, hiç kimse konuşmadı ve umursamadı. Burada gelenekten öte insan olarak destek vermeyi düşünmeliydik, gelenek saçmalığını değil. Bundan sonra da benim için önemli olmayan, sevmediğim hiç kimsenin nişanına, düğününe gitme niyetinde değilim bu konuda dersimi aldım ve önceliklerim daha da açık oldu.
 
Saygıdan bahsediyoruz fakat size yapılan saygısızlık olmuyor mu? Kim olursa olsun üzerimde öyle bir baskı hissetmem durumunda saplar geçerim hocam. Bana saygı duyulmadığı anda benim de eğilip bükülmemin anlamı yok. Tavrınız net olmadıkça aynı saçmalıklara maruz kalmaya devam ediyoruz maalesef.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı